BU HALLER TUMUYLE MUVAHHIDLIGIN SIMGESIDIR.ALLAHA YAKINLIKTIR.
EGER TEK ALLAHA DUA EDIYORSAN SEYHININ SADECE BIR KUL OLDUGUNU BILIP ONDAN GAYBI MEDET UMMUYORSAN ALLAH SENDEN RAZI OLSUN.
hayir anlayamadigim, siz bastan beri ne zannediyordunuz, sanirim cok fazla arena tarzi programlar izliyorsunuz.
Nasil boyle sapik bir dusunceye sahip olabildigimiz dusunule bilir. Ben ehl-i tarikat degilim, farkli bir hizmet icerisinde bulunmaktayim, hizmet-i imaniye ve kuran hizmeti. ve ben omrumu Allah diyen herkese adamis durumdayim ki bunlarin icerisinde Hak tarikatler ve dergahlar, cemaatler de dahil. Bir cogu bizi sevmez ama biz onlar icin hayatimizi ortaya koymusuz cogunun haberi dahi yok.
Simdi Ustad i miz bize Allah'in kelami olan Kur'an daki hak ve hakikatleri gostermistir, insanlik farkli yollarda heder olmaya yuz tutmusken, tek basina (Arkasinda Allah'in izni ve inayetiyle [cunku hersey Allah tandir inancina sahibiz] ) neredeyse islamiyetin kaderini degistirmis, cok sert bir kista, kar ciceklerinin acmasina vesile olmustur. Bu kar cicekleride bugun Anadolu muzun dort bi tarafina sacilmis imanli insanlari getirmistir su nevbaharda. Simdi bu zat Allah ve Resulunden sonra benim en deger verdigim kisi olmayi haketmiyormu, cunku Allah onu benim hem bu dunyami hemde ahiretimi kurtarmaya vesile kilmis. (genel konusuyorum, yasim itibariyle bu daha cok Hocaefedi icin gecerli benim icin, ama Ustad bu cigiri baslatan olmustur) Bu zat ulkesinin imani icin 40 sene surgunlerde, hapishanelerde (19 defa zehirlenmistir) gecirmis ama birdefa nefsi kelam etmeden, hep iman hep iman demis. Simdi benim imanim icin bu eziyetleri kim cekerse ben gider onun ayaginin altini operim kusura bakmayin.
Asrin cilekesine bakacak olursaniz, 16 yasinda memleketinden ayrilip, iman yoluna kendisini adamis, cami pencere pervazlarinda uyumus, 2 m2 lik tahta kulubelerde yasamis, 2-3 gun yiyecek birsey bulamazken, imamlik, vaizlik, ve gunde 8 saat ders vermis, evlenmemis, coluk cocuk sahibi olmamis ki belki 1 derece kayma yapabilir gidecegimiz hedefte diye, genc yaslarindan bu yana vucudunda 20 nin uzerinde hastalikla mucadele ederken, sehir sehir, ulke ulke insanligin imani icin gezip, yanip tutusmustur bu insan. Belki ozel olacak ama son aldigim habere gore bugun tv izleyemiyor, lubnan in, irak in halini gormemek icin cunku bu izdirap onu yataklara dusuruyor! ve 7 yildir canindan cok sevdigi vatanindan uzakta, belki omrunu adadigi davasina en buyuk dusman olan bir ulkede kalmak zorunda kaliyor ve hicbirisi yetmezmis gibi insanlikta onun en buyuk dusmaniyla onu ittifakci diye goruyor! Su misralari okumanizi isterim;
Dâüssıla
Dinliyorum rûhumu gurbetten usanmışım,
Ben bu "dâüssıla"ya dayanırım sanmıştım..
Her yeri vatan saymada meğer aldanmışım,
Herkesle hemdem olacağıma inanmıştım...
Bir yüce mefkûreye koşarken nefes nefes,
Ülkemde yaşayıp orda ölmek hayâlimdi;
Bir gam melodisi bu yerde duyduğum her ses,
Yutkunuyorum belirsiz duygularla şimdi.
Hiç bilmem gönlümün bu sevdâdan bıktığını,
Yer yer bükülmüş olsa da irademin kaddi;
Kim görmüş Mecnun’un Leyla’yı bıraktığını,
Hep bu oldu dünyada düşüncemin serhaddi.
