Hz.Ali Hakkindaki Hadisler

Allah(c.c.) Razı olsun kardeşim

“Ey Ali (KV)! Musa'ya (AS) göre Harun (AS) ne ise sende bana göre O'sun. Buna razı değilmisin? Ne var ki, benden sonra Peygamber gelmeyecektir.”

bu hadiste akidevi bir problem yok mi sizce..
yücelteceğiz derken sakıncalı durumlara düşmeyin..

iyi düsünürsek bir sakınca yok çünkü hz .ali çok sviyordu peygamberimiz. s.a.v ve ona ilmin kapısı da denir peki sakınca nedir göstere bilirmisiniz

bu hadis sahih tir ve ehl-i sünnet sıhhatini itiraf etmiştir
hiç bir sakınca yoktur
bu hadisten daha şaşırtıcı olan sahih hadisler de vardır

Harun Musa yanında ne sie, sen de benim yanımda osun. Ne var ki benden sonra peygamber yoktur.” Hadisi Buhari ve Müslim Sahihlerinde rivayet etmişlerdir. (Kitab’u Fadail’is-Sahabe). Yine Buhari ve Müslim bu hadisi Tebük gazvesine ait hadisler arasında da rivayet etmişlerdir. İmam-ı Ahmed Müsned’inde bu manada iki rivayet zikretmiş ve onlardan birisinin sonuna Peygamber (s.a.v.) in: “...ancak benden sonra nübüvvet (peygamberlik) yoktur.” sözünü eklemiştir. Ebu Davud Teyalisi, İmam-ı Ahmed ve Muhammed bin İshak’ın bu manada rivayet ettikleri tafsili hadislerden anlaşıldığına göre, Peygamber (s.a.v.) Tebük’e giderken Ali’yi Medine’de yerine halife bırakmak istemiş; bunun üzerine münafıklar bu hususta dedikodu çıkarmışlardır. Bunu işiten Ali k.v. Peygamber (s.a.v.) e gelerek: “ey Allah’ın Rasulü, beni evdeki kadın ve çocuklara mı halife yapıyorsun?”demiş. Bunun üzerine Peygamberimizi; onun üzüntüsünü hafifletmek için: “Harun’un Musa yanındaki yerini sen de benim yanımda almak istemiyor musun?” demiştir. Yani ben seni sadece Musa’nınTur’a giderken Harun’u Beniİsrail’e halife tayin ettiği gibi Medine’ye vekil bırakıyorum. Fakat bununla birlikte peygamber (s.a.v.) onu Harun’a teşbih etmesinin, kendisinden sonra harhangi bir fitneye sebep olmasından korkmuş ve akabinde “Ne var ki benden sonra peygamber yoktur” demiştir.

EBU ZER GAFFARİ' Alıntı:

bu hadis sahih tir ve ehl-i sünnet sıhhatini itiraf etmiştir
hiç bir sakınca yoktur
bu hadisten daha şaşırtıcı olan sahih hadisler de vardır

Genişletmek için tıkla ...

Bahsetiğinizin kaynağını verir misiniz?

, “Harun Musa’ya nispetle ne durumda ise, sen de bana göre öylesin. Bu yetmez mi?” sözüdür.[Et-Tusi, Keşfül Murad, s. 346; el Hılli, Minhacül Kerame, s. 345; Mutahari, İmamet ve Rehberiyyet, s. 125]

Yoruma geçmeden önce hadisenin aslına yer verelim.

Peygamberimiz Tebük Savaşı’na çıkarken Hz. Ali’yi Medine’de yerine vekil bırakmıştı. Münafıklar bunu bir dedikodu vesilesi yaptılar. “Herhalde onu önemsemediğinden geri bırakt” dediler. Bu sözler Hz. Ali’in ağırına gitti, hemen silahını kuşandı, ordunun arkasından hareket etti. Cüfr mevkiinde Peygamberimize yetişti. Peygamberimiz sav., “Ey Ali, niçin geldin?” diye sordu.

