Kuranda Karun kıssasının etraflıca yer aldığı Kasas suresinin Bu Kuran iki şehirden birindeki güçlü ve zengin bir adama indirilmeli değil miydi?(Zuhruf; 31) itirazlarının yükseldiği sırada indiği rivayet edilir.
Bu nedenle olmalı ki Firavun, Haman, Karun ve bunlara karşı Musanın mücadelesinin anlatıldığı Kasas suresi şöyle başlar: Firavun yeryüzünde büyüklük taslamış ve halkını sınıflara ayırmıştı. Onlardan bir gurubu ezmek istiyordu. Oğullarına kurbanlık muamelesi yapıyor, kadınlarını hayasızlığa zorluyordu. Sürekli terör estiriyordu. Biz ise yeryüzünde ezilenlere lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve Firavunun yerine geçirmek istiyorduk. Onları işbaşına getirmek suretiyle Firavun, Haman ve ordularına korktuklarının başına geleceğini gösterelim istiyorduk (Kasas; 4-5)
Örnek Firavun üzerinden veriliyor fakat erkeklere kurbanlık koyun muamelesi yaparak ve kadınları hayasızlığa zorlayarak bir sınıflara (kabilelere) ayırma ve köleleştirme düzeni olan Mekkedeki Yeda Ebu Leheb kastediliyor. Bunu yapanlara, ezilenler eliyle bir gün korktukları şeyin başlarına geleceği ve kütük gibi devrilecekleri haber veriliyor.
Mekke üzerinden de dünyanın diğer tüm ezilenleri (müstazaflar) itiraz ve isyana çağrılıyor. Bir gün dünyanın tüm Firavun, Haman ve Karunlarının yani Yeda Ebu Leheplerinin de kütük gibi devrileceği haber verilerek Allahın yeryüzünün ezilenleri ile beraber olduğu müjdesi veriliyor
Yusuf suresine benzeyen Kasas suresinde, ilginçtir, baştan sona Musa anlatılmasına rağmen tek bir kelime dahi olsa İsrailoğulları tabiri geçmez. Bunun sebebi Mekkede kurulu düzenin Firavun, Haman ve Karunun kurduğu düzene benzetilmesi ve meselenin bir soy sop meselesi değil; insanlık ve yeryüzü meselesi olduğunun gösterilmesi olmalıdır.
Yeryüzünün kralları, kral taslakları, sultanları (Firavun), tutucu ferisileri, köhne din adamları (Haman), kavmin zenginlikten şımarmış ileri gelenleri (Karun)
Nuhun, İbrahimin, Musanın, İsanın karşısındakiler hep bunlardı. En son Mekkede Peygamberimizin karşısındakiler de bunlardan başkası değildi. Peygamberlerin ezeli çağrısını çağınıza taşımaya çalışın sizin de karşınızda bunlardan başkası olmayacak
Mekkede Muhammed, evet dürüst (el-emin) ama zengin değil; vahiy içimizden zenginlere inmeliydi? itirazları yükselince, onlara, tarihten bir zenginlik örneği gösterme sadedinde Nedir bu zengine tapma hastalığı, alın görün işte size zengin demeye getirilerek Karun kıssası anlatılmakta
Oradan da tüm çağların zengin sevicilerine Alın size zengin mesajı verilmekte
Alalım, görelim bakalım neymiş bu zengin?
Bu nedenle olmalı ki Firavun, Haman, Karun ve bunlara karşı Musanın mücadelesinin anlatıldığı Kasas suresi şöyle başlar: Firavun yeryüzünde büyüklük taslamış ve halkını sınıflara ayırmıştı. Onlardan bir gurubu ezmek istiyordu. Oğullarına kurbanlık muamelesi yapıyor, kadınlarını hayasızlığa zorluyordu. Sürekli terör estiriyordu. Biz ise yeryüzünde ezilenlere lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve Firavunun yerine geçirmek istiyorduk. Onları işbaşına getirmek suretiyle Firavun, Haman ve ordularına korktuklarının başına geleceğini gösterelim istiyorduk (Kasas; 4-5)
Örnek Firavun üzerinden veriliyor fakat erkeklere kurbanlık koyun muamelesi yaparak ve kadınları hayasızlığa zorlayarak bir sınıflara (kabilelere) ayırma ve köleleştirme düzeni olan Mekkedeki Yeda Ebu Leheb kastediliyor. Bunu yapanlara, ezilenler eliyle bir gün korktukları şeyin başlarına geleceği ve kütük gibi devrilecekleri haber veriliyor.
Mekke üzerinden de dünyanın diğer tüm ezilenleri (müstazaflar) itiraz ve isyana çağrılıyor. Bir gün dünyanın tüm Firavun, Haman ve Karunlarının yani Yeda Ebu Leheplerinin de kütük gibi devrileceği haber verilerek Allahın yeryüzünün ezilenleri ile beraber olduğu müjdesi veriliyor
Yusuf suresine benzeyen Kasas suresinde, ilginçtir, baştan sona Musa anlatılmasına rağmen tek bir kelime dahi olsa İsrailoğulları tabiri geçmez. Bunun sebebi Mekkede kurulu düzenin Firavun, Haman ve Karunun kurduğu düzene benzetilmesi ve meselenin bir soy sop meselesi değil; insanlık ve yeryüzü meselesi olduğunun gösterilmesi olmalıdır.
Yeryüzünün kralları, kral taslakları, sultanları (Firavun), tutucu ferisileri, köhne din adamları (Haman), kavmin zenginlikten şımarmış ileri gelenleri (Karun)
Nuhun, İbrahimin, Musanın, İsanın karşısındakiler hep bunlardı. En son Mekkede Peygamberimizin karşısındakiler de bunlardan başkası değildi. Peygamberlerin ezeli çağrısını çağınıza taşımaya çalışın sizin de karşınızda bunlardan başkası olmayacak
Mekkede Muhammed, evet dürüst (el-emin) ama zengin değil; vahiy içimizden zenginlere inmeliydi? itirazları yükselince, onlara, tarihten bir zenginlik örneği gösterme sadedinde Nedir bu zengine tapma hastalığı, alın görün işte size zengin demeye getirilerek Karun kıssası anlatılmakta
Oradan da tüm çağların zengin sevicilerine Alın size zengin mesajı verilmekte
Alalım, görelim bakalım neymiş bu zengin?