ÝPEK YOLU
New member
İLİM-AMEL SEVRU SÜLUK
Yazar: Aziz Mahmut Hüdayi
Yayınevi:
Bu eser Camu’l-fail ve Kâmiur-reâil ile Miftahus-salat ve Mirkatün-necat adlı kitapların tercümesidir. Birinci kitapta ilmin ve amellerin fazilet-leri, nefsin ıslah yolları ve sülûk, marifet ve tevhidin faziletleri, Cuma ve cemaat faziletleri konu ediliyor.
CAMİ’UL FAZAİL VE KAMİLİR-REZAİL
A- İlim ve Amellerin Faziletleri
I. İlim ve Amellerin Fazileti: İlim, insanların manevi derecelerinin yükselmesine sebep olduğu gibi, göklerin ve yerin Rabbı olan Yüce Al-lah’ın sevgisini kazanmaya da vesile olur. Efendimizin (sav) “Alim mü-min” alim olmayan müminden yedi yüz derece daha faziletlidir. Her dere-cenin arası, arz ile sema arası kadardır” buyurmaktadır.
İlim sahipleri, insanlara peygamberlerin getirdiği ahkama göre yol gös-terir. Bu yüzden halk. Daima alimlere muhtaçtır. Nitekim cennete, ehl-i cennete “Bir şeyler isteyin” denildiğinde onlar ne isteyeceklerini yine alim-lerden öğreneceklerdir.
Muaz b. Cebel (ra) derki: İlim öğrenin zira Allah rızası için ilim öğren-mek nimet, ilim talep etmek saadet, ders okumak tesbih, ilim mubahsesi cihat, bilmeyene öğretmek sadakadır. Hasılı ilim imam, amel de ona tabi olan cemaat gibidir.
Öğrenilmesi farz olan ilim, Hakk’ı arayan kimseyi, Allah Teala’ya yak-laştırandır. İlimlerin en yükseği marifetullah (Hak bilgisi)’dir. Tam ve külli yakınlığı sağlayan ilim, süfiyyenin ilmidir. Tasavvuf yolunda kurtuluş ara-yanların evvela ilim öğrenip sonra sufilik yoluna girmeleri gerekir.
İlim iki çeşittir. Biri ilim-i ubudiyet, diğeri ilm-i rububiyettir. Kişi ilm-i ubudiyeti, yani sağlam inanç ve salih amel için gerekli olan din bilgisini öğrendikten sonra ilm-i rububiyet, yani tarikat tahsiline yönelir.
Zikir yolunu tutmak sevaba nail olmaya vesile olduğu gibi, nefs perde-lerin kalkmasına da müessir olur.
II. Amellerin Fazileti:
1- Namazın Faziletleri
Temizliğin altı derecesi vardır.
a) Namaz kılacak kimsenin azalarını, elbiselerini ve bulunduğu yeri her türlü pislikten temizlemesi
b) Kötü huy ve sıfatlardan temizlenmek
c) Nefis kötü ahlaktan uzak tutmak
d) Kalbi kötü isteklerin kederlerinden arıtmak
e) Ruhu cehalet ve ayıplarından kurtarmak
f) Sırrı masivadan uzaklaştırmak. Bu temizlik mertebesi nebilerin, ka-mil velilerin ve onların yolunda giden Salihlerin temizliğidir.
Farz namazların fazileti hususunda Efendimizin (sav) şöyle buyurur:
“Allah Teala’nın insanlara farz kıldığı şeylerden kendi katında tevhidden sonra en sevimli olanı namazdır. Eğer Allah Teala katında na-mazdan daha efdal bir ibadet olsaydı, melekler onunla ibadet ederlerdi. Halbuki meleklerin kimisi rükuda, kimisi secdede, kimisi kuûddadır.”
Teravih namazı; sünnet olup yirmi rekattır. Ramazan ayında yatsı na-mazını müteakip kılınır. Efendimiz (sav) “Allah Teala size Ramazan gece-si namazın sünnet kılmıştır.” Buyurarak sünnet ve Allah rızasının sebep olduğunu belirtmiştir.
