Hanima Nasil Davranmali?

hikmetimm

New member
İslâm âlimlerinden, “Hasen Fehmî Efendi”,

Âile seâdeti bâbında şöyle derdi:



"Güzel huylu" olmalı bir erkek hanımına.

Şefkat ve muhabbetle davranmalı hep ona.



Ev içinde, dâimâ "Güler yüzlü" olmalı.

Ona karşı yumuşak ve nâzik davranmalı.



Önce selâm vermeli, girince eve erkek.

Hatırını sormalı, hem (Nasılsın?) diyerek.



Neş'esiz, üzüntülü görürse onu eğer,

Tesellî eylemeli söyleyip güzel şeyler.



Onu "Çok sevdiğini" bildirmeli kendine.

İştirak etmelidir sevincine, derdine.



Ağır ve zor işleri, meselâ çarşı pazar,

İşlerini, hanıma yaptırmamalı zinhâr.



Kolaylık göstermeli ona ev işlerinde.

Ve yardım etmelidir, çocuk terbiyesinde.



Yemede, giyinmede, imkânı varsa şâyet,

İyisini almaya etmeli sa'y-ü gayret.



Onu, hiç bir sûrette aslâ dövmemelidir.

Dövmek değil, "Sert" bile, hiç söylememelidir.



Resûlullah buyurdu: (Eşini dövse bir zât,

Bilsin ki, dâvâcısı mahşerde benim bizzât.)




Onun huysuzluğuna sabırlı olmalıdır.

Bir günden daha fazla dargın durmamalıdır.



Ahlâkında, huyunda değişiklik görünce,

Kabâhati, kendinde aramalı ilk önce.



Görmezlikten gelmeli, bâzı kusûrlarını.

Gizlemeli herkesten, ayıp ve sırlarını.



Ona, yanında iken ve yanında olmadan,

"Hayır duâ" etmeli, kaçmalı "Bedduâ"dan.



Çünkü o, gece gündüz beyi için çalışır.

Ve onun en vefâlı "Hayat arkadaşı"dır.



Onun, kat'î sûrette kırmamalı kalbini.

Zîrâ o, beyi için adamıştır kendini.



Bâzı erkek vardır ki, nâziktir ona buna.

Lâkin "Arslan” kesilir evinde hanımına.



Önemsiz bir şeyleri bahâne eyliyerek,

İncitir hanımını, hakâretler ederek.



Şunu bilmelidir ki, "Kalp kırma"nın günâhı,

Sanki yıkmak gibidir, kazmayla Beytullah'ı.



Hattâ en büyük günah, "Küfür"den sonra gelen,

Mü'mini incitmektir, şu veyâ bu sebepten.



"Îmân"dan sonra ise, en kıymetli ibâdet,

Bir mü'minin kalbini sevindirmektir elbet.



Yine bilmelidir ki, hanım "Esir" değildir.

Rabbin bir emâneti, bir "Cennet nîmeti"dir.



Bu yüzden, hanımını üzmemeli bir erkek.

Ve ona güvenmeli, çok muhabbet ederek.



Öyle olmalıdır ki hanımıyla gerçekten,

Bilsin ki: "Beyim beni, çok seviyor herkesten".
 
Yine bilmelidir ki, hanım "Esir" değildir.

Rabbin bir emâneti, bir "Cennet nîmeti"dir.


Bu kadar güzel anlatilir.Allah(cc)razi olsun insallah.
 
Bâzı erkek vardır ki, nâziktir ona buna.

Lâkin "Arslan” kesilir evinde hanımına.


Çok hoş abi...Allah razı olsun beylerde iyi okusun:)
 
Resûlullah buyurdu: (Eşini dövse bir zât,

Bilsin ki, dâvâcısı mahşerde benim bizzât.)


benimde en çok bu hoşuma gitti
 
Yine bilmelidir ki, hanım "Esir" değildir.

Rabbin bir emâneti, bir "Cennet nîmeti"dir.

çok güzeldi kardeşim...Rabbim razı olsun...,
selametle...
 
İslam Ahlakında Kadın ve Erkek Eşittir

Kadının toplumdaki yeri konusunda, dünyanın hemen her ülkesinde asırlardan bu yana süregelen tartışmalar kuşkusuz her toplum için tanıdıktır. Kadının toplumdaki statüsü, aile hayatındaki önemi, çalışıp çalışamayacağı gibi birtakım sosyal konular yıllardır dünya gündeminde önemli bir yer tutmaktadır. Oysa bir Müslüman için, kadının toplumdaki yeri çok belirgindir ve gerçek İslam ahlakının benimsendiği bir toplumda böyle bir tartışmanın yaşanması mümkün değildir. Çünkü İslam'da kadın ile erkek eşittir.

Kadın ve erkek elbette ki fiziksel anlamda birbirlerinden farklı yapılara sahiptirler. Ancak kadının fiziksel olarak, erkeğe oranla daha güçsüz olması, onun toplum içerisinde erkekten daha az değer görmesi için bir sebep değildir
İslam ahlakına göre, asıl önemli olan bir insanın kadın ya da erkek olması değil, Allah'a derin bir iman ve Allah korkusuyla bağlanmış olmasıdır. Allah'ın emir ve yasaklarına titizlikle uyması, Kuran ahlakını en güzel şekilde yaşamaya çalışmasıdır. Allah Katında asıl değer görecek olan kişinin bu özellikleri olacaktır. Allah Kuran'da kadın olsun erkek olsun iman eden bir kimsenin sahip olması gereken özellikleri şöyle açıklamıştır:

Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah'a ve Resulü'ne itaat ederler. İşte Allah'ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz, Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. (Tevbe Suresi, 71)

Allah'ın ayette bildirdiği gibi, mümin kadınlar ve mümin erkekler aynı sorumluluklara sahiptirler. Allah'a ibadet etmekle, Kuran ahlakını yaşamakla, insanlara iyiliği emredip kötülüğü engellemekle ve Kuran'da bildirilen tüm emir ve tavsiyelere uymakla yükümlüdürler. Allah Kuran'ın "Ey iman edenler, Allah'tan korkup-sakınırsanız, size doğruyu yanlıştan ayıran bir nur ve anlayış (furkan) verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allah büyük fazl sahibidir." (Enfal Suresi, 29) ayetinde, Allah'tan korkup sakınan her insana, 'doğruyu yanlıştan ayıran bir nur ve anlayış' vereceğini vadetmiştir. Bu kişinin kadın ya da erkek olması bu sonucu değiştirmemektedir. Samimiyetine, ihlasına ve imanına karşılık, Allah bir insana hayatın her alanında kendisini doğru yola ulaştıracak, doğru kararlar almasını ve isabetli tavırlarda bulunmasını sağlayacak bir akıl vermektedir. Dolayısıyla akıl, kişinin cinsiyetine göre değil, tümüyle Allah'a olan samimi bağlılığına, yakınlığına ve korkusuna göre gelişmektedir.
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks