Yeniçeriler bir gün isyan etmiş. Niye isyan ediyorsunuz diye sorulduğunda: “ Hoşafın yağı kaçtı, onun için” demişler. Mevzu kısa sürede ortaya çıkmış, meğer pilav ve hoşaf tek kepçeyle dağıtılırmış. Yağlı kepçe hoşaf üzerinde bir tabaka oluştururmuş. Mutfak yetkilisinin biri bir kepçe daha alınca, pilavın yağı hoşafa etki etmemiş. Bu duruma sevinmeleri gereken Yeniçeriler “ hoşafın yağı kaçtı” diyerek isyan edivermiş. Ne kadar gülünç değil mi? Tarih tekerrür ediyor aslında!
Fıkradan hisse: Recep Tayip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasına sabıka kaydı ve yolsuzluk iddialarını ileri sürenler, Abdullah Gül’ün adaylığı gündeme gelince bu sefer de“ hoşafın yağı kaçtı” dediler. Tartışma dönüp dolaşıp “ türban”a geldi.
Anavatanı Fransa olan “ türban” birden Filistinli radikal İslamcı kadınların giysisine dönüştü ve siyasal simge oluverdi. Halbuki “ türban” İhsan Doğramacı tarafından Fransa’dan örnek alınarak önerilen bir şeydi. Hoşafın yağı kaçtı yine.
Başörtüsü üzerinden yapılan atışlar toplumun büyük kısmını rencide ediyor; Cumhurun kadınlarının önemli bir kısmı başörtülü çünkü. Çok sıkıştıklarında “ benim de annem başörtülü” deyip topu taca atıyorlar.
Anayasada belirtilen “ vatandaş” olmak ve tüm haklardan yararlanabilmek için, kafanın içi ve dışının standartlara uygun olması gerekiyormuş.
Başörtüyle ilgili oluşan hukuki mevzuat bir acayip:
Başörtüyle öğrenci ve memur olamazsınız ama, okullara hizmeti veya temizlikçi olabilirsiniz.
Başörtülü olarak oğlunuzu askere gönderebilir ama resmi törenlerden kovulabilirsiniz.
Başörtüsüyle vergi vermek serbesttir ama başörtülü resminizden dolayı sağlık hizmetiniz bile durdurulabilir.
Savaşta başörtüsüyle mermi taşıyabilirsiniz ama başörtünüzden dolayı eşiniz cezalandırılabilir.
Başörtülüler her türlü “ vatandaşlık” yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır ama “ vatandaşlık” haklarından yararlanmaları hiçte kolay değildir. “ Hoşafın yağı kaçtı mı”?
Kamusal alan laflarının kandırmaca olduğu ve toplumu aşağılama aracı olarak kullandıklarını biliyoruz. Kamusal alana başörtülüleri almazlar ama temizlik işçilerine karışmazlar. Mesaj ne kadar acı ve açık değil mi?
Hoşafın yağı kaçtı mı?