daphne3000
New member
Hz. Mehdi çıkmadan önce yeryüzünde adaletsizlik hakim olacaktır. Hz. Mehdi yeryüzünde adaleti yeniden sağlayacaktır.
Bediüzzaman ahir zaman alametlerinin şiddetlendiği dönemde Allah'ın insanların kurtuluşuna vesile olması için Peygamberimiz (sav)'in soyundan nurani bir şahıs olan Hz. Mehdi'yi göndereceğini bildirmiş ve bu kutlu zatı geçmiş dönemlerdeki müceddidlerden ayıran özellikleri anlatmıştır:
... Ahir zamanın en büyük fesadı zamanında; elbette en büyük BİR MÜÇTEHiD (içtihad eden büyük İslam alimi), hem en büyük BİR MÜCEDDiD (her yüzyıl başında dini hakikatleri devrin ihtiyacına göre ders vermek üzere gönderilen büyük İslam alimi, yenileyen, yenileyici), hem HAKiM, hem MEHDİ, hem MÜRŞiD (doğru yolu gösteren Kİşi), hem KUTB-U A'ZAM (Müslümanların kendisine bağlandıkları büyük evliyalardan, zamanın en büyük mürşidi) olarak BİR ZAT-I NURANİYİ gönderecek ve O ZAT da Ehl-i Beyt-i Nebevîden (Peygamberimiz (sav)'in soyundan) olacaktır.
(Mektubat, s. 411, 412) (Mektubat, s. 441)
Bediüzzaman'ın kullandığı "HAKİM" kelimesinin sözlük anlamı, "Haklı ve haksızı ayırıp adalet üzere hükmeden, idare eden"dir. Bediüzzaman eserlerinde Hz. Mehdi'nin yerine getireceği görevlerinden bahsetmiş, halihazırda dağınık halde bulunan tüm İslam dünyasını birleştirip bu birlikteliğin liderliğini üstlenmenin de Hz. Mehdi'nin bu görevlerinden biri olduğunu belirtmiştir. Bediüzzaman Hz. Mehdi'nin, burada belirttiği "HAKİM"lik sıfatını kullanarak, tüm İslam aleminin başında olacağını adve Müslümanların meselelerine çözüm getireceğini, adaletsizlikleri gidereceğini, haklıyı haksızı ayırt edeceğini bildirmiştir.
"BÜYÜK MEHDİ"NİN DÖRT EHEMMİYETLİ VAZİFESİNİN VE DAHA EVVEL GELİP GEÇEN KÜÇÜK MEHDİLER "BÜYÜK MEHDİ"NİN BİR KISIM VAZİFELERİNİ BİR CİHETTE (bir açıdan) İCRA ETTİKLERİNİ (yerine getirdiklerini) ve ŞERİAT-I MUHAMMEDİYE'Yİ (A.S.M.) (Peygamberimiz (sav)'in yolunu, Kuran ahlakını) VE HAKİKAT-İ FURKANİYEYİ (Kuran ahlakının esaslarını, hakikatlerini) VE SÜNNETİ AHMEDİYEYİ (A.S.M.) (Peygamberimiz (sav)'in sünnetini) İHYA İLE (yeniden canlandırma ile), İLAN VE İCRA İLE (herkese duyurarak ve uygulayarak), BAŞKUMANDANLARI OLAN "BÜYÜK MEHDİ"NİN KEMAL-İ ADALETİNİ (yüce adaletini) VE HAKKANİYETİNİ (haktan ve doğruluktan ayrılmayışını, doğruluğunu) DÜNYAYA GÖSTERMELERİ gayet makul olmakla beraber, gayet lazım ve zaruri ve hayat-i içtimaiye-i insaniyedeki düsturların (cemiyet hayatına ait kuralların) muktezasıdır (gereğidir). (Şualar, s. 456)
Bediüzzaman, Hz. Mehdi'nin İslam ahlakını yeniden yaşanır hale getireceğini, Peygamberimiz (sav)'in sünnetiyle hareket edeceğini, üstün bir adalet anlayışı olacağını anlatmaktadır.