Hz. Ali, “Münafıklar senin beni önemsemediğini söylüyorlar. Sen beni kadınlar ve ocuklarla beraber mi bıraktın?” dedi.

Peygamberimiz ona şu müjdeyi verdi: “Ben seni arkamda bıraktıklarıma vekil tayin ettim. Hemen geri dön, gerek benim ev halkım, gerek senin ev halkın için vekilim ol. Ey Ali, bana göre sen, Musa’ya göre Harun gibi olmaya razı değimlisin? Şu kadar var ki, benden sonra peygamberlik yoktur.”

Bu müjdeyi alan Hz. Ali sevinçe Medine’ye geri döndü.[Müslim, Fazailüs Sahabe: 30; İbn Mace, Mukaddime: 115; Tırmizi, Menabık: 20; Sire, 4:163; Tabakat, 3:24,25]

Şimdi bu olayın yorumuna geçelim. her şeyden önce yukarıdaki ifadelerden anlaşılacağı üzere Hz. Ali umumi bir vekil olarak değil, Peygamberimizin ailesiyle ilgilenmek üzere vekil tayin edilmiştir. Peygamberimizin Tebük seferine çıkarken yerine vekil olarak bıraktığı kimse bir rivayete göre İbn Ümmü Mektum, bir rivayete göre ise Muhammed bin Mesleme’dir.[Tabakat, 2:165]

Diğer bir husus, Peygamberimiz çeşitli savaşlara giderken çeşitli kimseleri Medine’de vekil olarak bırakmıştır. Pek çok kimse bu vazifeyi ima etmiştir. Pek çok kimse bu vazifeyi ifa etmiştir. Bu vekil bırakmanın hilafetle bir ilgisi bulunmamaktadır. Şayet var denilirse, aynı hak diğer vekiller için de geçerli olmalıdır. Ki, hiç kimse Hz. Ali gibi Medine’de vekil bırakanlar için “Hz. Peygamber onu kendinden sonra halife tayine etti” diye bir şey söylememiştir.

Üzerinde durulması gereken mühim bir husus da, Peygamberimiz burada vekil bırakması kendisinden sonra için değil, o sefer müddetincedir. “Musa’ya göre Harun gibi” olmanın manası budur. Çünkü Hz. Musa Tur Dağı’na Tevrat’ı almaya giderken bir peygamber olan kardeşi Harun’u kendisi olmadığı zaman için yerine vekil bırakmıştır. Geldikten sonrada bu vekalet sona ermiştir. Yoksa Hz. Musa kardeşi Hz. Harun’u kendisinden sonrası için vekil bırakmamıştır. Zaten Hz. Harun Hz. Musa’dan önce vefat etmiştir. Dolayısıyla, bu benzetmeden Peygamberimizin onu kendisinden sonra halife tayin ettiği manası kesinlikle çıkmaz. Zira Hz Harun Hz. Musa’dan sonraya kalmamıştır ki, “Musa’ya nispetle Harun gibi olmak” Peygamberimizin vefatından sonra için anlaşılsın!

Seyfullah kardeş allah senden bir kere daha razı olsun
Yazıyı ilk okuduğumda bende nurşeyma kardeşimiz gibi düşünmüştüm ama altta sizin yazınızı okuyunca fikirlerim biranda değişti
Demekki hiçbirşey için önyargılı olmamak gerekiyormuş
Bizleri bilgilendiriyorsunuz
Allah sizden ve forumdaki diğer arkadaşlarımızdan razı olsun

lotus' Alıntı:

Seyfullah kardeş allah senden bir kere daha razı olsun
Yazıyı ilk okuduğumda bende nurşeyma kardeşimiz gibi düşünmüştüm ama altta sizin yazınızı okuyunca fikirlerim biranda değişti
Demekki hiçbirşey için önyargılı olmamak gerekiyormuş
Bizleri bilgilendiriyorsunuz
Allah sizden ve forumdaki diğer arkadaşlarımızdan razı olsun

Genişletmek için tıkla ...

Allah cümlemizden razı olsun.. ön yargının ne kadar kötü olduğunu hep biliyoruz. inşallah bunu atlatıcaz..

Hz. Peygamber (sav) buyurdular ki: "Size, uyduğunuz takdirde benden sonra asla sapıtmayacağınız iki şey bırakıyorum. Bunlardan biri diğerinden daha büyüktür. Bu, Allah`ın Kitabı`dır. Semadan arza uzatılmış bir ip durumundadır. (Diğeri de) kendi neslim, Ehl-i Beytim`dir. Bu iki şey, cennette Kevser havuzunun basında bana gelip (hakkınızda bilgi verinceye kadar) birbirlerinden ayrılmayacaklardır. Öyleyse bunlar hakkında, ardımdan bana nasıl bir halef olacağınızı siz düşünün."
HadisNo:54

Ravi:Ümmü Seleme

Ben Resulullah (sav)`ın evinin kapısında iken şu ayet nazil oldu: "...Ey peygamber ailesi! Allah günahlarınızı giderip sizi tertemiz yapmak istiyor..." (Ahzab 33). Evde Resulullah (sav), Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin vardı. Onlara bir örtü bürüdü ve: "Allahım, işte bunlar benim ehl-i beytimdir, bunlardan günahı gider ve bunları kirlerden tertemiz kıl" buyurdu. Ben atılıp: "Ey Allah`ın Resulü! Ben ehl-i beytten değil miyim?" dedim. Bana: "Sen (yerinde dur, sen zaten) hayırdasın, sen Resulullah`ın zevcesisin" diye cevap verdi.

HadisNo:4494


http://hadis.ihya.org/ksitte.php?ara=ehl-i+beyt&t2=hadis


Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştur:
“Ben ilim şehriyim Ali ise kapısıdır. İlmi isteyen kimse kapıdan girmelidir.” (El-Cam’us-Sagir 1/415, Sevaik’ul Muhrika 73 Tehzib’ut-Tehzib 6/320 ve Müstedrek-i Hakim 3/126)

Biz kapıdan girmiyoruz. Onun yerine o kapıdan çok uzaklarda bir yerlerdeyiz. Neden ?

Caferi' Alıntı:

Hz. Peygamber (sav) buyurdular ki: "Size, uyduğunuz takdirde benden sonra asla sapıtmayacağınız iki şey bırakıyorum. Bunlardan biri diğerinden daha büyüktür. Bu, Allah`ın Kitabı`dır. Semadan arza uzatılmış bir ip durumundadır. (Diğeri de) kendi neslim, Ehl-i Beytim`dir. Bu iki şey, cennette Kevser havuzunun basında bana gelip (hakkınızda bilgi verinceye kadar) birbirlerinden ayrılmayacaklardır. Öyleyse bunlar hakkında, ardımdan bana nasıl bir halef olacağınızı siz düşünün."
HadisNo:54

Ravi:Ümmü Seleme

Ben Resulullah (sav)`ın evinin kapısında iken şu ayet nazil oldu: "...Ey peygamber ailesi! Allah günahlarınızı giderip sizi tertemiz yapmak istiyor..." (Ahzab 33). Evde Resulullah (sav), Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin vardı. Onlara bir örtü bürüdü ve: "Allahım, işte bunlar benim ehl-i beytimdir, bunlardan günahı gider ve bunları kirlerden tertemiz kıl" buyurdu. Ben atılıp: "Ey Allah`ın Resulü! Ben ehl-i beytten değil miyim?" dedim. Bana: "Sen (yerinde dur, sen zaten) hayırdasın, sen Resulullah`ın zevcesisin" diye cevap verdi.