Bir buz gibi gözümde her sabah doğan güneş,
Kâbuslar gibi çöküyor çökünce her gece;
Gündüzler burada kabir karanlığına eş,
İnsanlar ufuksuz, hayatsa tam bir bilmece..
Renkler bir darlığın ağında, hepsi de gri,
Anlamsız birer tümsek o koca gökdelenler;
Duygular derbeder, düşüncelerse serseri,
Bir hiçe bağlı burada doğanlar, ölenler.
Düz günler monoton, bayramlarsa bir karnaval,
Âdeta bir çöl gibi bana bu koca diyar;
Izdırap tam ızdırap, neş’enin rengi melâl,
Hazanla inim inim duyduğum yaz ve bahar.
Vermiyor bencesini zevk u safanın hayat,
Fecre kapalı sanki gönlümdeki tepeler;
Hep ümide koşsam da, sarsılıyor hissiyat,
Kaplıyor ufukları siyah siyah perdeler.
Yok yaşamanın bu diyarda ölümden farkı,
Sisli-dumanlı geçiyor inadına zaman;
Duyulmuyor hiç hayattan dinlediğim şarkı,
Tın tın nabızlarımda rûhumdaki hafakan...
İç murakabe deyip kendimi dinliyorum,
Gördüğüm çerçevede yapayalnız efkârım;
Bir mum macerası; yanıyor ve eriyorum,
Olsaydı aydınlatmak bari yanarken kârım!.
Herkes gonlunun genisligine gore, eskiden muslumanlarin haline aglamak bile hayalken, artik tum insanlik icin aglayip uzulen, ve dunyanin dort bir yaninda itfaye erleri gibi yetisen hizmet fedaileri olusturulmustur Allah'in izni ve inayetiyle. Ve bu olusum emin olabilirsinizi, aksini idda edende karsima ciksin delilleriyle, %100 de Anadolumun ak, helal paralariyla acilan muesseseler, yapilan hizmetlerdir. Ve zannetmeyin ki cok zengin insanlar bunlar, bunlarin arasinda hammalindan, seyyar saticisina kadar var! ve bu adamlar kazandiklari ekmegin yarisini bolup buraya getiriyorlar. NEDEN cunku bu Kur'an isigindan kimse mahrum kalmasin, Cehennem cok agir, kimse bunun altina girmesin, herkes Allah in izini ve inayetiyle hidayete ersin, Rabbi ni , Peygamber ini tanisin diye! asirlardir vatanimda oynanan gizli oyunlara artik pabuc birakilmasin, bu ulke insani somurulmesin, muslumanlar ezilmesin, ayni sanli soyunun 6 asir Islam dunyaya adalet ve kur'an hakikatlerini dagittigi gibi, sen bugunun teknolojisiyle onlarin gitmeyi dahi hayal edemediklere git, İ'lâ-yı Kelimetullah yap diye.
Simdi soruyorum Nasil bu Anadolu halki bi bilince sahip oldu, kim buna vesile oldu, iste kim bu ise vesile olduysa, izdirabini cektiyse, ben onun elini degil (zaten opturmez) ayaginin altini dahi operim. Benim icin anamdan babamda bi derece daha usttur onun konumu, cunku icerisinde bende de dahil milyonlarin imanina vesile olmaktadir!
Simdi siz kalkip bu ve bunun gibi zatlara ve bunlarin terbiyesine, islam ahlakina ve goruslerine camur atarsaniz, kusura bakmayin ama Babam da olsa bunu yaptirtmam!
Biz sohbet ederken, Allah kelami konusurken, icimizden ufacikta olsa ,"-vay be ne guzel anlattim, ne guzel bagladim " diye bir mulahaza gecince dahi durup, sozumuzu aninda kesip icimizden ESTAGFIRULLAH YA RABBi, ESTAGFIRULLAH YA RASULALLAH !!! diye tovbe istigfar ederken, nasil kalkipta siz sirk yapiyorsunuz denilebiliyor!
iste siz bana bunu aciklayin, bizde ozur dileyelim herturlu bugune kadar ki tartismalarimiz icin...