... "BÜYÜK MEHDİ"NİN KEMAL-İ ADALETİNİ (yüce adaletini) VE HAKKANİYETİNİ (haktan ve doğruluktan ayrılmayışını, doğruluğunu) DÜNYAYA GÖSTERMELERİ...
Bediüzzaman bu sözünde bütün dünyanın Mehdinin adaletine şahit olacağını söylemiştir.
Hz. Mehdinin Yeryüzünü Adaletle Dolduracağını Açıklayan Bazı Hadisler
Fazl b. Şazan: Cabir b. Abdullah Ensari rivayet ediyor:
"Hayber Yahudisi olan Cündel b. Cünade, Resullullah (S)'ın huzuruna vardı... Dedi ki: İmranoğlu Musa bize; sizi ve sizin soyunuzdan vasilerini müjdelemiştir. (Bunun üzerine) Resulullah (S) "Allah sizden inanıp..." (Nur Suresi, 55) ayetini tilavet buyurdu. Cündel, "Nedir korkuları?" diye sorunca, (Efendimiz) buyurdu: Ya Cündel! Onların her birinin zamanında bir şeytan olur, onlara eziyet eder, sıkıntıya sokar. Fakat Allah Hüccet'e (İmam Mehdi'ye) zuhur izni verdiğinde yeryüzünü zalimlerden temizler ve zulüm ve haksızlık ile dolmuşken, adalet ve hakkaniyetle doldurur.
Ebu Ali Tabersi: Ayyaşi kendi senediyle rivayet ediyor: Hz Ali b. Hüseyin (Zeynelabidin) (A) bu ayeti okuyarak şöyle buyurdu:
"Onlar (andolsun Allah'a ) biz Ehl-i Beyt'i izleyenlerdir, Allah; bunu onlara bizden bir kişinin eliyle yapacak, O bu ümmetin Mehdisi'dir. Resulullah (S) onun hakkında buyurmuştur ki: Dünyanın sona ermesine sadece bir gün kalmış olsa bile, Allah o günü o kadar uzatır ki; ıtratımdan ismi benim ismimle aynı olan bir kişi ortaya çıkar ve yeryüzünü, zulüm ve haksızlık ile dolmuş iken adalet ve hakkaniyetle doldurur."
Abd-i Hayr'dan:
Emirülmüminin Ali bin Ebi Talib Aleyhisselam'ın şöyle buyurduğunu duydum: "Resulullah (sav) bana şöyle buyurdu: "Ey Ali! Raşid, hidayet üzerine ve masum olan imamlar senin evlatlarından onbir imamlardır. Sen birinci imamsın ve onların sonuncusunun ismi, benim ismimdir, yeryüzü zulüm ve cefa ile dolunca çıkacak ve onu adalet ve eşitlikle dolduracaktır..." (Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 97)
El-Ayyaşi kendi senediyle Ali b. Hüseyin (İmam Zeynelabidin)'den, Resullullah (sav)'ın şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: "Eğer dünyanın ömrünün (sona ermesine) sadece bir gün kalmış olsa, Allah bu günü, ailemden ismi benim ismimle aynı olan bir şahsın (Hz. Mehdi) zuhur edip zulüm ve haksızlıkla dolmuş olan dünyayı adaletle dolduracağı kadar uzatacaktır."
Şerif Muhammed b. Resul Berazenci: "el-İşaetü..." kitabında (s. 184 ve 305) şöyle yazıyor: "Hz. Mehdi'nin varlığı ve ahir zamanda zuhur edeceği, Peygamber (sav) ailesinden ve Fatıma oğullarından oluşu, tevatür ölçüsüne ulaşan hadislerle açıklanmıştır ve bu hadisleri inkar etmenin hiçbir anlamı yoktur... Tevatür ölçüsünü aşan, doğru ve açık hadislerde, Hz. Mehdi'nin Fatıma soyundan olup, dünya sona ermeden zuhur edeceği, zulüm ve haksızlıkla dolmuş olan dünyaya, adalet ve hakkaniyet getireceği, onun zamanında Hz. İsa Mesih'in gökten ineceği ve onun önderliğinde namaz kılacağı kanıtlanmış bulunmaktadır."