Teheccüd namazı, geceleyin bir miktar uyuduktan sonra kılınır. Uyu-madan kılınan namaz teheccüd olmaz. Teheccüdün en güzel şekli önce iki rekat tahiyyetül-vudü kılınır. Bu iki rekatın ikisinde Fatiha’dan sonra Nisa suresinin 64. Ayeti ikincisinde yine Nisa suresinin 110. Ayeti okunur. Son-ra ilkinde Ayetel kürsü ikincisinde Amenerrasulü okunan iki rekat namaz daha kılınır. Sonra da ikişer rekat olmak üzere on iki rekata tamamlanır. Teheccüd sekiz rekat kılınabileceği gibi yirmi, otuz, kırk, elli, rekata kadar kılınabilir.
Teheccüd namazını adab ve erkana riayet ederek kılana Allah Teala be-şi dünyada, dördü ahirette olmak üzere dokuz ikramda bulunacaktır. Dün-yadakiler, afetlerden korumak, kıldığı namazın eserinin yüzde görülme, salih kulların muhabbetine nail olmak, sadır olması ve iffet duygusudur. Ahirettekiler ise yüz aklığı, hesap kolaylığı, sıratı rahat geçmek, kitabının sağ elden verilmesi gibidir.
İşrak namazı, iki rekattır. Güneş iki mızrak yükseldikten sonra kılınır. Efendimizin (sav) “Bir kimse” sabah namazını cemaatle kıldıktan sonra oturup güneş doğuncaya kadar zikir ile meşgul olsa, güneş doğuncaya kadar iki rekat namaz kılsa bir nafile hac ve umre sevabına nail olur.” Bu-yuruyor.
Güneş doğarken, müstehab olan zikrullahtır. Çünkü bu değerli vakitte zikrullaha devam etmenin nefislerde büyük bir tesiri vardır.
Kuşluk namazı iki veya dört rekattan on iki rekata kadar kılınabilir. Kuşluk vaktinde dört rekat ile Allah Tealaya hatırlayan kişinin o günün akşamına kadar mekruhlardan uzaklaştıracağı rivayet edilir.
Evvabin namazı, altı rekattır. Akşamla yatsı arasında kılınır. Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur. “ Bir kimse akşam namazından sonra hiç konuş-madan altı rekat namaz kılarsa, o namaz on iki yıllık ibadete denk olur.”
Bu namazların haricinde Tesbih, istihare, Tevbe, Hacet, Regaib, Berat Gecesi, istika, yolcu, Küsuf namazları da anlatılmıştır.
2- Orucun Faziletleri: Bakara suresinin 183. Ayetinin Allah Teala “sizden öncekilere farz kıldığı gibi oruç size de farz kılındı” buyuruyor. Ramazan ayı orucunun tutulması farzdır. Bu ayda bir tesbih diğer aylarda olan bin tesbihten daha faziletlidir, hayırlıdır.
Hz. Peygamber (sav) buyurmuştur ki, “oruç tutan kimsenin iki sevinci vardır. Bir sevinmesi iftar vaktindedir. Bir sevinci de Rabbına kavuştuğu zamandır.”
Şevval ayında altı sonuç tutmak sevaptır. Zilhicceden dokuz gün, zilka-denin son günü ile birlikte oruç tutmak müstehabdır. Ramazan orucundan sonra Aşure günü orucunu diğer günlerde tutulan oruçların hiçbiri tercih edilmemiştir. Pazartesi ve Perşembe oruçlarda müstehabdır. Çünkü amel-ler Allah Teala’ya Pazartesi ve Perşembe günleri arz olunur.
