Bu sınav mekanını paylaşmak için "hayat arkadaşı" demişiz eşlerimize ve onlara güvenmek, onlar tarafından da güvenilmek ihtiyacımız değil mi? veya hayatımızı beraber harcadığımız insanlara? Bunlar da insanın fıtratından değil midir? ...
...
Bu mekan(Maddi alem) sınav mekanı değil, ŞAHİT lik mekanıdır..Bilinmeyen neyin sınavıdır bu? Allah neyi biklmiyorda İnsanları sınava tabi tutuyor?.Dünya hayatına Sınav denince insanların kafasında ve tasavvurunda oluşan Allah mehvumu tıpkı Hristiyanların Tanrı tasavvuruna benzemektedir.Bu konu ayrıca irdelenebilir...
Eşe güvenmek nedemektir?...eşine güvenmeyen ancak kendi, Erkeklik yahut Dişiliğine güvenmeyen kişidir, bu güvensizliğin temelinde de İman algısı yatar.Güven güç ile irtibatlıdır, maddi yahut manevi güç, neden güvene ihtiyaç duyarız?
Sonu acı ile bitecek bir olgudan korkutuğumuz için elbette,
yani korktuğumuz için güven isteriz eşten dostan, oysa Birtek Allahtan korkun emri açıktır, aklın aradığı güven CAN ile ilgilidir, Ruhun aradığı güven ise Gönül ile ilgilidir.Varlığını kafa aklı ile yönlendiren kişi için geçerli olan bir olguya fıtri demek doğru değildir.İmanı yüreği ile olan kişi bir tek Allaha güvenir ve bu ancak iman iledir, bu boyutta iman sahibi olan kişi ise kendine güvenir dolaylı olarak.Kendine güvenen kişinin Allahtan başka birşeye güven ihtiyacı kalmaz...
Güven tek taraflı birşeydir,
Allaha güvenen kişi ihtiyacı olan hertür güvene sahip olur,
kendisinede güvenir kendi dışındaki herşeye de güvenir, zira Allahın bilgisi dışında yaprak kımıldamaz buna güvenen bir zat nasıl başka bir güvene ihtiyaç duyar ki?..
...
Bu mekan(Maddi alem) sınav mekanı değil, ŞAHİT lik mekanıdır..Bilinmeyen neyin sınavıdır bu? Allah neyi biklmiyorda İnsanları sınava tabi tutuyor?.Dünya hayatına Sınav denince insanların kafasında ve tasavvurunda oluşan Allah mehvumu tıpkı Hristiyanların Tanrı tasavvuruna benzemektedir.Bu konu ayrıca irdelenebilir...
Eşe güvenmek nedemektir?...eşine güvenmeyen ancak kendi, Erkeklik yahut Dişiliğine güvenmeyen kişidir, bu güvensizliğin temelinde de İman algısı yatar.Güven güç ile irtibatlıdır, maddi yahut manevi güç, neden güvene ihtiyaç duyarız?
Sonu acı ile bitecek bir olgudan korkutuğumuz için elbette,
yani korktuğumuz için güven isteriz eşten dostan, oysa Birtek Allahtan korkun emri açıktır, aklın aradığı güven CAN ile ilgilidir, Ruhun aradığı güven ise Gönül ile ilgilidir.Varlığını kafa aklı ile yönlendiren kişi için geçerli olan bir olguya fıtri demek doğru değildir.İmanı yüreği ile olan kişi bir tek Allaha güvenir ve bu ancak iman iledir, bu boyutta iman sahibi olan kişi ise kendine güvenir dolaylı olarak.Kendine güvenen kişinin Allahtan başka birşeye güven ihtiyacı kalmaz...
Güven tek taraflı birşeydir,
Allaha güvenen kişi ihtiyacı olan hertür güvene sahip olur,
kendisinede güvenir kendi dışındaki herşeye de güvenir, zira Allahın bilgisi dışında yaprak kımıldamaz buna güvenen bir zat nasıl başka bir güvene ihtiyaç duyar ki?..