israilin ortadoğu stratejisi

İSRAİL'İN ORTADOĞU STRATEJİSİ

20. yüzyılda dünyanın en kanlı, en karmaşalı ve en husursuz bölgelerinden ikisi Ortadoğu ile Balkan Yarımadası ile oldu. Her iki bölge de büyük savaşlar, iç savaşlar, işgaller, gerilla hareketleri, etnik temizlikler, sürgünler, mülteciler gördü. Özellikle etnik ve dini farklılıklara dayanan çatışmalar, her iki bölgeyi de kan ve gözyaşı ile suladı.
Dahası, yüzyılın bitimine iki yıl kala, sözkonusu iki bölge de bu özelliklerini aynen koruyorlar. Her iki bölgede de zoraki bir barış rüzgarı estiriliyor, ama çatışmalara neden olan taraflar hala ayaktalar ve ilk fırsatta birbirlerine girmek için hazır bekliyorlar. Suriye'nin durumu da bundan farklı değil.
Oysa hem Balkan yarımadası hem de Ortadoğu bir zamanlar böyle değildi. Aksine, her iki bölge de asırlar süren bir istikrar, barış ve huzur dönemi yaşamıştı. Balkanlar'da 19. yüzyıla, Ortadoğu'da ise 20. yüzyıla kadar süren bu istikrarın nedeni ise, bu bölgelerdeki Osmanlı hakimiyetiydi. Bugün bazı tarihçiler, Ortadoğu'da Osmanlı hakimiyeti altında istikrar ve sükun içinde geçen asıları "Pax Ottomana", yani "Osmanlı barışı" diye tanımlıyorlar
Görünen o ki, bölgenin yeniden huzur ve istikrara kavuşması, bölgedeki tüm Müslüman ülkelere etki edebilecek yeni bir "Osmanlı barışı"yla sağlanabilir. Bunun öncülüğünü yapması gereken devlet ise, elbette Osmanlı'nın yegane varisi olan Türkiye... 20. yüzyılda dünyanın dört bir yanında savaşlar, iç kargaşalar, toplu katliamlar, terörün her türlüsü insanlığa dehşet saçtı. Dünya tarihinde ilk kez, savaşlarda bu kadar çok sivil insan hedef alınarak öldürüldü. Hemen hemen her kıtanın bir veya birkaç köşesinde dinmeyen bir zulüm ve kargaşa ortamı oluştu. Dünyayı böylesine kana bulayan, insanlara zulmün her türlüsünü yaşatan neden ise, 19. yüzyılın köhneve ilkel bilimsel metodlara sahip zihinlerinin ürettiği ideolojilerdi Dünyaya dehşet saçan ideolojilerin başında ise komünizm gelmekteydi. Karl Marx ve Friedrich Engels isimli iki Alman'ın ürettikleri bu ideolojinin, Lenin, Stalin ve Trotsky gibi kişiler tarafından uygulanmaya konmasıyla, dünya tarihinin en büyük kıyımları ve katliamları gerçekleştirilmeye başlandı. Bu ideolojinin Rusya'dan sonra Doğu Avrupa, Çin, Hindiçini, Latin Amerika gibi coğrafyalara sıçramasıyla, zulmün çapı daha da büyüdü. Ve bu ideoloji ardında milyonlarca ölü bıraktı. Her ne kadar kesin rakamlara ulaşılması mümkün değilse de, komünizmin dünyaya getirdiği ölü sayısı yaklaşık olarak 100 milyondur; Rusya'da 20 milyon, Çin'de 65 milyon Vietnam'da 1 milyon, Kuzey Kore'de 2 milyon, Kamboçya'da 2 milyon, Doğu Avrupa'da 1 milyon, Latin Amerika'da 150 bin, Afrika'da 1,7 milyon, Afganistan'da 1,5 milyon ve uluslararası komünist hareketin ve iktidarda olmayan komünist partilerin neden olduğu 10.000 civarında ölü.
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks