caferi_humeyni
New member
- Katılım
- 13 Şub 2006
- Mesajlar
- 242
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
Şia’ya yapılan suçlamaların çoğu Şia’yı iyi tanımamaktan kaynaklanmaktadır.İnşaallah aşağıda ki Ehl-i Sünnet alimleri tarafından Şia hakkında verilen bilgiler Müslümanların vahdeti,birlik ve beraberliği yönünde etkili olur.Allah'ım bize yardım et.Kafirlere karşı bizi çetin birbirimize karşı ise merhametli et. (amin)
1-Şeyh Muhammed Şeltut fetvasında şöyle diyor:
“İmamiyye İsna Aşeriye mezhebi olarak bilinen Caferi mezhebi’ne göre amel ve onu taklit etmek,Ehl-i Sünnet meshepleri gibi şer’an caizdir.Müslümanların bu mezhebi tanıması ve meshepleri birkaç mesheple sınırlı bilme taassubundan kurtulmaları gerekir.
İslamuna,Yafii,59 ve Mecelle-i Risaletu’l İslam,Mısır basımı,Tarih:Rebiulevvel ayının on ikisi,yıl 1387 h.Kahire
2-Doktor Muhammed Fehham (el Ezher şeyhlerinden)şeyh Şeltut’un fetvasına yazdığı takrizde şöyle diyor:
“Ben ona,ahlakına,ilmine,bilgisinin genişliğine;Arap lügatine,Kuran tefsirine ve Usul-u fıkha olan tasallutuna hayran olanlardanım.O,Şia imamiyye mezhebine göre amel etmenin caiz olduğuna dair fetva vermiştir ve benim,onun verdiği bu fetvayısahih esaslara ve inancıma göre verdiğine dair hiç şüphem yoktur.
Yine bu hususla ilgili şöyle demiştir.
“Yüce Allah’tan alimlere,yücelik dolu anlamı fark eden ve iki sağlam delil olan Kuran ve sünneti esas alması itibari ile Şia imamiyye meshebine göre amel etmenin caiz olduğuna dair hiç çekinmeden fetva veren Şeyh Muhammed Şeltut’un attığı bu adımdan ve gerçekleştirdiği bu fetihten hak islami inançlarda kardeşler arası yakınlaştırmayı pekiştirme yönünde yararlanma başarısı vermesini niyaz ederim.
Fî Sebili’l Vahdeti’l İslamiyye s64
3-Abdurrahman Neccar Mısri(Kahiredeki mescitlerin müdürü)şöyle diyor:
“Biz şimdi de aynen şeyh Şeltut’un verdiği vetvayı savunuyoruz.Bizden imamiyye Şiası hakkında sorulduğunda,halkı dört mesheple kısıtlamıyoruz.Çünkü şeyh Şeltut’da,müçtehit bir imam olup onun görüşü hakkın ta kendisidir.İmamları birer müçtehit olan meshepler konusunda niçin başkalarını tekfirle yetinelim ki?
Fî Sebili’l Vahdeti’l İslamiyye s66
4-Muhammed Gazali(büyük el Ezher şeyhi)şöyle diyor:
Bana göre büyük üstad şeyh Muhammed Şeltut,Müslümanların vahdeti yolunda büyük bir adım atmıştır.Bu fetva,İslam ümmeti arasında ki düşmanlığın sonunda onları,bir bayrak altına gelmeden yok edeceğini söyleyen doğu bilimcilerini yalanlamaktadır.Bana göre bu fetva yolun başlangıcı ve atılan ilk adımdır.
Difaun Ani’l Akaide ve’ş Şeria s257
5-Mısırlı Üstat Ahmed bey(Şeltut ve Ebu Zühre’nin üstadı)şöyle diyor:
“İmamiyye Şiası kesinlikle Allah’a ve Resulüne iman getirir.Kuran ve hz.Peygamberin haber verdiklerine inanırlar.İmamiyye Şiası arasından,geçmişte ve zamanınmızda ,büyük fakihler ve her dalda ve ilimde büyük alimler çıkmıştır.Onlar derin düşünce ve geniş bilgilere sahip olmuşlar.Telifleri yüz binlere ulaşıyor ve o teliflerin bir çoğu hakkında bilgim vardır.
