darth vader
New member
- Katılım
- 16 Ara 2005
- Mesajlar
- 78
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 51
diyanet çevirisi kalem suresi 42, 43. Baldırların açılacağı (işlerin zorlaşacağı) ve kâfirlerin secdeye çağrılıp da gözleri düşmüş ve kendilerini zillet kaplamış bir halde buna güç yetiremeyecekleri günü (Kıyamet gününü) düşün. Halbuki onlar sağlıklarında secde etmeye çağrılıyorlar(ve buna yanaşmıyorlar)dı.
şimdi de Müslim İman 302, Buhari 97/24,10/29, Hanbel 3/1 de yazılı bir hadis.
"Allah ahirette Peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir.”
konu ile ilgili elmalının tefsirinin linki ekte.
http://www.kuranikerim.com/telmalili/kalem.htm
kalem 42. ayet için elmalılı tefsirinden alıntı.
O gün hakkın emri şiddetlenip iş büyümeye başlar. Âyette geçen "sâk" kelimesi, lügatte, topuktan baldıra doğru bacağın incik yerine denir. Bundan ağacın gövdesi gibi herhangi bir şeyin aslına da denir. Burada "Sâk" mutlak olarak zikredilmiş olup herhangi bir şeye nisbet edilmemiştir. Fakat Buhârî, Müslim, Nesaî, İbnü Münzir ve İbnü Merduye, Ebu Saîd (r.a)'den şöyle bir hadis rivayet etmişlerdir: Peygamber (s.a.v) Hazretleri'ni dinledim, şöyle diyordu: "Rabbimiz sâk'ını açar, derhal ona her mümin erkek ve kadın secde eder. Dünyada görsünler ve duysunlar diye secde eden kalır. O da secde etmeye gider, fakat beli tutulur kalır". Bu hadiste ise Sâk kelimesi, "onun sâkı" şeklinde zamirle bir tamamlama halinde zikredilmiştir. Bundan başka İshak b. Raheveyh Sened'inde, Taberâni, Darkutni Kitabu'r-rü'yet'inde ve Hakim sahih diye ve İbnü Merduye ve diğerleri de İbnü Mes'ud'dan Hz. Peygamber (s.a.v)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmişlerdir: "Allah kıyamet günü insanları toplar ve buluttan gölgeler içerisinde iner de bir seslenici şöyle seslenir: "Ey insanlar! Sizi yaratan, size şekil veren, sizi rızıklandıran Rabbiniz, sizlerden herbir insana dünyada taptığı, kendine veli tanıdığına gitsin." der. Ve dünyada ilâh tanıdıkları şeyler onlara görünür, şekilleriyle karşılarına dikilirler. Hz. İsa'ya tapanlara İsa (a.s.)'ın Şeytanı görünür. Uzeyr'e tapanlara da keza, hatta ağaç, odun ve taşa varıncaya kadar herbirinin taptığı kendilerine gösterilir. Müslümanlar da diz çökmüş, göğsüne doğru yaslanmış bir durumda kalır. Onlara da yüce Allah görünür ve kendilerine: "Siz niye herkesin gittiği gibi gitmiyorsunuz? denilir. Onlar, "Bizim, derler, bir Rabbimiz vardır ki henüz görmedik". O vakit buyurur ki: "Siz Rabbinizi görseniz ne ile tanırsınız?" "Onunla bizim aramızda bir alâmet vardır, görsek onu tanırız." derler. "O nedir?" buyurur. Derler ki: "Sak'tan açar". O vakit Rahman, Sâk'ını açar, müminler hemen secdeye kapanırlar. Münafıklar ise sırtları tabak tabak içlerine şişler saplanmış gibi olur.
İslam öğretisinde hem ayetlerde hemde hadislerde yer alan konulardan şüphe duyulmaz. Ama bu konuda aklın isyanı var .
Allahın baldırı olur mu?. Bu nasıl inançtır. Çağımızın modern insanları doğal olarak ayeti tevil ederek müteşabih duruma sokmakta
allahın baldırını gösterdiğine dair hadisleri de ya red etmekte yada farklı yorumlamaktadırlar.Elmalılıda tefsirinde sonradan ayetin müteşabih olduğunu söyler.
Ama ilk zaman islam alimlerinin bazılarının "allah aynı benim gibi bu kürsüden iner ve yeryüzünde dolaşır" şeklindeki görüşleri ile bildiğimiz anlamda bir bedene sahip allah fikrine sahip olduklarını görüyoruz.Bunun kaynağıda kimi ayetler ve hadislerdir.
Bu Ayet ve buna bağlı hadislerin verdiği mantığa göre İslamın Allahının Baldırı var.Allah baldırı ile kendisinin Rab olduğunu ispat ediyormuş.
