Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İslamda Haram ve yasaklar......

CENGÝZHAN

Üyeliði durduruldu
Katılım
15 Ara 2011
Mesajlar
297
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Konum
Ankara
[h=2]
icon1.png
İslamda Haram ve Yasaklar Üzerine Düşünceler...[/h]
İSLAMDA HARAM VE YASAK ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

Arapça olan haram kelmesinin anlamı yasaktır.Bu nedenle islami konularda çoğunlukla bu iki kelime eş anlamda ve beraber kullanılmaktadır.Örneğin ''islamda haram ve yasaklar '' gibi. Ancak şurası çok açıktır ki İslamda ve Kuranda HER HARAM EDİLEN ŞEY yasaklanmıştır.. YASAKTIR...

Fakat yaşamımızdaki her yasaklanmış şeyler için HARAMDIR diyemeyiz. Bu nedenle ben islami anlayışta haram ve yasak kelimelerinin farklı anlamlarda olduğunu farklı şekillerde kullanılması gerektiğini düşünürüm. HARAM kelimesini Kur'ana ait bir kelime, SADECE Kur'anda HARAM edilen konulara mahsus olarak kullanmanın çok daha doğru olduğu inancındayım.

Çünkü bir konuya HARAM denildiği anda karşılığı GÜNAH' tır ve bir müeyyidesi vardır
ve bu müeyyideyi Yüce Allah uygular.Yasak için böyle bir durum şüphesiz mevcut değildir. Bir topluluğun,bir halkın,bir milletin, lideri,kralı,padişahı ,yönetim başkanı her türlü YASAĞI koyabilir ve yasağa uymamanın cezasını da uygular..Ancak HARAM koyamaz. Çünkü haram koymak Yüce Allaha mahsustur. Sadece Yüce Allahın koyduğu haramlara uymamak, GÜNAH OLUR VE MÜEYYİDESİ cehennemdir.

Ancak bir toplum liderinin koyduğu YASAĞA uymamak GÜNAH olmaz,olamaz ve müeyyidesi de cehennem olamaz, müeyyidesi sadece toplum liderinin vaz ettiği ceza olur. Bu noktada şöyle bir sonç ortaya çıkar: HARAM vaz etmek sadece ve sadece Yüce Allaha mahsusutur.

Yüce Allah dışında hiç kimdse, Peygamberimiz, mezhep imamları,veya din alimleri HARAM VAZ EDEMEZLER,BÖYLE BİR YETKİLERİ YOKTUR, OLAMAZ.

Yüce Allah dışındai meciler HARAM vaz ettiklerinde , vaz ettikleri harama uymayanlarun günah işlediklerini var sayarak ,o kişileri cehenneme göndermeleri gerekir ki...Buna hiç kimsenin gücünün yetmeyeceği aşikardır.

Hanefi olmam hasebiyle İMAM-I AZAMA atfedilen bir fetvayı örnek olarak almak istiyorum. Bilindiği gibi İMAM-I AZAMIN: ''Kabuklu deniz hayvanlarını yemek haramdır'' diye bir hüküm verdiği yazılır.

Ancak biliyoruz ki İmam-ı Azamın tüm fikir ve düşünceleri ,kendileri hayattayken ve kendisinin bizzat yazdığı metinler olmayıp,sonradan öğrencileri tarafından yazılmış ve kitaplaştırılmış metinlerdir.

Ben Bağdatta yaşayan İmamı Azamın, akdenizden veya Basradan develerle ,sıcak iklimde ve çok uzak mesafelerden gelen kabuklu deniz hayvanlarının bozulmaları nedeniyle ,insanların rahatsızlandığını veya öldüğünü tesbit etmesi üzerine, kendisine tabi olan cemaate bunları yememelerini öğütlediğini ve de hatta yasakladığını düşünürüm.

İmamı Azamdan sonra gelen ,öğrencilerinin bu yasağı haram olarak düşünüp kaydettiklerini, veya yasak kelimesinin haram olarak tercüme edildiği kanaatindeyim. Şüphesizim ve eminim ki İmamı Azam Bazı şeyleri camaatine YASAKLAYABİLECEĞİNİ ancak HARAM vaz edemiyeceğin bizlerden çok daha iyi bilirdi.

Aynı durumu Peygamberimiz içinde söyleyebiliriz, Peygamberimiz peygamberliğinin yanında, aynı zamanda yaşadığı toplumun yöneticisidir de. Toplumun yöneticisi olarak her türlü yasağı getirebilir, getirmiştir de mutlaka, peygamberimizin içinde yaşadığı topluma getirdiği yasakları da HARAM kavramı içinde mütelea etmemiz hatalı ve yanlış olur...

Yukarıdaki yazı kendi düşüncelerimdir...Kimseyi ilzam etmez bağlamaz... Eleştirilerinizde bu noktayı göz önünde bulundurunuz...
 
M

Misafir

Guest
cengizhan kardeşim slm, sana bir sual,sigara harammı? eğer haram dersen ,nas delilin nedir?Nas delilin yoksa tüm uyracılar ,extazy dahil ,kokain almakda bir günah yokturmu demek lazım???
 

CENGÝZHAN

Üyeliði durduruldu
Katılım
15 Ara 2011
Mesajlar
297
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Konum
Ankara
cengizhan kardeşim slm, sana bir sual,sigara harammı? eğer haram dersen ,nas delilin nedir?Nas delilin yoksa tüm uyracılar ,extazy dahil ,kokain almakda bir günah yokturmu demek lazım???



Sigara konusu Kur'anda hiç geçmez, bu nedenle sigaranın haramlığından bahsedilemez....

Ekstazi,kokain gibi uyuşturucular da Kur'anda sarahaten bahsedilmez ancak, kur'anda zihni uyuşturan
maddeler olarak bahsi geçiyor mu..?? Bilmiyorum...
Uyuşturucular için Kur'anda sarahaten '' Zihni uyuşturan maddeler '' ile ilgili bir bahsediş varsa haramlıktan bahsedilebilir. Böyle bir zikir yoksa bu maddelerin de haramlığından bahsedilemez....

