Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Düşün Meden Arinma

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
ARINMA
DÜŞÜNCENİN AFETLERİ
İnsanlık tarihini değiştiren en büyük olaylardan tutun da, bir kişinin günlük olaylarda yaptığı değişiklerde, temel etken düşüncedir. Yani herşey düşüncenin ürünüdür.Düşüncenin sınırı olmaz sonsuzdur. Bu sebeple de, yeryüzündeki fitneler ve bunların karşısına çıkan alternatifler hep düşüncenin ürünüdür.

Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim, sürekli olarak akıl ve tefekkür ile ilgili konular üzerinde durmuş, insanı düşünmeye teşvik etmiştir.

BAKARA SURESİ/44 : Haydi şimdi adama, bir parçası ile vurun dedik. Böylece Allah ölüleri diriltir, size ayetlerini gösterir. Umulur ki düşünür ve gerçeği anlarsınız.

AL-İ İMRAN SURESİ /65 : Ey Ehl-i kitap! İbrahim hakkında niçin tartışırsınız? Halbuki Tevrat ve İncil kesinlikle ondan sonra indirildi. Siz hiç düşünmezmisiniz?

EN'AM SURESİ / Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka birşey değildir. Korkanlar için elbette ahiret yurdu daha hayırlıdır. Hala akıl erdiremiyormusunuz?



Ancak insanın düşüncelerini kontrol edebilmesi, dilini kontrol edebilmesinden daha zordur. Ünlü düşünür Sokrates'in "Düşünceler daldan dala atlayan ve bir türlü durmak bilmeyen maymunlar gibidir" sözü, onları kontrol edebilmemiz zorluğunu açıkca belirtmiştir.

Düşüncede arınmanın en önemli tezahürü ise dürüstlükdür yani dilin düşünceye uymasıdır. Düşünülen ile söylenen bir olmadıkca dürüstük zinciri kırılmış ve ortaya riya çıkmış demektir.

Dürüstlük; kişisel ilişkilerden toplumsal ilişkilere, ticari ve mesleki faaliyetlerden kamu görevlerine kadar hayatın bütün alanlarını kapsayan ve mutlaka riayet edilmesi gereken bir erdemdir. Bu itibarla; niyette ve düşüncede, özde ve sözde, içde ve davranışda dürüst olup, her türlü sahtekarlıkdan sakınmak, dinin ve dindar olmanın bir gereğidir.

Düşüncede arınmanın da bir metodu, bir kurallar zinciri vardır. Bunları tek tek aşağıda zikrederek açıklayalım:



1. ŞİRK

NİSA SURESİ/ 48 : Allah kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; bundan başkasını dileğidi kimse için bağışlar. Allah'a ortak koşan kimse büyük bir günah ile iftira etmiş olur.

NİSA SURESİ / 116 : Allah kendisine ortak koşulmasını elbette bağışlamaz.Ondan başka günahları dilediği kişi için bağışlar.Kim Allah'a ortak koşarsa büsbütün sapıtmıştır.

Şirk düşüncenin en önemli afetlerinden biridir. Kelime olarak ortak olmak anlamına gelir. Dini anlamda şirk ise, Allah'a eş ve ortak koşma manasına gelmektedir.

Şirk, aynı kökten gelen kelimelerle birlikde Kur'an-ı Kerim'de 150 yerde geçmektedir. Kutsal kitabımıza göre, şirke düşen insanların nefislerine tabii olarak tevhide ( Allah'ın birliğine) karşı çıkmalarının neticesinde bu duruma düştüklerini öğreniyoruz.

Şirk'in temelinde, insanların Allah'a tam manası ile inanmamaları, O'nun emir ve yasaklarına tam manasıyla uymamaları gelir. Bu husus birçok ayette dile getirilir.Kur'an ayetleri dışında çeşitli hadislerde ve ilmi eserlerde de şirk konusuna geniş yer verilmiştir.

Bizim burada bahsetmek istediğimiz ve özellikle üzerinde durduğumuz şirk'in bir başka türüdür. Artık "putlar" dönemini kapattığımızı ve Allah inancını taşıdığımızı varsayarak, dönemimizde isim ve şekil değiştirmiş putlardan bahsederek konuyu biraz açalım.

Genel prensip olarak; Allah'ı ve Allah'ın emir ve yasaklarını unutturan her türlü maddi ve manevi sevgi, şirk'dir. Bu dünyasal sevgiler de olabilir ki bunlar; para, mal, mülk, ünvan, güzellik, itibar gibi yada manevi olabilir; ana-baba , evlat, eş veya yar sevgisi gibi.. Hangisi olursa olsun, Allah aşkını unutturacak kadar, emir ve yasaklarını görmezlikden getirecek kadar çoksa, Allah'ın yanına yeni bir ilah konmuş olur ki bu da şirkdir. Yani kısaca; Allah'ın varlığını bilmenize rağmen, dünya metaına, dünyasal sevgilere, isteklerinize ve arzularınıza hizmet etmeniz, Hakikat ehline göre şirktir ve putperestlikden daha büyük beladır.

ANKEBUT SURESİ/ 8 : Biz insana, ana babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Eğer onlar seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Dönüşünüz ancak banadır. O zaman size yapmış olduklarınızı haber vereceğim.



Bayezid-i Bestamî Hazretlerinin hizmetinde bulunan Ebu Musa şöyle bir hikaye anlatır:

Bir gün Bayezid çarşıya çıktı. Halk onu görebilmek için hucum etti. Bayezid Hazretleri bu kalabalığın haline baktı ve şöyle dua etti;

"Ya Rabbi; sana sığınırım, onlara acı, beni görünce seni unutmasınlar. Bana da acı, onları görünce varlığını bana unutturma.."



2. UCB (KİBİR)



NAHL SURESİ / 23 : Hiç şüphesiz Allah, onların gizleyeceklerini de açıklayacaklarını da bilir. O, büyüklük taslayanları asla sevmez.

İSRA SURESİ / 37 : Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma. Çünkü sen ne yeri yaratabilir ne de dağlarla ululuk yarışına girebilirsin.

Bu konuda Dilde Arınma/ Cidal bahsinde de kısmen ele alınmıştı.Bu bölümde de biz daha detaylandırarak 3 bölüm halinde inceleyeceğiz.

a) İbadette kibir :

Kim yaptığı ibadetle övünürse, ibadetlerinin üstünlüğünden bahsederek başkalarını değerlendirmeye kalkışırsa, Allah'a kulluk görevini yerine getirmemiş, nefsine hizmet etmiş olur. Yani yapılanların hiçbiri Rabb!ine yakîn olmak yerine, anlamsız davranışlardan öte gidemez.

İnsanın ibadetlerindeki tek maksat Allah rızasını kazanmak, O'nun sevgisine mazhar olmak, O'nun ilahi rahmeti ile nurlanmak olmadıkca, şekilden öteye giden birşey yok demektir. Bugün zamanımızda; 5 vakit namaz kılarak cenneti garantileyenler olduğu gibi, başkalarının cehennemlik olduğu değerlendirmesini yapabilecek kadar da cüretkar olanlar vardır. Oysa herşeyi Allah bilir, bizim bilmemiz mümkün değildir.

Kutsal Kitabımız incelendiğinde buna örnek olabilecek pek çok ayetler görürüz. Peygamber eşlerinin yada peygamber oğullarının bile helâk edildiği aşikardır.

Peygamberimiz, uğruna alemler yaradılan o server bile, hergün tövbe istiğfar edermiş. Kendisine , Cenâb-ı Hakk'ın Habibim (Sevdiğim) dediği biri olduğu, bunu neden yaptığı sorulduğunda," Bende sizler gibi insanım ve nefs taşıyorum. Nefsimin bana yaptırabileceklerinden Rabbime sığınırım. Belki bilmeden bir yanlış yapmışımdır diyerek affımı diliyorum "demiştir.

b) Dünya malında kibir :

Dünyasal meta ile ilgilenmek ve bunlarla övünmek..İnsan elinde olduklarının, Rabbinin ona verdiği bir emanet olarak bilmeli ve bunlarla asla kibir göstermemelidir
 
Üst Alt