Tarihu’t Teşrii’l İslami
6-Şeyh Muhammed Ebu Zühre şöyle diyor:
“Şianın İslam ümmetinden bir fırka olduğunda hiçbir şüphe yoktur…Yine onların Kuran ve Hz Peygamber’e (saa)mensup hadislere istinat ettiği hususularda da şüphe yoktur.Onlar Ehl-i Sünnet komşularına karşı dürüsttürler ve onlardan uzak kaçmazlar.
Tarihu’l Mezahibi’l İslamiyye s39
7-Üstat Muhammed Sertavi(Ürdün’ün fetva ehli büyüklerinden )şöyle diyor:
“Elbette ben geçmiş Salihlerimizin dediğinin aynısını söylüyorum:İmamiyye Şiası bizim din kardeşlerimizdir ve bizim üzerimizde kardeşlik hakları vardır.
Mecelle-i Risaletu’s Sakaleyn,sayı 72,yıl:1413 h.ks252
8-Üstat Abdulfettah Abdulmaksut şöyle diyor:
“Bana göre Şia,doğru İslam yolunda olan kimselerdir,onlar İslam’ın şeffaf aynasıdırlar.Kim doğru İslam’a bakmak isterse Şia’nın inanç ve amellerini araştırsın.Tarih,Şia’nın İslam inançlarını savunma meydanında verdiği büyük hizmetlerin en iyi tanığıdır.
Fi Sebili’l Vahdeti’l İslamiyye
9-Üstat doktor Hamit Hafni Davut(Mısır büyüklerinden)Allame Askeri’nin Abdullah b.Saba isimli kitabına yazdığı takrizde şöyle diyor:
“İslam tarihinin,ömründen on üç asır geçiyor.Bu müddet içinde alimler Şia aleyhine,duygu ve nefsani heveslere karışık bazı hükümler vermişler.Bu yanlış yol,İslam ümmeti arasında büyük ayrılıklara yol açtı ve yine İslam ümmeti bu fırkanın büyüklerinin sahip olduğu geniş bilgilerden mahrum kaldı.
Şia fırkasına nispet edilen yakışıksız şeyler hususunda şunu bilmen yeterli ki:İmam Cafer-i Sadık(as)Şia fıkhının bayraktarıdır.O Ehl-i Sünnet’in imamı Ebu Hanife ve Ebu Abdullah Malik b.Enes’in üstadı idi.Bu konuda Ebu Hanife şöyle diyor:Eğer o iki yıl olmasaydı Nu’man helak olurdu(O iki yıldan kasıt Ebu Hanife’nin imam Cafer-i Sadık yanındaki iki yıllık talebelik dönemi)Malik b.Enes şöyle diyor:Ben fıkıhta Cafer b.Muhammed’den daha üstününü görmedim.
Abdullah b.Saba c1 s13
10-Üstad Ganimi (Kahire üniversitesinde İslam felsefesi üstadı)şöyle diyor:
“Doğulu ve batılı birçok yazar dünden bugüne Şia hakkında muteber olmayan delillere dayanarak bir çoğu yanlış görüşler vermişlerdir.Halakda bu nispetlerin doğruluğu veya yanlışlığı hakkında kendinden hiçbir soru sormadan,bu görüşleri kendi aralarında yaymışlardır.Şia konusunda yazarların yanlış görüşlerinin kaynağı bilgisizliktir.Onlar Şia kaynaklarına bakmaları gerekirken düşmanların kaynaklarıyla yetinmişlerdir.
Mea Ricali’l Fikr Fi’l Kahire s40
11-Üstat Abdurrahman Bitar (el Ezher’in muasır şeyhlerinden)şöyle diyor:
“Her Müslüman yüce Allah’a yakınlaşmaya çalışırken dört meshebe göre amel edildiği gibi İmam Cafer-i Sadık mezhebine görede amel edilebilir.Bu gurubun,Şiaya saldırmanın caiz olduğu konusunda ilerisürdükleri bir takımihtilafların aslı ve esası yoktur.Hanefi ve Hanbeli mezhebi arasında olan doğal farklar dışında Şii ve diğer mezhepler arasında hiçbir fark yoktur….
Ed Destur dergisi,Kahire basımı 3.yıl
1-Şeyh Muhammed Şeltut fetvasında şöyle diyor:
“İmamiyye İsna Aşeriye mezhebi olarak bilinen Caferi mezhebi’ne göre amel ve onu taklit etmek,Ehl-i Sünnet meshepleri gibi şer’an caizdir.Müslümanların bu mezhebi tanıması ve meshepleri birkaç mesheple sınırlı bilme taassubundan kurtulmaları gerekir.
İslamuna,Yafii,59 ve Mecelle-i Risaletu’l İslam,Mısır basımı,Tarih:Rebiulevvel ayının on ikisi,yıl 1387 h.Kahire
2-Doktor Muhammed Fehham (el Ezher şeyhlerinden)şeyh Şeltut’un fetvasına yazdığı takrizde şöyle diyor:
“Ben ona,ahlakına,ilmine,bilgisinin genişliğine;Arap lügatine,Kuran tefsirine ve Usul-u fıkha olan tasallutuna hayran olanlardanım.O,Şia imamiyye mezhebine göre amel etmenin caiz olduğuna dair fetva vermiştir ve benim,onun verdiği bu fetvayısahih esaslara ve inancıma göre verdiğine dair hiç şüphem yoktur.
Yine bu hususla ilgili şöyle demiştir.
“Yüce Allah’tan alimlere,yücelik dolu anlamı fark eden ve iki sağlam delil olan Kuran ve sünneti esas alması itibari ile Şia imamiyye meshebine göre amel etmenin caiz olduğuna dair hiç çekinmeden fetva veren Şeyh Muhammed Şeltut’un attığı bu adımdan ve gerçekleştirdiği bu fetihten hak islami inançlarda kardeşler arası yakınlaştırmayı pekiştirme yönünde yararlanma başarısı vermesini niyaz ederim.
Fî Sebili’l Vahdeti’l İslamiyye s64
3-Abdurrahman Neccar Mısri(Kahiredeki mescitlerin müdürü)şöyle diyor:
“Biz şimdi de aynen şeyh Şeltut’un verdiği vetvayı savunuyoruz.Bizden imamiyye Şiası hakkında sorulduğunda,halkı dört mesheple kısıtlamıyoruz.Çünkü şeyh Şeltut’da,müçtehit bir imam olup onun görüşü hakkın ta kendisidir.İmamları birer müçtehit olan meshepler konusunda niçin başkalarını tekfirle yetinelim ki?
Fî Sebili’l Vahdeti’l İslamiyye s66
4-Muhammed Gazali(büyük el Ezher şeyhi)şöyle diyor:
Bana göre büyük üstad şeyh Muhammed Şeltut,Müslümanların vahdeti yolunda büyük bir adım atmıştır.Bu fetva,İslam ümmeti arasında ki düşmanlığın sonunda onları,bir bayrak altına gelmeden yok edeceğini söyleyen doğu bilimcilerini yalanlamaktadır.Bana göre bu fetva yolun başlangıcı ve atılan ilk adımdır.
Difaun Ani’l Akaide ve’ş Şeria s257
5-Mısırlı Üstat Ahmed bey(Şeltut ve Ebu Zühre’nin üstadı)şöyle diyor:
“İmamiyye Şiası kesinlikle Allah’a ve Resulüne iman getirir.Kuran ve hz.Peygamberin haber verdiklerine inanırlar.İmamiyye Şiası arasından,geçmişte ve zamanınmızda ,büyük fakihler ve her dalda ve ilimde büyük alimler çıkmıştır.Onlar derin düşünce ve geniş bilgilere sahip olmuşlar.Telifleri yüz binlere ulaşıyor ve o teliflerin bir çoğu hakkında bilgim vardır.
