S
seha
Guest
Deccal varlığını sürdürmek için gücünü nerden alıyor?
Kıyametin kopma sebeplerinden biri olan bu meseleyi "Deneme"mahiyetinde incelemek istedim. Denemde giriş gelişme ve sonuç bölümleri olmadığı için biraz karışık gelebilir. Manaya bakınız.
Bu yazı Deccal'in varlığına inanlar içindir.
Deccalin malumdur ki; en büyük seyyiatı uluhiyet dava etmesidir. Yalnız bu davasına taraftar toplaması Firavun ve Nemrutun yaptığı gibi alenen ilan ile olmuyor.Meseleyi;perde altından yaptığı bazı faliyetler ve şahs-ı manevisinin, kendisine tabi olanların-kraldan çok karalcı tabir edilen-tutumunu incelediğimizde anlıyoruz.
Madem deccalin uluhiyet davası var, Allah ve Allah adına olan her şeye bir düşmanlığı var, Allah gibi hareket etmesi ve olağan üstü yetenekleriyle insanları buna ikna etmesi gerekiyor.
Deccalin sihir ve ispritizma gibi harika halleri olacağını biliyoruz.Bu meseleyi sadece mistik bir anlamda düşünmemek gerekiyor. Daha doğru ve geniş bir anlamı şu olabilir: Bilimi ve teknoljiyi ele geçirerek insanın aklını zorlayan icat ve buluşalarla, lisan-ı hal ile şöyle der;“bakınız,sizin ,sadece Allah yapabilir, dediğiniz şeyleri, tebaam dahi verdiğim ilimle ve derslerle yapabiliyor.Dolayısıyla bende bir ilahım(haşa).Hatta dersime çalışırsanız sizde kendinizde bir nevi uluhiyeti görebilirisiniz.(haşa)”
Hızır Aleyhisselam ile Deccal arasında rivayet olunan kıssada dahi bunu emarelerini görebiliriz.(Gerçi bazı ulema bu şahsın Mehdi olduğunu söylüyor.)Neyse.Rivayetteki hikaye
Şöyle:
Deccalin Medine’nin çevresine geldiğini duyan müminlerden bir hızır (a.s) ileri atılıp Deccalı göreceğim, bakalım Deccal peygamberin bizlere anlattığı gibi mi ?
Deccalın adamları onu Deccalın yanına sokmak istemez fakat; adam ısrar edince Deccalden müsaade aldıktan sonra yanına girir. Hızır (a.s) Deccalı görünce Allah'ın Resulunun tarif ettiği şekilde bulduğu için onu hemen tanır ve insanlara dönerek;
Ey! insanlar işte Rasulun anlattığı Deccal budur.Bunun üzerine Deccal onu türlü işkencelere tabii tutar, fakat; adam imanından taviz vermez. Deccal ne kadar uğraştıysa da imanında en ufak fedakarlıkta bulunmaz, işkenceler yaptıkca her defasında ;
Şimdi Deccal oldugunu daha iyi anladım,der.
Sonunda Deccal dayanamayıp adamı ikiye böler ve öldür ve halkın önünde cesetini gösterip ;
İşte gördünüz öldürdüm.Şimdi de ben onu tekrar dirilteceğim o kendisinin benden başka ilah olmadığını iddia edecektir yani şahitlik edecektir. Bunun üzerine öldürdüğü adamı diriltir ve Deccal adama sorar;Söyle bakalım Rabbin kim ?
Rabbim Allah'tır.Sen Allah'ın düşmanı Deccalsın.Tam manasıyla şimdi seni tanıdım.
(Aslında hikayenini ufak bir kısmı bizi ilgilendiriyor ama ;bazı gerçeklerle bire bir örtüştüğü için tamamen yazdım)
Rivayette var: Deccal orda yüz sene kalacak.Lakin, bu yüz sene kalış kontrol altına alınamayan madi bir gücü ifade için olsa gerek. Yoksa insanların içine yerleşmiş sapık fikirleri kıyamete kadar kaim kalacaktır.
Birde ;Bediüzzamanın deyişiyle;Ölüme muvakkat-geçici bir renk vermek mümkün.
