Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İnsanların büyüklüğü yaptığı işlerin büyüklüğüyledir

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
39
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
İnsanların büyüklüğü yaptığı işlerin büyüklüğüyledir. Gönenli Mehmed Efendi (1901 - 2.Ocak.1991)
gonenli%20mehmed%20efendi5.jpg


İnsanlara iyilik yaptınız mı? Kaçın yanından, utanmasın. Sana teşekkür etmesin.
Yaptığın iyilikten dolayı, senin yanında küçülmesin. Yaptığın hayırları söyleme. Söylersen kaybedersin. Yaptım, ettim diyerek sadakalarınızı bozmayın. Hayırlarını saklarsan senin olacak.



Ahireti kaybetmekten korkmalıyız. İnsanlar hastanelere acılardan,
belalardan kurtulmak için varını yoğunu veriyor.
Asıl, ahiret için varımızı yoğumuzu vermeliyiz.
Hürmetle Kur’an dinleyen bir insana, cehennemlik dahi olsa, Kur’an şefaat edecek.

Azıcık bir rüyada (Cenneti) gösterdiler gibi oldu da bütün dünyadan soğudum. Bütün dünyayı bile bana verseler yan bile bakmak istemiyorum. Çok şükür elhamdülillah.
Sahip olduğun nimetlerle başkalarına yardımcı olacaksın. Anne gibi olacaksın insanlara…

İnsanın Hak katında derecesi arttıkça, insanlara merhameti artar.
Dinimizde ölçü: Kendin için istediğini başkasına da isteyeceksin.
Kendin için istemediğini başkasına da istemeyeceksin.


Nasıl ki, boş vakit bulunca, telefonla oğlunu, kızını, ahbabını ararsın. Rabbini de her vakit ara.

Bir insan, yaptığı kötülüğü bile saklayacak. Söylemeyecek. Kötü örnek olmayacak.
Mü'min insanların çoğu sıkıntıda olur. Dünyada rahat edemedim, deme.
Olacak olur. Mü'minlere dert uyarmak için gelir.
Allah, bazı kullarına, onlar da başkalarına versin diye fazla veriyor.
Boş durmayın! Zamanınızı sizi Rabbinize yakın edecek işlere harcayın.

İnsan öfkelendiği zaman ya abdest almalı, ya namaz kılmalı,
ya da Allahu Ekber demeli.
İnsanları namazından, Kur'anından alıkoyan insanlar ne kötüdür.
İnsana en yakın şefaatçi annedir. Allah'tan annemin yüzü suyu hürmetine
diye iste.


Bir insanın namazı kabul oluyorsa ahlakı güzelleşirmiş.
Senin etrafında, sana çile çektirenleri, Allah (c.c.) sana, dünyada çile çeksin de,
ahirette azap görmesin diye veriyor.

Kimseye kusur bulma. Herkes làyık olduğu yere gönderilecek,
làyık olduğunu bulacak.
Her nefis ölümü tadacaktır. Ancak herkes ayrı ayrı tadlarla tadacaktır.
Kàbe sevgisi insanın içinden gelir. Kâbe'ye parası olan
değil, aşkı olan gider: Rabbi, aşkı olana yardım eder.
Zengin olan Allah'tır. Bizim zenginliğimiz Allah'tandır.
İyilik yap, iyilikle düşmanı kendine dost eyle !
Melekler, Kur'an okumazlar. Fakat gelip okuyanı dinlerler.

Acı söyleyene tatlı söylemek için dünyaya geldik.

Hak yolunda harcadığın nefeslere göre derecen olacak.
Kul hakkı çok geniş. Hiç tanımadığın bir kimseye dudak
büksen, hesabı sorulacak.
Nefsine söz geçirmek, nefsin her istediğini yapmamaktır,
bile bile haram yememektir.
Her insanda dert vardır. Esas iş, ölüm gelmeden, kendini
gideceğin yere hazırlamaktır. Dünya derdi değildir.

Allah (c.c.) Hz. cümlemizi nefislerine sözgeçirenlerden eylesin. İnsan nefsine söz geçirebilirse bugün camiye gelebilir. Nefsimizi yendiğimiz gibi ömür boyu nefsimize söz geçirenlerden eyle bizi yarabbi.

Evinizde yakınlarınızla nasılsınız? Allahu teala diyor ki " Sizden razı olursam diğer insanları da sizden razı ederim "

Bazı kimselerden uzak kalmayı tercih ederiz. Asıl iş tahammül ederek onlarla geçinebilmek, hak indinde makbul olmak.

Makbul olmak ne demektir? Aranalım... Hakkımızda " ah o olsaydı şimdi benim sıkıntımı geçiriverirdi. " denmesidir. İnsanlar bizi aramalı.



Saatin zinciri bitince eylemez tık tık;‎
Vakt-i merhûnu gelince ruha derler çık çık!‎
Hakk’a kulluk eyle zira ,‎
Ahirette dinlemezler hınk mınk...‎

Allâh rahmet eylesin. Şefaatinden bizleri de hissedâr eylesin.
Ruhuna bir Fatiha-i şerife, üç ihlas-ı şerif okuyalım...
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
39
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
Hizmetleri:
Gönenli Mehmet Efendi’nin tanınmasına ve ölümünden sonra da milyonlarca seveninin gönüllerinde yaşamasına, kendisiyle ilgili kitaplar yazılmasına, vakıf kurulmasına, adına külliyeler bina edilmesine neden olan çalışmaları bunlardan da ötede, iki başlık altında toplanabilir ki, onlar da Kur’ân öğretimine olan katkısı ve vâiz olarak gerçekleştirdiği fahrî ve fakat çok yoğun, semereli hizmetleridir.

