Askin_Bedeli
New member
- Katılım
- 26 Tem 2004
- Mesajlar
- 182
- Tepkime puanı
- 2
- Puanları
- 0
- Yaş
- 39
~~~GÜL YAPRAGI~~~
Dergâhin kapisi hikmeti arayan herkes icin acikti. Dergaha hakikatin pesine düsen herkes kabul ediliyordu. Dergâhta gecerli olan incelik; anlatmak istediklerini konusmadan aciklayabilmekti. Bir gün dergâhin kapisina bir yabanci geldi. Yabanci kapida öylece durdu ve bekledi. Bu kapida sessizce ve sezgiyle bulusmaya inaniliyordu, o yüzden kapida herhangi bir taokmak, veya zil yoktu. Bir süre sonra kapi acildi, icerdeki mürid, kapida duran yabanciya bakti. Bir selamlasmadan sonra sözsüz konusmalari basladi. Gelen yabanci, dergâha girmek, fikir halkasina dahil olmak, burda kalmak istiyordu. Kapiyi acan mürid bir ara kayboldu, sonra elinde agzina kadar suyla dolu olan bir kapla geri döndü ve bu kabi yabanciya uzatti. Mürid elinde ki dolu su kabiyla sunu demek istiyordu:
Dergahimiz yeni bir aracayi kabul edemeyecek kadar doludur.
Bu durum karsisinda yabanci dergâhin bahcesindeki güllerin yanina gitti, güllerden bir gül yapragini alarak kabin icindeki suyun üstüne birakti. Gül yapragi suyun üstünde yüzüyordu ve su bir damla dahi tasmamisti. Bu durumu gören mürid saygiyla egildi ve kapiyi acarak yabanciyi iceriye aldi. Hal dili ile söyle denilmisti:
Dergâhta suyu tasirmayan bir gül yapragina her zaman yer vardi...
Dergâhin kapisi hikmeti arayan herkes icin acikti. Dergaha hakikatin pesine düsen herkes kabul ediliyordu. Dergâhta gecerli olan incelik; anlatmak istediklerini konusmadan aciklayabilmekti. Bir gün dergâhin kapisina bir yabanci geldi. Yabanci kapida öylece durdu ve bekledi. Bu kapida sessizce ve sezgiyle bulusmaya inaniliyordu, o yüzden kapida herhangi bir taokmak, veya zil yoktu. Bir süre sonra kapi acildi, icerdeki mürid, kapida duran yabanciya bakti. Bir selamlasmadan sonra sözsüz konusmalari basladi. Gelen yabanci, dergâha girmek, fikir halkasina dahil olmak, burda kalmak istiyordu. Kapiyi acan mürid bir ara kayboldu, sonra elinde agzina kadar suyla dolu olan bir kapla geri döndü ve bu kabi yabanciya uzatti. Mürid elinde ki dolu su kabiyla sunu demek istiyordu:
Dergahimiz yeni bir aracayi kabul edemeyecek kadar doludur.
Bu durum karsisinda yabanci dergâhin bahcesindeki güllerin yanina gitti, güllerden bir gül yapragini alarak kabin icindeki suyun üstüne birakti. Gül yapragi suyun üstünde yüzüyordu ve su bir damla dahi tasmamisti. Bu durumu gören mürid saygiyla egildi ve kapiyi acarak yabanciyi iceriye aldi. Hal dili ile söyle denilmisti:
Dergâhta suyu tasirmayan bir gül yapragina her zaman yer vardi...