Madem Üstad, mümkün ,demiş birde işin içine Ayetteki gibi, Yahudilerin asla ölümü arzulamayacak olması girerse ve madem Deccalin Yahudilerle bir irtibatı var.Madem Deccalin ölüyü diriltme gibi bir meziyeti rivayet edilmiş.O zaman şöyle diyebiliriz;
Deccalden ders alan Yahudilerin desteklediği bazı ilim adamları teknolojiyi kullanarak ölüme muvakkat bir renk verebilirler.
Bununla beraber Genetikte kat edilen mesafe ,İltişimde alınan yol, Tıp alanındaki buluşlar Deccalist zihniyetin uluhiyet davasını tekit eder boyutlara ulaşmıştır ve daha çok ulaşacaktır. Bu sihire kapılan mimsiz medeniler Allah'ı inkar edemeselerde içlerindeki kinden dolayı bir rakibi yenmiş gibi zafer çığlıkları atacaklar.Hatta Rivayete ki gibi oklarını en son göğe atacaklar.Ok onlara kanlı bir şekilde gelince; göktekileri de öldürdük, diyecekler. Buda bu sapıkların Allah'a inkardan çok,enesinden dolayı Allah'ı rakip olarak görmelerinden ve Allah'a duyukları kindendir.Zira ene cahildir.Adem olması sebebiyle kendini Allah'la mukayese edebilecek bir tek enedir.Ene; ilk önce kendisi ile Allah arasına bir çizgi çizer. Burası benim mülküm, bundan gayrısı Allahın mülküdür,der.Sonra döner aczini ve fakrını anlar. Sadece bir cüzzi iradeye sahip olduğunu idrak ederek, yaratmaktan uzak, kendi bedenine bile malik olmadığını anlar ve iman çizgisine girer.Eğer bundan önce Şeytanın vesvesesini ilka edip kibire kapılırsa, iman yerine, kendinde bir nevi uluhiyet tahayyül etmesine sebeb olur.Sona kalp mahaline indirir.Hatta Onu ordan indirip yerine geçmeliyim , der.Zira; istidrac ile kendisinde Allah'ın tecellilerini görür. Yanlış tasavvur ederek kendini bir nevi ilah adeder.Artık davası budur.
İşte deccalin deccal olmasının sırrı da burdadır.
Neyse konumuza dönelim.
Deccalin şakirtlerinin oklarını göğe atması teknolojini ulaşacağı son noktayı tarif için olabilir.
Zira teknoloji akıl alamaz boyutlara gelecek ve enesine mağlup olan pek çok insan işin içinden çıkamaz bir hale giriftar olacaktır
Nitekim Allah Hafız'dir.Bir manasıda şudur:Yani, yaşanmış olan herşeyi Alem-ı Misale kayıt edendir.Günümde ki inanılmaz boyutlara ulaşmış bilgisayar teknolojisi Allah'ın Hafız ismine bir delil olamakla beraber, kafirler bunu Allah'ın yapabidiğini yapmak olarak kendilerinde bir uluhiyet davasına delil olarak kullanıyor.
Allah Habir,Semi ve Basar'dır.Yani;her şeyden haberdar, duyan ve görendir..Deccalin veledleri ;dünyanın yörüngesine koyulan, inanılmaz teknoloji ile donatılmış uyduları, Allah'ın yapabildiklerini yapmak olarak tahayyül ettiriyor.
Allah Muhyi'dir.Hayatı yartandır.Ölüyü diriltendir: Amerikada ölüyü diriltmek adına yapılan çalışmalar bu niyeti tekit ediyor. Organ kopyalama ,doku oluşturma ,insan kopyalama gibi buluşlar deccalist fikirliler tarafından saptırılıyor.
Daha pek çok Allah'ın ismini taklite çalışan Deccalistler kıyamete kadar faaliyetlerini sürdürecekler ve Kıyametin kopmasına sebep olacaklar.
Yanlış anlaşılmasın teknolojik pek çok buluş iyi niyetle ortaya çıkmış olabilir.Burada ki mesele; Deccalin şakirtlerinin bundan aldığı ders ve şeytanlaşmış insanların cahillere üflediği derstir.