3- Zekatın Faziletleri: Efendimiz (sav) şöyle buyurmuşlardır. “Zekatı verilen mal helak olmaz. Zekat vermeyen kavminden Allah yağmuru alır. Mallarınızı zekatla koruyan, hastalıklarınızı sadaka ile tedavi edin”
Müslüman’a yakışan çok mükafat olmak için bol bol sadaka vermekte-dir. Sadaka verirken minnet ve eziyetle verilmemesi gerekir. Yoksa dileyi-ciye güzele “Allah versin” diyerek göndermek, yaptığı iyiliği boşa çıkar-maktan daha iyidir. Emr-i bi’l maruf sadakadır. Nehyi anil-münker sada-kadır. Zar hangi şeyi Allah rızası için sarf edersen elbette onunla memur olursun. Yani Allah onun ecir ve sevabını sona ihsan eyler.
4- Haccın Faziletleri: Hz. Peygamber (sav) “ Bir kimse cima ve fısktan hazar ederek Kabe’yi ziyaret etse anasından doğduğu zamanki gibi günahından tertemiz olur” buyurmuştur.
Hacc’da esas olan kişinin kalbindeki niyetini riyadan halis kılması, tica-ret ve emsali dini ve dünyevi maksatlardan temizlenmesi tertemiz mal ile yola çakmasıdır. Yine hacıya yakışan ve gerekli olan Allah’ın hukuku ile mahlukatın haklarına riayettir.
III. Aile Hukukunca Aid Faziletleri:
1- Nikahın Faziletleri: Efendimiz (sav) şöyle buyuruyor, “Nikah be-nim sünnetimdir, fıtrat ve sünnetimi seven ona sahip çıksın, iyi sarılsın”
Allah için evlenen ve Allah için müminleri evlendiren Allah Teala’nın dostluğuna hak kazanır.
Evlenmenin Afetleri:
a) Kadınların istekleri bitip tükenmek bilmediğinden onlara helal ka-zanç götürmek zordur.
b) Kadınların kötü huylarına tahammül ve eziyetlerine sabır çok güçtür.
c) Çoluk çocuk ile meşguliyet insan dünya peşinde sevk ederek Allah Telaya’yı unutturabilir.
Evlenmenin Faydaları:
a) Allah’ın vaadine güvenerek zengin olmak.
b) Evlat ve zürriyet çoğalır.
c) Nikah, şerefe delalet eder.
d) Evlilik sayesinde kadınların güçlük ve sıkıntılara tahammül ederek zamanla güzel huy sahibi olmasına sağlar.
Evlenilecek kadında aranan şartlar:
a) Dindarlık ve namusluluk
b) Güzel huyluluk
c) Fizik, yüz ve soy güzelliği
d) Kadın gezmeye düşkün olmamalı.
e) Kadın kanaatkar olmalıdır.
f) Evlatlarına şefkatli olmalı.
g) Kadının mehiri az olmalıdır.
h) Evlenilecek kadın nikah düşen yakın akrabalarından olmamalıdır.
i) Kadın kısır olmamalıdır.
j) Evlenilecek kadının kız olması tercih edilmelidir.
2- Karı-Kocanın Hak ve Vazifeleri
Erkeğin kadın üzerindeki hakları:
a) Kadın kocasının günah olmayan bütün emirlerine riayet etmelidir.
b) Kadının kocasının hakkın, kendisinden ve bütün akrabalarından hak-larına takdim etmelidir.
c) Kadın kocasının izni olmasan asla evden çıkmamalıdır.
d) Kadın kocasının izni olmadan evinden hiç bir şey vermemelidir.
e) Kadın, evin halini düzeltip, ıslah etmeye ihtimam göstermelidir.
f) Kadın, kocasının namusunu ve sırrını muhafazadan sorumlu, din iş-lerinde ona yardımcı olmakla yükümlüdür.
Kadının Kocası Üzerindeki Hakları:
a) Erkek hanımına yediğinden yedirmeli giydiğinden giydirmelidir.
b) Hanımını her bakımdan iyi idare etmeli, kırıp incitmemelidir.
c) Erkek hanımına zulmetmemelidir.
d) Fesada sebebiyet verecek şekilde gevşek ve aşarı olacak şekilde kıs-kanç davranmamalıdır.
e) Erkek hanımına karşı su-i zandan kaçınmalıdır.
f) Erkek, Allah Teala kendisine bol rızık verdiği zaman hanımına bol bol vermeli, fakat israfa girmemelidir.