HadisNo:4494


http://hadis.ihya.org/ksitte.php?ara=ehl-i+beyt&t2=hadis


Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştur:
“Ben ilim şehriyim Ali ise kapısıdır. İlmi isteyen kimse kapıdan girmelidir.” (El-Cam’us-Sagir 1/415, Sevaik’ul Muhrika 73 Tehzib’ut-Tehzib 6/320 ve Müstedrek-i Hakim 3/126)

Biz kapıdan girmiyoruz. Onun yerine o kapıdan çok uzaklarda bir yerlerdeyiz. Neden ?

Genişletmek için tıkla ...

Yahu kardeşim, bu millet, ŞİAydı,SÜNNİydi ya da şuydu, buydu tarihte o kadar çekti ki, tam herşey unutuldu diye bakarken, çıkmış eski yaraları kaşıyorsunuz,
BEN PEYGAMBERİN, EBU BEKRİN, ÖMERİN OSMANIN VE ALİNİN ayağının tozuna türab olayım, ayırmayalım şunların arasını, bir elin beş parmağı gibi sevelim, birini alıp kopardınız mı o el sakat sayılır, sakatlıktan kim fayda bulduki siz fayda umuyorsunuz, İslamın doğuşuna şahadet eden bu insanlar MEZHEPLER, MEŞREPLER, FIRKALARÜSTÜDÜR, indirgemeyin kendi düzeyinize bunlar, günah değil mi kardeşim, Ali ilmin kapısıydı da, diğerleri kiremidimiydi, nasıl bir mantık örgüsüdür bu, dışarıdan bir elin birbirimize düşman ettiği öyle aşikar ki, düşman elini göre göre aynı hataya devam etmeniz şaşılacak birşey..
Bakın, yükseklerde esen fırtınalar güçlüdür ve bu sahabeler arasında da güçlü fırtınalar esmiş olabilir, bunlar bizi ilgilendirmez, tarafgirlik mantığı ile, bir aşağılarda birbirimizi yiyelim, yeminle, yukarıdakiler bundan rahatsızlar..
Şu futbol taraftarlığı mantığı ile hareket etmeyi bırakalım, bize lazım olan TEVHİDİ oluşturalım değil mi?..

Konu Hz. Ali hakkındaki hadisler ve ben sahih hadis yazıyorum. Bunun neresi seni rahatsız ediyor kardeşim?

Tevhid inancına gelince de, Şiiler hakkında ölüm fermanı verenlere söyleyeceksin bunu.

İslamiyet ne zaman fırkalara ayrıldı biliyor musun?

Peygamber efendimizin Hilafet 25 yıl sürecektir, ondan sonra Saltanat hüküm sürecektir dediğini biliyor musun?

İctihad edip onbinlerce kişinin ölümüne sebep olan birisinin bu ictihad sebebiyle 1 ecir sevap aldığına inanıyor musun?

Bağlı bulunduğun mezhebin tarihini biliyor musun?

Mezheb imamının hayatını biliyor musun?

Peki Allah'ın helalini haram, haramını helal etmenin sakıncasını biliyor musun?

Peki sana öğretilenleri hiç araştırmadan mı kabul ediyorsun?

Şu an elimde bu konularla ilgili 13 kitap var ve hepsini okudum. internetten gerekli araştırmaları yaptım. Delil olarak ta Sahih Buhari-den hadisler rivayetler Raviler gösterebilirim.

Konu Hz.Ali'nin hilafet meselesi değil, Konu islam'a mal edilen bid'atlar.

Caferi' Alıntı:

Biz kapıdan girmiyoruz. Onun yerine o kapıdan çok uzaklarda bir yerlerdeyiz. Neden ?

Genişletmek için tıkla ...

teslimiyeti , hz ebubekirden öğrendik, adaleti hz ömerden öğrendik, hayalı olmayı hz osmandan öğrendik, ilmi hz aliden öğrendik...

Biz bunların hepsini Hz.Muhammed(s.a.a)'dan öğrendik. Bu sıfatları onlara yüklemedik. Zira bu dünyada yaşamış teslimiyeti, adaleti, hayası en yüksek olan insan Hz.Muhammed(s.a.a) idi.

