DESTAN
1.Cahid Ayaz aşkına Hasan Meriç aşkına
Sencer Kartal aşkına dönsün düşman şaşkına
2.Muşlu Muhammed Emin ve yârânı aşkına
Sivas’ın Ahmed’leri mezar olsun düşküne
3.Ölüp de ölmeyenler pîri Hamzâ aşkına
Ve ölmeden ölenler şâhı Mirzâ aşkına
4.Bir varmış ve bir yokmuş evvel zaman içinde
Ateş bacayı sarmış oda duman içinde
5.Bir akıncı yaşardı Rumeli yakasında
Anadolu devleti kokardı hırkasında
6.Bir yiğit yalnız ve tok dağ gibi yıldız gibi
Ele iğne dediysek nefse çuvaldız gibi
7.Bir çınar gölgesinde bağdaş kur-muş otur-muş
Ne bir âh o yüzüne ne günah izi vur-muş
1.Türk’e millet saati gelip çattığı çağda
Moğol istilâsından silkindiği otağda
2.Bir çınar fışkırmıştı Karacabey düzünden
Oğuz oymaklarının lâfta en öksüzünden
3.Kara Osman dediğin cihan dolusu zafer
Şeyh Edibâli ise gökten gelen bir haber
4.O çınarın dalları Bursa’dan Edirne’ye
Ve İstanbul’a varıp kavuşmuştur müjdeye
5.Sofya Belgırad Budin Viyana kapıları
Siz de hatırlayınız şanlı akıncıları
6.Unutamazsınız da unutmadıkça bizler
Toprak almaz onları doğan güneşler gizler
7.O da onlardan biri ulu çınarın dalı
Aylardan gene mayıs günlerden gene salı
1.Yulaf ağızlayarak su başında küheylân
Efendisini seyre koyulmuştu bir uçtan
2.Arada bir kişniyor kişniyordu ovada
Ondan daha mesudu yoktu o gün orada
3.Anıyordu böylece çiğnediği başları
Her nefeste içinden geçilen savaşları
4.Meramı ne bu yulaf ne şu içtiği suydu
Akıp gide yollara onun sözü de şuydu:
5.Ben bir yiğit adamın altındaki burağım
Bundan başka her soya her kana da ırağım
6.Sırtımda değil onu yüreğimde taşırım
Cenkte ben ona kulum zevkte öteki yarım
7.İşte varım ve yoğum - yaşamak bir dost için
Gerisi lâf-ü-güzâf ağnayan bir post için!
........
1.Gurbette bir soğuk kış sükût buz tutmuş ırmak
İçten içe seferde gamla mırıldanarak
2.Akıncı ve küheylân diyor benim misâlim
Böyle bildireceğim size nedir hayâlim
3.Yok mu tanıyan beni duyan bahardan hisse
İnce bir yağmur yağsa zarif bir lodos esse
4.Ben de kaldıracağım buz tutmuş kollarımı
Ben de saldıracağım yararak duvarımı
5.Haykıracağım diyen ve bir tek hevesle
Doğu’dan Batı’ya dek duyulmamış bir sesle
6.Yok mu misâlim gibi kendi at ve süvari
Kendi kendine öncü kendi kendinin eri
7.(Böcekler üşüşmüştü onlar da dinliyordu
Kelebek anlatıyor coşuyor inliyordu)
..........
1.Ondokuz Arap genci uçaklara bindiler
Tıpkı deveye binen cedleri gibiydiler
2.Öyle sessiz öyle çöl öyle işini bilir
Hepsi birer âlimdi herbiri birer şair
3.Attâya giden çocuk gibi şen-şakraktılar
Bize unutulmaz bir neşîde bıraktılar
4.Gel ceylân okuyalım ben heceyle sen aruz
Ne bir eksik ne fazla sayımız tam ondokuz
5.Tarık bin Ziyad gibi yakalım gemileri
Er dediğin bir kılıç çıktı mı dönmez geri
6.Ehmede Xanî’yi de katalım kafileye
Vuralım uçakları vuralım kefereye
7.Budur o göklü kavli Selimî Divanı’nın
Anmam diyen adını o yârden başkasının
S.GÜRSELGİL.