Birde başka,biraz farklı bir meseleye deyinmek istiyorum: Dünyanını sonunu gelmesini istiyenler, adında gizli bir örgütten bahsediyorlar.Bunların Yahudi oldukları ve Allah'ı zorlayarak Kıyametin kopmasını arzuladıklarını böylece bir an önce Allah'a kavuşmayı planladıkları söyleniyor. Ben bu iddia ya şunu derim
es yani.Böyle bir yalan olamaz. Böyle bir örgütün varlığı Ayet-i Kerime'ye aykırı olur -zannımca.Çünkü, Allah ayette, Yahudilerin Kıyamete kadar ölümü arzulayan kişler olmayacağını söylüyor. Böyle bir örgüt gerçeğe aykırı ve zihinleri bulandırmaya yönelik bir propogandadır.
Rabbim bizi deccalin en edna fikrine meylettirmesin.
Selametle
Kıyametin kopma sebeplerinden biri olan bu meseleyi "Deneme"mahiyetinde incelemek istedim. Denemde giriş gelişme ve sonuç bölümleri olmadığı için biraz karışık gelebilir. Manaya bakınız.
Bu yazı Deccal'in varlığına inanlar içindir.
Deccalin malumdur ki; en büyük seyyiatı uluhiyet dava etmesidir. Yalnız bu davasına taraftar toplaması Firavun ve Nemrutun yaptığı gibi alenen ilan ile olmuyor.Meseleyi;perde altından yaptığı bazı faliyetler ve şahs-ı manevisinin, kendisine tabi olanların-kraldan çok karalcı tabir edilen-tutumunu incelediğimizde anlıyoruz.
Madem deccalin uluhiyet davası var, Allah ve Allah adına olan her şeye bir düşmanlığı var, Allah gibi hareket etmesi ve olağan üstü yetenekleriyle insanları buna ikna etmesi gerekiyor.
Deccalin sihir ve ispritizma gibi harika halleri olacağını biliyoruz.Bu meseleyi sadece mistik bir anlamda düşünmemek gerekiyor. Daha doğru ve geniş bir anlamı şu olabilir: Bilimi ve teknoljiyi ele geçirerek insanın aklını zorlayan icat ve buluşalarla, lisan-ı hal ile şöyle der;“bakınız,sizin ,sadece Allah yapabilir, dediğiniz şeyleri, tebaam dahi verdiğim ilimle ve derslerle yapabiliyor.Dolayısıyla bende bir ilahım(haşa).Hatta dersime çalışırsanız sizde kendinizde bir nevi uluhiyeti görebilirisiniz.(haşa)”
Hızır Aleyhisselam ile Deccal arasında rivayet olunan kıssada dahi bunu emarelerini görebiliriz.(Gerçi bazı ulema bu şahsın Mehdi olduğunu söylüyor.)Neyse.Rivayetteki hikaye
Şöyle:
Deccalin Medine’nin çevresine geldiğini duyan müminlerden bir hızır (a.s) ileri atılıp Deccalı göreceğim, bakalım Deccal peygamberin bizlere anlattığı gibi mi ?
Deccalın adamları onu Deccalın yanına sokmak istemez fakat; adam ısrar edince Deccalden müsaade aldıktan sonra yanına girir. Hızır (a.s) Deccalı görünce Allah'ın Resulunun tarif ettiği şekilde bulduğu için onu hemen tanır ve insanlara dönerek;
Ey! insanlar işte Rasulun anlattığı Deccal budur.Bunun üzerine Deccal onu türlü işkencelere tabii tutar, fakat; adam imanından taviz vermez. Deccal ne kadar uğraştıysa da imanında en ufak fedakarlıkta bulunmaz, işkenceler yaptıkca her defasında ;
Şimdi Deccal oldugunu daha iyi anladım,der.
Sonunda Deccal dayanamayıp adamı ikiye böler ve öldür ve halkın önünde cesetini gösterip ;
İşte gördünüz öldürdüm.Şimdi de ben onu tekrar dirilteceğim o kendisinin benden başka ilah olmadığını iddia edecektir yani şahitlik edecektir. Bunun üzerine öldürdüğü adamı diriltir ve Deccal adama sorar;Söyle bakalım Rabbin kim ?
Rabbim Allah'tır.Sen Allah'ın düşmanı Deccalsın.Tam manasıyla şimdi seni tanıdım.
(Aslında hikayenini ufak bir kısmı bizi ilgilendiriyor ama ;bazı gerçeklerle bire bir örtüştüğü için tamamen yazdım)
Rivayette var: Deccal orda yüz sene kalacak.Lakin, bu yüz sene kalış kontrol altına alınamayan madi bir gücü ifade için olsa gerek. Yoksa insanların içine yerleşmiş sapık fikirleri kıyamete kadar kaim kalacaktır.
