A
ahdevefa
Guest
Günlük hayatımızda Peygamberimiz’le yaşamak!..”
“
Peygamberimiz’e saygısızlık gösterenlere karşı sokaklarda öfkeli tepkiler göstermek Peygamberimiz’i sevdirme mesajı vermiyor, insanlığın rehberinin eşsiz özellik ve güzelliğini duyurma imkanı sağlamıyor, izinde yürüme aşkımızı artıracak bilgiler sunmuyor...
Halbuki öyle bir tepki göstermeliyiz ki, O'nun insanlara örnek olan özelliklerini bu tepkilerle herkese duyurmuş olalım, O'nu gözden düşürmek isteyenlerin tam aksine, sevgi ve saygımızı daha da artıran bilgiler vermiş bulunalım...
Ne yazık ki, sokak tepkilerinde böyle bir bilgilendirme ve tanıtma hizmeti görülmemektedir.
İşte bu sebeple, Peygamberimiz’e olan sevgimizi artıracak bilgilendirmeyi sağlamak için özel bir çalışma yaptık. Efendimiz’in okudukça hayranlık duyup etkisinde kalacağımız mesaj yüklü muhteşem örnek olaylarını toplayarak bir kitap içinde her kesimin anlayacağı üslupta okuyucuya sunduk. Böylece hem Kutlu Doğum Haftası'nda çevremize ulaştıracağımız en güzel hediyeyi hazırlamış, hem de yabancıların saygısızlıklarına karşı en etkili cevabı verme görevimizi yerine getirmiş olmayı düşündük...
Artık üzgün ve çaresiz değiliz diye düşünmekteyiz. Çünkü okuyanların sevgisini bir kat daha artıracak örnek olayların sıralandığı "Günlük Hayatımızda Peygamberimiz’le Yaşamak" kitabıyla en faydalı tepkinizi gösterebilir, en güzel Kutlu Doğum hediyenizi de dostlarınıza sunabilirsiniz...
Zaten Efendimiz’i memnun eden tek şey de, saygısızlara karşı kaba kuvvetle karşılık vermek değil, bilgilendirerek tanınmasını sağlamaktır...
Bu çok mühim nokta, kitabın giriş kısmında şu çarpıcı olayla dikkatimize sunulmaktadır.
…………..
“Henüz iman etmemiş olan Hamza, akşam üzeri avdan dönmüş, Kabe'yi tavaf ediyordu. Yanına yaklaşan hizmetçi kız, o gün Ebu Cehil'in Efendimiz’e sarf ettiği hakaretli sözleri bir bir anlattı. Büyük bir sessizlik içinde dinleyen Hamza, reva görülen bu saygısızlığa vicdanı razı olmadı, doğruca Ebu Cehil'in bulunduğu yere yürüdü. Kararlı şekilde yaklaştı, elindeki ok ve yayla öyle bir vuruş vurdu ki, başı yarılan Ebu Cehil'in alnından aşağıya kanlar akmaya başladı. Taraftarları hemen müdahale edip Hamza'ya karşılık vermek istedilerse de Ebu Cehil büyük bir telaşla mani oldu:
-Sakın Hamza'ya karşılık vermeyin. Hamza haklıdır, diyerek yakınlarını teskin etti...
Ancak Hamza uzaklaşınca şu uyarıyı yaptı:
-Hamza sıradan biri değildir. Ona karşılık verirseniz kalbinin İslam'a kaymasına sebep olursunuz, gider Müslüman olur. Cephemizden bir cesur adamımızı kaybetmiş oluruz sizin bu karşılığınızla...
Henüz iman etmemiş olan Hamza ise büyük bir mutlulukla gelip olayı aynen Efendimiz’e anlattı:
- Hiç üzülme! İntikamını tam aldım zalim Ebu Cehil'den...
Ancak Efendimiz’de bir memnuniyet işareti görmeyince sordu:
- Ebu Cehil'den intikamını aldığımdan dolayı sevinmedin mi yoksa?..
- Ben dedi, birilerinden intikam almaktan sevinmem. Ancak imana girmelerinden sevinirim. İntikam aldığın kimseler imansızlıkta devam ediyorlar, ama intikam alan amcam da hâlâ iman etmemiş, cennetlik duruma geçmemiş halde bekliyor, ben bunun neresine sevineyim?.. Beni sevindirecek olan senin intikamın değil imanındır!.. Ben ancak senin imana gelmenden memnun olurum!..
- Yani sadece iman etmemden mi sevinirsin sen?
-Elbette. Ona hiç şüphen olmasın.
Bu kesin açıklamadan sonra; "Öyle ise dinle!.." diyen Hamza'nın dilinden o muhteşem hidayet cümlesi gürül gürül ortalığı tuttu:
-Eşhedü en lâilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden Resulullah!..
Efendimiz’den de unutulmayan cümle geldi:
- İşte şimdi beni memnun ettin Hamza!.."
Demek ki O'nu memnun etmek, tanımak ve tanıtmakla mümkün olmaktadır. Öyle ise buyurun, örnek olaylarla O'nu bir daha tanıma ve tanıtma görevimizi yerine getirme hizmetine...
"Günlük Hayatımızda Peygamberimizle Yaşamak" kitabı sizinle ..Gökkuşağı Pazarlama ve Dağıtım.
