İbn Teymiyye Müdafaası

Ebu Zerr

New member
Şeyh’ul-İslam İbn Teymiyye: “Allah’a meşru ibadetlerle yaklaşılır. Allah’ın yolu budur. Bu da iyilik, güzellik, hayır ve hasenat yoludur. Allah’a ermek isteyen bu yolu tutar. Zühd, ibadet, fakr ve tasavvuf gibi isimler alan yol da bundan ibarettir.” [Mecmû’atur-resâ’il ve’l-mesâ’il]

İbnu Teymiyye'nin sapık olduğu iddiasında bulunan bir kişiye cevaben yazdığımız yazı Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurur: "Âlimler peygamberlerin varisleridir." Âlimlerin fetvalarına itiraz edilebilir ama kendilerine "sapık" denilmesi insanı çok büyük bir vebale hatta sapıklığa sürükleyebilir. İbnu Teymiyye hakkında iddia edilenler ve hapse atılış sebebi olarak zikredilenler ona iftiradır. Türkiye'de ne yazık ki halkımız İbnu Teymiyye'yi iftiracıların mesajlarını taşıyanların kalemlerinden ve ağızlarından tanıdı. Hindistan'ın son dönem âlimlerinden Ebu'l-Hasen Ali en-Nedvi'nin yazdığı "Ahmed ibnu Teymiyye" adlı kitabını okumanızı tavsiye ederim. Ayrıca size ümmetin önderi durumundaki bazı büyük ilim adamlarının İbnu Teymiyye hakkında söylediklerini aktarıyorum: İbnu Abdilhadi, İbnu Teymiyye hakkında şöyle der: "Rabbani bir imam, ümmetin müftüsü, ilim denizi, hafızların seyyidi, asrının eşsiz bir âlimi. Şeyhu'l-İslâm, Kur'an'ın tercümanı, zahidlerin önderi, abidler içinde sessiz, bid'atçıların düşmanı ve müçtehid imamların sonuncusu." Hafız Zemlekani: "Beşyüz seneden beri hıfzı ondan daha kuvvetli olan görülmemiştir." Hafız el-Mizzi: "İbnu Teymiyye'den daha iyi Kur'an'ı ve sünneti bilen ve en güzel şekilde onların yolundan giden görmedim." Hafız Berzali: "O kendisine toz kondurulmaması gereken içtihad seviyesine ulaşmış ve müçtehidliğin şartlarını kendisinde toplamış bir imamdır." İbn Hacer el-Askalânî: "O bir beşerdir hata da eder isabet de. İsabet ettiği konular daha fazladır, onlardan istifade etmek gerekir. Bu isabet ettiklerinden dolayı Allah'ın merhametine kavuşacağı ümit edilir. Hata ettiği yerlerde taklit edilmez, ancak mazurdur. Çünkü onun dönemindeki âlimler onun içtihad şartlarına sahip olduğunu kabul etmişlerdir." (İbnu Hacer el-Askalani hadis ilminin en büyük âlimlerindendir. Sahih-i Buhari için yazılan şerhlerin en etkilisi ve en yaygını olan Fethu'l-Bari onun eseridir. Rical ilminde bütün hadisçilerin başvuru kaynağı olan Tezhibu't-Tezhib de onun önemli eserlerinden biridir. Rical ilmindeki derin ilmi sebebiyle onun verdiği bilgiler kişiler hakkında delil sayılır. Dolayısıyla İbnu Teymiyye hakkındaki şehadeti hadisler açısından delildir.) İmam Zehebi: "İbnu Teymiyye sahabe ve tabiinin mezhep ve görüşlerini çok iyi bilirdi. Bir meseleyi anlattığında o konuda dört mezhebin görüşlerini de bildirirdi. Ancak belirli bazı konularda onlara muhalefet etmiş ve bu konularda da kitap ve sünnetten delil getirmiştir." Yine Zehebi'nin bir başka sözü: "Onun cesareti darb-ı mesel olmuştur. O bu cesaretiyle büyük kahramanlara benzerdi." (İmam Zehebi de Askalani gibi hadis ilminin en büyük âlimlerindendir. Zehebi'nin bu sözlerin