Ancak uyuşturucuların Kur'an da haram olduğundan bahsedilmemesi, bu maddelerin devlet yöneticilerince yasaklanmasına engel teşkil etmez.....
 
M

Misafir

Guest
Sigara konusu Kur'anda hiç geçmez, bu nedenle sigaranın haramlığından bahsedilemez....

Ekstazi,kokain gibi uyuşturucular da Kur'anda sarahaten bahsedilmez ancak, kur'anda zihni uyuşturan
maddeler olarak bahsi geçiyor mu..?? Bilmiyorum...
Uyuşturucular için Kur'anda sarahaten '' Zihni uyuşturan maddeler '' ile ilgili bir bahsediş varsa haramlıktan bahsedilebilir. Böyle bir zikir yoksa bu maddelerin de haramlığından bahsedilemez....

Ancak uyuşturucuların Kur'an da haram olduğundan bahsedilmemesi, bu maddelerin devlet yöneticilerince yasaklanmasına engel teşkil etmez.....

Bu maddeler kuranda geçmiyor..Geçmiyor diye haram kabul etmiyeceğizmi?Sen kıyası kabul etmiyorsun,anladığım kadarıyla..Bu çok yanlış batıl bir yol olup ,asla bilgileri zamana göre güncelleyemezsin.Kurandaki kavramlara baktığımızda çoğunlukla üstü örtülü olup yoruma açıktır.."zekatı verin" ayeti nde olduğu gibi.Zekat nedir ? sorusu zamana göre güncellenir.Şimdi sen diyebilirmisin,zekatı bilmiyoruz isteyen istediği gibi versin!demek doğrumu.?
Faizinde üstü örtülüdür.Kuranda detay verilmediği için,her insan kendine göre bir faiz belirleyemiyeceğizmi?

NEkadar ilim sahibysen samimi isen kurandan okadar çok feyz alırsın..Hadisle ,tarihle ,nakli ilimlerle ana kaynak kurandan ,kıyas ile helal haram belirlenebilir..


Fakat sadece hadis ile haram belirlenemez..Mesela altın erkeğe haramdır ,denemez..İpek erkeğe haramdır denemez..



Senin mantıkla kurana yaklaşırsan üçkağıtcı,dalkavuklara zemin hazırlarsın..Kuranda bu tiplerin misalide var..

Yahudilere cumartesi günü balık avlama yasağı geldi.Onlarda"evet cumartesi balık avlamıyoruz,allahın dediğine uyuyoruz deyip,fiyorttan içeri giren balıkların çıkışını kapatıyorlardı.Cumartesi günü geçincede ağlarını atıp balık yakalıyorlardı..Ne derler!işi kılıfına uyuduyorlardı.."onlara maymun olun " dendi..Senin yorumun aynı şey olmuyormu??

Allah bize bu aklı ,allaha karşı hokkabazlık cambazlık yapalım diye vermedi.Düşünmek ve samimi yorumlar getirmemiz için verdi..

Dolayısıyla ,tüm uyuşturucular ,uyuarıcılar kıyasa binaen harmadır..
 

CENGÝZHAN

Üyeliði durduruldu
Katılım
15 Ara 2011
Mesajlar
297
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Konum
Ankara
Bu maddeler kuranda geçmiyor..Geçmiyor diye haram kabul etmiyeceğizmi?Sen kıyası kabul etmiyorsun,anladığım kadarıyla..Bu çok yanlış batıl bir yol olup ,asla bilgileri zamana göre güncelleyemezsin.Kurandaki kavramlara baktığımızda çoğunlukla üstü örtülü olup yoruma açıktır.."zekatı verin" ayeti nde olduğu gibi.Zekat nedir ? sorusu zamana göre güncellenir.Şimdi sen diyebilirmisin,zekatı bilmiyoruz isteyen istediği gibi versin!demek doğrumu.?
Faizinde üstü örtülüdür.Kuranda detay verilmediği için,her insan kendine göre bir faiz belirleyemiyeceğizmi?

NEkadar ilim sahibysen samimi isen kurandan okadar çok feyz alırsın..Hadisle ,tarihle ,nakli ilimlerle ana kaynak kurandan ,kıyas ile helal haram belirlenebilir..


Fakat sadece hadis ile haram belirlenemez..Mesela altın erkeğe haramdır ,denemez..İpek erkeğe haramdır denemez.

Senin mantıkla kurana yaklaşırsan üçkağıtcı,dalkavuklara zemin hazırlarsın..Kuranda bu tiplerin misalide var..

Yahudilere cumartesi günü balık avlama yasağı geldi.Onlarda"evet cumartesi balık avlamıyoruz,allahın dediğine uyuyoruz deyip,fiyorttan içeri giren balıkların çıkışını kapatıyorlardı.Cumartesi günü geçincede ağlarını atıp balık yakalıyorlardı..Ne derler!işi kılıfına uyuduyorlardı.."onlara maymun olun " dendi..Senin yorumun aynı şey olmuyormu??

Allah bize bu aklı ,allaha karşı hokkabazlık cambazlık yapalım diye vermedi.Düşünmek ve samimi yorumlar getirmemiz için verdi..

Dolayısıyla ,tüm uyuşturucular ,uyuarıcılar kıyasa binaen harmadır..


Güzel kardeşim,


Bu maddeler kuranda geçmiyor..Geçmiyor diye haram kabul etmiyeceğizmi?


Evet güzel kardeşim, Kur'anda sarahaten,açıkça belirtilmemiş hiçbir maddeyi şu yolla, bu yolla..
Kıyas yapıyorum diyerek haram ilan edemezsiniz. Böyle yaparsanız Kur'ana ek yapmış
yama yapmış olursunuz.......

Bakınız kardeş...Ben kıyası reddetmiyorum..Ancak kıyası kullanma şeklini kabul etmeyebilirim.

