..
..
KISAS
Bütün kutsal kitaplarda kısas vardır:
5/MAİDE-45: “Ve ketebnâ aleyhim fîhâ ennen nefse bin nefsi vel ayne bil ayni vel enfe bil enfi vel uzune bil uzuni ves sinne bis sinni vel curûha kısâs(un), fe men tesaddaka bihî fe huve keffâretun leh(u), ve men lem yahkum bimâ enzelallâhu fe ulâike humuz zâlimûn(e).”
Ben-i İsrail’e, nefse nefs, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve yaralara karşı karşılıklı kısas yazdık. Fakat kim bunu bağışlarsa o, günahına karşılık kefaret olur. Kimler Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse, onlar zalimlerin ta kendisidir.
Tevrat’ta, Kur’ân-ı Kerim’deki gibi kısas hükmü vardır. Kur’ân’da ne varsa Tevrat’ta da, İncil’de de vardır.
HİDAYET
Kur’ân-ı Kerim’deki hidayetin Tevrat’ta da var olduğu kesinlik kazanmaktadır. HİDAYET; ruhun, vechin, nefsin ve iradenin Allah’a teslimidir.
Ve NUR vardır. Allah’ın gönderdiği rahmet, fazl ve salâvât isimli üç tane nurla hidayetin oluşmasını esas alır bütün kitaplar.
5/MAİDE-46: “Ve kaffeynâ alâ âsârihim bi îsebni meryeme musaddıkan lima beyne yedeyhi minet tevrâti, ve âteynâhul incîle fîhi huden ve nûrun ve musaddıkan limâ beyne yedeyhi minet tevrâti ve huden ve mev'ızeten lil muttekîn(muttekîne).”
Onların izleri üzerine, Tevrat’tan ellerinde bulunanı tasdik edici olarak Hz. Meryem’in oğlu İsâ’yı gönderdik. Ve ona, içinde bir hidayet ve bir nur olan, Tevrat’tan ellerinde bulunanı tasdik eden ve müttekîler (takvâ sahipleri) için, hidayete erdiren ve bir öğüt olan İncil’i verdik.
Hz. İsa Tevrat’ın bir tasdikçisi olarak gelmiştir.
Peygamber Efendimiz (S.A.V), İncil’in ve ondan evvelki bütün kitapların tasdikçisi olarak gelmiştir.
Hz. İsa, Zebur’un, Tevrat’ın ve ondan evvelki bütün kitapların tasdikçisi olarak gelmiştir.
Tevrat’ı tasdik eden İncil, Hz. İsa’ya indirilmiştir. O da aynı şeyleri söylemektedir. Onda hidayet ve nur vardır.
Kur’ân-ı Kerim’de hidayet var, İncil’de de var, Tevrat’ta da var.
Kur’ân-ı Kerim’de nur var, İncil’de de var, Tevrat’ta da var.
Kur’ân-ı Kerim; İncil’i de, Zebur’u da, Tevrat’ı da, ondan evvel gelenleri de tasdik eder.
İncil kendisinden evvel indirilen Zebur’u, Tevrat’ı ve ondan evvel gelen bütün kitapları tasdik eder.
Zebur, Tevrat’ı tasdik eder, ondan evvelki bütün kitaplarla beraber.
Tevrat, kendisinden evvel gelen bütün kitapları tasdik eder.
Ayrıca, her kitapta sadece geriye değil, ileriye dönük olay da vardır. Tevrat’ta da, İncil’de de sahâbeden ve Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den bahsetmektedir Allahû Tealâ.
Allahû Tealâ kitaplar arasında sağlam bir illiyet rabıtası kurmuştur. Aynı şeyleri söylemiştir.
BÜTÜN MUKADDES KİTAPLAR BİRER HİDAYET REHBERİDİR.
TAKVA
Takva müessesesi Tevrat’ta da, İncil’de de, Kur’ân-ı Kerim’de de vardır. Tam 7 tane takva.
FISK
Fısk müessesesi Tevrat’ta da, İncil’de de, Kur’ân-ı Kerim’de de mevcuttur. Allahû Tealâ buyuruyor:
5/MAİDE-47 “Vel yahkum ehlul incîli bimâ enzelallâhu fîh(fîhi), ve men lem yahkum bimâ enzelallâhu fe ûlâike humul fâsikûn(fâsikûne).”