3- Ana-Baba- Evladın Hak ve Vazifeleri:
g) Doğumdan sonra kulağına ezan okuma adab-ı veladetlendir.
h) Çocuk doğduğu zaman ağzı hurma gibi tatlı bir şeyle açılmalıdır.
i) Doğan yavrunun yedinci günde başı tıraş edilir.
j) Yedinci günde akika kurbanı kesilir.
k) Yedinci günde sünnet ettirmek.
l) Çoğu anasının emzirmesinde adabdır.
m) Evlat, kız-erkek, her ne olursa olsun ihsan-ı ilahi add olunmalıdır.
n) Meme emen çocuğun ağlamasıyla darlanmamalıdır.
Evladan Ana-Baba Üzerindeki Hakları:
a) Çocuğu güzel bir ad koymak.
b) Helal ve temiz bir rızkla beslemek
c) Kitab-ı Kerim-i öğretmek.
d) Altı yaşına varınca edep öğretmek
e) On altı yaşına gelince evlendirmek
f) Evlada kötü muameleden sakınmak
Evladın Ana-Babaya Karşı Vazifeleri:
a) Ana-babaya eza ve cefa etmemek
b) Onlara iyilik ve şükranla muamele edip güzel sözlerle gönüllerini almak
c) Mübah olan her meselede ana-babaya itaatkar olmak.
Ana-babaya ölümlerine kadar iyi bakmak yeterli değildir. Ölümlerinden sonra çocuğunun iyi halinden dolayı kabirde ferahtır. Dirilerin ölülere hedi-yesi dua ve istiğfardır.
4. Akraba Hukukuna Dair Faziletler
Sıla-i rahim, ömrü uzatır, rızkı arttır, rızkı artırır. Efendimiz (sav) “Sıla-i rahmi terketme sıla yap, sana zulmedeni bağışla, sana kötülük yapana bile iyilik yap” buyurmaktadır.
Köle ve hayvanların Hakları:
a) Aç bırakmamak
b) Bilindiği hayvanın yüzüne vurmamak
c) Hayvana azab ve işkence etmemek
d) Kendisine eziyet vermeyen karınca ve hüd hüd kuşuna öldürmemek.
e) Akrep, yılan, fare, alaca, karga ve kuduz köpek gibi zararlıların dı-şında hayvanat öldürmemek.
IV. Amme Hukukuna Dair Faziletleri
Amme hukuku denilince insanların ırz ve namuslarına dil uzatmaktan sakınmalı ve dedikodu, kovuculuk, yalan ve benzeri dil ile işlenen günah-lardan çekinmek akla gelir.
Gıybet, müminin duyunca hoşlanmayacağı sözleri ortasından söylemek-tir. İstir dini ister dünyevi ne olursa olsun gıybet yapılmamalıdır. Bir Müs-lüman’ın şerefine dil uzatmak en büyük günahlardan biridir. Gıybete şu dört yerde başka çare kalmadığı zaman izin verilmiştir.
1- Zalimin zulmünü padişaha şikayet etmek.
2- Hak sahibinin hakkın almak için yardım isteğini kişiye olayı yada ki-şiyi anlatması
3- Fetva almak için yardım isteği kişiye olayı da kişiyi anlatması
4- Açıktan günah işleyen fasıkı, fısıktan korunmak amacıyla söylemek.
Kovuculuk, açıklanması, istenmeyen sırların açıklanmasıdır. Efendimiz (sav) “ Korucu cennet giremez” buyurmuştur. Akıllı olana yakışan gördük-lerini söylemektir. Bir fayda sağlamak veya günah önlemek siz konusu ise caizdir. Mesela birinin tasallut ederken gördüğün kimse hakkında şahitli yapma mecburiyetin vardır.
Doğruluk mutlaka hayra götürür. Efendimiz (sav)’e “Mümin yalancı olabilirim:” diye sorulunca “Hayır asla olamaz! Buyurmuşlardır. Çünkü yalan uyduranlar Allah’ın ayetlerine inanmayanlardır. Yalan bütün kötülük-lerin temeli, günahların esasıdır.
Yazar: Aziz Mahmut Hüdayi
Yayınevi:
Bu eser Camu’l-fail ve Kâmiur-reâil ile Miftahus-salat ve Mirkatün-necat adlı kitapların tercümesidir. Birinci kitapta ilmin ve amellerin fazilet-leri, nefsin ıslah yolları ve sülûk, marifet ve tevhidin faziletleri, Cuma ve cemaat faziletleri konu ediliyor.
CAMİ’UL FAZAİL VE KAMİLİR-REZAİL
A- İlim ve Amellerin Faziletleri
I. İlim ve Amellerin Fazileti: İlim, insanların manevi derecelerinin yükselmesine sebep olduğu gibi, göklerin ve yerin Rabbı olan Yüce Al-lah’ın sevgisini kazanmaya da vesile olur. Efendimizin (sav) “Alim mü-min” alim olmayan müminden yedi yüz derece daha faziletlidir. Her dere-cenin arası, arz ile sema arası kadardır” buyurmaktadır.
İlim sahipleri, insanlara peygamberlerin getirdiği ahkama göre yol gös-terir. Bu yüzden halk. Daima alimlere muhtaçtır. Nitekim cennete, ehl-i cennete “Bir şeyler isteyin” denildiğinde onlar ne isteyeceklerini yine alim-lerden öğreneceklerdir.
Muaz b. Cebel (ra) derki: İlim öğrenin zira Allah rızası için ilim öğren-mek nimet, ilim talep etmek saadet, ders okumak tesbih, ilim mubahsesi cihat, bilmeyene öğretmek sadakadır. Hasılı ilim imam, amel de ona tabi olan cemaat gibidir.
Öğrenilmesi farz olan ilim, Hakk’ı arayan kimseyi, Allah Teala’ya yak-laştırandır. İlimlerin en yükseği marifetullah (Hak bilgisi)’dir. Tam ve külli yakınlığı sağlayan ilim, süfiyyenin ilmidir. Tasavvuf yolunda kurtuluş ara-yanların evvela ilim öğrenip sonra sufilik yoluna girmeleri gerekir.
İlim iki çeşittir. Biri ilim-i ubudiyet, diğeri ilm-i rububiyettir. Kişi ilm-i ubudiyeti, yani sağlam inanç ve salih amel için gerekli olan din bilgisini öğrendikten sonra ilm-i rububiyet, yani tarikat tahsiline yönelir.
Zikir yolunu tutmak sevaba nail olmaya vesile olduğu gibi, nefs perde-lerin kalkmasına da müessir olur.
II. Amellerin Fazileti:
1- Namazın Faziletleri
Temizliğin altı derecesi vardır.
a) Namaz kılacak kimsenin azalarını, elbiselerini ve bulunduğu yeri her türlü pislikten temizlemesi
b) Kötü huy ve sıfatlardan temizlenmek
c) Nefis kötü ahlaktan uzak tutmak
d) Kalbi kötü isteklerin kederlerinden arıtmak
e) Ruhu cehalet ve ayıplarından kurtarmak
f) Sırrı masivadan uzaklaştırmak. Bu temizlik mertebesi nebilerin, ka-mil velilerin ve onların yolunda giden Salihlerin temizliğidir.
Farz namazların fazileti hususunda Efendimizin (sav) şöyle buyurur:
“Allah Teala’nın insanlara farz kıldığı şeylerden kendi katında tevhidden sonra en sevimli olanı namazdır. Eğer Allah Teala katında na-mazdan daha efdal bir ibadet olsaydı, melekler onunla ibadet ederlerdi. Halbuki meleklerin kimisi rükuda, kimisi secdede, kimisi kuûddadır.”
Teravih namazı; sünnet olup yirmi rekattır. Ramazan ayında yatsı na-mazını müteakip kılınır. Efendimiz (sav) “Allah Teala size Ramazan gece-si namazın sünnet kılmıştır.” Buyurarak sünnet ve Allah rızasının sebep olduğunu belirtmiştir.