1.Cahid Ayaz aşkına Hasan Meriç aşkına
Sencer Kartal aşkına dönsün düşman şaşkına
2.Muşlu Muhammed Emin ve yârânı aşkına
Sivas’ın Ahmed’leri mezar olsun düşküne
3.Ölüp de ölmeyenler pîri Hamzâ aşkına
Ve ölmeden ölenler şâhı Mirzâ aşkına
4.Bir varmış ve bir yokmuş evvel zaman içinde
Ateş bacayı sarmış oda duman içinde
5.Bir akıncı yaşardı Rumeli yakasında
Anadolu devleti kokardı hırkasında
6.Bir yiğit yalnız ve tok dağ gibi yıldız gibi
Ele iğne dediysek nefse çuvaldız gibi
7.Bir çınar gölgesinde bağdaş kur-muş otur-muş
Ne bir âh o yüzüne ne günah izi vur-muş
1.Türk’e millet saati gelip çattığı çağda
Moğol istilâsından silkindiği otağda
2.Bir çınar fışkırmıştı Karacabey düzünden
Oğuz oymaklarının lâfta en öksüzünden
3.Kara Osman dediğin cihan dolusu zafer
Şeyh Edibâli ise gökten gelen bir haber
4.O çınarın dalları Bursa’dan Edirne’ye
Ve İstanbul’a varıp kavuşmuştur müjdeye
5.Sofya Belgırad Budin Viyana kapıları
Siz de hatırlayınız şanlı akıncıları
6.Unutamazsınız da unutmadıkça bizler
Toprak almaz onları doğan güneşler gizler
7.O da onlardan biri ulu çınarın dalı
Aylardan gene mayıs günlerden gene salı
1.Yulaf ağızlayarak su başında küheylân
Efendisini seyre koyulmuştu bir uçtan
2.Arada bir kişniyor kişniyordu ovada
Ondan daha mesudu yoktu o gün orada
3.Anıyordu böylece çiğnediği başları
Her nefeste içinden geçilen savaşları
4.Meramı ne bu yulaf ne şu içtiği suydu
Akıp gide yollara onun sözü de şuydu:
5.Ben bir yiğit adamın altındaki burağım
Bundan başka her soya her kana da ırağım
6.Sırtımda değil onu yüreğimde taşırım
Cenkte ben ona kulum zevkte öteki yarım
7.İşte varım ve yoğum - yaşamak bir dost için
Gerisi lâf-ü-güzâf ağnayan bir post için!
........
1.Gurbette bir soğuk kış sükût buz tutmuş ırmak
İçten içe seferde gamla mırıldanarak
2.Akıncı ve küheylân diyor benim misâlim
Böyle bildireceğim size nedir hayâlim
3.Yok mu tanıyan beni duyan bahardan hisse
İnce bir yağmur yağsa zarif bir lodos esse
4.Ben de kaldıracağım buz tutmuş kollarımı
Ben de saldıracağım yararak duvarımı
5.Haykıracağım diyen ve bir tek hevesle
Doğu’dan Batı’ya dek duyulmamış bir sesle
6.Yok mu misâlim gibi kendi at ve süvari
Kendi kendine öncü kendi kendinin eri
7.(Böcekler üşüşmüştü onlar da dinliyordu
Kelebek anlatıyor coşuyor inliyordu)
..........
1.Ondokuz Arap genci uçaklara bindiler
Tıpkı deveye binen cedleri gibiydiler
2.Öyle sessiz öyle çöl öyle işini bilir
Hepsi birer âlimdi herbiri birer şair
3.Attâya giden çocuk gibi şen-şakraktılar
Bize unutulmaz bir neşîde bıraktılar
4.Gel ceylân okuyalım ben heceyle sen aruz
Ne bir eksik ne fazla sayımız tam ondokuz
5.Tarık bin Ziyad gibi yakalım gemileri
Er dediğin bir kılıç çıktı mı dönmez geri
6.Ehmede Xanî’yi de katalım kafileye
Vuralım uçakları vuralım kefereye
7.Budur o göklü kavli Selimî Divanı’nın
Anmam diyen adını o yârden başkasının
S.GÜRSELGİL.