dışında da İbnu Teymiyye'yi öven birçok sözü bulunmaktadır.) Hafız Bezzar: "İbnu Teymiyye'nin güzel hanıma, tatlı bir cariyeye, iyi eve, bir hamiye, bostan ve bahçelere rağbet ettiği duyulmamış; para pul için gayret etmemiş, bineklere hayvanlara, nimetlere ve güzel elbiselere meyletmemiş; makam elde etmek için boğuşmamış; mubah olan birtakım kazançlar elde etmek için de aşırı bir gayret göstermemiştir. Biz onu dünya lezzetleri ve nimetlerinden bahsederken, dünyalık sözlerle meşgul olurken ve maişeti için insanlardan bir şeyler isterken hiç görmedik. Bilakis bütün himmetini âhiret için ve Allah'a yaklaştıracak şeyler için sarf ederdi." İmam Salih bin Ömer el-Buhitkini: "Ben İbnu Teymiyye'nin bu zamana kadar okuduğum kitaplarında onun küfrünü, zındıklığını gerektirecek bir sözüne rastlamadım. Onun kitaplarında kişiyi ilim ve dinde yükseltecek bid'atçılar ve sapıklarla mücadele gibi meziyetlere rastladım." Hanefi mezhebinin meşhur âlimlerinden Bedruddin el-Ayni: "Kim onun kâfir olduğunu söylerse o kâfir olur. Kim onu zındıklıkla itham ederse o zındıktır. Bu sözler ona nasıl nisbet edilebilir? Onun kitapları her tarafta yayılmıştır ve onun kitaplarında sapıklık ve tefrikaya işaret eden hiç bir şey yoktur." Yine Hanefi âlimlerinden Abdurrahman bin Ali: "İbnu Teymiyye'den onun küfrünü, fıskını ve dinde çirkinliğini gerektirecek bir şey nakledilmemiştir."İbnu Teymiyye'nin hapse atılmasının sebebi o zamanki zulüm sistemine teslim olmayarak hakkı haykırmaya devam etmesidir. Zâlimler kendilerini haklı göstermek için de hakkında iftiralara başvurmuşlardır. Ayrıca o Dehrîler, Kaderîler, Cehmiler, Mutezililer, Vahdet-i Vücud felsefesini savunanlar, bidatçiler ve hurafeciler karşısında mücadele etmiş, bunlar aleyhine kitaplar yazmıştır. Bu yüzden onun aleyhine çalışanlar söz konusu iftiralarını halk arasında yaygınlaştırmada bu grupların mensuplarından yararlanmışlardır. Hapse atılırken şu sözleri sarf etmişti: "Düşmanlarım bana ne yapabilirler? Ben cennetimi kalbimde, bahçemi göğsümde taşıyorum. Nereye götürülsem onlar benimle beraberdir. Hapsedilmem halvet, öldürülmem şehâdet ve memleketimden sürülmem ise seyahattir." Onun bu sözleri bugün slogan haline getirilmiştir. Ama kimse bu sözlerin ona ait olduğunu bilmez. Ne kadar ilginçtir ki günümüz insanları, iftiracıların dilinden çıkan asılsız iddialardan yola çıkarak ona kin beslerken slogan haline getirip tekrar ettikleri güzel sözlerin ona ait olduğunu bile bilmezler. İbnu Nasıruddin iftiracılara cevap amacıyla onun hakkında er-Reddu'l-Vafir isminde bir kitap yazmış ve 87 büyük ilim adamının hakkında söylediği övgüleri bu kitapta bir araya getirmiştir. Bu eserde görüşleri zikredilen âlimler İbnu Teymiyye'nin Şeyhu'l-İslâm yani büyük bir müçtehit imam olduğunu dile getirirler. İbnu Teymiyye'yi kötülemede kullanılan sözler ağızdan ağza nakledilen sözlerdir. Eğer o sözler gerçekten onun iddiaları olsaydı kitaplarında da yer alırdı. Neden bir tek kişi söz konusu iddiaları kitaplarından çıkarıp gösteremiyor? Kitaplarında rastlananlar