Gaybi Konularda Ölçü
İtikad, Allah’ın inanmamızı istediği esaslar bütünüdür. Müslümanlar için, hak dinin temelini bildiren tek kaynak ise, “hakk’ul yakin” (kat’i, kesin bilgi) olan Kur’an’dır. İnsanlar için Allah katından indirilen Kur’an hem gaybi, hem dünyevi alanda bizlere itikadi ölçüler bildirir. Allah’ı birlemek, resullerine, kitaplarına, meleklerine ve ahiret gününe inanmak, İslam itikadının esaslarını oluşturur (2/177). İtikadi esaslar veya tevhid inancı, mutlak gayb alanını da, müşahade alanını da kuşatır.
İtikadın gaybi alanı, Rabbimizin bildirdiği dışında, mutlak bilgisizliği içerir. Zaten gayb, insan idraki ile algılanamayan ve bilgisine ulaşılamayan alandır. Müminler, Rabbimizin Kur’an’la bildirdiği mutlak gayb haberlerine iman ederler (2/3). Kur’an’ın insan sözü olmadığına, Allah katından bildirildiğine dair kesin itikadımız, Kur’an’da geçen gayb haberlerine olan imanımızı da oluşturur. O halde, mutlak gayb konularında haktan hiç bir şey ifade etmeyen zanni bilgi ve yorumlardan (10/36) kaçınmalı, gaybla ilgili bilgilerimiz sadece Kur’an’la temellenmelidir.
Gaybi haberlere dayanan itikadımızın Kur’an’la sınırlandırılması, “subut-i kat’i” (sabitliği kesin) bir kaynak muhkemliği sağlar. Kur’an’ın tümü subut-i kat’i iken Kur’an dışı hiçbir gayb haberi kesinlik/sabitlik taşımaz. Gaybla ilgili hadis rivayetlerine gelince; bunların içerikleri bir yana; haber kesinliği itibariyle subut-i kat’ilik ölçüsüne ulaşamazlar. Ahad veya meşhur hadislerin hemen hemen hepsi sabit lafızlarla değil, mana üzere rivayet edilmişlerdir. Kesinliği sabit olmayan bir rivayetin aktarılması, ifade kesinliği taşımaz.
Kur’an’da gaybi haberlerin değerlendirilmesinde dikkat edilecek en önemli husus, gaybi bilgi içeren ayetlerin kesinliği oluşudur. Gayb alanında zan barındıran ve asla kesin olamayacak rivayetlerle itikad oluşturulamaz. Gaybi haberlerde mahiyetini bilemeyeceğimiz konularda tartışmamamız gerekmektedir. Bu konuda Kur’an’la sabit olan Rasulullah’ın tavrını örnek almalıyız. (7/187)
Sahih hadis rivayetlerine dayanan gaybi bilgiler ise, ancak Kur’an’daki gayb haberlerinin bir tekrarı veya daha basitleştirilmiş bir anlatımı veya açıklaması olabilir. Zira Kur'an vahyi ile gayb’ın bilgisine muttali olan Rasulullah (as)’ın Kur’an dışı bir gayb haberini dinin temeli olarak bildirmesi düşünülemez. Müminler inançlarını yakin, kesinlik temeli üzerine dayandırmalı, vehim ve zandan kaçınmalı, gaybın mutlak alanıyla ilgili felsefi ve kelami tartışmalara fırsat vermemelidirler.
Selamlar!
İtikad, Allah’ın inanmamızı istediği esaslar bütünüdür. Müslümanlar için, hak dinin temelini bildiren tek kaynak ise, “hakk’ul yakin” (kat’i, kesin bilgi) olan Kur’an’dır. İnsanlar için Allah katından indirilen Kur’an hem gaybi, hem dünyevi alanda bizlere itikadi ölçüler bildirir. Allah’ı birlemek, resullerine, kitaplarına, meleklerine ve ahiret gününe inanmak, İslam itikadının esaslarını oluşturur (2/177). İtikadi esaslar veya tevhid inancı, mutlak gayb alanını da, müşahade alanını da kuşatır.
İtikadın gaybi alanı, Rabbimizin bildirdiği dışında, mutlak bilgisizliği içerir. Zaten gayb, insan idraki ile algılanamayan ve bilgisine ulaşılamayan alandır. Müminler, Rabbimizin Kur’an’la bildirdiği mutlak gayb haberlerine iman ederler (2/3). Kur’an’ın insan sözü olmadığına, Allah katından bildirildiğine dair kesin itikadımız, Kur’an’da geçen gayb haberlerine olan imanımızı da oluşturur. O halde, mutlak gayb konularında haktan hiç bir şey ifade etmeyen zanni bilgi ve yorumlardan (10/36) kaçınmalı, gaybla ilgili bilgilerimiz sadece Kur’an’la temellenmelidir.
Gaybi haberlere dayanan itikadımızın Kur’an’la sınırlandırılması, “subut-i kat’i” (sabitliği kesin) bir kaynak muhkemliği sağlar. Kur’an’ın tümü subut-i kat’i iken Kur’an dışı hiçbir gayb haberi kesinlik/sabitlik taşımaz. Gaybla ilgili hadis rivayetlerine gelince; bunların içerikleri bir yana; haber kesinliği itibariyle subut-i kat’ilik ölçüsüne ulaşamazlar. Ahad veya meşhur hadislerin hemen hemen hepsi sabit lafızlarla değil, mana üzere rivayet edilmişlerdir. Kesinliği sabit olmayan bir rivayetin aktarılması, ifade kesinliği taşımaz.
Kur’an’da gaybi haberlerin değerlendirilmesinde dikkat edilecek en önemli husus, gaybi bilgi içeren ayetlerin kesinliği oluşudur. Gayb alanında zan barındıran ve asla kesin olamayacak rivayetlerle itikad oluşturulamaz. Gaybi haberlerde mahiyetini bilemeyeceğimiz konularda tartışmamamız gerekmektedir. Bu konuda Kur’an’la sabit olan Rasulullah’ın tavrını örnek almalıyız. (7/187)
Sahih hadis rivayetlerine dayanan gaybi bilgiler ise, ancak Kur’an’daki gayb haberlerinin bir tekrarı veya daha basitleştirilmiş bir anlatımı veya açıklaması olabilir. Zira Kur'an vahyi ile gayb’ın bilgisine muttali olan Rasulullah (as)’ın Kur’an dışı bir gayb haberini dinin temeli olarak bildirmesi düşünülemez. Müminler inançlarını yakin, kesinlik temeli üzerine dayandırmalı, vehim ve zandan kaçınmalı, gaybın mutlak alanıyla ilgili felsefi ve kelami tartışmalara fırsat vermemelidirler.
Selamlar!