Müminin Ölümü:
- Kaçınılmaz olduğunu bildiği ve yaşamı süresince hazırlık
yaptığı ölümle karşılaşır.
- Canını almaya gelen melekler ona selam verip, onu cennetle
müjdelerler.
- Melekler güzellikle canını alırlar.
- Ruhu bedeninden yumuşakça çekilip alınır.
- Arkasından gelecek müminleri müjdelemek, Allah'ın vaadinin
hak olduğunu ve müminler için bir korku ve üzüntü olmadığını
haber vermek ister. Ama buna izin verilmez.
İnkarcının Ölümü:
- Hayatı boyunca kendisinden kaçıp durduğu ölümle buluşur.
- Ölümü şiddetli sarsıntılar içinde olur.
- Melekler, ellerini ona doğru uzatır ve onu alçaltıcı ve yakıcı
bir azapla müjdelerler.
- Melekler, yüzüne ve sırtına vura vura canını alırlar.
- Ruhu en derinden acıyla sökülür.
- Ruhu köprücük kemiklerine kadar çekilir ve son müdahale
yapılır.
- Canı o inkar içindeyken zorluk içinde çıkar.
- Ölümle yüzyüze geldiği andaki imanı ve tevbesi kabul
edilmez.
-Gerçeği görmenin verdiği büyük pişmanlık içinde
Allah'tan kendisini dünyaya geri çevirmesini ve kaybettiği ömrünü
telafi etmeyi talep eder. Ama şansını kaybetmiştir. Bu isteği
kabul edilmez.
Dışarıdaki insanların gördüğü "tıbbi ölüm"ün de insana
ders veren çok önemli bir yönü vardır. Tıbbi ölümün insan bedenini
yok edişi, insana çok önemli bazı gerçekleri kavrama fırsatı
verir. Bu nedenle, gerçek ölümün ardından söz konusu
tıbbi ölüme de değinmek, hepimizin bedenini bekleyen mezar
hakkında biraz düşünmek gerekir.
ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ
(185) Her canlı ölümü tadacaktır. Ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete sokulursa gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir.
NİSÂ SÛRESİ
(78) Nerede olursanız olun, sağlam ve tahkim edilmiş kaleler içinde bulunsanız bile ölüm size ulaşacaktır. Onlara bir iyilik gelirse, "Bu, Allah'tandır" derler. Onlara bir kötülük gelirse, "Bu, senin yüzündendir" derler. (Ey Muhammed!) De ki: "Hepsi Allah'tandır." Bu topluma ne oluyor ki, neredeyse hiçbir sözü anlamıyorlar!
BAKARA SÛRESİ
(180) Sizden birinize ölüm gelip çattığı zaman, eğer geride bir hayır (mal) bırakmışsa, anaya, babaya ve yakın akrabaya meşru bir tarzda vasiyette bulunması -Allah'a karşı gelmekten sakınanlar üzerinde bir hak olarak- size farz kılındı.
- Kaçınılmaz olduğunu bildiği ve yaşamı süresince hazırlık
yaptığı ölümle karşılaşır.
- Canını almaya gelen melekler ona selam verip, onu cennetle
müjdelerler.
- Melekler güzellikle canını alırlar.
- Ruhu bedeninden yumuşakça çekilip alınır.
- Arkasından gelecek müminleri müjdelemek, Allah'ın vaadinin
hak olduğunu ve müminler için bir korku ve üzüntü olmadığını
haber vermek ister. Ama buna izin verilmez.
İnkarcının Ölümü:
- Hayatı boyunca kendisinden kaçıp durduğu ölümle buluşur.
- Ölümü şiddetli sarsıntılar içinde olur.
- Melekler, ellerini ona doğru uzatır ve onu alçaltıcı ve yakıcı
bir azapla müjdelerler.
- Melekler, yüzüne ve sırtına vura vura canını alırlar.
- Ruhu en derinden acıyla sökülür.
- Ruhu köprücük kemiklerine kadar çekilir ve son müdahale
yapılır.
- Canı o inkar içindeyken zorluk içinde çıkar.
- Ölümle yüzyüze geldiği andaki imanı ve tevbesi kabul
edilmez.
-Gerçeği görmenin verdiği büyük pişmanlık içinde
Allah'tan kendisini dünyaya geri çevirmesini ve kaybettiği ömrünü
telafi etmeyi talep eder. Ama şansını kaybetmiştir. Bu isteği
kabul edilmez.
Dışarıdaki insanların gördüğü "tıbbi ölüm"ün de insana
ders veren çok önemli bir yönü vardır. Tıbbi ölümün insan bedenini
yok edişi, insana çok önemli bazı gerçekleri kavrama fırsatı
verir. Bu nedenle, gerçek ölümün ardından söz konusu
tıbbi ölüme de değinmek, hepimizin bedenini bekleyen mezar
hakkında biraz düşünmek gerekir.
ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ
(185) Her canlı ölümü tadacaktır. Ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete sokulursa gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir.
NİSÂ SÛRESİ
(78) Nerede olursanız olun, sağlam ve tahkim edilmiş kaleler içinde bulunsanız bile ölüm size ulaşacaktır. Onlara bir iyilik gelirse, "Bu, Allah'tandır" derler. Onlara bir kötülük gelirse, "Bu, senin yüzündendir" derler. (Ey Muhammed!) De ki: "Hepsi Allah'tandır." Bu topluma ne oluyor ki, neredeyse hiçbir sözü anlamıyorlar!
BAKARA SÛRESİ
(180) Sizden birinize ölüm gelip çattığı zaman, eğer geride bir hayır (mal) bırakmışsa, anaya, babaya ve yakın akrabaya meşru bir tarzda vasiyette bulunması -Allah'a karşı gelmekten sakınanlar üzerinde bir hak olarak- size farz kılındı.