Sevap kazanmak zor ve çok şarta bağlı değildir. Hatta denebilir ki :
Niyetinizi düzeltin, işlerinizi düzgün niyetinize göre yapın.
Rabbinizin rızasına erer, her şeyden sevap kazanabilirsiniz.
Meselâ:
1. Sadaka sevabı mı kazanmak istiyorsun ama imkânınız mı yok?
Onun için Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurmuş :
"Mü'minin mü'mine karşı tebessümü sadakadır."
2. Günahlarının sararmış yapraklar gibi dökülmesini mi istiyorsun?
Hiç de zor değildir.
Bundan dolayıdır ki Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurmuş :
"İki mü'min karşılaşınca, biri elini uzatır da musafaha ederse, sararmış yaprakların dökülüşü gibi dökülür günahları."
3. Sadakanın en çok sevaplısını vermiş olmak mı istiyorsun?
Bu da zor değildir.
Bu konuda da Efendimiz'in (sallallahu aleyhi ve sellem) ikazı vardır. Şöyle buyurmuştur :
"Sadakanın sevaplısı, dargın insanların arasını bulup barıştırmaktır."
4. Rabbimizin yardımını mı istiyorsun? Sana hep ilâhî ikram ve yardımlar durmadan gelsin mi?
Bu konuda da Efendimiz'in (sallallahu aleyhi ve sellem) hatırlatması şöyledir :
"Allah (celle celaluhu) kulunun yardımındadır. Kul, kardeşinin yardımında bulunduğu müddetçe."
5. Kâmil Müslüman mı olmak istiyorsun?
Bu da zor değildir.
Bu konuda da şöyle buyuruyor Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Kâmil Müslüman'a din kardeşiyle üç günden fazla küs durması helal değildir."
Demek ki kırılıp incindiğimiz kimselere en çok üç gün küs durabiliriz. Daha fazlası kâmil Müslüman'a yakışmaz. Biz de kâmil iman sahibi bir Müslüman olmak istediğimizden dolayı üç günü geçmez küslüğümüz.
6- Rabbinin merhametini mi elde etmek istiyorsun?
Bu konuda Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) buyuruyor ki :
"Merhamet etmeyene merhamet edilmez. Siz bu dünyada canlılara acıyıp merhamet ediniz ki, Rabbiniz de ahirette size acıyıp merhamet etsin.."
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir."
Hz. Muhammed (sav)
Hazret Ali (r.a)hurma bahçesinde aksama kadar çalışmış,aksam da devenin
üzerine bir çuval hurma yükleyerek evinin yolunu tutmuştu...
Devenin yuları yardımcısı Kamber'ın elinde ,kendisi de önde gidiyordu...
Medine'ın içine girdiklerinde yolun kenarından bir ses geldi...Yoksulun biri
elini açmış sızlaniyordu...
-Ne olur Allah rızası için..diyordu..
iste bu sırada sesi duyan Hazret Ali,ile arkadan deveyi getiren Kamber
arasında şu konuşma geçiyor..
Hazret Ali soruyor...
-Kanber ne istiyor bu adam ?
-Hurna istiyor Efendim,
-Ver öyleyse !
-Hurma çuvalda Efendim !
-Çuvalda ver öyleyse !
-Çuval'da devenin üzerine !
--Deveyle ver öyleyse !
Emri yerine getiren Kamber der ki..
-Devenin ipi de benim elimde demekten korktum,çünkü,beni de deveyle birlikte
yoksula vermekte tereddüt etmeyebilirdi....
Evet sevgili dostlar,iyilik yapmak hayata anlam kazandırır..iyilik öyle bir
dildir ki,hem dilsizler konuşabilir
onunla,hemde sağırlar işitir onu....
Bu fani dünyada çoğu şeyın farkında varmadan yaşiyoruz..
Sokakta bir an evvel sıcacık evimiz varmak için telaşla ilerlerken hayattan
ümidini yitirmiş birisi geçiverir yanımızda...
Alaca karanlıkta pazar artıklarını toplayan yoksulları görüyoruz...
Çop bidonu karıştıran adamın parmakları soğuktan donmuş,yırtık pabucun
içinde parmakları sırısıklam....
Sırtına bir boya kutusu ile yaşam savası veren minik bir çocuk görürüz...
Evinde bir parça ekmek götürebilmek için köselerde mendil,çorap satmaya
uğrasan insanlar....
Çoğumuz sıcacık evimiz,soframızda çeşit-çeşit yemekler varken,komsumuzun
soba yanmiyor..dolabı boş...
Evet dostlar,iyilik yapmayı uzakta aramayalım..
Rabbimiz "Allah'ın sana yaptığı iyilik gibi,sende iyilik yap "buyuruyor
(Kasas,76-77 ayet.)
Hayat bir iyilik yarıştır ve sevmek...
Sevmek ise boş sözle olmaz..Sevmek ingilenmektir,paylaşmaktir...
Yapacağımız iyilik bazen küçük olabilir,fakat hiç bir iyilik küçümsememek
lazim..
iyilikte küçük-büyük ayrılmaz...
Cennet bir süprizler diyarıdır..Bizi hangi amelimiz kurtaracağını belli
değildir..oda bir süprizdir..
Bazen dudağımızda beliren bir tebessüm goncası,karsımızda bütün ümitleri
hazanla sarsilmiş birisine öyle bir inşirah baharı yaşatır ki,onun karşılığı
biz,Ahirette Cennet bahçeleri olarak görürüz...