Birde utanmadan biz ateistlere allaha küfr ediyorlar derler.
Böyle hadisleri olan dinin karşı düşüncenin küfrüne ihtiyacı yok vesselam.
şimdi de Müslim İman 302, Buhari 97/24,10/29, Hanbel 3/1 de yazılı bir hadis.
"Allah ahirette Peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir.”
konu ile ilgili elmalının tefsirinin linki ekte.
http://www.kuranikerim.com/telmalili/kalem.htm
kalem 42. ayet için elmalılı tefsirinden alıntı.
O gün hakkın emri şiddetlenip iş büyümeye başlar. Âyette geçen "sâk" kelimesi, lügatte, topuktan baldıra doğru bacağın incik yerine denir. Bundan ağacın gövdesi gibi herhangi bir şeyin aslına da denir. Burada "Sâk" mutlak olarak zikredilmiş olup herhangi bir şeye nisbet edilmemiştir. Fakat Buhârî, Müslim, Nesaî, İbnü Münzir ve İbnü Merduye, Ebu Saîd (r.a)'den şöyle bir hadis rivayet etmişlerdir: Peygamber (s.a.v) Hazretleri'ni dinledim, şöyle diyordu: "Rabbimiz sâk'ını açar, derhal ona her mümin erkek ve kadın secde eder. Dünyada görsünler ve duysunlar diye secde eden kalır. O da secde etmeye gider, fakat beli tutulur kalır". Bu hadiste ise Sâk kelimesi, "onun sâkı" şeklinde zamirle bir tamamlama halinde zikredilmiştir. Bundan başka İshak b. Raheveyh Sened'inde, Taberâni, Darkutni Kitabu'r-rü'yet'inde ve Hakim sahih diye ve İbnü Merduye ve diğerleri de İbnü Mes'ud'dan Hz. Peygamber (s.a.v)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmişlerdir: "Allah kıyamet günü insanları toplar ve buluttan gölgeler içerisinde iner de bir seslenici şöyle seslenir: "Ey insanlar! Sizi yaratan, size şekil veren, sizi rızıklandıran Rabbiniz, sizlerden herbir insana dünyada taptığı, kendine veli tanıdığına gitsin." der. Ve dünyada ilâh tanıdıkları şeyler onlara görünür, şekilleriyle karşılarına dikilirler. Hz. İsa'ya tapanlara İsa (a.s.)'ın Şeytanı görünür. Uzeyr'e tapanlara da keza, hatta ağaç, odun ve taşa varıncaya kadar herbirinin taptığı kendilerine gösterilir. Müslümanlar da diz çökmüş, göğsüne doğru yaslanmış bir durumda kalır. Onlara da yüce Allah görünür ve kendilerine: "Siz niye herkesin gittiği gibi gitmiyorsunuz? denilir. Onlar, "Bizim, derler, bir Rabbimiz vardır ki henüz görmedik". O vakit buyurur ki: "Siz Rabbinizi görseniz ne ile tanırsınız?" "Onunla bizim aramızda bir alâmet vardır, görsek onu tanırız." derler. "O nedir?" buyurur. Derler ki: "Sak'tan açar". O vakit Rahman, Sâk'ını açar, müminler hemen secdeye kapanırlar. Münafıklar ise sırtları tabak tabak içlerine şişler saplanmış gibi olur.
İslam öğretisinde hem ayetlerde hemde hadislerde yer alan konulardan şüphe duyulmaz. Ama bu konuda aklın isyanı var .
Allahın baldırı olur mu?. Bu nasıl inançtır. Çağımızın modern insanları doğal olarak ayeti tevil ederek müteşabih duruma sokmakta
allahın baldırını gösterdiğine dair hadisleri de ya red etmekte yada farklı yorumlamaktadırlar.Elmalılıda tefsirinde sonradan ayetin müteşabih olduğunu söyler.
Ama ilk zaman islam alimlerinin bazılarının "allah aynı benim gibi bu kürsüden iner ve yeryüzünde dolaşır" şeklindeki görüşleri ile bildiğimiz anlamda bir bedene sahip allah fikrine sahip olduklarını görüyoruz.Bunun kaynağıda kimi ayetler ve hadislerdir.
Bu Ayet ve buna bağlı hadislerin verdiği mantığa göre İslamın Allahının Baldırı var.Allah baldırı ile kendisinin Rab olduğunu ispat ediyormuş.
Birde utanmadan biz ateistlere allaha küfr ediyorlar derler.
Böyle hadisleri olan dinin karşı düşüncenin küfrüne ihtiyacı yok vesselam.