Mesela Kur'an şarabı haram etmiş..Sebebi şarabın insan zihnini dumura uğratması nedeniyle insana kötü
şeyler yaptırmasıdır. Buradan hareketle eroin de aynı şarap gibi insan zihnini dumura uğratır
erpoin de haramdır... Ben buna karşıyım...Bu şekilde kıyasla eroini haram ilan edemezsiniz.
Eroini kur'anın haram listesine sokamazsınız....

Şarap konusu size bir örnek olarak verilmiştir... İnsan zihnini bulandırır, kötü işler yaptırır...
Buradan örnekler eroin de aynı etkiyi yaptığına kıyasla eroini de kullanmamam gerekir
sonucuna varabilirsiniz...Öyle yapmanız da gerek ve şarttır..
Ancak bu size eroine haram hükmü verme hakkını vermez....

Bir başka örnek... Kur'an namaz kılın der ancak kaç rekat kılacağınızı belirtmez...
Burada yüce Allah Kur'anda belirtmediği durum ve olayları insanların akıllarını kullanmalarını isteyerek
insanlara bırakmıştır. Namaz kılacağınız zaman da ,içinizden geldiği kadar, ruhunuz tatmin olana kadar,
Ben namazımı tamamladım diye kani olana kadar namaz kılacaksınız..Bu belki 3 rekat belki 8 rekat belki 12 rekat olabilir....
Ancak camilerdeki toplu namazlarda intizamın sağlanması için namaz rekatları belirli adetlerle tesbit edilebilir.


Aynı şekilde Kur'an zekat meselesinde belirli bir rakam veya oran belirtmez.. Gayet açıktır ki
zekat miktarı Kur'an tarafından kişilerin tayinine bırakılmıştır. Kişi gönlünden ne kopuyorsa
o kadar zekat verecektir...

Bunlar benim görüşlerimdir şüphesiz kimseyi bağlamaz....
Bunlar Kur'anı Kerimden benim anladıklarımdır.....
 

sýyah_

New member
Katılım
13 Ağu 2010
Mesajlar
454
Tepkime puanı
222
Puanları
0
Yaş
50
"Ancak biliyoruz ki İmam-ı Azamın tüm fikir ve düşünceleri , kendileri hayattayken ve kendisinin bizzat yazdığı metinler olmayıp, sonradan öğrencileri tarafından yazılmış ve kitaplaştırılmış metinlerdir." buraya kadar yazdıklarına tamam ama burada sen Hanefi mezhep imamımıza ve öğrencilerine atıfta bulunarak değiştirilmiştir diye kendi yazdığı değil öğrencileri tarafından kitaplaştırılmış metinlerdir demektesin. Kur’andan başka tüm kitapların üzerinde oynama yapıldığı ihtimali güçlüdür ama burada kendi öğrencileri tarafından bunun olması mümkün değildir. İmamı Azam Ebu Hanefinin öğrencileri kendi imamlarının söylemediği bir şeyi yazacaklar sen buna inanabilirsin seni seninle birlikte düşüncelerinle yanlız bırakıyoruz o zaman birde kendinin de Hanefi olduğunu söylüyorsun. Aklı selim insan burada bir problem olduğunu anlar, yazılarında problem var arkadaş, değer yargıların farklı ve değer yargılarını yansıtmıyorsun, belki sorguluyorsun tatminkarlık arıyorsun buna bişey demem, Kur'anda neyin haram olduğu neyin haram olmadığı yazılıdır, bunun dışında ALLAH (c.c) "benim haram demediklerime haram demeyin" diye önce haram olanları Kur’anda ayetlerinde belirttikten sonra ayetlerinin arkasından insanları uyarmıştır. Kur'an bilgi verici bir kitaptır. Sigara kur'anda yazmıyor diye haramdır diyemeyiz çünkü uyarılmışız haram değilse haram olmayan birşeyi haram olmadığı halde haram demek günahtır. Kur'an bilgi verici kitap olup onu anlamamızda bize yaşayışı ile örnek olan peygamberimiz (sav) bize örnek olmuştur. Bütün herşeye illa örnek aramakta yanlıştır, örneğin o zamanlar sigara bilinmiyordu, ALLAH (c.c) sigarayı bilmiyormu böylemi düşünüyorsunuz, o zamanlar yazılan kitap ta yoksa o zaman bilinmiyordu denmesi şu nedenle yanlıştır; Kur'an içinde örnek mucizeler taşır. Kaptan Custonun bulduğu iki denizin ayrılmasının sularının birbirine karışmaması ve bunun Kur'anda yazması mucizesidir. Herşeyi Kur'an yazması şartsa inanmıyorum diye düşünenlere sözüm şudur Kur'an bilgi verici ve öğüt verici bir kitaptır. Herşeyden örnek vermesede bazı hususlarda örnek verir. Buna göre Hz. Süleymanın zamanında bir tahtın bir anda biryerden birye taşınması bilim ve teknoloji ile ölçülür, çünkü bunu başaran alim bir insandır, o zamanlar biliniyordu ama şimdi bilinmiyor, demekki kur’an bize örnek veriyor şu anki teknolojiden daha ileri bir hususa bir maddenin bir yerden bir yere taşınması, belki biz ışıkta yani yanlış yerde arıyoruz belki bir maddeyi taşımak için sonik bilimle uğraşmalıyız ışıkla değilde belki ses ile bir maddeyi taşımak mümkündür . ALLAH (c,c) isteseydi insanlara Levhi mehfuzu indirirdi, yani muhafaza altında olan ve saklı olan kitabı, ama bize gönderilen Kur’andır ve biz ona bakmalıyız. Ondan başka nereye bakarsak buna bilimle uğraşmak hariç yanlış yere varırız. Çünkü Kur’anı canlı olarak yaşayan Peygamberimiz (sav) “ilim Çinde bile olsa gidip alınız” diyerek püf noktasını belirtmiştir.
 

sýyah_

New member
Katılım
13 Ağu 2010
Mesajlar
454
Tepkime puanı
222
Puanları
0
Yaş
50
Kusursuz kul olmaz. Âlimlerinde elbet hatası olur. bir tek ALLAH (c,c) hiç hatası yoktur. insanın hatası elbette olacaktır. burada dikkat ettiğim husus öğrencilerin imam azamın söylemdiklerini söylemiş gibi yazmalarıdır. Bu konu sizin tarafınızdan belirtilmiş burada ince bir husus var sizin düşüncelerinizi açıklıyor. Peki ben size soruyorum benim en son söylediğim Hedis “ilim Çinde bile olsa gidip alınız” sizce sahih bir hadismidir.
 

