..
..
Allahû Tealâ: “Sadece bir tek dîn vardır; Allah’a teslim olmak. Ruhunuzu, vechinizi, iradenizi Bana, Allah’a teslim etmekle mükellefsiniz. Bunun dışında hiç dîn olmadı.” diyor.
Takva sahibi olmak, mü’min olmak, Allah’a kul olmak, hikmet sahibi olmak. Hepsi sadece Peygamber Efendimiz (S.A.V) tarafından ortaya konulmuş olan olaylar değildir. Bütün peygamberler, kendi kavimlerine, bütün dünyaya, kâinata aynı şeyleri söylemişlerdir.
Zamanımızsa, kâinatın aydınlatılması devridir. Bu devirde, bütün kâinata açıklamalar ulaşmaktadır. Ve bütün kâinatta sadece bir tek dînin var olduğunu söylüyor Allahû Tealâ.
İşte o dînin tek dîn olduğunu anlayabilmek için, her peygambere, açıklama ile görevli kıldığı her kişiye Allahû Tealâ’nın hep aynı şeyleri söylediğini, aynı emirleri verdiğini görmekteyiz. Aynı kavramlar söz konusu…
Allahû Tealâ şöyle buyuruyor:
46/AHKÂF-12 : “Ve min kablihî kitabu Mûsâ imâmen ve rahmeh(rahmeten) ve hâzâ kitabun musaddikun lisânen arabiyyen li yunzirellezîne zalemû ve buşrâ lil muhsinîn(muhsinîne).”
O'ndan (Kur’ân’dan) evvel Hz. Musa’nın kitabı (Tevrat) imam (hidayete erdirici) ve rahmet idi. İşte bu kitap (kendinden önceki kitapları) tasdik eden, Arap lisanıyla (indirilmiş) zalimleri uyaran ve muhsinler için müjde olan bir kitaptır.
Nasıl Kur’ân-ı Kerim, âlemlere rahmet olarak indirilmişse, Allahû Tealâ Tevrat için de aynı olduğunu söylüyor. Onun da hidayet rehberi, onun da imam olduğunu, hidayete erdirici olduğunu söylüyor.
İki ayrı cepheden Kur’ân-ı Kerim’le Tevrat arasındaki ilişkiyi görüyoruz. Her ikisi de rehber, hidayet rehberi ve rahmet. Allah’ın rahmetine insanları muhatap kılıyor.
Ve Kur’ân-ı Kerim de, Tevrat da kendinden önceki kitapları tasdik eden kitaplardır.
Tevrat, Allahû Tealâ tarafından kendinden öncekileri, Hz. Musa’dan evvelki bütün peygamberlere Allah’ın verdiği kitapların hepsini tasdik eden bir kitap olarak indirilmiştir.
Zebur, diğer kitapları ve Tevrat’ı da tasdik eden bir kitap olarak indirilmiştir.
İncil, diğer kitapları, Tevrat’ı ve Zebur’u tasdik eden bir kitap olarak indirilmiştir.
Kur’ân-ı Kerim de, diğer kitapları, Tevrat’ı, Zebur’u, İncil’i tasdik eden bir kitap olarak gönderilmiştir.
Bütün kitapların birbirini tasdik ettikleri görülür. Hepsi aynı şeyleri muhtevi. Birbirinden farklı bir yapıları yok. Hepsi (daha sonra gelen bütün kitaplar) daha evvelkileri tasdik ediyor. Daha evvelki peygamberlerin peygamberliğini tasdik ediyor. Resûllerin resûllüğünü tasdik ediyor. İndirilen şeylerin de hep aynı olduğunu görüyoruz.
Allahû Tealâ insanları hidayete çağırıyor.
Allah’a kul olmaya çağırıyor.
Dalâletten kurtarmayı istiyor insanları.
Takva sahibi olmalarını istiyor.
Ve sadece, insanların cennet ve dünya mutluluğuna ulaşmasını istiyor.
Al-i İmran 48’de Allahû Tealâ diyor ki:
3/AL-İ İMRAN-48: “Ve yuallimuhul kitâbe vel hıkmete vet tevrâte vel incîl(incîle).”
“(Allah) ona Kitab’ı, hikmeti, Tevrat’ı ve İncil’i öğretecek.”
Allahû Tealâ'nın burada Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e söylediğine bakın: Kitab indirmiş. Bu Kitab’da hikmet var. Hikmeti de indirmiş oluyor. Sadece bu Kitab’ın muhtevasını ve hikmeti değil Tevrat’ı ve İncil’i de öğretiyor. Çünkü Tevrat’takiler de, İncil’dekiler de, Kur’ân-ı Kerim’dekiler de birbirinin aynı.
Hepsi, O tek Allah’ın, her peygamberine onun yaşadığı devirde verdiği aynı bilgiler. Kitabî bilgilerde hiçbir değişiklik yok. Ama iblis, zaman içerisinde insanları Allah’ın yolundan saptırmayı ve bütün mukaddes kitapları insanlara unutturmayı başarmıştır. Kitapların bütününü mü? Hayır. Kitapların, insanları cennet saadetine ve dünya saadetine ulaştıracak olan özelliklerini unutturmuştur. İşte bunun neticesinde de museviler de, hristiyanlar da, İslâm âlemi de büyük kütleler itibariyle, (insanların %90’dan fazlası) ne yazık ki asılları unutmuşlardır.
Öyleyse Allahû Tealâ, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e, Kitab’ı, hikmeti, Tevrat’ı ve İncil’i de öğretiyor. Tıpkı Hz. İsa’ya Kitab’ı, hikmeti, Zebur’u ve Tevrat’ı da öğrettiği gibi. Tıpkı Hz. Davud’a gene ona verdiği Kitab’ı, hikmeti ve ondan evvel indirdiği Tevrat’ı ve ondan evvelki bütün kitapları öğrettiği gibi.
Bütün devirlerde hep aynı şeyler oluyor. Allahû Tealâ, daha evvelki kitapları mutlaka yeni kitabıyla tasdik ediyor.
Bunun manası şudur: Her peygamber; açıklamalarını yaptıktan sonra, insanları hidayete erdirdikten sonra devirler geçmeye başlıyor. Geçen devirler içerisinde o peygamberlere Hakk’ın indirdiği bütün hakikatleri, iblis adım adım insanlara öğrettiği ve onların başka insanlara öğrettiği yanlış öğretileriyle yok ediyor, şeklini değiştiriyor ve unutturuyor. Dikkat edin özellikle insanları cennet ve dünya saadetine ulaştıracak olan temel faktörleri yok ediyor iblis. İstediği şey, bütün insanları kendisiyle beraber cehenneme götürmek. Ve insanların dünya mutluluğunu yaşamalarına mani olmak.
İşte gelecek günlerde bütün insanlar öğrenecekler ki; Kur’ân-ı Kerim, İncil, Zebur, Tevrat, bütün peygamberlere indirilenler, hepsi birbirinin aynıdır. Aynı şeriati yüklenmişlerdir. İşte bu âyetler, aynı hususları tekrar tekrar sizlere açıklamak üzere Allahû Tealâ tarafından indirilmiştir.