İncil sahipleri Allah’ın onda indirdiği (ahkâm) ile hükmetsinler. Ve kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar fasıklardır.
5/MAİDE-48 : “Ve enzelnâ ileykel kitâbe bil hakkı musaddıkan limâ beyne yedeyhi minel kitâbi ve muheyminen aleyhi fahkum beynehum bimâ enzelallâhu ve lâ tettebi’ ehvâehum ammâ câeke minel hakk(hakki), li kullin cealnâ minkum şir’aten ve minhâcâ(minhâcen), ve lev şâallâhu le cealekum ummeten vâhideten ve lâkin li yebluvekum fî mâ âtâkum festebikûl hayrât(hayrâti), ilallâhi merciukum cemîan fe yunebbiukum bimâ kuntum fîhi tahtelifûn(tahtelifûne).”
Sana (Ey Muhammed!), ellerindeki kitapları tasdik edici (doğrulayıcı) ve onu koruyucu olarak bu Kitab’ı hakk ile indirdik. Artık onların aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet ve sana Hakk’tan gelenden ayrılıp da onların hevalarına uyma. Sizden hepiniz için bir şeriat ve açık bir yol belirlemiştik. Allah dileseydi, sizi tek bir ümmet yapardı. Ancak bu sizi verdikleri ile denemek içindir. O halde hayırlarda yarışın! Sizin hepinizin dönüşü Allah’adır. Artık hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri size haber verecek.
TEK ŞERİAT
Allah dileseydi o hepinize verdiği tek şeriati hepinizin tatbik etmenizi mümkün kılardı.
Allahû Tealâ Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e buyuruyor ki:
42/ŞURA-13: “Şerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmud dîne ve lâ teteferrekû fîh(i), kebure alel muşrikîne mâ ted’ûhum ileyh(i), allahu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(u).”
“Dîni ikame edin ve fırkalara ayrılmayın.” diye dîn olarak Nuh’a vasiyet ettiğimizi, sana vahyettiğimizi, İbrâhîm’e, Musa’ya ve İsa’ya vasiyet ettiğimizi, sizin için de (Allah) şeriat kıldı. Müşriklere, kendilerini davet ettiğin şey (Allah’a davet) ağır geldi. Allah kimi dilerse onu Kendisine seçer ve Kendisine yöneleni O’na (Kendisine) ulaştırır.
Onların şeriatinin Kur’ân-ı Kerim’de aynen mevcut olduğunu söylüyor Allahû Tealâ. Burada da hepsi için, bütün ümmetler için: “Biz bir tek şeriat kıldık.” diyor Allahû Tealâ.
Burada bir hüküm vardır:
Daha evvel ellerinde kitaplar bulunanların, o kitaplarını tasdik edici ve koruyucu olarak bu Kitab’ı hak ile indirdiğini söylüyor, Allahû Tealâ.
Maide-48’de koruma fiili vardır. Kur’ân-ı Kerim Tevrat’ta korunması lâzım gelenleri, İncil’de korunması lâzım gelenleri, daha evvelki peygamberlere indirilenlerin içindeki korunması lâzım gelenlerin hepsini koruyucu bir hüküm taşımaktadırlar. O hükümleri koruyucu olarak ve onları tasdik etmek için kitap indirmiştir. Ve bütün kitapları Kur’ân-ı Kerim’i, Tevrat’ı, İncil’i hak ile indirmiştir.
Kur’ân-ı Kerim’de takva vardır, Tevrat’ta da takva vardır, İncil’de de takva vardır.
Kur’ân-ı Kerim’de hidayet vardır, Tevrat’ta da hidayet vardır, İncil’de de hidayet vardır.
Kur’ân-ı Kerim’de nur vardır, Tevrat’ta da nur vardır, İncil’de de nur vardır.
İnsan ruhunun, fizik vücudunun, nefsinin, iradesinin Allah’a teslimi (hidayet) hepsinde vardır ve korunması lâzım gelen hükümler hepsinde vardır.
Öyleyse görülüyor ki; aradan asırlar geçmiş ve iblis herşeyi değiştirmeyi başarmıştır.
Böyle bir dizaynda Allahû Tealâ’nın kitapları arasındaki hükümlerin, özelliklerin ve hedeflerin bugün ellerde dolaşan Tevrat’ta, İncil’de, Kur’ân-ı Kerim’de aynı olduğu kesinlik kazanıyor.