Bu parça altın ve elmasla yazılsa liyakati var
Evet, sabıkan bahsi geçmiş:
*Avucunda küçük taşların zikir ve tesbih etmesi,
*sırrıyla, aynı avucunda, küçücük taş ve toprak, düşmana top ve gülle hükmünde, onları inhizâma sevk etmesi,
* nassı ile, aynı avucunun parmağıyla kameri iki parça etmesi,
*ve aynı el, çeşme gibi on parmağından suyun akması ve bir orduya içirmesi,
*ve aynı el, hastalara ve yaralılara şifa olması,
-elbette o mübarek el, ne kadar harika bir mucize-i kudret-i İlâhiye olduğunu gösterir.
*Güya, ahbap içinde o elin avucu küçük bir zikirhane-i Sübhânîdir ki, küçücük taşlar dahi içine girse zikir ve tesbih ederler.
*Ve a'dâya karşı küçücük bir cephane-i Rabbânîdir ki, içine taş ve toprak girse, gülle ve bomba olur.
*Ve yaralılar ve hastalara karşı küçücük bir eczahane-i Rahmânîdir ki, hangi derde temas etse, derman olur.
*Ve celâl ile kalktığı vakit, kameri parçalayıp, Kab-ı Kavseyn şeklini verir.
*Ve cemâl ile döndüğü vakit, âb-ı kevser akıtan on musluklu bir çeşme-i rahmet hükmüne girer.
Acaba böyle bir zâtın birtek eli böyle acip mucizâta mazhar ve medar olsa, o zâtın, Hâlık-ı Kâinat yanında ne kadar makbul olduğu ve dâvâsında ne kadar sadık bulunduğu ve o el ile biat edenler ne kadar bahtiyar olacakları, bedâhet derecesinde anlaşılmaz mı?
risale-i nurdan..
Evet, sabıkan bahsi geçmiş:
*Avucunda küçük taşların zikir ve tesbih etmesi,
*sırrıyla, aynı avucunda, küçücük taş ve toprak, düşmana top ve gülle hükmünde, onları inhizâma sevk etmesi,
* nassı ile, aynı avucunun parmağıyla kameri iki parça etmesi,
*ve aynı el, çeşme gibi on parmağından suyun akması ve bir orduya içirmesi,
*ve aynı el, hastalara ve yaralılara şifa olması,
-elbette o mübarek el, ne kadar harika bir mucize-i kudret-i İlâhiye olduğunu gösterir.
*Güya, ahbap içinde o elin avucu küçük bir zikirhane-i Sübhânîdir ki, küçücük taşlar dahi içine girse zikir ve tesbih ederler.
*Ve a'dâya karşı küçücük bir cephane-i Rabbânîdir ki, içine taş ve toprak girse, gülle ve bomba olur.
*Ve yaralılar ve hastalara karşı küçücük bir eczahane-i Rahmânîdir ki, hangi derde temas etse, derman olur.
*Ve celâl ile kalktığı vakit, kameri parçalayıp, Kab-ı Kavseyn şeklini verir.
*Ve cemâl ile döndüğü vakit, âb-ı kevser akıtan on musluklu bir çeşme-i rahmet hükmüne girer.
Acaba böyle bir zâtın birtek eli böyle acip mucizâta mazhar ve medar olsa, o zâtın, Hâlık-ı Kâinat yanında ne kadar makbul olduğu ve dâvâsında ne kadar sadık bulunduğu ve o el ile biat edenler ne kadar bahtiyar olacakları, bedâhet derecesinde anlaşılmaz mı?
risale-i nurdan..