Onun yetiştirdiği hâfızları, ondan talim, tecvid ve diğer kıraat alanlarında faydalananların, sayısını binlerle ifade etmek, ancak hakikatın ikrarı olacaktır.

Fakat yalnız iyi bir hoca değil, İstanbul’un büyüklüğünde garip Kur’ân taliplerinin babası da Gönenli Hoca’dır. Hakikî babalarının maddî imkânlarının yetmediği yerde -ki bu öğrencilerin tamamı fakir aile çocuklarıdır, onların bütün giderleri Gönenli Mehmet Efendi tarafından karşılanırdı. Hasılı bir Kur’ân öğretici olarak Gönenli Mehmet Efendi, uzun mesaîsinin büyük bir kısmını, hatta bir yerden bir başka yere giderken iki kulağıyla iki değişik talebeyi dinlemesi şeklinde, bu hizmete tahsis etmişti. Bu çabalarının neticesinde Hz. Peygamber’in hadisindeki; "Sizin en hayırlınız Kur’ân’ı öğrenen ve öğretendir” hakikatının sırrına mazhar olmuş olmalıdır.

Gönenli Mehmet Efendi’nin Medresetü’l-İrşâd’da okuduğunu ve medreselerin kapanması üzerine buradan İmam Hatip Mektebi’ne intikal ettiğini ifade etmiştik. Hoca’nın çok iyi bildiği nakledilen Fransızca’sının da kaynağı olması gereken bu mektep, onun hayatını bu istikamette düzenlemesinde de etkili olmuştur.


1980’lerin ortalarında bir gazetede Gönenli Mehmet Efendi, çevresinde bir grupla birlikte yürürken gösteren bir fotoğrafta yer alıyor. Fotoğrafın altında "Seksen beş yaşında haftada otuz vaaz veren Gönenli Mehmet Efendi” ibaresi yer alıyor. Bu nasıl olur? Yedi günde otuz, günde en az dört vaaz.

Yanılmıyorsam 1978 veya 1979 Ramazanı öncesiydi. İstanbul’da Beyoğlu Müftülüğü’nde Murakıp olarak görev yapıyordum. Yaklaşan Ramazan ayında din hizmetlerinin koordinasyon ve geliştirilmesi için bölgemizdeki durumun belirlenmesi yönünde Ankara’dan bir tamim gelmişti. Çalışmalar ilerlediğinde Gönenli Mehmet Efendi’nin Kasımpaşa bölgesinde haftanın bir gününde dört farklı camide vaaz verdiği ortaya çıktı. Ben bu duruma o gün de hayret ettim, bugün de hayret etmeye, takdir etmeye devam ediyorum.


Beyoğlu’na bağlı Dolapdere ve Hacıhüsrev mahallesindeki Sahaf Muhiddin ve Sahaf Muslihiddin camilerinde gerçekleştirilmektedir. Bizim o gün de, biraz korkuyla gittiğimiz bu camilerden birindeki kontrolü sırasında Mustafa Uzun, Hacıhüsrevli kadınların kalabalık bir grup olarak camiye gittiklerini görmüş, küçük bir araştırma sonucunda da Gönenli’nin vaaza geldiğini tesbit etmiştir.

Vaaz ettiği mekânlar ve hitap ettiği cemaat de özellikli idi. O bilhassa küçük, kenarda kalmış, belki de hocaların iltifatına fazlaca ulaşamamış semtlerin camilerini tercih ediyordu.

Rahmetli Gönenli Mehmed Efendi, kendisini dinleyenlere durmadan sabrı tavsiye eder, her şeyin Allah’tan geldiğine teslimiyetle bağlanılmasını öğütler, hemen her sohbetinde şu sözleri tekrar ederdi:


“ Ne gelirse yahşidir,
Çünkü Hakk’ın bahşidir,
Ne gelirse kuluna Allah’tan gelir,
“Bana düşen sabırdır” diye sabretmek lâzımdır”.
Onun şu öğütlerini de hep hatırda tutmamız ne kadar güzel olur:


“Bazı insanlar ne kadar sıkıntıda olurlarsa olsunlar, daima ferahtadırlar. Vücutta bir yer vardır ki, daima Allah der. Allah diyen mahzun olmaz. Cenab-ı Hakk’ın Kur’an’la beslediği kulları vardır. Taamların hayırlısı helâl olanıdır.....

“Evine girerken Besmeleyi unutma. Allah’ını unutmamaya bak. Allah’ını unutmak insana büyük musibet getirir......

“Evinden çıkarken abdestli çıkmalısın. İnsan, “ya Rabbi çarşı da Senin, pazar da Senin, ben Sana geliyorum” diye işine gitmeye çalışırsa bütün işleri ibadet sayılır”.


İman edip salih amellerde bulunanlar, Biz onları altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokacağız. Bu, Allah'ın gerçek olan va'didir. Allah'tan daha doğru sözlü kim vardır?
(Nisa Suresi, 122)
 
Üst Alt