"siz sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe
ulaşamazsınız.her ne harcarsanız,şüphesiz ALLAH biliyor..."(AL-İ İMRAN
Niyetinizi düzeltin, işlerinizi düzgün niyetinize göre yapın.
Rabbinizin rızasına erer, her şeyden sevap kazanabilirsiniz.
Meselâ:
1. Sadaka sevabı mı kazanmak istiyorsun ama imkânınız mı yok?
Onun için Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurmuş :
"Mü'minin mü'mine karşı tebessümü sadakadır."
2. Günahlarının sararmış yapraklar gibi dökülmesini mi istiyorsun?
Hiç de zor değildir.
Bundan dolayıdır ki Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurmuş :
"İki mü'min karşılaşınca, biri elini uzatır da musafaha ederse, sararmış yaprakların dökülüşü gibi dökülür günahları."
3. Sadakanın en çok sevaplısını vermiş olmak mı istiyorsun?
Bu da zor değildir.
Bu konuda da Efendimiz'in (sallallahu aleyhi ve sellem) ikazı vardır. Şöyle buyurmuştur :
"Sadakanın sevaplısı, dargın insanların arasını bulup barıştırmaktır."
4. Rabbimizin yardımını mı istiyorsun? Sana hep ilâhî ikram ve yardımlar durmadan gelsin mi?
Bu konuda da Efendimiz'in (sallallahu aleyhi ve sellem) hatırlatması şöyledir :
"Allah (celle celaluhu) kulunun yardımındadır. Kul, kardeşinin yardımında bulunduğu müddetçe."
5. Kâmil Müslüman mı olmak istiyorsun?
Bu da zor değildir.
Bu konuda da şöyle buyuruyor Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Kâmil Müslüman'a din kardeşiyle üç günden fazla küs durması helal değildir."
Demek ki kırılıp incindiğimiz kimselere en çok üç gün küs durabiliriz. Daha fazlası kâmil Müslüman'a yakışmaz. Biz de kâmil iman sahibi bir Müslüman olmak istediğimizden dolayı üç günü geçmez küslüğümüz.
6- Rabbinin merhametini mi elde etmek istiyorsun?
Bu konuda Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) buyuruyor ki :
"Merhamet etmeyene merhamet edilmez. Siz bu dünyada canlılara acıyıp merhamet ediniz ki, Rabbiniz de ahirette size acıyıp merhamet etsin.."
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir."
Hz. Muhammed (sav)
Hazret Ali (r.a)hurma bahçesinde aksama kadar çalışmış,aksam da devenin
üzerine bir çuval hurma yükleyerek evinin yolunu tutmuştu...
Devenin yuları yardımcısı Kamber'ın elinde ,kendisi de önde gidiyordu...
Medine'ın içine girdiklerinde yolun kenarından bir ses geldi...Yoksulun biri
elini açmış sızlaniyordu...
-Ne olur Allah rızası için..diyordu..
iste bu sırada sesi duyan Hazret Ali,ile arkadan deveyi getiren Kamber
arasında şu konuşma geçiyor..
Hazret Ali soruyor...
-Kanber ne istiyor bu adam ?
-Hurna istiyor Efendim,
-Ver öyleyse !
-Hurma çuvalda Efendim !
-Çuvalda ver öyleyse !
-Çuval'da devenin üzerine !
--Deveyle ver öyleyse !
Emri yerine getiren Kamber der ki..
-Devenin ipi de benim elimde demekten korktum,çünkü,beni de deveyle birlikte
yoksula vermekte tereddüt etmeyebilirdi....
Evet sevgili dostlar,iyilik yapmak hayata anlam kazandırır..iyilik öyle bir
dildir ki,hem dilsizler konuşabilir
onunla,hemde sağırlar işitir onu....
Bu fani dünyada çoğu şeyın farkında varmadan yaşiyoruz..
Sokakta bir an evvel sıcacık evimiz varmak için telaşla ilerlerken hayattan
ümidini yitirmiş birisi geçiverir yanımızda...
Alaca karanlıkta pazar artıklarını toplayan yoksulları görüyoruz...
Çop bidonu karıştıran adamın parmakları soğuktan donmuş,yırtık pabucun
içinde parmakları sırısıklam....
Sırtına bir boya kutusu ile yaşam savası veren minik bir çocuk görürüz...
Evinde bir parça ekmek götürebilmek için köselerde mendil,çorap satmaya
uğrasan insanlar....
Çoğumuz sıcacık evimiz,soframızda çeşit-çeşit yemekler varken,komsumuzun
soba yanmiyor..dolabı boş...
Evet dostlar,iyilik yapmayı uzakta aramayalım..
Rabbimiz "Allah'ın sana yaptığı iyilik gibi,sende iyilik yap "buyuruyor
(Kasas,76-77 ayet.)
Hayat bir iyilik yarıştır ve sevmek...
Sevmek ise boş sözle olmaz..Sevmek ingilenmektir,paylaşmaktir...
Yapacağımız iyilik bazen küçük olabilir,fakat hiç bir iyilik küçümsememek
lazim..
iyilikte küçük-büyük ayrılmaz...
Cennet bir süprizler diyarıdır..Bizi hangi amelimiz kurtaracağını belli
değildir..oda bir süprizdir..
Bazen dudağımızda beliren bir tebessüm goncası,karsımızda bütün ümitleri
hazanla sarsilmiş birisine öyle bir inşirah baharı yaşatır ki,onun karşılığı
biz,Ahirette Cennet bahçeleri olarak görürüz...
"siz sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe
ulaşamazsınız.her ne harcarsanız,şüphesiz ALLAH biliyor..."(AL-İ İMRAN