Hayallerimin Çetelesi
Yüreğimin bir köşesinde, her an yağmaya hazır bir bulut var. İçimdeki deniz çalkalandıkça, rüzgar esip fırtına çıktıkça, güneşim kaybolur, içim soğur. Bulutlar toplanır yüreğimin köşesinde. Yeryüzüne ulaşmayı bekleyen damlalar bir araya gelir. Birbirinden güç alıp yola koyulurlar. Damla damla, sessizce kavuşurlar topraklarına. Bulut yavaş yavaş yok olur. Ben yağmurunu boşaltan bulutun yok olmasından sonraki günlük güneşlik günleri bekliyorum, sabırla heyecanla.
Çok hayal kurduğum söylenir. Ama benim kurduğum hayaller gerçekleşmeyecek hayaller değil. Eğer ümitliysem hayat adına, hayal kurmalıyım elbette. Eğer inanıyorsam O bütün isteklere cevap verene, tabiî ki hayal kurmalıyım ve o hayallerin gerçekleşmesini O'ndan talep etmeliyim. Dua etmeliyim bütün bunlar için. İçimden geçenleri bilen bir O. O'ndan istemeliyim bütün içtenliğimle.
İçimdeki süt liman deniz dalgalara ayak uydurmalı, kabarmalı yavaş yavaş. Dalgalar göz kırpmalı bir biri ardınca. Olur-olmaz, imkânsız limanlarına uğramalıyım. Düşünmeli, ölçüp biçip, şekil vermeliyim hayallerime.
Gel-gitler denizinde gerçekleşmesini istediğim hayallerimi korumalıyım. Dolup dolup boşalan bulutların ardındaki güneşi beklemeliyim dört gözle. Fırtınası dinmiş bir bahar sabahının serin esintilerini hissetmeliyim kalbimin derinliklerinde. Ve doğan güneşin sıcaklığında kurutmalıyım hayallerimi.
Yüceler yücesine el açtığımda alnım ak yüzüm pak bir şekilde isteyebileceğim hayallerim olmalı ve ben onların gerçekleşmesi için ellerim açık hep beklemeliyim....
Yalnız kalmayı seviyorum. Yalnızken yanımda O'nun olduğunu biliyorum, korkmuyorum. Her yalnızlık beni O’na yaklaştırıyor. Yalnız kalmayı ve yalnızken O'na yaklaşmayı, yalnızlığı O'nunla doldurmayı seviyorum.
Ağlamayı seviyorum. İçimden O'ndan uzak O'nun olmayan her şey gözyaşlarıyla dışarı çıktığı için. Ağlamak, boşalmaktır. Pişman olmayı, ağlamayı seviyorum.
Gülmeyi seviyorum. Attığım her adıma bin adımla cevap verdiği zamanlar. Adım adım O'na yaklaşmayı ve mutlu olmayı seviyorum.
Düşünmeyi seviyorum. Her düşünüş ruhumda O'nun olmadığı boşlukları O'nunla dolduruyor. Boşlukları O'nunla doldurmayı ve O'nunla dolmayı seviyorum.
Yürümeyi seviyorum. Her adımda hedefe ulaşmaya biraz daha yaklaşmayı ve hedefte O'nun olmasını seviyorum.
Yağmuru seviyorum. Her damlasıyla O'ndan rahmet indiren, rahmetini bana gösteren yağmuru ve yağmurda ıslanmayı seviyorum.
Çölleri seviyorum. Yoldaşım Mecnun'u içi yanarken dıştan da yaktığı için. Her iki yakılmışlık ile O'na ulaşmayı kolaylaştırdığı için çölleri, çölde kalmayı ve susayıp, tükenip O'nun kapısına gitmeyi seviyorum.
Gökyüzünü seviyorum. Geniş ve çok güzel. O'nun bütün kâinatı donattığını biliyorum. Göz alabildiğince genişliğin ve boşluğun her zerresinde O'nun olduğunu bildiğim için, gökyüzünü ve gökyüzünde hayal kurmayı seviyorum.
