Her gün haber ajanslarının türlü versiyonlarını takip eden kişiler için cinayet ve tecavüz, hem çığ gibi büyüyen bir yapı ve hem de artık işitenler için yadsınan bir fiil halini aldı.
İnsan fıtratının içinde çok gizli bir yerde kırk kat bezlere sarılmış ve kırk kez düğümlenmiş bu bed hissiyatların düğümlerini çözen, sarıldığı kırk kat kundaktan çıkaran ve ortaya bu çok çirkin fiillerin çıkmasına müsebbib olan nedir acaba?
Olayları sebep-sonuç ilişkisi ile değerlendirmek beşeri muhakematın bir şartıdır.
Acaba hangi şartlar zuhur etmiş de bu insanlar eli kanlı birer cani ve iffet katili haline gelmişler?
İnsan yaratılış fıtratı gereği nefsi ve şeytan ile sürekli çelişkiler yaşar. Bu onun imtihanının bir parçasıdır. Ve bu etkenlere karşı durması, onların sapkınlıklarına uymaması için Hakk Taala tarafından Kur'an ile, Peygamber tarafından söz ile uyarılır. Ve bu uyarılışın hemen her safhasında mükafat ve ceza ile de teşvik ve tehdit edilir.
Ve bu uyarılışın yanında, kötü fiileri kışkırtan tüm hadiseleri de kesinlikle yasaklar ve nehyeder. İçki içmeyin, bulundurmayın der. Kadınları nefsi tahrik edecek ölçülerde giyindirmeyin der, yalnız bırakmayın der. Çünkü Allah yarattığı insanı en iyi bilendir ve onun hangi şartlarda neyi nasıl yapacağını en iyi bilendir. Ona zinayı yasaklarken, zinaya sebep olabilecek her türlü sosyal yapıyıda yasaklamıştır.
Gel, gör ki bu günün kanunları hem içki denen o "tüm kötülüklerin anası"nı serbest etmiş, hatta teşvik etmiş hem de zinaya teşvik eden sosyal yapı ve tahrik unsurlarını kişisel özgürlük olarak ilan etmiştir.
İlmi bir izahat yapmayacağım, sadece içkinin insandaki nihayi etkisini anlatacağım. İçen kişinin o kırk kat kundaklı ve kırk düğümle bağlanmış tüm kötü hissiyatları serbest kalır. Bir hırs ve kin varsa kat kat büyür ve o hırs ve kinin gereği için her fiili mazur ve mecbur görür hale gelir. Nefsi ve şehevi arzuları tüm ar ve edep duyularının kat kat üstüne çıkar, normalde bir kadının yüzüne bakamayan erkek, çok rahat bir şekilde açık ve galiz talep ve tacizlere başlar. Kısacası Hakk'ın tüm sınırları kalkar, beşerin tüm iyi-güzel şekli, yerini bir aşağılık mahluk ile değişir.
Zina... Yapılması kanunlarla serbet bırakılmış. Yeterki para karşılığı olmasın. Para karşılığı yapan vergisini öderse yine bir beis yok. Ne manzara ama değilmi. Millete zinanın vergisini de yediriyorlar. Her türlü açıklık serbest, hem de her yerde. Her türlü fuhşiyat resmi ve filmi her yerde serbest.
İçki... Serbest ve hatta teşvik edilmektedir. Hatta ve hatta çok yerde içmeyen küçümsenmektedir. Beş yıldızlı bir otel açarsanız içki satmak zorundasınız da.
Ve faiz. Serbesttir. Hakkında yarışmalar yapılır. Kanun verilen faizi vergiden de düşer. Adını zaman zaman "nema" diye yumuşatırlar, saf Müslüman işgillenmesin diye. Yani ticaret yapsan da desen ki bu faiz ile benim işim olmayacak, öyle bir şans bırakılmamış.
Sonra adam sarhoş olmuş, hiç bir hali o bildiği eski halde değil. Sonra önünde türlü işveli, cilveli ve de dekolteli bir cinsi latife. Adam o hale gelmiş ki, anası olsa da fark etmeyecek. Ve soruyor hakim,
-Niye yaptın?
-Efendim çok alkollüydüm, bir şey hatırlamıyorum...
Peki, cezadan bir miktar tenkisat...
- E peki şunu niye yaptın?
- Efendim çok tahrik etti...
Haa, cezadan bir tenkisat da bunun için...
Kim suçlu peki?
İşte manzaramız. İşte 21. yüzyıl medeniyetimiz!..
