Bu varlığın şehrine her dem giresim gelir.
İçindeki Sultan’ın yüzün göresim gelir.
İşitirim sözünü, hiç göremem yüzünü,
Yüzünü görmek için, canım veresim gelir.
Maşuka halvetinin yedi kapısı vardır,
Ol kapıdan içeri, seyran kılasım gelir.
Her kapıda bir kişi yüz bin askeri vardır,
Aşk kılıcı kuşanıp, cümle kırasım gelir.
Erenlerin sohbeti arttırır mârifeti,
Dertsizleri sohbetten, her dem süresim gelir.
Leyla- Mecnun benim, Şeyda-yı Rahman benim,
Leyla yüzün görmeye, Mecnun olasım gelir.
Dost oldu bize mihmân, bunca yıl bunca zaman.
Gerçek İsmail gibi, kurban olasım gelir.
Erenlerin bakışı toprağı cevher eyler,
Erenler ayağında, toprak olasım gelir.
Yarimden elçi gelir, canımdan ulak ister,
Bineğimden inerek, yayan varasım gelir.
Miskin Yunus’un nefsi, dört tabiat içinde,
Aşk ile can sırrına, pinhân varasım gelir.
Yunus EMRE
İçindeki Sultan’ın yüzün göresim gelir.
İşitirim sözünü, hiç göremem yüzünü,
Yüzünü görmek için, canım veresim gelir.
Maşuka halvetinin yedi kapısı vardır,
Ol kapıdan içeri, seyran kılasım gelir.
Her kapıda bir kişi yüz bin askeri vardır,
Aşk kılıcı kuşanıp, cümle kırasım gelir.
Erenlerin sohbeti arttırır mârifeti,
Dertsizleri sohbetten, her dem süresim gelir.
Leyla- Mecnun benim, Şeyda-yı Rahman benim,
Leyla yüzün görmeye, Mecnun olasım gelir.
Dost oldu bize mihmân, bunca yıl bunca zaman.
Gerçek İsmail gibi, kurban olasım gelir.
Erenlerin bakışı toprağı cevher eyler,
Erenler ayağında, toprak olasım gelir.
Yarimden elçi gelir, canımdan ulak ister,
Bineğimden inerek, yayan varasım gelir.
Miskin Yunus’un nefsi, dört tabiat içinde,
Aşk ile can sırrına, pinhân varasım gelir.
Yunus EMRE