Tarihu’t Teşrii’l İslami
6-Şeyh Muhammed Ebu Zühre şöyle diyor:
“Şianın İslam ümmetinden bir fırka olduğunda hiçbir şüphe yoktur…Yine onların Kuran ve Hz Peygamber’e (saa)mensup hadislere istinat ettiği hususularda da şüphe yoktur.Onlar Ehl-i Sünnet komşularına karşı dürüsttürler ve onlardan uzak kaçmazlar.
Tarihu’l Mezahibi’l İslamiyye s39
7-Üstat Muhammed Sertavi(Ürdün’ün fetva ehli büyüklerinden )şöyle diyor:
“Elbette ben geçmiş Salihlerimizin dediğinin aynısını söylüyorum:İmamiyye Şiası bizim din kardeşlerimizdir ve bizim üzerimizde kardeşlik hakları vardır.
Mecelle-i Risaletu’s Sakaleyn,sayı 72,yıl:1413 h.ks252
8-Üstat Abdulfettah Abdulmaksut şöyle diyor:
“Bana göre Şia,doğru İslam yolunda olan kimselerdir,onlar İslam’ın şeffaf aynasıdırlar.Kim doğru İslam’a bakmak isterse Şia’nın inanç ve amellerini araştırsın.Tarih,Şia’nın İslam inançlarını savunma meydanında verdiği büyük hizmetlerin en iyi tanığıdır.
Fi Sebili’l Vahdeti’l İslamiyye
9-Üstat doktor Hamit Hafni Davut(Mısır büyüklerinden)Allame Askeri’nin Abdullah b.Saba isimli kitabına yazdığı takrizde şöyle diyor:
“İslam tarihinin,ömründen on üç asır geçiyor.Bu müddet içinde alimler Şia aleyhine,duygu ve nefsani heveslere karışık bazı hükümler vermişler.Bu yanlış yol,İslam ümmeti arasında büyük ayrılıklara yol açtı ve yine İslam ümmeti bu fırkanın büyüklerinin sahip olduğu geniş bilgilerden mahrum kaldı.
Şia fırkasına nispet edilen yakışıksız şeyler hususunda şunu bilmen yeterli ki:İmam Cafer-i Sadık(as)Şia fıkhının bayraktarıdır.O Ehl-i Sünnet’in imamı Ebu Hanife ve Ebu Abdullah Malik b.Enes’in üstadı idi.Bu konuda Ebu Hanife şöyle diyor:Eğer o iki yıl olmasaydı Nu’man helak olurdu(O iki yıldan kasıt Ebu Hanife’nin imam Cafer-i Sadık yanındaki iki yıllık talebelik dönemi)Malik b.Enes şöyle diyor:Ben fıkıhta Cafer b.Muhammed’den daha üstününü görmedim.
Abdullah b.Saba c1 s13
10-Üstad Ganimi (Kahire üniversitesinde İslam felsefesi üstadı)şöyle diyor:
“Doğulu ve batılı birçok yazar dünden bugüne Şia hakkında muteber olmayan delillere dayanarak bir çoğu yanlış görüşler vermişlerdir.Halakda bu nispetlerin doğruluğu veya yanlışlığı hakkında kendinden hiçbir soru sormadan,bu görüşleri kendi aralarında yaymışlardır.Şia konusunda yazarların yanlış görüşlerinin kaynağı bilgisizliktir.Onlar Şia kaynaklarına bakmaları gerekirken düşmanların kaynaklarıyla yetinmişlerdir.
Mea Ricali’l Fikr Fi’l Kahire s40
11-Üstat Abdurrahman Bitar (el Ezher’in muasır şeyhlerinden)şöyle diyor:
“Her Müslüman yüce Allah’a yakınlaşmaya çalışırken dört meshebe göre amel edildiği gibi İmam Cafer-i Sadık mezhebine görede amel edilebilir.Bu gurubun,Şiaya saldırmanın caiz olduğu konusunda ilerisürdükleri bir takımihtilafların aslı ve esası yoktur.Hanefi ve Hanbeli mezhebi arasında olan doğal farklar dışında Şii ve diğer mezhepler arasında hiçbir fark yoktur….
Ed Destur dergisi,Kahire basımı 3.yıl