Doğdugu günden beri Hz.Muhammed'in kucağında evinde yetişmiş bir insandan bahsediyoruz. Hiç bir savaşta Peygamber efendimizi yanlız bırakmamış Allah'ın aslanından bahsediyoruz.

Hanefilikte Kısas vardır, şimdi sizin mantığınıza göre bir kısas yapacak olursam
Peygamberler hayatlarının hiç bir döneminde müşriklik yapmamıştır.
Aynı şekilde peygamberin vazifesinin devamı olan onun hilafeti de hayatının hiç bir döneminde müşriklik yapmayan birisinin olmalıydı.
Hz.Alinin Hilafeti ile ilgili Ehli-sünnet'in sahih kaynaklarından onlarca hadis, rivayet yazabilirim. (Yorumla kanaat getirilebilir ) Şii kaynaklı yüzlerce hadis, rivayet (Yorumsuz anlaşılır)

Aramızdaki fark ne biliyor musun?

Biz islamı Kuran-ı kerim, Peygamber Efendimiz ve onun mübarek soyundan öğreniyoruz.
Ehli-Sünnet, Kuran-ı kerim, Peygamber Efendimiz ve onun sahabeleri.

PM'den msn adresinizi yazarsanız, bu konularda kaynaklar sunabilirim.

Caferi' Alıntı:

Konu Hz. Ali hakkındaki hadisler ve ben sahih hadis yazıyorum. Bunun neresi seni rahatsız ediyor kardeşim?

Tevhid inancına gelince de, Şiiler hakkında ölüm fermanı verenlere söyleyeceksin bunu.

İslamiyet ne zaman fırkalara ayrıldı biliyor musun?

Peygamber efendimizin Hilafet 25 yıl sürecektir, ondan sonra Saltanat hüküm sürecektir dediğini biliyor musun?

İctihad edip onbinlerce kişinin ölümüne sebep olan birisinin bu ictihad sebebiyle 1 ecir sevap aldığına inanıyor musun?

Bağlı bulunduğun mezhebin tarihini biliyor musun?

Mezheb imamının hayatını biliyor musun?

Peki Allah'ın helalini haram, haramını helal etmenin sakıncasını biliyor musun?

Peki sana öğretilenleri hiç araştırmadan mı kabul ediyorsun?

Şu an elimde bu konularla ilgili 13 kitap var ve hepsini okudum. internetten gerekli araştırmaları yaptım. Delil olarak ta Sahih Buhari-den hadisler rivayetler Raviler gösterebilirim.

Konu Hz.Ali'nin hilafet meselesi değil, Konu islam'a mal edilen bid'atlar.

Genişletmek için tıkla ...

1- Peygamberimiz ve hiçbir peygamber şu yukarıda hadis diye alıntıladığınız sözü söylemez, Hilafet denen olguyu sonradan onlara yamamıştır, bu dini sondradan tanzim etmeye çalışanlar, yoksa, Peygamber, Ebu Bekr, Ömer, Osman, Ali birer EMİRELMÜ'MİNİN dirler, halifelik, sultanlık, padişahlık gibi dünyevi iktidar isimlerine ne tenezzül ederler ve ne de kabul ederler..

2- İsteyen kıyamete kadar EMİREL'MÜ'MİNİN makamını ihye edebilir, buna ne Allah ne peygamber manidir, mani olan hizip, fırka ve mezhep kafasıyla hareket edenlerdir, siz imamınızı seçtiniz de, peygamber hayır mı dedi..

3- Durup dururken hiç sebepsiz mü'min olsun kafir olsun bir cana kıyanın bırak sevap alması.. Cehennemlik olduğu ayetle sabittir zaten..

4- Benim şu veya bu imamım yok ve olmayacak, tek imam vardır RESULULLAH, tek kitap vardır KUR'AN, bunların haricinde herşeyi elimin tersiyle itelerim, Huzuri Mahşer de bir hizipçi, fırkacı ya da şu'cu, bu'cu olarak Allah'ın huzuruna çıkmaktan haya ederim..

5- Benim bütün öğretilerim KUR'ANİ dir ve bunun ötesindeki tüm öğretiler benden uzaktır, helal-haram belirleyici ve tek hüküm koyucu ALLAH'tır, bunlara başka birini ortak kılmak şirktir..

6- Çelişkidesin, hem sünnilerin şiileri sevap mantığıyla öldürdüğünü beyan ediyorsun ve hem sünni bir kaynak olan buhariden kendine dayanak arıyorsun, böyle yapıyorsun çünki sünniliğin yahlış yolda olduğuna inanıyorsun, belki doğrudur, lakin, sen de şii'lik yaparak sünnilerin düştüğü hataya aynen düşüyorsun, bu durumda, ya ikinizde hatadasınız, veya değilsiniz, çünki sünnilik te şiilikte mezheplerden beslenir..
Şu duruşunuzun adını koyun, tartışmamızı ondan sonra devam ettirelim..

7- Sadece ve sadece MÜSLÜMANIM, bu kimliğimin üstüne, altına, yanına başka bir destek koymaya ihtiyacım yoktur ve kim bana MÜSLÜMAN dan başka bir kimlik yamamaya çılışırsa hepsinden de beriyim..
VESSELAMÜ ALEYKÜM..

hu

hu

bu sevmek işi dikkat edin ilah işine dönmesin .bakın ben hiçbir kulu çok çok sevmem ve aşırılığa da gitmem ve kula endeksli bir dünyayıda kabul etmem ,,şiiliğe sırf bu yüzden uzak duruyorum ,,sünniliği de sırf bu yüzden seviyorum ..bu sevme işinin ileri, boyutu ilah yerine koymak dı

Hiç bir Caferi arkadaşınız oldu mu?
Caferi toplum içinde bulundunuz mu?
Camilerine girdiniz mi?
Kitaplarını okudunuz mu?

Birilerini başkalarının anlattıklarıyla değil, kendi içlerinde bulunarak tanıyabilirsiniz.

2. olarakta ÇAPANOĞLU mezhepsizsin sanırım. Sakıncalarının farkındasındır inşallah.

3. olarakta nedir bu saldırgan cümleler anlamadım.

Selamun Aleyküm.

Caferi' Alıntı:

Hiç bir Caferi arkadaşınız oldu mu?
Caferi toplum içinde bulundunuz mu?
Camilerine girdiniz mi?
Kitaplarını okudunuz mu?

Birilerini başkalarının anlattıklarıyla değil, kendi içlerinde bulunarak tanıyabilirsiniz.

2. olarakta ÇAPANOĞLU mezhepsizsin sanırım. Sakıncalarının farkındasındır inşallah.

3. olarakta nedir bu saldırgan cümleler anlamadım.

Selamun Aleyküm.

Genişletmek için tıkla ...

Bak candaşım,
Dün de yazdım,
Sahabe İslamın doğuşuna şahit olmuş, farklı konumda insanlardır,
Onların arasındaki ufak-tefek problemler bizi alakadar etmez, etmiyor da..
Evet, bir caferi arkadaşım vardı, ama şimdi yok, çünki, Hz. Aişe ilgili öyle bir kelime sarfetmişti ki, ben o kelimeyi bir yoldançıkmışa bile sarfedemem..
Yani,
Ali cici, karşısındakiler tukaka.. mantığı bize kaybettirir, kazandırmaz..
Mezhepsizlik sahabeye, tabiuna, tebei tabiuna ne kaybettirdiyse bana da onu kaybettirir.. Böyle bir kayba can kurban..
Kızgınlığım, ümmeti her fırkanın bir yerinden çekiştirip parçalama eğiliminedir, yarın huzuri mahşerde şu ümmetin hesabı sorulduğunda, ne sizi imam cafer ne de bizi imam ebu hanife kurtarır..
İnş.. hassasiyetimin sebebini anlamışsındır..
vesselamü aleyke..