Hasan Karakaya-Fıkıh Usulü
Ahad hadis, tercih edilen bir zan ifade eder. Yani Resulullah'dan geldiği zannı kuvvetlidir. Çünkü hadisi rivayet edenlerde doğru söylediklerini ifade eden sıfatlar mevcuttur. Bununla beraber ahad hadis, mütevatir derecesin*de kesinlik ifade etmez. Zira Resulullah'dan gelmesinde az da olsa şüphe var*dır.
Yine Ahad Hadisler, meşhur hadisler derecesinde kesinliğe yakın bir ka*naat telkin etmezler. Keza Ahad Hadisler, tabiin ve tebe-i tabiun dönemlerin*de Meşhur Hadisler kadar İlgi görmemişlerdir.
İşte bu nedenlerle, kesin bil*gilere dayanan, zan ve tahminler üzerine kurulamayan İtikadı meselelerde Ahad Hadislere dayanılamaz.
Buna mukabil hukuki meselelerde doğruluğu tercih edilen Ahad Hadisler delil sayılır.Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer (ra) iki kişinin işittiklerine dair şahitlik etme*leri halinde ahad hadislerle amel etmişlerdir. Hz. Ali (ra) de hadisleri riva*yet eden raviyi doğru söylediğine dair yemin ettirir, sonra hadisle amel ederdi.
Ahad hadis, tercih edilen bir zan ifade eder. Yani Resulullah'dan geldiği zannı kuvvetlidir. Çünkü hadisi rivayet edenlerde doğru söylediklerini ifade eden sıfatlar mevcuttur. Bununla beraber ahad hadis, mütevatir derecesin*de kesinlik ifade etmez. Zira Resulullah'dan gelmesinde az da olsa şüphe var*dır.
Yine Ahad Hadisler, meşhur hadisler derecesinde kesinliğe yakın bir ka*naat telkin etmezler. Keza Ahad Hadisler, tabiin ve tebe-i tabiun dönemlerin*de Meşhur Hadisler kadar İlgi görmemişlerdir.
İşte bu nedenlerle, kesin bil*gilere dayanan, zan ve tahminler üzerine kurulamayan İtikadı meselelerde Ahad Hadislere dayanılamaz.
Buna mukabil hukuki meselelerde doğruluğu tercih edilen Ahad Hadisler delil sayılır.Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer (ra) iki kişinin işittiklerine dair şahitlik etme*leri halinde ahad hadislerle amel etmişlerdir. Hz. Ali (ra) de hadisleri riva*yet eden raviyi doğru söylediğine dair yemin ettirir, sonra hadisle amel ederdi.