Ey Resul! Ey Rahim! ve Ey Kerim!.
Ey, gözlerinde cenneti saklayan, ayağını bastığı yerler cennet kokan nebi!.
Ey, Yaradan´ın en güzel eseri!. "Sen olmasaydın, sen olmasaydın alemleri yaratmazdım!." dediği!. Var oluşunun şerefine, bütün varlığı hediye ettiği!.
Ey, insanoğlunun ufku en güzel insan. Allah´ın sevgilisi, kainatın gözbebeği!.
Ey, rahmeten li´l-alemin!.
Senden şefaat dilenen biçarelerin en sefiliyim, desem.
şefaat edermisin?
Ey, kupkuru çölleri cennete çeviren gül!.
Ey, gönlünden gül dökülen resul!.
Küçük kız çocuğunun elinden tutup da giden, kuşu ölen çocuğa
başsağlığı dileyen, gözlerinden yaş dökülen devenin gözyaşlarını silen resul!.
Benim de gözümün yaşını siler misin?.
Küçük kız çocuğunun tuttugu gibi tutsam elinden, yureğimden binlerce
kuş uçtu, bin´i de öldü desem.
Bana cennet kuşlarından bir kuş bahşeder misin?.
Ey, Islam´ın peygamberi!. Sevda ikliminin, en güzel mevsiminin, en güzel çiçeği!. Ama mahzun, ama kederli...
Daima düşüncede, daima hüzün içinde ömründe bir defa bile, kahkahayla
gülmemiş. Gül yüzlü, güler yüzlü sevgili!.
Gözlerimi yumsam ve, hülyana dalsam. o gül kokulu gülüşün ile,
benimde gözlerimin içine güler misin?.
Bir kerecik olsun seni düşünerek başımı koyduğum olmuşsa yastığıma,
tutunduğum olmuşsa sana ve senin sevdana, işte onun işte onun hatrına!.
Ey, gözünü sevdiğim özünü sevdiğim, sözünü sevdiğim!.
Ey, gönlümün sultanı efendim!. ümidim, muradım, kurtarıcım, müjdecim...
Seninle Kevser havuzunun başında buluşabilecek miyim?. desem..
Bulunduğun yerden, yüreğime bir damla su serper misin?.
Seni sevsem!. çok, çok sevsem!. öyle çok sevsem ki, sen koksa özüm,
yüreğim. Sen koksa nazım, edam. Gönlüm sen dolsa, benim herşeyim sen olsan!.
Ali´n, Fatıma´n gibi olsam!. Seni, onlar gibi seviyor olsam.
Sende beni, onları sevdiğin gibi sever misin?.
Ey, bize bizden daha ziyade merhamet eden!.
"Ummetim, ümmetim!." diyerek, üstümüze titreyen!.
Ey, en ziyade muhtacımız, en çok isteyenimiz!. Bizi, Hak´tan dileyenimiz!.
Sen, umanı umutsuzluğa düşürmezsin! Sen, senden isteyeni geri çevirmezsin!. Senden, senin rahmetini dilesem.
Ey, alemlere rahmet olsun diye gönderilen.
Bana da rahmet eder misin?.
Ey, Rahim! ve Ey, Kerim!.
Asr-ı saadet´ten değilim!. Kokladıgın gül, soluduğun hava, yediğin
hurma, içtiğin süt, okşadığın kuzu, bindiğin deve, avuçladığın kum dahi
değilim!. Bir kez olsun, yüzüne yüz sürmedim!.
Lakin ben senin "Kardeşlerim!." dediğindenim! ve sana ve, sünnetine revan olmak isteyenlerdenim!. Ve lakin daha hala sevgili Veysel Karani´nin
tırnagğının ucu misali bile değilim, desem.
Bana da hırkandan gönderir misin?.
Doğduğun günün, gecenin hürmetine.
Bu gün ve gece yüreğime, bir nur olup düşer misin?.
Sevgili Peygamberim!. Rabbim sana ve, senin al ve ashabına.
ağaçların yaprakları, denizlerin dalgaları ve yağmurların damlaları
sayısınca salat, selam ve bereketler ihsan eylesin.