Vahdet-i Vücud felsefesi başta olmak üzere kaynağı İslâm'da olmayan birtakım felsefi görüşler ve hurafeler hakkındaki tenkitleridir. Vahdet-i Vücud felsefesini tasavvufun özü sayıp da savunmak esasında tasavvufa da zarar vermiştir. Bilindiği üzere bu felsefeye tanınmış tasavvuf önderlerinden İmam Rabbani başta olmak üzere birçok mutasavvıf da karşı çıkmıştır. İbnu Teymiyye kendisi büyük âlim olduğu gibi aynı zamanda büyük ilim önderleri yetiştirmiştir. Bunların başında gelen de büyük tefsir âlimi İbnu Kesir'dir. İbnu Kesir'in tefsiri ondan sonra yetişmiş müfessirlerin temel başvuru kaynağıdır. İbnu Kesir hocasından her zaman övgüyle söz etmiştir. Yine İbnu Teymiyye'nin yetiştirdiği âlimlerden biri de ünlü fıkıhçı İbnu'l-Kayyim el-Cevziyye'dir. İbnu'l-Kayyım el-Cevziye'nin eserlerinde yer alan fetvalar fıkıhçılar tarafından başlı başına delil kabul edilir. İbnu'l-Kayyım'den sonra yazılmış fıkıh kitaplarını şöyle bir inceleyin, Zâdu'l-Me'ad adlı eseri kaynak göstermeyen bir tek kitaba rastlamazsınız. Bütün fıkıhçılara dayanak teşkil eden ve ufuklarını açan Zadu'l-Me'ad, İbnu Teymiyye'nin en parlak öğrencisi olarak tanınan ve onun yolunu sürdüren İbnu'l-Kayyim el-Cevziye'nin eseridir. Fakat ne kadar ilginçtir ki İbnu Teymiyye hakkındaki kin ve tenkitlerin kaynağı ilme değil cehalete dayandığından, onu yerin dibine geçirenler çoğu zaman İbnu'l-Kayyim el-Cevziyye ile İbnu'l-Cevzi'yi birbirine karıştırırlar. Sadece bu bile ona sataşanların onun hakkında ne kadar az şey bildiklerini göstermeye yeter. Hakkında yüzlerce büyük ilim adamının hüsn-i şehadeti olan, Ahmed ibnu Hanbel (rh. a.)'den sonra cenazesinde en büyük kalabalık toplandığı bildirilen, vefatı sebebiyle muhtelif yerlerde kendisi için gıyabi cenaze namazları kılınan yani dönemindeki Müslümanların büyük çoğunluğunun kendisi için hüsn-i şehadet ittifakında bulunduğu bir ilim önderi hatta bir ilim kapısı için "sapık" nitelemesi kullanılabilir mi? Bu, insanı büyük bir vebale sürükler. Size Yüce Allah'ın huzuruna böyle bir veballe çıkmamanızı tavsiye ediyorum. Sonuç olarak size İbnu Teymiyye'yi iftiracıların dilinden değil güvenilir kaynaklardan, yukarıda isimlerini zikrettiğim âlimlerin dilinden öğrenmenizi tavsiye ediyorum. Bunu yaparsanız "sapık" nitelemesinin ne kadar büyük bir itham olduğunun farkına varacaksınız. Mevdudi'ye gelince: Tefsir ve yorumlarında hataları olabilir ama o da bir hareket önderi, ihlaslı bir mü'mindir. Dolayısıyla "sapık" nitelemesi onun hakkında da büyük bir haksızlıktır. Aynı kişinin bizim bu yazımıza cevap amacıyla yazdığı mesajda Avrupa'daki Araplar arasında birtakım yanlış görüşlerin dolaştığını ve bu görüşlerini de İbnu Teymiyye'ye dayandırdıklarını söylemesi üzerine yazdığımız cevap: Ben Avrupa'da ikamet etmediysem de muhtelif Avrupa ülkelerinde muhtelif zamanlarda bulundum. Ayrıca Arapça bildiğimden ve o çevreden de tanıdıklarım olduğundan Arap kökenli Müslüman kesimdeki yaygın kanaatleri de tanıma imkânım oldu. Genel anlamda Avrupa toplumlarındaki İslâmi camiada hâkim anlayışı az çok biliyorum.[/FONT][/SIZE]