İşte çağdaşlık!..
İşte batılı fikriyat!..
Ve işte manzara!...
İnsan fıtratının içinde çok gizli bir yerde kırk kat bezlere sarılmış ve kırk kez düğümlenmiş bu bed hissiyatların düğümlerini çözen, sarıldığı kırk kat kundaktan çıkaran ve ortaya bu çok çirkin fiillerin çıkmasına müsebbib olan nedir acaba?
Olayları sebep-sonuç ilişkisi ile değerlendirmek beşeri muhakematın bir şartıdır.
Acaba hangi şartlar zuhur etmiş de bu insanlar eli kanlı birer cani ve iffet katili haline gelmişler?
İnsan yaratılış fıtratı gereği nefsi ve şeytan ile sürekli çelişkiler yaşar. Bu onun imtihanının bir parçasıdır. Ve bu etkenlere karşı durması, onların sapkınlıklarına uymaması için Hakk Taala tarafından Kur'an ile, Peygamber tarafından söz ile uyarılır. Ve bu uyarılışın hemen her safhasında mükafat ve ceza ile de teşvik ve tehdit edilir.
Ve bu uyarılışın yanında, kötü fiileri kışkırtan tüm hadiseleri de kesinlikle yasaklar ve nehyeder. İçki içmeyin, bulundurmayın der. Kadınları nefsi tahrik edecek ölçülerde giyindirmeyin der, yalnız bırakmayın der. Çünkü Allah yarattığı insanı en iyi bilendir ve onun hangi şartlarda neyi nasıl yapacağını en iyi bilendir. Ona zinayı yasaklarken, zinaya sebep olabilecek her türlü sosyal yapıyıda yasaklamıştır.
Gel, gör ki bu günün kanunları hem içki denen o "tüm kötülüklerin anası"nı serbest etmiş, hatta teşvik etmiş hem de zinaya teşvik eden sosyal yapı ve tahrik unsurlarını kişisel özgürlük olarak ilan etmiştir.
İlmi bir izahat yapmayacağım, sadece içkinin insandaki nihayi etkisini anlatacağım. İçen kişinin o kırk kat kundaklı ve kırk düğümle bağlanmış tüm kötü hissiyatları serbest kalır. Bir hırs ve kin varsa kat kat büyür ve o hırs ve kinin gereği için her fiili mazur ve mecbur görür hale gelir. Nefsi ve şehevi arzuları tüm ar ve edep duyularının kat kat üstüne çıkar, normalde bir kadının yüzüne bakamayan erkek, çok rahat bir şekilde açık ve galiz talep ve tacizlere başlar. Kısacası Hakk'ın tüm sınırları kalkar, beşerin tüm iyi-güzel şekli, yerini bir aşağılık mahluk ile değişir.
Zina... Yapılması kanunlarla serbet bırakılmış. Yeterki para karşılığı olmasın. Para karşılığı yapan vergisini öderse yine bir beis yok. Ne manzara ama değilmi. Millete zinanın vergisini de yediriyorlar. Her türlü açıklık serbest, hem de her yerde. Her türlü fuhşiyat resmi ve filmi her yerde serbest.
İçki... Serbest ve hatta teşvik edilmektedir. Hatta ve hatta çok yerde içmeyen küçümsenmektedir. Beş yıldızlı bir otel açarsanız içki satmak zorundasınız da.
Ve faiz. Serbesttir. Hakkında yarışmalar yapılır. Kanun verilen faizi vergiden de düşer. Adını zaman zaman "nema" diye yumuşatırlar, saf Müslüman işgillenmesin diye. Yani ticaret yapsan da desen ki bu faiz ile benim işim olmayacak, öyle bir şans bırakılmamış.
Sonra adam sarhoş olmuş, hiç bir hali o bildiği eski halde değil. Sonra önünde türlü işveli, cilveli ve de dekolteli bir cinsi latife. Adam o hale gelmiş ki, anası olsa da fark etmeyecek. Ve soruyor hakim,
-Niye yaptın?
-Efendim çok alkollüydüm, bir şey hatırlamıyorum...
Peki, cezadan bir miktar tenkisat...
- E peki şunu niye yaptın?
- Efendim çok tahrik etti...
Haa, cezadan bir tenkisat da bunun için...
Kim suçlu peki?
İşte manzaramız. İşte 21. yüzyıl medeniyetimiz!..
İşte çağdaşlık!..
İşte batılı fikriyat!..
Ve işte manzara!...