Teheccüd namazı, geceleyin bir miktar uyuduktan sonra kılınır. Uyu-madan kılınan namaz teheccüd olmaz. Teheccüdün en güzel şekli önce iki rekat tahiyyetül-vudü kılınır. Bu iki rekatın ikisinde Fatiha’dan sonra Nisa suresinin 64. Ayeti ikincisinde yine Nisa suresinin 110. Ayeti okunur. Son-ra ilkinde Ayetel kürsü ikincisinde Amenerrasulü okunan iki rekat namaz daha kılınır. Sonra da ikişer rekat olmak üzere on iki rekata tamamlanır. Teheccüd sekiz rekat kılınabileceği gibi yirmi, otuz, kırk, elli, rekata kadar kılınabilir.
Teheccüd namazını adab ve erkana riayet ederek kılana Allah Teala be-şi dünyada, dördü ahirette olmak üzere dokuz ikramda bulunacaktır. Dün-yadakiler, afetlerden korumak, kıldığı namazın eserinin yüzde görülme, salih kulların muhabbetine nail olmak, sadır olması ve iffet duygusudur. Ahirettekiler ise yüz aklığı, hesap kolaylığı, sıratı rahat geçmek, kitabının sağ elden verilmesi gibidir.
İşrak namazı, iki rekattır. Güneş iki mızrak yükseldikten sonra kılınır. Efendimizin (sav) “Bir kimse” sabah namazını cemaatle kıldıktan sonra oturup güneş doğuncaya kadar zikir ile meşgul olsa, güneş doğuncaya kadar iki rekat namaz kılsa bir nafile hac ve umre sevabına nail olur.” Bu-yuruyor.
Güneş doğarken, müstehab olan zikrullahtır. Çünkü bu değerli vakitte zikrullaha devam etmenin nefislerde büyük bir tesiri vardır.
Kuşluk namazı iki veya dört rekattan on iki rekata kadar kılınabilir. Kuşluk vaktinde dört rekat ile Allah Tealaya hatırlayan kişinin o günün akşamına kadar mekruhlardan uzaklaştıracağı rivayet edilir.
Evvabin namazı, altı rekattır. Akşamla yatsı arasında kılınır. Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur. “ Bir kimse akşam namazından sonra hiç konuş-madan altı rekat namaz kılarsa, o namaz on iki yıllık ibadete denk olur.”
Bu namazların haricinde Tesbih, istihare, Tevbe, Hacet, Regaib, Berat Gecesi, istika, yolcu, Küsuf namazları da anlatılmıştır.
2- Orucun Faziletleri: Bakara suresinin 183. Ayetinin Allah Teala “sizden öncekilere farz kıldığı gibi oruç size de farz kılındı” buyuruyor. Ramazan ayı orucunun tutulması farzdır. Bu ayda bir tesbih diğer aylarda olan bin tesbihten daha faziletlidir, hayırlıdır.
Hz. Peygamber (sav) buyurmuştur ki, “oruç tutan kimsenin iki sevinci vardır. Bir sevinmesi iftar vaktindedir. Bir sevinci de Rabbına kavuştuğu zamandır.”
Şevval ayında altı sonuç tutmak sevaptır. Zilhicceden dokuz gün, zilka-denin son günü ile birlikte oruç tutmak müstehabdır. Ramazan orucundan sonra Aşure günü orucunu diğer günlerde tutulan oruçların hiçbiri tercih edilmemiştir. Pazartesi ve Perşembe oruçlarda müstehabdır. Çünkü amel-ler Allah Teala’ya Pazartesi ve Perşembe günleri arz olunur.
3- Zekatın Faziletleri: Efendimiz (sav) şöyle buyurmuşlardır. “Zekatı verilen mal helak olmaz. Zekat vermeyen kavminden Allah yağmuru alır. Mallarınızı zekatla koruyan, hastalıklarınızı sadaka ile tedavi edin”
Müslüman’a yakışan çok mükafat olmak için bol bol sadaka vermekte-dir. Sadaka verirken minnet ve eziyetle verilmemesi gerekir. Yoksa dileyi-ciye güzele “Allah versin” diyerek göndermek, yaptığı iyiliği boşa çıkar-maktan daha iyidir. Emr-i bi’l maruf sadakadır. Nehyi anil-münker sada-kadır. Zar hangi şeyi Allah rızası için sarf edersen elbette onunla memur olursun. Yani Allah onun ecir ve sevabını sona ihsan eyler.
