sinang
New member
بســـم الله الرحمن الرحيم
Gerçek Anlamı İle İslam
"Kim İslâm'dan başka bir din ararsa ondan asla kabul edilmeyecektir. Ve o ahirette de hüsrana uğrayacaklardan olacaktır." (Al-i İmran Sûresi, 3/85)
Teslimiyet, boyun eğme, itaat, ilahi emre, ilahi sisteme ve ilahi nizama bağlılık anlamıyla İslâm...
İslam'ın bu şekilde bir ifade ile belirlenmesinde ayrı bir anlam yatmaktadır. Kainat ister istemez Allah'a teslim olmuştur. Kainatın bu teslimiyeti Allah'ın emrine boyun eğme, Allah'ın düzenine uyma ve yasalarına itaat şeklindedir. İşte İslam'ın gerçek anlamı...
Artık Allah'ın bu açıklamalarından sonra kimse İslâm'ı dil ile söylenen bir laf, kalple yapılan bir tasdikten sonra hayatta pratik olarak eserlerinin görülmediği bir inanış biçimi zannetmesin. İslâm pratik hayatın her alanında somutlaşan tam bir teslimiyettir.
Gerçekten önemli, ince, sağlam ve kapsamlı bir açıklamadır bu:
"Kim İslam'dan başka bir din ararsa ondan asla kabul edilmeyecektir. Ve o ahirette de hüsrana uğrayacaklardandır."
Artık bundan sonra İslâm hakikatini, âyetleri eğip bükerek, tevil yoluyla onları, anlamlarının dışında çıkartarak, İslam'ın tanımını Allah'ın tanımladığı şeklin dışına çıkarmaya imkan yoktur.
İslam evrende mevcut olan herşeyin Allah'ın belirlediği ve idare ettiği nizama tabii olarak boyun eğdikleri dinin adıdır.
Şu halde "Allah'dan başka ibadete layık ilah yoktur" deyipte içeriğini yerine getirmeden söylenen bir şehadet asla Allah'ın tanımladığı İslam olmayacaktır.
İslam, "La ilahe illallah" şehadetinin gereği olarak ilahlık ve hakimiyeti "Bir" e indirgemek, ibadet ve yönelişte birliği sağlamaktır, Bununla beraber İslam, "Muhammed Allah'ın elçisidir" şehadeti gereği de O'nun rabbinden getirdiği sisteme tabii olmak, Allah'ın gönderdiği kanunlara uymak, insanlığa Rasulu vasıtası ile indirdiği kitabı hakim kılmaktır.
Sadece Allah'ın varlığına, gayb alemine, kıyamete, meleklere, rasullere ve kitaplara iman edipte, kalp ile tasdik ettikten sonra, bu tasdikin pratik hayatta ameli uygulaması görülmeden İslam'dan söz edilemez.
İslam kesinlikle şekli bir ibadet, dua, zikir ve tesbihlerden ibaret değildir. Tüm bunlarla beraber, Allah'a bağlı bir hayat sisteminde pratik etkileri somut olarak görülen, ibadetler, dualar, zikir ve tesbihlerle kalplerin sadece ona yöneldiği dinin adıdır İslam. Kalplerin O'nun korkusuyla titreyip, hidayet bulduğu dinin adıdır İslam. Bütün bunlar insanların hayatında yaşayan bir nizam olarak ortaya çıkmadıkça beşer hayatında bir etkiye sahip olmayacaktır. Hiçbir fonksiyonu yerine getirmeyecektir.
İşte Allah'ın istediği ve razı olduğu İslam budur. İnsanlardan herhangibir grubun arzularına göre şekillendirdikleri İslam'a itibar yoktur. İslam düşmanlarının bir eksik bulabilmek gayreti ile ortaya attıkları fikirlerin hiçbiri İslam değildir.
Allah'ın isteğine uygun olarak gerçek İslam'ın mahiyetini kavradıktan sonra, onu bu şekilde kabul etmeyenler ve içtenlikle benimsemeyenler kıyamet gününde hüsrana uğrayanlardır. Allah onlara hidayet vermeyecek ve onların cezasını asla bağışlamayacaktır.
"Kim İslam'dan başka bir din ararsa ondan asla kabul edilmeyecektir. O ahirette de hüsrana uğrayanlardandır."