Hz. Muhammed (sav) buyurdu ki: "Ne zaman, adaletsiz hakimlerin eliyle zulüm ve haksızlık, hile ve dolandırıcılık, tüm insanları ezmeye başlarsa, benim temiz ailemden, benim isim ve nişanımı taşıyan Semavi bir kurtarıcı (Hz. Mehdi) kıyam edecek ve huzur her yere yayılacaktır."
Ebu Hamza der ki: İmam Ebu Abdullah Cafer-i Sadık Aleyhisselam'ın huzuruna çıkarak: "Bu emrin sahibi sen misin?" diye arzedince: "Hayır" dedi: "Oğlun mu?" dediğimde buyurdu ki: "Hayır." Arzettim ki: "Oğlunun oğlu mu?" "Hayır" diye buyurdu. "Peki o kimdir?" diye arzedince şöyle buyurdu: "Yeryüzü zulümle dolduğu gibi, onu adaletle dolduracak olandır. İmamlardaki fetret zamanında gelecektir tıpkı Peygamber (sav)'in de fetret zamanında geldiği gibi. (Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 214)
"... Gökte olan ve yaşayanlar onun zuhuruyla ferahlayacaklardır. O öyle bir adamdır ki alnı geniştir, karnı geniştir. Vücudu münasiptir. Dişlerinin arası açıktır. Yeryüzü zulüm ve cefa ile dolduğu gibi, onu adaletle dolduracaktır." (Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 251)
Şeyh Saduk: Muhammed b. Ziyad el- Azdi rivayeti, Allah-u Teala'nın şu:"... ve size zahir ve batın nimetlerini bol bol verdi" buyruğu hakkında İmam Musa Kazım'a sordum, buyurdu:
"Onunla (Hz. Mehdi) yerin hazinelerini ortaya çıkartır, onunla bütün uzaklıkları yakınlaştırır, inatçı bütün zalimleri onunla ortadan kaldırır, tüm kötü şeytanları onun eliyle yok eder... Ortaya çıkıp zulüm ve haksızlıkla dolan dünyaya adalet ve hakkaniyeti hakim kılıncaya kadar."
" Yerin içindeki ve dışındaki dünya malları ona doğru toplanacak ve halka diyecek ki: Uğrunda akrabalık bağlarını kestiğiniz, haram kanlar döktüğünüz ve uğrunda Allah azze ve celle'nin haram kıldığı şeyleri işlediğiniz bu dünya mallarına doğru gelin. Ve onlara önceden hiç kimsenin vermediği malları verecek. Ve yeryüzü zulüm, haksızlık, şerr ile dolduğu gibi onu adalet, eşitlik ve nur ile dolduracaktır." (Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 276)
"Size Mehdi'yi müjdeliyorum; halk birbiriyle anlaşmazlık ve kavga içinde iken gönderilecek ve yeryüzünü, zulüm ve haksızlık ile dolmuş iken, eşitlik ve adaletle dolduracaktır."
Şeyh Saduk: Hüseyin b. Halid rivayeti, İmam Rıza'ya: "Ey Resulullah'ın oğlu! Siz Ehl-i Beyt'ten olan Kaim kimdir?" diye soruldu, buyurdu ki:
"Oğullarımın dördüncüsü, cariyelerin hanımefendisinin oğludur. Allah onun aracılığı ile yeryüzünü her türlü haksızlıktan temizleyecek ve her türlü zulümden arındıracaktır. Onun doğumu hakkında (doğup doğmadığına dair) insanlar kuşku duyacaklardır. Ortaya çıkmadan önce gaip olacaktır. Ortaya çıktığı zaman da yeryüzü onun nuru ile parlayacaktır. İnsanlar arasında adalet terazisi kurulacak kimse kimseye zulmetmeyecektir...."