4- Haccın Faziletleri: Hz. Peygamber (sav) “ Bir kimse cima ve fısktan hazar ederek Kabe’yi ziyaret etse anasından doğduğu zamanki gibi günahından tertemiz olur” buyurmuştur.
Hacc’da esas olan kişinin kalbindeki niyetini riyadan halis kılması, tica-ret ve emsali dini ve dünyevi maksatlardan temizlenmesi tertemiz mal ile yola çakmasıdır. Yine hacıya yakışan ve gerekli olan Allah’ın hukuku ile mahlukatın haklarına riayettir.
III. Aile Hukukunca Aid Faziletleri:
1- Nikahın Faziletleri: Efendimiz (sav) şöyle buyuruyor, “Nikah be-nim sünnetimdir, fıtrat ve sünnetimi seven ona sahip çıksın, iyi sarılsın”
Allah için evlenen ve Allah için müminleri evlendiren Allah Teala’nın dostluğuna hak kazanır.
Evlenmenin Afetleri:
a) Kadınların istekleri bitip tükenmek bilmediğinden onlara helal ka-zanç götürmek zordur.
b) Kadınların kötü huylarına tahammül ve eziyetlerine sabır çok güçtür.
c) Çoluk çocuk ile meşguliyet insan dünya peşinde sevk ederek Allah Telaya’yı unutturabilir.
Evlenmenin Faydaları:
a) Allah’ın vaadine güvenerek zengin olmak.
b) Evlat ve zürriyet çoğalır.
c) Nikah, şerefe delalet eder.
d) Evlilik sayesinde kadınların güçlük ve sıkıntılara tahammül ederek zamanla güzel huy sahibi olmasına sağlar.
Evlenilecek kadında aranan şartlar:
a) Dindarlık ve namusluluk
b) Güzel huyluluk
c) Fizik, yüz ve soy güzelliği
d) Kadın gezmeye düşkün olmamalı.
e) Kadın kanaatkar olmalıdır.
f) Evlatlarına şefkatli olmalı.
g) Kadının mehiri az olmalıdır.
h) Evlenilecek kadın nikah düşen yakın akrabalarından olmamalıdır.
i) Kadın kısır olmamalıdır.
j) Evlenilecek kadının kız olması tercih edilmelidir.
2- Karı-Kocanın Hak ve Vazifeleri
Erkeğin kadın üzerindeki hakları:
a) Kadın kocasının günah olmayan bütün emirlerine riayet etmelidir.
b) Kadının kocasının hakkın, kendisinden ve bütün akrabalarından hak-larına takdim etmelidir.
c) Kadın kocasının izni olmasan asla evden çıkmamalıdır.
d) Kadın kocasının izni olmadan evinden hiç bir şey vermemelidir.
e) Kadın, evin halini düzeltip, ıslah etmeye ihtimam göstermelidir.
f) Kadın, kocasının namusunu ve sırrını muhafazadan sorumlu, din iş-lerinde ona yardımcı olmakla yükümlüdür.
Kadının Kocası Üzerindeki Hakları:
a) Erkek hanımına yediğinden yedirmeli giydiğinden giydirmelidir.
b) Hanımını her bakımdan iyi idare etmeli, kırıp incitmemelidir.
c) Erkek hanımına zulmetmemelidir.
d) Fesada sebebiyet verecek şekilde gevşek ve aşarı olacak şekilde kıs-kanç davranmamalıdır.
e) Erkek hanımına karşı su-i zandan kaçınmalıdır.
f) Erkek, Allah Teala kendisine bol rızık verdiği zaman hanımına bol bol vermeli, fakat israfa girmemelidir.