(O212) 519 39 33
“
Peygamberimiz’e saygısızlık gösterenlere karşı sokaklarda öfkeli tepkiler göstermek Peygamberimiz’i sevdirme mesajı vermiyor, insanlığın rehberinin eşsiz özellik ve güzelliğini duyurma imkanı sağlamıyor, izinde yürüme aşkımızı artıracak bilgiler sunmuyor...
Halbuki öyle bir tepki göstermeliyiz ki, O'nun insanlara örnek olan özelliklerini bu tepkilerle herkese duyurmuş olalım, O'nu gözden düşürmek isteyenlerin tam aksine, sevgi ve saygımızı daha da artıran bilgiler vermiş bulunalım...
Ne yazık ki, sokak tepkilerinde böyle bir bilgilendirme ve tanıtma hizmeti görülmemektedir.
İşte bu sebeple, Peygamberimiz’e olan sevgimizi artıracak bilgilendirmeyi sağlamak için özel bir çalışma yaptık. Efendimiz’in okudukça hayranlık duyup etkisinde kalacağımız mesaj yüklü muhteşem örnek olaylarını toplayarak bir kitap içinde her kesimin anlayacağı üslupta okuyucuya sunduk. Böylece hem Kutlu Doğum Haftası'nda çevremize ulaştıracağımız en güzel hediyeyi hazırlamış, hem de yabancıların saygısızlıklarına karşı en etkili cevabı verme görevimizi yerine getirmiş olmayı düşündük...
Artık üzgün ve çaresiz değiliz diye düşünmekteyiz. Çünkü okuyanların sevgisini bir kat daha artıracak örnek olayların sıralandığı "Günlük Hayatımızda Peygamberimiz’le Yaşamak" kitabıyla en faydalı tepkinizi gösterebilir, en güzel Kutlu Doğum hediyenizi de dostlarınıza sunabilirsiniz...
Zaten Efendimiz’i memnun eden tek şey de, saygısızlara karşı kaba kuvvetle karşılık vermek değil, bilgilendirerek tanınmasını sağlamaktır...
Bu çok mühim nokta, kitabın giriş kısmında şu çarpıcı olayla dikkatimize sunulmaktadır.
…………..
“Henüz iman etmemiş olan Hamza, akşam üzeri avdan dönmüş, Kabe'yi tavaf ediyordu. Yanına yaklaşan hizmetçi kız, o gün Ebu Cehil'in Efendimiz’e sarf ettiği hakaretli sözleri bir bir anlattı. Büyük bir sessizlik içinde dinleyen Hamza, reva görülen bu saygısızlığa vicdanı razı olmadı, doğruca Ebu Cehil'in bulunduğu yere yürüdü. Kararlı şekilde yaklaştı, elindeki ok ve yayla öyle bir vuruş vurdu ki, başı yarılan Ebu Cehil'in alnından aşağıya kanlar akmaya başladı. Taraftarları hemen müdahale edip Hamza'ya karşılık vermek istedilerse de Ebu Cehil büyük bir telaşla mani oldu:
-Sakın Hamza'ya karşılık vermeyin. Hamza haklıdır, diyerek yakınlarını teskin etti...
Ancak Hamza uzaklaşınca şu uyarıyı yaptı:
-Hamza sıradan biri değildir. Ona karşılık verirseniz kalbinin İslam'a kaymasına sebep olursunuz, gider Müslüman olur. Cephemizden bir cesur adamımızı kaybetmiş oluruz sizin bu karşılığınızla...
Henüz iman etmemiş olan Hamza ise büyük bir mutlulukla gelip olayı aynen Efendimiz’e anlattı:
- Hiç üzülme! İntikamını tam aldım zalim Ebu Cehil'den...
Ancak Efendimiz’de bir memnuniyet işareti görmeyince sordu:
- Ebu Cehil'den intikamını aldığımdan dolayı sevinmedin mi yoksa?..
- Ben dedi, birilerinden intikam almaktan sevinmem. Ancak imana girmelerinden sevinirim. İntikam aldığın kimseler imansızlıkta devam ediyorlar, ama intikam alan amcam da hâlâ iman etmemiş, cennetlik duruma geçmemiş halde bekliyor, ben bunun neresine sevineyim?.. Beni sevindirecek olan senin intikamın değil imanındır!.. Ben ancak senin imana gelmenden memnun olurum!..
- Yani sadece iman etmemden mi sevinirsin sen?
-Elbette. Ona hiç şüphen olmasın.
Bu kesin açıklamadan sonra; "Öyle ise dinle!.." diyen Hamza'nın dilinden o muhteşem hidayet cümlesi gürül gürül ortalığı tuttu:
-Eşhedü en lâilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden Resulullah!..
Efendimiz’den de unutulmayan cümle geldi:
- İşte şimdi beni memnun ettin Hamza!.."
Demek ki O'nu memnun etmek, tanımak ve tanıtmakla mümkün olmaktadır. Öyle ise buyurun, örnek olaylarla O'nu bir daha tanıma ve tanıtma görevimizi yerine getirme hizmetine...
"Günlük Hayatımızda Peygamberimizle Yaşamak" kitabı sizinle ..Gökkuşağı Pazarlama ve Dağıtım.
(O212) 519 39 33