fetih
New member
- Katılım
- 16 Şub 2007
- Mesajlar
- 1,994
- Tepkime puanı
- 355
- Puanları
- 0
- Yaş
- 45
Ebu Abdullah El-Kureyşi (ks)Mısırda yetişen büyük evliyalardan biridir. Allah (cc) bu zatın yanında büyük alimler yetişmesine sebep oldu. Kendisi imtihan-ı ilahiye olarak cüzzam hastalığına tutulmuştu.Namaz vakitlerinde hastalığı geçer, namazı kıldıktan sonra yeniden başlardı. Hanımı şöyle naklediyor; "Birgün birisi ile konuştuğunu duyuyordum. Halbuki yanında kimse yoktu. konuşmaları kesilince odaya girdiğimde de kimseyi göremedim. durumu kendisine sorduğumda bana şöyle dedi: "Yanımda bulunan hızır (as) idi. Bana uzak beldelerden meyve getirmiş. Onları yersem hastalığıma şifa olacağımı söyledi. ben ona Allah'ın verdiğine razı olmanın şifa aramaktan üstün olduğunu söyledim.Kendisine teşekkür ederek ihtiyacım olmadığını bildirdim.
Mübareğin müridlerinden biri, bir gün evinden giderken hanımına istediği bir şey olup olmadığını sordu. Hanımı kızına sormasını söyledi. Bu defa kızına sordu. Kızım ne arzu edersin. Baba benim istediğime senin gücün yetmez. Bin altın olsa yaparım. Öyleyse beni Abdullah Kureyşi ile evlendir. Baba şaşırdı. Çünkü Mübarek cüzzamlı idi. Gidip durumu şeyhine anlattı. Kadıyı çağırıp, nikahlarını kıydılar. Abdullah Kureyşi Hz. hamama gitti yıkandı. Hamamdan çıktığında uzun boylu yakışıklı bir hal aldı. Üzerinde güzel bir elbise ile hanımının zifaf odasına girdi. Gelin, onu, o haliyle tanıyamadığından hemen örtündü. Abdullah Kureyşi Hz. örtünme ben Abdullah Kureyşi'yim.
Hayır o sen değilsin. Yemin ederim ben oyum. Ama sen sırf benim ilmim ve kemalatım için evlenmek istediğinden Rabbim sana ikram için, senin yanına her girişimde cesedimi değiştirmeye izin verdi. Ben ölene kadar bunu kimseye söylememeni istiyorum. Ben senin böyle güzel olmandan razı olurum ama istersen cüzzamlı olarak da yanıma gelebilirsin. Hayır, bu Rabbimin sana ikramıdır.
Abdullah Kureyşi Hz. cüzzamlı iken bir de gözü kör oldu. Hanımının yanına gelince cüzzamı geçer, gözü açılırdı. Bir gün Allah (cc) ona Eyyüb (as) sabrının meyvesini verdi. Bütün vücudu beyaz ve nurlu, gözleri açılmış olarak Ümmet-i Muhammed'in karşısına çıktı. sordular nasıl oldu diye: Mübarek " Sabreden Derviş Muradına Ermiş" Ben Allah'a şikayet etmedim. Rabbim beni Eyüp (as) gibi mükafatlandırdı.
Mübareğin müridlerinden biri, bir gün evinden giderken hanımına istediği bir şey olup olmadığını sordu. Hanımı kızına sormasını söyledi. Bu defa kızına sordu. Kızım ne arzu edersin. Baba benim istediğime senin gücün yetmez. Bin altın olsa yaparım. Öyleyse beni Abdullah Kureyşi ile evlendir. Baba şaşırdı. Çünkü Mübarek cüzzamlı idi. Gidip durumu şeyhine anlattı. Kadıyı çağırıp, nikahlarını kıydılar. Abdullah Kureyşi Hz. hamama gitti yıkandı. Hamamdan çıktığında uzun boylu yakışıklı bir hal aldı. Üzerinde güzel bir elbise ile hanımının zifaf odasına girdi. Gelin, onu, o haliyle tanıyamadığından hemen örtündü. Abdullah Kureyşi Hz. örtünme ben Abdullah Kureyşi'yim.
Hayır o sen değilsin. Yemin ederim ben oyum. Ama sen sırf benim ilmim ve kemalatım için evlenmek istediğinden Rabbim sana ikram için, senin yanına her girişimde cesedimi değiştirmeye izin verdi. Ben ölene kadar bunu kimseye söylememeni istiyorum. Ben senin böyle güzel olmandan razı olurum ama istersen cüzzamlı olarak da yanıma gelebilirsin. Hayır, bu Rabbimin sana ikramıdır.
Abdullah Kureyşi Hz. cüzzamlı iken bir de gözü kör oldu. Hanımının yanına gelince cüzzamı geçer, gözü açılırdı. Bir gün Allah (cc) ona Eyyüb (as) sabrının meyvesini verdi. Bütün vücudu beyaz ve nurlu, gözleri açılmış olarak Ümmet-i Muhammed'in karşısına çıktı. sordular nasıl oldu diye: Mübarek " Sabreden Derviş Muradına Ermiş" Ben Allah'a şikayet etmedim. Rabbim beni Eyüp (as) gibi mükafatlandırdı.