3- Ana-Baba- Evladın Hak ve Vazifeleri:
g) Doğumdan sonra kulağına ezan okuma adab-ı veladetlendir.
h) Çocuk doğduğu zaman ağzı hurma gibi tatlı bir şeyle açılmalıdır.
i) Doğan yavrunun yedinci günde başı tıraş edilir.
j) Yedinci günde akika kurbanı kesilir.
k) Yedinci günde sünnet ettirmek.
l) Çoğu anasının emzirmesinde adabdır.
m) Evlat, kız-erkek, her ne olursa olsun ihsan-ı ilahi add olunmalıdır.
n) Meme emen çocuğun ağlamasıyla darlanmamalıdır.
Evladan Ana-Baba Üzerindeki Hakları:
a) Çocuğu güzel bir ad koymak.
b) Helal ve temiz bir rızkla beslemek
c) Kitab-ı Kerim-i öğretmek.
d) Altı yaşına varınca edep öğretmek
e) On altı yaşına gelince evlendirmek
f) Evlada kötü muameleden sakınmak
Evladın Ana-Babaya Karşı Vazifeleri:
a) Ana-babaya eza ve cefa etmemek
b) Onlara iyilik ve şükranla muamele edip güzel sözlerle gönüllerini almak
c) Mübah olan her meselede ana-babaya itaatkar olmak.
Ana-babaya ölümlerine kadar iyi bakmak yeterli değildir. Ölümlerinden sonra çocuğunun iyi halinden dolayı kabirde ferahtır. Dirilerin ölülere hedi-yesi dua ve istiğfardır.
4. Akraba Hukukuna Dair Faziletler
Sıla-i rahim, ömrü uzatır, rızkı arttır, rızkı artırır. Efendimiz (sav) “Sıla-i rahmi terketme sıla yap, sana zulmedeni bağışla, sana kötülük yapana bile iyilik yap” buyurmaktadır.
Köle ve hayvanların Hakları:
a) Aç bırakmamak
b) Bilindiği hayvanın yüzüne vurmamak
c) Hayvana azab ve işkence etmemek
d) Kendisine eziyet vermeyen karınca ve hüd hüd kuşuna öldürmemek.
e) Akrep, yılan, fare, alaca, karga ve kuduz köpek gibi zararlıların dı-şında hayvanat öldürmemek.
IV. Amme Hukukuna Dair Faziletleri
Amme hukuku denilince insanların ırz ve namuslarına dil uzatmaktan sakınmalı ve dedikodu, kovuculuk, yalan ve benzeri dil ile işlenen günah-lardan çekinmek akla gelir.
Gıybet, müminin duyunca hoşlanmayacağı sözleri ortasından söylemek-tir. İstir dini ister dünyevi ne olursa olsun gıybet yapılmamalıdır. Bir Müs-lüman’ın şerefine dil uzatmak en büyük günahlardan biridir. Gıybete şu dört yerde başka çare kalmadığı zaman izin verilmiştir.
1- Zalimin zulmünü padişaha şikayet etmek.
2- Hak sahibinin hakkın almak için yardım isteğini kişiye olayı yada ki-şiyi anlatması
3- Fetva almak için yardım isteği kişiye olayı da kişiyi anlatması
4- Açıktan günah işleyen fasıkı, fısıktan korunmak amacıyla söylemek.
Kovuculuk, açıklanması, istenmeyen sırların açıklanmasıdır. Efendimiz (sav) “ Korucu cennet giremez” buyurmuştur. Akıllı olana yakışan gördük-lerini söylemektir. Bir fayda sağlamak veya günah önlemek siz konusu ise caizdir. Mesela birinin tasallut ederken gördüğün kimse hakkında şahitli yapma mecburiyetin vardır.
Doğruluk mutlaka hayra götürür. Efendimiz (sav)’e “Mümin yalancı olabilirim:” diye sorulunca “Hayır asla olamaz! Buyurmuşlardır. Çünkü yalan uyduranlar Allah’ın ayetlerine inanmayanlardır. Yalan bütün kötülük-lerin temeli, günahların esasıdır.