ŞEHİD SEYYİD KUTUB
Gerçek Anlamı İle İslam
"Kim İslâm'dan başka bir din ararsa ondan asla kabul edilmeyecektir. Ve o ahirette de hüsrana uğrayacaklardan olacaktır." (Al-i İmran Sûresi, 3/85)
Teslimiyet, boyun eğme, itaat, ilahi emre, ilahi sisteme ve ilahi nizama bağlılık anlamıyla İslâm...
İslam'ın bu şekilde bir ifade ile belirlenmesinde ayrı bir anlam yatmaktadır. Kainat ister istemez Allah'a teslim olmuştur. Kainatın bu teslimiyeti Allah'ın emrine boyun eğme, Allah'ın düzenine uyma ve yasalarına itaat şeklindedir. İşte İslam'ın gerçek anlamı...
Artık Allah'ın bu açıklamalarından sonra kimse İslâm'ı dil ile söylenen bir laf, kalple yapılan bir tasdikten sonra hayatta pratik olarak eserlerinin görülmediği bir inanış biçimi zannetmesin. İslâm pratik hayatın her alanında somutlaşan tam bir teslimiyettir.
Gerçekten önemli, ince, sağlam ve kapsamlı bir açıklamadır bu:
"Kim İslam'dan başka bir din ararsa ondan asla kabul edilmeyecektir. Ve o ahirette de hüsrana uğrayacaklardandır."
Artık bundan sonra İslâm hakikatini, âyetleri eğip bükerek, tevil yoluyla onları, anlamlarının dışında çıkartarak, İslam'ın tanımını Allah'ın tanımladığı şeklin dışına çıkarmaya imkan yoktur.
İslam evrende mevcut olan herşeyin Allah'ın belirlediği ve idare ettiği nizama tabii olarak boyun eğdikleri dinin adıdır.
Şu halde "Allah'dan başka ibadete layık ilah yoktur" deyipte içeriğini yerine getirmeden söylenen bir şehadet asla Allah'ın tanımladığı İslam olmayacaktır.
İslam, "La ilahe illallah" şehadetinin gereği olarak ilahlık ve hakimiyeti "Bir" e indirgemek, ibadet ve yönelişte birliği sağlamaktır, Bununla beraber İslam, "Muhammed Allah'ın elçisidir" şehadeti gereği de O'nun rabbinden getirdiği sisteme tabii olmak, Allah'ın gönderdiği kanunlara uymak, insanlığa Rasulu vasıtası ile indirdiği kitabı hakim kılmaktır.
Sadece Allah'ın varlığına, gayb alemine, kıyamete, meleklere, rasullere ve kitaplara iman edipte, kalp ile tasdik ettikten sonra, bu tasdikin pratik hayatta ameli uygulaması görülmeden İslam'dan söz edilemez.
İslam kesinlikle şekli bir ibadet, dua, zikir ve tesbihlerden ibaret değildir. Tüm bunlarla beraber, Allah'a bağlı bir hayat sisteminde pratik etkileri somut olarak görülen, ibadetler, dualar, zikir ve tesbihlerle kalplerin sadece ona yöneldiği dinin adıdır İslam. Kalplerin O'nun korkusuyla titreyip, hidayet bulduğu dinin adıdır İslam. Bütün bunlar insanların hayatında yaşayan bir nizam olarak ortaya çıkmadıkça beşer hayatında bir etkiye sahip olmayacaktır. Hiçbir fonksiyonu yerine getirmeyecektir.
İşte Allah'ın istediği ve razı olduğu İslam budur. İnsanlardan herhangibir grubun arzularına göre şekillendirdikleri İslam'a itibar yoktur. İslam düşmanlarının bir eksik bulabilmek gayreti ile ortaya attıkları fikirlerin hiçbiri İslam değildir.
Allah'ın isteğine uygun olarak gerçek İslam'ın mahiyetini kavradıktan sonra, onu bu şekilde kabul etmeyenler ve içtenlikle benimsemeyenler kıyamet gününde hüsrana uğrayanlardır. Allah onlara hidayet vermeyecek ve onların cezasını asla bağışlamayacaktır.
"Kim İslam'dan başka bir din ararsa ondan asla kabul edilmeyecektir. O ahirette de hüsrana uğrayanlardandır."
ŞEHİD SEYYİD KUTUB