Sizin kastettiğiniz şahısları da az çok tanıyorum ve bir dönem Macaristan'da bilfiil aralarında bulunarak bir hafta süreyle kendilerini kitaplardan değil kendilerinden tanıma imkânı buldum. Nasıl Türkiye'de reddedenler İbnu Teymiyye'yi iftiracıların ağzından tanımışlarsa anladığım kadarıyla onlar da sadece kendilerine yol gösterenlerin ağızlarından tanımışlar. Yani her iki tarafta da bir ifrat var. Size vasatı bulmanızı tavsiye ederim. Kur'an'ı kabul ve red konusunda ben de sizden farklı düşünmüyorum, İbnu Teymiyye de farklı düşünmüyordu. Yani Kur'an'ın bir kısmını red ile tümünü red arasında inanç - küfür çizgisi açısından bir farklılık yoktur. Zaten bu konu benim senin veya bir başkasının düşüncesine kalmış bir şey değil bir akaid prensibidir. Ama anlama, yorumlama, tefsir konusundaki ihtilaflar toptan kabul veya toptan reddi haklı kılmaz. İbnu Teymiyye, Kur'an'ın en ufak bir âyetini reddetmek bir yana Kur'an'ı anlama konusunda fazla akılcılık yapanlara karşı çıkarak bir bakıma "bazı kavramları anlamakta zorluk çekiyorsanız kendi aklınızı hakem kılıp da te'viller yapmayın, kavramı kendi haline bırakın" demek istiyordu. İşte "Allah'ın eli" vs. gibi kavramlar etrafındaki ihtilafların özünde de bu yaklaşım var. Ama bu kesinlikle bir "tecsim" değildir, çünkü İbnu Teymiyye, mücessimeye (Allah'ı yaratıklara benzeterek ona el, ayak gibi organlar nispet edenlere) karşı da hararetle mücadele etmiştir. Hakkında "sapık" ifadesi kullanılmasının anonim olduğu düşüncesi yanlıştır. Çünkü müçtehit olduğu yüzlerce ehl-i fetva ilim adamı tarafından teslim edilmiş, fetvaları kendisinden sonraki fıkıhçılara dayanak teşkil etmiş bir âlim hakkında "sapık" denilmesinin anonim hale gelmesi, sapıklığın anonimleşmesi anlamına gelir ki böyle bir şeyden Allah'a sığınırız. İbnu Teymiyye bir beşerdir, isabet ettiği yerler de vardır, yanıldığı yerler de. Fıkıhta onun fetvalarına başvurmak zorunda değilsiniz. Görüşlerinden kabul ettikleriniz de olabilir, reddettikleriniz de. Ama onun bir görüşünü reddetmekle, "O burada Kur'an'ı inkâr etmiştir" gibi bir iddiada bulunmak farklıdır. Tefsir hatasıyla inkâr tamamen farklıdır. Onun bazı görüşlerine iştirak etmeseniz bile adaletten ayrılmayın. Yüce Allah şöyle buyurur: "Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa olan öfkeniz sizi adaletten ayrılmaya yöneltmesin. Adaletli davranın; bu takvaya daha yakındır. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah sizin işlediklerinizden haberdardır." (Maide, 5/8)
 
" Hanefi mezhebinin meşhur âlimlerinden Bedruddin el-Ayni: "Kim onun kâfir olduğunu söylerse o kâfir olur. Kim onu zındıklıkla itham ederse o zındıktır. Bu sözler ona nasıl nisbet edilebilir? Onun kitapları her tarafta yayılmıştır ve onun kitaplarında sapıklık ve tefrikaya işaret eden hiç bir şey yoktur." Yine Hanefi âlimlerinden Abdurrahman bin Ali: "İbnu Teymiyye'den onun küfrünü, fıskını ve dinde çirkinliğini gerektirecek bir şey nakledilmemiştir."
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks