ERZURUMLU İBRAHİM HAKKI HAZRETLERİ VE MARİFETNAME (3)
SATIŞ REKORU KIRAN KİTAP
Verdiğimiz bu örnekler, mezhepçi İslamın savunucularından olan ve mezhepçilerin hararetli takdirlerini, övgülerini kazanan Erzurumlu İbrahim Hakkının iki yüz elli yılı aşkın bir süredir rekor sayıda satan kitabından alıntılardır. Bu kitapta yazılanlar, dini bilgi gibi sunulmuş ve bu kitap İslami kitaplardan biri sayılmıştır.
Kuranın takipçisi Müslümanlar ile kendilerini mezhepçi olarak niteleyen birçok kişi arasındaki fark, bu kitapta da ortaya çıkmaktadır. Kuranı tek kaynak görenler bu kitabı şiddetle yererken, mezhepçiyim diyenler, ısrarla kitabı temize çıkarmaya çalışmaktadırlar. Bu kitaptaki, Kuran ve akılla uzlaştırılması imkansız izahlar; Kurana, akla ve bilime ters olmasına rağmen savunulmuş, üstelik müftüler ve İslami yayınevleri bu izahları yapan kitaba ve yazarına övgüler yağdırmışlardır. Bu açıklamaları yapan İbrahim Hakkı ise tüm bu izahların tecrübe ile sabit izahlar olduğunu, yine Marifetnamede söylemektedir. Bu izahların nasıl bir tecrübe ile sabit olabileceğinin yorumunu siz okuyucularımıza bırakıyoruz.
İBRAHİM HAKKI VE TABERİ
İbrahim Hakkı izahlarının birçoğunu, uydurma hadislere dayandırır ve kendisinden önceki Sunni alimleri kaynak olarak kullanır. İbrahim Hakkıdan 900 yıl kadar önce yaşamış Taberi de İbrahim Hakkının kaynaklarından biridir. Birçok Sunniye göre büyük alim olan Taberinin kitaplarını okuyanlar; Cebrailin kanadı ile Ayın ateşini söndürdüğünü, Güneş ve Ayın kulplu arabalarda seyahatini, Güneş ve Ayın gökteki bir denizde yüzdüklerini, meleklerin kanatlarını kapatmalarıyla gece olduğunu, Ayın ve Güneşin çekilerek batıya getirildiğini, meleklerin arabadan düşen Güneşi yerine koyduklarını açıklayan izahlara tanıklık edebilirler.
Taberi de İbrahim Hakkı gibi dinsel motiflerle süslü bilimsel izahlarını, din dersi havasında uzun uzadıya anlatır. Bazı insanlar Kuranın bilimsel mucizelerine, akılla ve bilimle çelişmeyen, aklı kullanmayı, bilimin temeli olan araştırmacılığı teşvik eden izahlarına rağmen Müslümanların özellikle son yedi yüz yılda nasıl bilim platformunda geri kaldıklarını merak etmektedirler.
Ne yazık ki İslam âlemi, Kuranı, gereği gibi rehber yapmamıştır. Kuran, ölülerin arkasından okunan okuma kitabı olarak değerlendirilmiş, birçok dini kitaptan birine indirgenmiştir. Kuran, tercümesi yasaklanan kitaptır. Kuran rehberlikte kenara konmuş; Taberiler, Erzurumlu İbrahim Hakkının Marifetnameleri gibi kitaplar rehber olmuştur. Rehberleri yukarıdaki izahlarla dolu kitaplar olanların, bilimsel alanda ilerlemesi ve toplumun refahı ile mutluluğuna katkı yapmaları ne kadar mümkün olabilir?
Kanaatimizce, dinsizlik adına yapılan saldırılar bile bu tarz kitaplar kadar dine zarar vermemiştir. Bu tarz kitaplar; ya dinsizlerin saldırmaları için malzeme oluşturmuşlardır ya da Kuranın yeterliliğini bilmeden dini kaynak diye bu kitapları okuyanların aklını karıştırmışlardır. Dini; bir mitoloji, mantığa aykırı izahların kabulü, bilimin reddi gibi gösterecek olan bu kitapları basan, yazan, savunanlar ne yazık ki İslama hizmet ettiklerini sanmaktadırlar.
DEVAM EDECEK....
Alıntıdır
SATIŞ REKORU KIRAN KİTAP
Verdiğimiz bu örnekler, mezhepçi İslamın savunucularından olan ve mezhepçilerin hararetli takdirlerini, övgülerini kazanan Erzurumlu İbrahim Hakkının iki yüz elli yılı aşkın bir süredir rekor sayıda satan kitabından alıntılardır. Bu kitapta yazılanlar, dini bilgi gibi sunulmuş ve bu kitap İslami kitaplardan biri sayılmıştır.
Kuranın takipçisi Müslümanlar ile kendilerini mezhepçi olarak niteleyen birçok kişi arasındaki fark, bu kitapta da ortaya çıkmaktadır. Kuranı tek kaynak görenler bu kitabı şiddetle yererken, mezhepçiyim diyenler, ısrarla kitabı temize çıkarmaya çalışmaktadırlar. Bu kitaptaki, Kuran ve akılla uzlaştırılması imkansız izahlar; Kurana, akla ve bilime ters olmasına rağmen savunulmuş, üstelik müftüler ve İslami yayınevleri bu izahları yapan kitaba ve yazarına övgüler yağdırmışlardır. Bu açıklamaları yapan İbrahim Hakkı ise tüm bu izahların tecrübe ile sabit izahlar olduğunu, yine Marifetnamede söylemektedir. Bu izahların nasıl bir tecrübe ile sabit olabileceğinin yorumunu siz okuyucularımıza bırakıyoruz.
İBRAHİM HAKKI VE TABERİ
İbrahim Hakkı izahlarının birçoğunu, uydurma hadislere dayandırır ve kendisinden önceki Sunni alimleri kaynak olarak kullanır. İbrahim Hakkıdan 900 yıl kadar önce yaşamış Taberi de İbrahim Hakkının kaynaklarından biridir. Birçok Sunniye göre büyük alim olan Taberinin kitaplarını okuyanlar; Cebrailin kanadı ile Ayın ateşini söndürdüğünü, Güneş ve Ayın kulplu arabalarda seyahatini, Güneş ve Ayın gökteki bir denizde yüzdüklerini, meleklerin kanatlarını kapatmalarıyla gece olduğunu, Ayın ve Güneşin çekilerek batıya getirildiğini, meleklerin arabadan düşen Güneşi yerine koyduklarını açıklayan izahlara tanıklık edebilirler.
Taberi de İbrahim Hakkı gibi dinsel motiflerle süslü bilimsel izahlarını, din dersi havasında uzun uzadıya anlatır. Bazı insanlar Kuranın bilimsel mucizelerine, akılla ve bilimle çelişmeyen, aklı kullanmayı, bilimin temeli olan araştırmacılığı teşvik eden izahlarına rağmen Müslümanların özellikle son yedi yüz yılda nasıl bilim platformunda geri kaldıklarını merak etmektedirler.
Ne yazık ki İslam âlemi, Kuranı, gereği gibi rehber yapmamıştır. Kuran, ölülerin arkasından okunan okuma kitabı olarak değerlendirilmiş, birçok dini kitaptan birine indirgenmiştir. Kuran, tercümesi yasaklanan kitaptır. Kuran rehberlikte kenara konmuş; Taberiler, Erzurumlu İbrahim Hakkının Marifetnameleri gibi kitaplar rehber olmuştur. Rehberleri yukarıdaki izahlarla dolu kitaplar olanların, bilimsel alanda ilerlemesi ve toplumun refahı ile mutluluğuna katkı yapmaları ne kadar mümkün olabilir?
Kanaatimizce, dinsizlik adına yapılan saldırılar bile bu tarz kitaplar kadar dine zarar vermemiştir. Bu tarz kitaplar; ya dinsizlerin saldırmaları için malzeme oluşturmuşlardır ya da Kuranın yeterliliğini bilmeden dini kaynak diye bu kitapları okuyanların aklını karıştırmışlardır. Dini; bir mitoloji, mantığa aykırı izahların kabulü, bilimin reddi gibi gösterecek olan bu kitapları basan, yazan, savunanlar ne yazık ki İslama hizmet ettiklerini sanmaktadırlar.
DEVAM EDECEK....
Alıntıdır