Hz. Ebu Bekir'in Ölüm Döşeğinde Söyledikleri
Ubade b. Nesiyy anlatıyor : " Ebu Bekir (r.a.) vefat edeceğini sezdiğinde ( kızı ) Aişe'ye :
- Benim şu iki elbisemi yıka ve beni bunlara kefenle. Çünkü senin baban şu iki adamdan biri olacak : Ya kendisine en güzel bir giysi giydirilecek ya üzerindekiler de çıkarılacak ! dedi "
( Imam Ahmed, ez-Zühd'de )
Aişe (r.a.) anlatıyor : " Babam Ebu Bekir'de (r.a.) ölüm alametleri belirince ben : Hayatına yemin ederim ki can çekişip gögsü sıkıldığı zaman kişiye serveti fayda vermez ! mealinde bir şiir okudum. Bunun üzerine babam : " Kızım , öyle deme de bari : - ( Bir gün bakarsın ) ölüm baygınlığı gerçek olarak gelmiş ! İşte bu, senin kaçıp durduğun şey ( denilmiş ) dir. ( Kaaf, 19 ) aytini oku, dedi. Daha sonra, babam : Şu iki elbiseme bakın, bunları yıkayın, beni bu ikisine kefenleyin. Çünkü yeni elbiseye ölülerden çok diriler muhtaçtır. Kaldı ki ölünün kefeni de çürüyecektir, dedi "
( Ibn Sa'd, ed-Düğüli )
Aişe (r.a.) anlatıyor : " Babam Ebu Bekir'in (r.a.) hastalığı ağırlaşıp bayılınca ben : " Kişi gözyaşlarını, damarları içinde ne kadar saklarsa saklasın bir gün muhakkak o gözyaşlarını boşaltacaktır, - mealinde bir şiir okudum. Babam ayılınca bana : - Yavrucuğum, öyle deme. Bari ( Bir gün bakarsın ki ) ölüm baygınlığı....( Kaaf,19 ) ayetini oku, dedi. Sonra da :
- Resulullah hangi gün vefat etmişti ? diye sordu .
- Pazartesi günü .
- Bugün ne ?
- Pazartesi.
- Allah'tan, bu gece ile arama başka bir gece sokmamasını umarım, dedi ve salı gecesi öldü.
Babam yine sormuştu :
- Resulullah kaç kefene sarılmıştı ?
- Onu, beyaz ve yeni üç ( Sehuliyye ) elbisesine kefenlemiştik. Bunların içinde gömlek ve sarık yoktu, dedim.
Babam :
- Şu elbisemi yıkayın, onda Zaferan lekesi var, yanına da iki yeni elbise katarak beni onlara kefenleyin, dedi.
- Ama o eski ? dedim.
- Olsun. Yeni elbiseye ölülerden çok diriler muhtaçtır. Kaldı ki ölünün kefeni çürüyecektir, karşılığını verdi "
( Ebu Ya'la, Ebu Nuaym )