Bediüzzaman ahir zaman alametlerinin şiddetlendiği dönemde Allah'ın insanların kurtuluşuna vesile olması için Peygamberimiz (sav)'in soyundan nurani bir şahıs olan Hz. Mehdi'yi göndereceğini bildirmiş ve bu kutlu zatı geçmiş dönemlerdeki müceddidlerden ayıran özellikleri anlatmıştır:
... Ahir zamanın en büyük fesadı zamanında; elbette en büyük BİR MÜÇTEHiD (içtihad eden büyük İslam alimi), hem en büyük BİR MÜCEDDiD (her yüzyıl başında dini hakikatleri devrin ihtiyacına göre ders vermek üzere gönderilen büyük İslam alimi, yenileyen, yenileyici), hem HAKiM, hem MEHDİ, hem MÜRŞiD (doğru yolu gösteren Kİşi), hem KUTB-U A'ZAM (Müslümanların kendisine bağlandıkları büyük evliyalardan, zamanın en büyük mürşidi) olarak BİR ZAT-I NURANİYİ gönderecek ve O ZAT da Ehl-i Beyt-i Nebevîden (Peygamberimiz (sav)'in soyundan) olacaktır.
(Mektubat, s. 411, 412) (Mektubat, s. 441)
Bediüzzaman'ın kullandığı "HAKİM" kelimesinin sözlük anlamı, "Haklı ve haksızı ayırıp adalet üzere hükmeden, idare eden"dir. Bediüzzaman eserlerinde Hz. Mehdi'nin yerine getireceği görevlerinden bahsetmiş, halihazırda dağınık halde bulunan tüm İslam dünyasını birleştirip bu birlikteliğin liderliğini üstlenmenin de Hz. Mehdi'nin bu görevlerinden biri olduğunu belirtmiştir. Bediüzzaman Hz. Mehdi'nin, burada belirttiği "HAKİM"lik sıfatını kullanarak, tüm İslam aleminin başında olacağını adve Müslümanların meselelerine çözüm getireceğini, adaletsizlikleri gidereceğini, haklıyı haksızı ayırt edeceğini bildirmiştir.
"BÜYÜK MEHDİ"NİN DÖRT EHEMMİYETLİ VAZİFESİNİN VE DAHA EVVEL GELİP GEÇEN KÜÇÜK MEHDİLER "BÜYÜK MEHDİ"NİN BİR KISIM VAZİFELERİNİ BİR CİHETTE (bir açıdan) İCRA ETTİKLERİNİ (yerine getirdiklerini) ve ŞERİAT-I MUHAMMEDİYE'Yİ (A.S.M.) (Peygamberimiz (sav)'in yolunu, Kuran ahlakını) VE HAKİKAT-İ FURKANİYEYİ (Kuran ahlakının esaslarını, hakikatlerini) VE SÜNNETİ AHMEDİYEYİ (A.S.M.) (Peygamberimiz (sav)'in sünnetini) İHYA İLE (yeniden canlandırma ile), İLAN VE İCRA İLE (herkese duyurarak ve uygulayarak), BAŞKUMANDANLARI OLAN "BÜYÜK MEHDİ"NİN KEMAL-İ ADALETİNİ (yüce adaletini) VE HAKKANİYETİNİ (haktan ve doğruluktan ayrılmayışını, doğruluğunu) DÜNYAYA GÖSTERMELERİ gayet makul olmakla beraber, gayet lazım ve zaruri ve hayat-i içtimaiye-i insaniyedeki düsturların (cemiyet hayatına ait kuralların) muktezasıdır (gereğidir). (Şualar, s. 456)
Bediüzzaman, Hz. Mehdi'nin İslam ahlakını yeniden yaşanır hale getireceğini, Peygamberimiz (sav)'in sünnetiyle hareket edeceğini, üstün bir adalet anlayışı olacağını anlatmaktadır.
... "BÜYÜK MEHDİ"NİN KEMAL-İ ADALETİNİ (yüce adaletini) VE HAKKANİYETİNİ (haktan ve doğruluktan ayrılmayışını, doğruluğunu) DÜNYAYA GÖSTERMELERİ...
Bediüzzaman bu sözünde bütün dünyanın Mehdinin adaletine şahit olacağını söylemiştir.
Hz. Mehdinin Yeryüzünü Adaletle Dolduracağını Açıklayan Bazı Hadisler
Fazl b. Şazan: Cabir b. Abdullah Ensari rivayet ediyor:
"Hayber Yahudisi olan Cündel b. Cünade, Resullullah (S)'ın huzuruna vardı... Dedi ki: İmranoğlu Musa bize; sizi ve sizin soyunuzdan vasilerini müjdelemiştir. (Bunun üzerine) Resulullah (S) "Allah sizden inanıp..." (Nur Suresi, 55) ayetini tilavet buyurdu. Cündel, "Nedir korkuları?" diye sorunca, (Efendimiz) buyurdu: Ya Cündel! Onların her birinin zamanında bir şeytan olur, onlara eziyet eder, sıkıntıya sokar. Fakat Allah Hüccet'e (İmam Mehdi'ye) zuhur izni verdiğinde yeryüzünü zalimlerden temizler ve zulüm ve haksızlık ile dolmuşken, adalet ve hakkaniyetle doldurur.
Ebu Ali Tabersi: Ayyaşi kendi senediyle rivayet ediyor: Hz Ali b. Hüseyin (Zeynelabidin) (A) bu ayeti okuyarak şöyle buyurdu:
"Onlar (andolsun Allah'a ) biz Ehl-i Beyt'i izleyenlerdir, Allah; bunu onlara bizden bir kişinin eliyle yapacak, O bu ümmetin Mehdisi'dir. Resulullah (S) onun hakkında buyurmuştur ki: Dünyanın sona ermesine sadece bir gün kalmış olsa bile, Allah o günü o kadar uzatır ki; ıtratımdan ismi benim ismimle aynı olan bir kişi ortaya çıkar ve yeryüzünü, zulüm ve haksızlık ile dolmuş iken adalet ve hakkaniyetle doldurur."
Abd-i Hayr'dan:
Emirülmüminin Ali bin Ebi Talib Aleyhisselam'ın şöyle buyurduğunu duydum: "Resulullah (sav) bana şöyle buyurdu: "Ey Ali! Raşid, hidayet üzerine ve masum olan imamlar senin evlatlarından onbir imamlardır. Sen birinci imamsın ve onların sonuncusunun ismi, benim ismimdir, yeryüzü zulüm ve cefa ile dolunca çıkacak ve onu adalet ve eşitlikle dolduracaktır..." (Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 97)
El-Ayyaşi kendi senediyle Ali b. Hüseyin (İmam Zeynelabidin)'den, Resullullah (sav)'ın şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: "Eğer dünyanın ömrünün (sona ermesine) sadece bir gün kalmış olsa, Allah bu günü, ailemden ismi benim ismimle aynı olan bir şahsın (Hz. Mehdi) zuhur edip zulüm ve haksızlıkla dolmuş olan dünyayı adaletle dolduracağı kadar uzatacaktır."
Şerif Muhammed b. Resul Berazenci: "el-İşaetü..." kitabında (s. 184 ve 305) şöyle yazıyor: "Hz. Mehdi'nin varlığı ve ahir zamanda zuhur edeceği, Peygamber (sav) ailesinden ve Fatıma oğullarından oluşu, tevatür ölçüsüne ulaşan hadislerle açıklanmıştır ve bu hadisleri inkar etmenin hiçbir anlamı yoktur... Tevatür ölçüsünü aşan, doğru ve açık hadislerde, Hz. Mehdi'nin Fatıma soyundan olup, dünya sona ermeden zuhur edeceği, zulüm ve haksızlıkla dolmuş olan dünyaya, adalet ve hakkaniyet getireceği, onun zamanında Hz. İsa Mesih'in gökten ineceği ve onun önderliğinde namaz kılacağı kanıtlanmış bulunmaktadır."