CENGÝZHAN

Üyeliði durduruldu
Katılım
15 Ara 2011
Mesajlar
297
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Konum
Ankara
Kusursuz kul olmaz. Âlimlerinde elbet hatası olur. bir tek ALLAH (c,c) hiç hatası yoktur. insanın hatası elbette olacaktır. burada dikkat ettiğim husus öğrencilerin imam azamın söylemdiklerini söylemiş gibi yazmalarıdır. Bu konu sizin tarafınızdan belirtilmiş burada ince bir husus var sizin düşüncelerinizi açıklıyor. Peki ben size soruyorum benim en son söylediğim Hedis “ilim Çinde bile olsa gidip alınız” sizce sahih bir hadismidir.

Bakınız kardeş,

İmamı Azamın sadece öğrencilerine ders verdiğini, herhangi bir kitap yazmadığını, yazdırmadığını belirtmiştim.
Bu gün elimizde olan imamı azamın fifir ve düşüncelerine ait tüm kitaplar, İmamı Azam sonrası öğrencileri
tarafından yazılmış kitaplardır....

Benim bu noktada anlatmaya çalıştığım konu....

Bu günkü imamı Azama ait tüm kitaplar imamı azamın doğrudan fikir ve düşünceleri olmayıp....

İmamı Azamaın öğrencilerine anlattıklarından...
Öğrencilerinin ne anlayıp yazdıklarıdır....

Bilmiyorum anlatabiliyor muyum..???

İmamı Azamaın fikir ve düşünceleri farklı...
İmamı azamın öğrencilerinin ,İmamı Azamın anlattıklarından ne anladıkları farklıdır......

Bunu dışında bir insanoğluna gerekli tüm bilgilerin Aziz Kur'anı Kerimde fazlası ile mevcut olduğuna inanırım...
Bu nedenledir ki Kur'anda bahsi sarahaten ve açıkça geçmeyen hiçbir HARAMA inanmam.....

Kur'andaki tüm anlatılanların birer örnek, ders alınması ve alınacak o derse göre hareket edilmesi
gerektiğine inanırım...

SELAM..
 

sýyah_

New member
Katılım
13 Ağu 2010
Mesajlar
454
Tepkime puanı
222
Puanları
0
Yaş
50
bunlar senin düşüncelerin gittin o zamanda yaşadın imamı Azamın ne dediğini duydunmu, sonra öğrencilerinden birimiydin bu kadar eminsin, ben kendimden eminim yanlız bunu belirteyim. Anlatabiliyorsun ama bunları anlamak konusunda güçlük çekmiyoruz idrak konusunda da, bunlar senin fikirlerin İmamı Azamın fikirleri kur'an ve sünnet fikirleri, onun öğrencileride yine imamı azamın fikirleridir. Öğrencilerin öğrendiklerinin dışına çıkması fikri senin fikrin, buna sen inanabilirsin. o zamanlarda yaşadında bendemi yaşadım demek hakkın olabilir, akıl var mantık var öğretmen öğretecek sonra öğrenciler özelikle İmamı Azamın öğrencileri sonra kendi kafalarına göre içtihat yapacaklar, bu mümkünmü bence değil akıl sahibi tarafı insanlar tarafından bilinirki olamaz. Ee işte İmam Azam öyle demiş ama biz onun öğrenileriyiz ama biz ondan bunu öğrendik ama bize hep yanlış öğretmiş bu öyle değil bu böyle dedikleri vakit zaten onlar İmamı Azamın öğrencileri olmaktan çıkarlar. Peki sen anladınmı buradaki püf noktasına, ben anlatabildimmi
 

CENGÝZHAN

Üyeliði durduruldu
Katılım
15 Ara 2011
Mesajlar
297
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Konum
Ankara
bunlar senin düşüncelerin gittin o zamanda yaşadın imamı Azamın ne dediğini duydunmu, sonra öğrencilerinden birimiydin bu kadar eminsin, ben kendimden eminim yanlız bunu belirteyim. Anlatabiliyorsun ama bunları anlamak konusunda güçlük çekmiyoruz idrak konusunda da, bunlar senin fikirlerin İmamı Azamın fikirleri kur'an ve sünnet fikirleri, onun öğrencileride yine imamı azamın fikirleridir. Öğrencilerin öğrendiklerinin dışına çıkması fikri senin fikrin, buna sen inanabilirsin. o zamanlarda yaşadında bendemi yaşadım demek hakkın olabilir, akıl var mantık var öğretmen öğretecek sonra öğrenciler özelikle İmamı Azamın öğrencileri sonra kendi kafalarına göre içtihat yapacaklar, bu mümkünmü bence değil akıl sahibi tarafı insanlar tarafından bilinirki olamaz. Ee işte İmam Azam öyle demiş ama biz onun öğrenileriyiz ama biz ondan bunu öğrendik ama bize hep yanlış öğretmiş bu öyle değil bu böyle dedikleri vakit zaten onlar İmamı Azamın öğrencileri olmaktan çıkarlar. Peki sen anladınmı buradaki püf noktasına, ben anlatabildimmi


bunlar senin düşüncelerin gittin o zamanda yaşadın imamı Azamın ne dediğini duydunmu, sonra öğrencilerinden birimiydin bu kadar eminsin,


Kardeş sana anlattığım konu için gidip İmamı Azamı dinlemiş olmaya gerek yok....
Sana anlattığım mesele çok genel bir eğitim ve öğrenme kuralıdır. Bu kural değişmez...

Bir hoca diyelim 50 kişilik bir öğrenci gurubuna ders veriyor. Bir sonraki derste imtihan yapıyor....
Hocanın bir ders önce anlattıklarından yaptığı imtihanda öğrencilerin bir kısmı zayıf not alır 2-3-4 gibi
Bir kısmı orta not alır 5-6-7 gibi, ve bir kısmıda iyi not alır , 8-9 gibi....

Hocanın anlattıklarının tamamını ,aynısın bilen öğrenci 50 kişiden ....
Ya hiç yoktur..Yada 1-2 kişi çıkar......

Bu nedenle öğrenci hocanın anlattıklarını değil...
Kendi anladıklarını yazar.....

Bilmem anlatabildim mi..????

Selam
 

sýyah_

New member
Katılım
13 Ağu 2010
Mesajlar
454
Tepkime puanı
222
Puanları
0
Yaş
50
şu anki ders müfredatıyla o zamanki ders müfredatını ve öğrencileri öğretmenleri bilimsel olarak karşılaştırıyorsun, felsefi bir konuya örnek verir gibi dini konularda yazıyorsun. benim kimseye akıl vermek gibi bir niyetim yoktur, din ile felsefe yi birbirine harmanlamaya çalışırsan fotokopi makinasının içinde sıkışan kağıt gibi olur, içinden çıkamazsın. İmam-ı Azam Ebu Hanefi zamanında anlama-öğreti ilişkisi şu anki teknoloji ile karşılaştırırsak şu anda daha büyük imkanlar var, öğrencilerin dersi anlama yetelilikleri daha etkin diye düşünebilirsiniz belki bu nedenle bir sınıftaki öğrencilerin anlatılanları anlama ve idrak sonra İmamı Azam'ın değilde anlamadıkları kendi uydurduklarını belirtiyorsunuz, şimdi özellikle konuyu daldan dala elma ağacından çınar ağacına atlatmayalım, konu nedir öğrencilerin hocasından öğrendiklerini değilde kendi uygun gördükleri düşünceleri yazmalarıydı, sonra siz bu konuyu biz ele almışken başka bir boyuta geçtiniz bu daha farklı bir konu; öğrencilerin dersi derste anlamadıklarını bişey öğrenmediklerini sonra bişey bilmeyen öğrencilerin kendi kendilerine düşünüp kendi kendilerine İmam_ı Azamın öğrencileri olarak onun arkasından İmamı Azamın haberi ve bilgisi alakası olmayan konularda yazmaları, bu ikisi farklı konulardır, ikiside olması mümkün değildir, birini tartışırken siz olmayacak başka bir konuya değinmişsiniz bunu delil bile sayamayız. Mahkemede bir sanıka yöneltilen bir suçlamada sanıkın başka bir suçunu ortaya atan iddia makamının durumuna düşersiniz, hakim iddia makamına o başka bir konu şu anki konumuza dönelim diye uyarır. Bütün hepsini bir tarafa bırakalım İmamı Azam zamınındaki öğrenciler ile şuanki öğrencileri birbirine kıyaslarsak şu anki öğrencilerin hepsi o zamanki öğrencileri en az 20'ye katlar, şu anki bir ilkokul öğrencisinin bildikleriyle o zamanki 40 yaşında bir öğrencinin bilidiklerini toplasak şu anki ilkokul öğrencisi daha bilgili çıkar. Belki bu önermeyi bu platforma çekmek istemeniz bu nedenle olabilir, fakat yine uygun değil çünkü farklı konulardan bahsediyorsunuz. İlk başa yazdığınız yazıda doğru cümlelerinizin arasına doğru olması mümkün olmayan bazı ifdaler yer vermişsiniz ben bunu seçip size nedeniyle birlikte yazdım. Tekrar belirtiyorum İmam-ı Azam Ebu Henefi zamanındaki öğrencilerin öğretilerin dışına çıkıp kendi fikirlerini içtihada dökmeleri mümkün değildir. Eğer böyle olsaydı insanlığın başlangıcından beri bize gelen bütün öğretileri sorgulamamız gerekir. İmam-ı Azam ALLAH (c.c) sevgili kuludur bunu genel islam alemi böyle bilir. İrade yanlız insanda değildir. İslam dinini devamı için ALLAH (c.c) iradeside hakimdir. Bunuda hesap etmek gerekir. Bu nedenle olaylara bakışımızı daha iyimser olarak bakmalıyız. Ama buna dikkat etmeden önce İmam-ı Azam bile olsa hatta bu insan havada bile uçsa ne yaparsa yapsın İslamı yaşayışına dikkat etmemiz gerekir. İslamı yaşamayan bir insanın havada uçmasına bakıpta onun dinine veya keramet dediğimiz/sandığımız olaylarına inanmamalıyız. Konuyu bende başka bir yere taşımıyorum bunu neden ilişkilendirdim: İmam-ı Azam yaşayışıyla örnek bir müslümandır. Kendine zulum eden Abbasilere bile direnip hayatı pahasına inandığı islam için herşeyini feda etmiştir. Bna hayatı da dahil...
 

CENGÝZHAN

Üyeliði durduruldu
Katılım
15 Ara 2011
Mesajlar
297
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Konum
Ankara
Güzel Kardeşim,

daha farklı bir konu; öğrencilerin dersi derste anlamadıklarını bişey öğrenmediklerini sonra bişey bilmeyen öğrencilerin kendi kendilerine düşünüp kendi kendilerine İmam_ı Azamın öğrencileri olarak onun arkasından İmamı Azamın haberi ve bilgisi alakası olmayan konularda yazmaları,


Nereden çıkarıyorsunuz bu lafları...???
Bunlar benim söylediğim şeyler değil......!!!