Amin Amin Amin
Ey, gözlerinde cenneti saklayan, ayağını bastığı yerler cennet kokan nebi!.
Ey, Yaradan´ın en güzel eseri!. "Sen olmasaydın, sen olmasaydın alemleri yaratmazdım!." dediği!. Var oluşunun şerefine, bütün varlığı hediye ettiği!.
Ey, insanoğlunun ufku en güzel insan. Allah´ın sevgilisi, kainatın gözbebeği!.
Ey, rahmeten li´l-alemin!.
Senden şefaat dilenen biçarelerin en sefiliyim, desem.
şefaat edermisin?
Ey, kupkuru çölleri cennete çeviren gül!.
Ey, gönlünden gül dökülen resul!.
Küçük kız çocuğunun elinden tutup da giden, kuşu ölen çocuğa
başsağlığı dileyen, gözlerinden yaş dökülen devenin gözyaşlarını silen resul!.
Benim de gözümün yaşını siler misin?.
Küçük kız çocuğunun tuttugu gibi tutsam elinden, yureğimden binlerce
kuş uçtu, bin´i de öldü desem.
Bana cennet kuşlarından bir kuş bahşeder misin?.
Ey, Islam´ın peygamberi!. Sevda ikliminin, en güzel mevsiminin, en güzel çiçeği!. Ama mahzun, ama kederli...
Daima düşüncede, daima hüzün içinde ömründe bir defa bile, kahkahayla
gülmemiş. Gül yüzlü, güler yüzlü sevgili!.
Gözlerimi yumsam ve, hülyana dalsam. o gül kokulu gülüşün ile,
benimde gözlerimin içine güler misin?.
Bir kerecik olsun seni düşünerek başımı koyduğum olmuşsa yastığıma,
tutunduğum olmuşsa sana ve senin sevdana, işte onun işte onun hatrına!.
Ey, gözünü sevdiğim özünü sevdiğim, sözünü sevdiğim!.
Ey, gönlümün sultanı efendim!. ümidim, muradım, kurtarıcım, müjdecim...
Seninle Kevser havuzunun başında buluşabilecek miyim?. desem..
Bulunduğun yerden, yüreğime bir damla su serper misin?.
Seni sevsem!. çok, çok sevsem!. öyle çok sevsem ki, sen koksa özüm,
yüreğim. Sen koksa nazım, edam. Gönlüm sen dolsa, benim herşeyim sen olsan!.
Ali´n, Fatıma´n gibi olsam!. Seni, onlar gibi seviyor olsam.
Sende beni, onları sevdiğin gibi sever misin?.
Ey, bize bizden daha ziyade merhamet eden!.
"Ummetim, ümmetim!." diyerek, üstümüze titreyen!.
Ey, en ziyade muhtacımız, en çok isteyenimiz!. Bizi, Hak´tan dileyenimiz!.
Sen, umanı umutsuzluğa düşürmezsin! Sen, senden isteyeni geri çevirmezsin!. Senden, senin rahmetini dilesem.
Ey, alemlere rahmet olsun diye gönderilen.
Bana da rahmet eder misin?.
Ey, Rahim! ve Ey, Kerim!.
Asr-ı saadet´ten değilim!. Kokladıgın gül, soluduğun hava, yediğin
hurma, içtiğin süt, okşadığın kuzu, bindiğin deve, avuçladığın kum dahi
değilim!. Bir kez olsun, yüzüne yüz sürmedim!.
Lakin ben senin "Kardeşlerim!." dediğindenim! ve sana ve, sünnetine revan olmak isteyenlerdenim!. Ve lakin daha hala sevgili Veysel Karani´nin
tırnagğının ucu misali bile değilim, desem.
Bana da hırkandan gönderir misin?.
Doğduğun günün, gecenin hürmetine.
Bu gün ve gece yüreğime, bir nur olup düşer misin?.
Sevgili Peygamberim!. Rabbim sana ve, senin al ve ashabına.
ağaçların yaprakları, denizlerin dalgaları ve yağmurların damlaları
sayısınca salat, selam ve bereketler ihsan eylesin.
Amin Amin Amin