Hz. Muhammed (sav) buyurdu ki: "Ne zaman, adaletsiz hakimlerin eliyle zulüm ve haksızlık, hile ve dolandırıcılık, tüm insanları ezmeye başlarsa, benim temiz ailemden, benim isim ve nişanımı taşıyan Semavi bir kurtarıcı (Hz. Mehdi) kıyam edecek ve huzur her yere yayılacaktır."
Ebu Hamza der ki: İmam Ebu Abdullah Cafer-i Sadık Aleyhisselam'ın huzuruna çıkarak: "Bu emrin sahibi sen misin?" diye arzedince: "Hayır" dedi: "Oğlun mu?" dediğimde buyurdu ki: "Hayır." Arzettim ki: "Oğlunun oğlu mu?" "Hayır" diye buyurdu. "Peki o kimdir?" diye arzedince şöyle buyurdu: "Yeryüzü zulümle dolduğu gibi, onu adaletle dolduracak olandır. İmamlardaki fetret zamanında gelecektir tıpkı Peygamber (sav)'in de fetret zamanında geldiği gibi. (Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 214)
"... Gökte olan ve yaşayanlar onun zuhuruyla ferahlayacaklardır. O öyle bir adamdır ki alnı geniştir, karnı geniştir. Vücudu münasiptir. Dişlerinin arası açıktır. Yeryüzü zulüm ve cefa ile dolduğu gibi, onu adaletle dolduracaktır." (Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 251)
Şeyh Saduk: Muhammed b. Ziyad el- Azdi rivayeti, Allah-u Teala'nın şu:"... ve size zahir ve batın nimetlerini bol bol verdi" buyruğu hakkında İmam Musa Kazım'a sordum, buyurdu:
"Onunla (Hz. Mehdi) yerin hazinelerini ortaya çıkartır, onunla bütün uzaklıkları yakınlaştırır, inatçı bütün zalimleri onunla ortadan kaldırır, tüm kötü şeytanları onun eliyle yok eder... Ortaya çıkıp zulüm ve haksızlıkla dolan dünyaya adalet ve hakkaniyeti hakim kılıncaya kadar."
" Yerin içindeki ve dışındaki dünya malları ona doğru toplanacak ve halka diyecek ki: Uğrunda akrabalık bağlarını kestiğiniz, haram kanlar döktüğünüz ve uğrunda Allah azze ve celle'nin haram kıldığı şeyleri işlediğiniz bu dünya mallarına doğru gelin. Ve onlara önceden hiç kimsenin vermediği malları verecek. Ve yeryüzü zulüm, haksızlık, şerr ile dolduğu gibi onu adalet, eşitlik ve nur ile dolduracaktır." (Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 276)
"Size Mehdi'yi müjdeliyorum; halk birbiriyle anlaşmazlık ve kavga içinde iken gönderilecek ve yeryüzünü, zulüm ve haksızlık ile dolmuş iken, eşitlik ve adaletle dolduracaktır."
Şeyh Saduk: Hüseyin b. Halid rivayeti, İmam Rıza'ya: "Ey Resulullah'ın oğlu! Siz Ehl-i Beyt'ten olan Kaim kimdir?" diye soruldu, buyurdu ki:
"Oğullarımın dördüncüsü, cariyelerin hanımefendisinin oğludur. Allah onun aracılığı ile yeryüzünü her türlü haksızlıktan temizleyecek ve her türlü zulümden arındıracaktır. Onun doğumu hakkında (doğup doğmadığına dair) insanlar kuşku duyacaklardır. Ortaya çıkmadan önce gaip olacaktır. Ortaya çıktığı zaman da yeryüzü onun nuru ile parlayacaktır. İnsanlar arasında adalet terazisi kurulacak kimse kimseye zulmetmeyecektir...."