Benim yazdığımın hepsi şu: :

Ben Bağdatta yaşayan İmamı Azamın, akdenizden veya Basradan develerle ,sıcak iklimde ve çok uzak mesafelerden gelen kabuklu deniz hayvanlarının bozulmaları nedeniyle ,insanların rahatsızlandığını veya öldüğünü tesbit etmesi üzerine, kendisine tabi olan cemaate bunları yememelerini öğütlediğini ve de hatta yasakladığını düşünürüm.

İmamı Azamdan sonra gelen ,öğrencilerinin bu yasağı haram olarak düşünüp kaydettiklerini, veya yasak kelimesinin haram olarak tercüme edildiği kanaatindeyim. Şüphesizim ve eminim ki İmamı Azam Bazı şeyleri camaatine YASAKLAYABİLECEĞİNİ ancak HARAM vaz edemiyeceğin bizlerden çok daha iyi bilirdi.

Burada söylediğim tek şey....

İmam-ı Azamın yasak dediği bir şeyi, İmam azamdan sonra gelenlerin harama çöevirdiklerini
düşündüğümü söylüyorum....Hepsi bu kadar...

Siz kalkıyorsunuz...Yok ben İmamı Azam öğrencilerinin. imamın arkasından ,onun bilgisi olmadan
alakasız konularda yazdıkları....

Nereden çıkarıyorsunuz bunları...Bu laflar ,özür dilerim ama biraz uydurma olmuyormu....??

Benim yazdığım:


Ben Bağdatta yaşayan İmamı Azamın, akdenizden veya Basradan develerle ,sıcak iklimde ve çok uzak mesafelerden gelen kabuklu deniz hayvanlarının bozulmaları nedeniyle ,insanların rahatsızlandığını veya öldüğünü tesbit etmesi üzerine, kendisine tabi olan cemaate bunları yememelerini öğütlediğini ve de hatta yasakladığını düşünürüm.

İmamı Azamdan sonra gelen ,öğrencilerinin bu yasağı haram olarak düşünüp kaydettiklerini, veya yasak kelimesinin haram olarak tercüme edildiği kanaatindeyim. Şüphesizim ve eminim ki İmamı Azam Bazı şeyleri camaatine YASAKLAYABİLECEĞİNİ ancak HARAM vaz edemiyeceğin bizlerden çok daha iyi bilirdi.


Bu yazıma bir itirazınız varsa buyurunuz....!!
 

sýyah_

New member
Katılım
13 Ağu 2010
Mesajlar
454
Tepkime puanı
222
Puanları
0
Yaş
50
"İmamı Azam Ebu Hanife ve İslam anlayışı" forumda konu açmışsınız orada devam ediyorum. Çünkü belliki kendinizde bu konu hakkında araştırma yapmışsınız. Fakat tekrar söylüyorum değerlendirmeleriniz yanlış, nedenlerini size bu konuya ilişkin açtığınız diğer yerde kendi yazılarınızla belirttiğiniz hususları dikkat çekerek anlatayım.
 

sýyah_

New member
Katılım
13 Ağu 2010
Mesajlar
454
Tepkime puanı
222
Puanları
0
Yaş
50
belki diğer konuyu buradaki konuyla ilgili hissettiğimden İmamı Azam Ebu Hanife ve İslam anlayışı" konulu açtığınız forumada aynısını yazdım:Konuları dağıtmadan yazdığınız fikirleriniz:
- Ancak biliyoruz ki İmam-ı Azamın tüm fikir ve düşünceleri ,kendileri hayattayken ve kendisinin bizzat yazdığı metinler olmayıp,sonradan öğrencileri tarafından yazılmış ve kitaplaştırılmış metinlerdir.
- Bu günkü imamı Azama ait tüm kitaplar imamı azamın doğrudan fikir ve düşünceleri olmayıp....

İmamı Azamaın öğrencilerine anlattıklarından...
Öğrencilerinin ne anlayıp yazdıklarıdır....

Bilmiyorum anlatabiliyor muyum..???

İmamı Azamaın fikir ve düşünceleri farklı...
İmamı azamın öğrencilerinin ,İmamı Azamın anlattıklarından ne anladıkları farklıdır......

Yukarıda yazanlar sizin yazılarınızdan alıntıdır. İmamı Azam talebelerine daha kesin bir bilgiye ulaşmaları halinde İmamı Azama değilde Kurana ve sonra hadislere bakarak ona göre içtihat yapmalarını isterdi. Zeki olan İmamı Azam birçok ilimle uğraşmıştır. İlk önce kelam ilmiyle ilgilenmiştir fakat en son tamamen fıkıh ilmine bütün varlığını vermiştir.
İmamı Azam Ebu Hanefi Zorunlu hallerde özel ve istisnâî hallere gerek olduğunu savunur. Öğrencilerine bunu anlatmak istemiştir. Bunun haricinde anladıklarınız yanlıştır. Çünkü: Zorunlu hallerde özel ve istisnâî hallere gerek olduğunu savunduğuna delil olarak İctihadlarını değerlendirirken şöyle demiştir:
“Bu bizim reyimizle vardığımız bir sonuçtur. Kimseyi reyimize zorlamaz, kimseye bunu kabul etmeniz gerekir demeyiz. Bizim gücümüz buna yetiyor, bize göre en iyisi budur. Bundan daha iyisini bulan olursa buyursun getirsin onu kabul ederiz" (Zehebî, a.g.e., 21).

"Allah'ın kitabındakini alır kabul ederim. Onda bulamazsam Rasûlullah'ın güvenilir, âlimlerce mâlum ve meşhur sünnetiyle amel ederim. Onda da bulamazsam ashâbından dilediğim kimsenin re'yini alırım” Târihü'l-fıkh, Duha'l İslâm

İmamı Azamın Öğrencilerinin farklı bir şey yazmadıklarına delil olarakta; "el-Fıkhu'l Ekber", İmam Âzamın yazdığı ehli sünnetin temel kitabıdır, bu kitabı İmamı Azamın talebeleri derleyip toparlamıştır. Bu talebeler bu kitaba kendi fikirlerini yazmamış olup İmamı Azamın fikirlerini ve ondan anlayıp öğrendiklerini yazmışlardır.
 

CENGÝZHAN

Üyeliði durduruldu
Katılım
15 Ara 2011
Mesajlar
297
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Konum
Ankara
İmamı Azamın Öğrencilerinin farklı bir şey yazmadıklarına delil olarakta; "el-Fıkhu'l Ekber", İmam Âzamın yazdığı ehli sünnetin temel kitabıdır, bu kitabı İmamı Azamın talebeleri derleyip toparlamıştır. Bu talebeler bu kitaba kendi fikirlerini yazmamış olup İmamı Azamın fikirlerini ve ondan anlayıp öğrendiklerini yazmışlardır.



Güzel kardeşim,

Aynı şeyleri söylüyoruz, söylediğimiz aynı şeylerle farklı sonuçlara varıyoruz...

Yukarıda söylediğin:

Bu talebeler bu kitaba kendi fikirlerini yazmamış olup İmamı Azamın fikirlerini ve ondan anlayıp öğrendiklerini yazmışlardır.

Şeyi ben de aynen söylüyorum....

Ve diyorum ki....

İmamı azamın söyledikleri ile....
Öğrencilerinin anlayıp yazdıkları şeyler aynı değildir aynı olamaz.....

Eğe diyebilirseniz:

İmamı Azamın etrafında hafızlar vardı.. İmamı Azamın söylediklerini kelime kelime ezberlediler..
Ve sonra bu ezberledikleri metinleri aynen yazdılar...
O zaman ben de derim ki ..Evet talebelerin kelime kelime ezberleyip ,yadıkları metinler..
İmamı Azamın söyledikleridir....

Yok böyle yapılmayıp, İmamı Azamın öğrencileri, İmamaı Azamı dinleyip ,ne anladıkların yazmışlarsa......

İmamı Azamaın söyledikleri ile öğrencilerinin yazdıkları hiçbir zaman, hiçbir şekilde aynı olamaz..
Aynı olması mümkün değildir...

Selam...
 
M

Misafir

Guest

kıyas ile haram hükmü konabilirmi konusunu açmak istiyorum.

Usûlcülerin ıstılahında kıyas: Aralarındaki ortak illet dolayısıyla, hakkında nass bulunmayan şer'î hükmü, hakkında nass bulunan bir hükme ilhak etmektir. İlhakın manası var olan hükmü açmak ve ortaya çıkarmak demektir. Zaten yok olan bir hüküm çıkarmak değildir. Çünkü hüküm aslında şer'an sabittir, ancak bunun ortaya çıkması, müctehidin illet vasıtasiyle bunu beyan ettiği vakte kadar gecikmiş olması demektir. Şu halde kıyas var olan hükmü ortaya çıkarır yoktan var etmez. İllet hükmün temelidir.

içki kurana göre haram nas delili var..illetini açtığımızda

1-sosyal yapıyı olumsuz etkilemesi

2-bağamlılık yapması
3-kimyasal incelemede bunun nedeninin "etil alkol"kaynaklandığının isbat edilmesi...


Şimdi elimizde bir madde mesela kokain var ,harammıdır dendiğinde ne cevab verilir?

1-sosyal yapıyı olumsuz etkiliyor
2-bağımlılk yapıyor
3-vucuda zararlı
4-kimyasala yapısı alkol değil..
kimyasal yapısı alkol olmamasına rağmen sonuçları alkol ile aynı kapıya çıkıyor..Haramdır denebilir..

kıyasda çok dikkatli olmak lazımdır..

domuz eti haramdır.nas deliliyle sabittir..peki neden haramdır?
1-pisdir
2-hastalık taşır
gibi deliler ortaya konabilir.fakat bu deliller çok somut isbatlanmış deliller değildir.Yani domuz etinin özellikle neden haram kılındığını açıklıyamaz.Domuzda tenya varsa sığırdada tenya var,domu pisse sığırda tavukda pisdir.hatta ondan pis hayvanlar vardır.
her hayvan hastalık taşıyabilir.sadece domuza has bir şey değildir..

Dolayısıyla domuzun yasak edilmesini kıyasa alıp ,tek toynaklıları yemek haramdır, denemez..
fare ,timsah,yılan gibi hayvanlar haramdır denemez..



 
M

Misafir

Guest
Güzel kardeşim,








....

Bir başka örnek... Kur'an namaz kılın der ancak kaç rekat kılacağınızı belirtmez...
Burada yüce Allah Kur'anda belirtmediği durum ve olayları insanların akıllarını kullanmalarını isteyerek
insanlara bırakmıştır. Namaz kılacağınız zaman da ,içinizden geldiği kadar, ruhunuz tatmin olana kadar,
Ben namazımı tamamladım diye kani olana kadar namaz kılacaksınız..Bu belki 3 rekat belki 8 rekat belki 12 rekat olabilir....
Ancak camilerdeki toplu namazlarda intizamın sağlanması için namaz rekatları belirli adetlerle tesbit edilebilir.


Aynı şekilde Kur'an zekat meselesinde belirli bir rakam veya oran belirtmez.. Gayet açıktır ki
zekat miktarı Kur'an tarafından kişilerin tayinine bırakılmıştır. Kişi gönlünden ne kopuyorsa
o kadar zekat verecektir...

QUOTE]
sana ehli sunnete uy deniyorum .ümmete uyup ,ümmetin ortak noktası olacak şekilde öğle namazını 4 rekat ,yatsıyı 4 rekat ,ikindi namazını 4 rekat kılman daha doğru değilmi?
 

CENGÝZHAN

Üyeliði durduruldu
Katılım
15 Ara 2011
Mesajlar
297
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Konum
Ankara
Güzel kardeşim,
....
Bir başka örnek... Kur'an namaz kılın der ancak kaç rekat kılacağınızı belirtmez...
Burada yüce Allah Kur'anda belirtmediği durum ve olayları insanların akıllarını kullanmalarını isteyerek
insanlara bırakmıştır. Namaz kılacağınız zaman da ,içinizden geldiği kadar, ruhunuz tatmin olana kadar,
Ben namazımı tamamladım diye kani olana kadar namaz kılacaksınız..Bu belki 3 rekat belki 8 rekat belki 12 rekat olabilir....
Ancak camilerdeki toplu namazlarda intizamın sağlanması için namaz rekatları belirli adetlerle tesbit edilebilir.


Aynı şekilde Kur'an zekat meselesinde belirli bir rakam veya oran belirtmez.. Gayet açıktır ki
zekat miktarı Kur'an tarafından kişilerin tayinine bırakılmıştır. Kişi gönlünden ne kopuyorsa
o kadar zekat verecektir...

QUOTE]
sana ehli sunnete uy deniyorum .ümmete uyup ,ümmetin ortak noktası olacak şekilde öğle namazını 4 rekat ,yatsıyı 4 rekat ,ikindi namazını 4 rekat kılman daha doğru değilmi?


Kardeş,

Orta okul öğrencisi iken şahit olduğum bir olay bende cami imamlarına karşı bir sevgisizlik ve dinimizdeki
yalan ve hurafelere karşı da bir nefret uyandırdı...

Namazlardaki rekat sayısına gelince...

Namaz kılmaya niyet ettiğimizde, ne düşünerek namaza dururuz...??

Ben ne düşündüğümü arzedeyim:

Ben namaza niyet ettiğimde...
Ben şimdi Yüce Yaratanımın huzuruna çıkacağım ve beni yarattığı, bana sağlam bir vücut,temiz bir ruh,
yaşayabilmem için verdiği tüm nimetler için O ' na şükranlarımı bildirecek, O 'na teşekkür edeceğim....

Kardeş ben bir kulun Yüce Allaha şükranlarını ileteceği namazında rekatları saymanın manasız olduğunu düşünürüm.. Şükrün ve teşekkürün adedi olur mu..???

Allaha her defasında 4 defa şükredeceğim....Öylemi..??

Benden de size bir soru:
Ben sizin dediğiniz gibi akşam namazını 4 rekat değil , 8 rekat kıldım..

Şimdi ben yanlış mı yaptım...???
 
M

Misafir

Guest
]


Kardeş,

Orta okul öğrencisi iken şahit olduğum bir olay bende cami imamlarına karşı bir sevgisizlik ve dinimizdeki
yalan ve hurafelere karşı da bir nefret uyandırdı...

Namazlardaki rekat sayısına gelince...

Namaz kılmaya niyet ettiğimizde, ne düşünerek namaza dururuz...??

Ben ne düşündüğümü arzedeyim:

Ben namaza niyet ettiğimde...
Ben şimdi Yüce Yaratanımın huzuruna çıkacağım ve beni yarattığı, bana sağlam bir vücut,temiz bir ruh,
yaşayabilmem için verdiği tüm nimetler için O ' na şükranlarımı bildirecek, O 'na teşekkür edeceğim....

Kardeş ben bir kulun Yüce Allaha şükranlarını ileteceği namazında rekatları saymanın manasız olduğunu düşünürüm.. Şükrün ve teşekkürün adedi olur mu..???

Allaha her defasında 4 defa şükredeceğim....Öylemi..??

Benden de size bir soru:
Ben sizin dediğiniz gibi akşam namazını 4 rekat değil , 8 rekat kıldım..

Şimdi ben yanlış mı yaptım...???

Bende ,imam hatip mezunu yarım hafız ,uzman doktorum..Girmediğim cemaat kalmadı diyebilirim.Hiç bir cemaatle ,cedelleşmeye gitmedim.En son nur cemaatinden ayrıldım.Burslarımı kestim.Biz müslümanız,risalei nur'daki tezadlarla (konuya girmiycem) bu iş olmaz dedim,sohbetlere gitmedim.Kurana hadise ,sahabe ve veli denen zevat kıssalarına bakışım çok değişti.Tasavvuf benim gözümde kurallarını kendi koyan bir bidati bir din olarak algılanmaya başlandı.Hata bendemi ?diye bir çok kimse ile tartışmaya fikir mulahazasına girsemde ,işin kirtiği iknadan ziyade kabulden geçtiğini anladım....
Neyse!!!!! senin sorulara bakalım

ümmetci olmaktan yanayım..benim küfür sınırım ümmettin yaptığı pratikliği terkde başlar ..Çok tehlikeli bulurum.Çünkü büyle yapılmazsa lügat manası değiştiği bir çok mana içerdiği için inanç ve ibadetlerde kayma ,,sapmalar olabilir.Aslında gerçek sünnet işte budur.ümmetin uyguladığı tefrikaya düşmediği pratiklikdir.

Akşam namazı ümmet çercevesinde en az 3 rekattır.Bireysel olarak 10 rekatta kılarsın 20 rekatta bir mahzur yoktur..2 rekat kılmak hatadır! derim..Ameli bir durum olduğu için küfürle suçlamam..

namazda kalıplaşmış duaları okumak namazın rüknü değildir.Namazda türkce dualar edilebilir.tefekkur edilebilir..



Salt kuran olmaz! demek kuranı kerimi aciz görmek olarak algılanmamalıdır.Nasılki insan beyni bilgi birikimiyle hayat buluyorsa proplemlere daha iyi çözüm getriyorsa kuranda bilim hayat bulur,anlam kazanır.
Bu bilimler çerçevesinde sadece hadis ilimini kutsayarak kuranın tamamlayıcısı gibi görmek ,tam bir bidat olup diğer ilimlerden hiç bir farkı yoktur..
 

karaca

New member
Katılım
15 May 2012
Mesajlar
43
Tepkime puanı
0
Puanları
0
sünnetten kim kaçarsa işte böyle sonu gelmez tezatların içine girer herkes kendinde bişe anlar dinden onu yapar ama hakikat tekdir
 
Üst Alt