Ben; O'na ulaşan, ulaştıran, O'nu anlayan, anlatan, O'ndan gelen, O'na giden, O'nunla ilgili her şeyi O'nun için seviyorum.
alıntı
Yüreğimin bir köşesinde, her an yağmaya hazır bir bulut var. İçimdeki deniz çalkalandıkça, rüzgar esip fırtına çıktıkça, güneşim kaybolur, içim soğur. Bulutlar toplanır yüreğimin köşesinde. Yeryüzüne ulaşmayı bekleyen damlalar bir araya gelir. Birbirinden güç alıp yola koyulurlar. Damla damla, sessizce kavuşurlar topraklarına. Bulut yavaş yavaş yok olur. Ben yağmurunu boşaltan bulutun yok olmasından sonraki günlük güneşlik günleri bekliyorum, sabırla heyecanla.
Çok hayal kurduğum söylenir. Ama benim kurduğum hayaller gerçekleşmeyecek hayaller değil. Eğer ümitliysem hayat adına, hayal kurmalıyım elbette. Eğer inanıyorsam O bütün isteklere cevap verene, tabiî ki hayal kurmalıyım ve o hayallerin gerçekleşmesini O'ndan talep etmeliyim. Dua etmeliyim bütün bunlar için. İçimden geçenleri bilen bir O. O'ndan istemeliyim bütün içtenliğimle.
İçimdeki süt liman deniz dalgalara ayak uydurmalı, kabarmalı yavaş yavaş. Dalgalar göz kırpmalı bir biri ardınca. Olur-olmaz, imkânsız limanlarına uğramalıyım. Düşünmeli, ölçüp biçip, şekil vermeliyim hayallerime.
Gel-gitler denizinde gerçekleşmesini istediğim hayallerimi korumalıyım. Dolup dolup boşalan bulutların ardındaki güneşi beklemeliyim dört gözle. Fırtınası dinmiş bir bahar sabahının serin esintilerini hissetmeliyim kalbimin derinliklerinde. Ve doğan güneşin sıcaklığında kurutmalıyım hayallerimi.
Yüceler yücesine el açtığımda alnım ak yüzüm pak bir şekilde isteyebileceğim hayallerim olmalı ve ben onların gerçekleşmesi için ellerim açık hep beklemeliyim....
Yalnız kalmayı seviyorum. Yalnızken yanımda O'nun olduğunu biliyorum, korkmuyorum. Her yalnızlık beni O’na yaklaştırıyor. Yalnız kalmayı ve yalnızken O'na yaklaşmayı, yalnızlığı O'nunla doldurmayı seviyorum.
Ağlamayı seviyorum. İçimden O'ndan uzak O'nun olmayan her şey gözyaşlarıyla dışarı çıktığı için. Ağlamak, boşalmaktır. Pişman olmayı, ağlamayı seviyorum.
Gülmeyi seviyorum. Attığım her adıma bin adımla cevap verdiği zamanlar. Adım adım O'na yaklaşmayı ve mutlu olmayı seviyorum.
Düşünmeyi seviyorum. Her düşünüş ruhumda O'nun olmadığı boşlukları O'nunla dolduruyor. Boşlukları O'nunla doldurmayı ve O'nunla dolmayı seviyorum.
Yürümeyi seviyorum. Her adımda hedefe ulaşmaya biraz daha yaklaşmayı ve hedefte O'nun olmasını seviyorum.
Yağmuru seviyorum. Her damlasıyla O'ndan rahmet indiren, rahmetini bana gösteren yağmuru ve yağmurda ıslanmayı seviyorum.
Çölleri seviyorum. Yoldaşım Mecnun'u içi yanarken dıştan da yaktığı için. Her iki yakılmışlık ile O'na ulaşmayı kolaylaştırdığı için çölleri, çölde kalmayı ve susayıp, tükenip O'nun kapısına gitmeyi seviyorum.
Gökyüzünü seviyorum. Geniş ve çok güzel. O'nun bütün kâinatı donattığını biliyorum. Göz alabildiğince genişliğin ve boşluğun her zerresinde O'nun olduğunu bildiğim için, gökyüzünü ve gökyüzünde hayal kurmayı seviyorum.
Ben; O'na ulaşan, ulaştıran, O'nu anlayan, anlatan, O'ndan gelen, O'na giden, O'nunla ilgili her şeyi O'nun için seviyorum.
alıntı