Birde ;Bediüzzamanın deyişiyle;Ölüme muvakkat-geçici bir renk vermek mümkün.
Madem Üstad, mümkün ,demiş birde işin içine Ayetteki gibi, Yahudilerin asla ölümü arzulamayacak olması girerse ve madem Deccalin Yahudilerle bir irtibatı var.Madem Deccalin ölüyü diriltme gibi bir meziyeti rivayet edilmiş.O zaman şöyle diyebiliriz;
Deccalden ders alan Yahudilerin desteklediği bazı ilim adamları teknolojiyi kullanarak ölüme muvakkat bir renk verebilirler.
Bununla beraber Genetikte kat edilen mesafe ,İltişimde alınan yol, Tıp alanındaki buluşlar Deccalist zihniyetin uluhiyet davasını tekit eder boyutlara ulaşmıştır ve daha çok ulaşacaktır. Bu sihire kapılan mimsiz medeniler Allah'ı inkar edemeselerde içlerindeki kinden dolayı bir rakibi yenmiş gibi zafer çığlıkları atacaklar.Hatta Rivayete ki gibi oklarını en son göğe atacaklar.Ok onlara kanlı bir şekilde gelince; göktekileri de öldürdük, diyecekler. Buda bu sapıkların Allah'a inkardan çok,enesinden dolayı Allah'ı rakip olarak görmelerinden ve Allah'a duyukları kindendir.Zira ene cahildir.Adem olması sebebiyle kendini Allah'la mukayese edebilecek bir tek enedir.Ene; ilk önce kendisi ile Allah arasına bir çizgi çizer. Burası benim mülküm, bundan gayrısı Allahın mülküdür,der.Sonra döner aczini ve fakrını anlar. Sadece bir cüzzi iradeye sahip olduğunu idrak ederek, yaratmaktan uzak, kendi bedenine bile malik olmadığını anlar ve iman çizgisine girer.Eğer bundan önce Şeytanın vesvesesini ilka edip kibire kapılırsa, iman yerine, kendinde bir nevi uluhiyet tahayyül etmesine sebeb olur.Sona kalp mahaline indirir.Hatta Onu ordan indirip yerine geçmeliyim , der.Zira; istidrac ile kendisinde Allah'ın tecellilerini görür. Yanlış tasavvur ederek kendini bir nevi ilah adeder.Artık davası budur.
İşte deccalin deccal olmasının sırrı da burdadır.
Neyse konumuza dönelim.
Deccalin şakirtlerinin oklarını göğe atması teknolojini ulaşacağı son noktayı tarif için olabilir.
Zira teknoloji akıl alamaz boyutlara gelecek ve enesine mağlup olan pek çok insan işin içinden çıkamaz bir hale giriftar olacaktır
Nitekim Allah Hafız'dir.Bir manasıda şudur:Yani, yaşanmış olan herşeyi Alem-ı Misale kayıt edendir.Günümde ki inanılmaz boyutlara ulaşmış bilgisayar teknolojisi Allah'ın Hafız ismine bir delil olamakla beraber, kafirler bunu Allah'ın yapabidiğini yapmak olarak kendilerinde bir uluhiyet davasına delil olarak kullanıyor.
Allah Habir,Semi ve Basar'dır.Yani;her şeyden haberdar, duyan ve görendir..Deccalin veledleri ;dünyanın yörüngesine koyulan, inanılmaz teknoloji ile donatılmış uyduları, Allah'ın yapabildiklerini yapmak olarak tahayyül ettiriyor.
Allah Muhyi'dir.Hayatı yartandır.Ölüyü diriltendir: Amerikada ölüyü diriltmek adına yapılan çalışmalar bu niyeti tekit ediyor. Organ kopyalama ,doku oluşturma ,insan kopyalama gibi buluşlar deccalist fikirliler tarafından saptırılıyor.
Daha pek çok Allah'ın ismini taklite çalışan Deccalistler kıyamete kadar faaliyetlerini sürdürecekler ve Kıyametin kopmasına sebep olacaklar.
Yanlış anlaşılmasın teknolojik pek çok buluş iyi niyetle ortaya çıkmış olabilir.Burada ki mesele; Deccalin şakirtlerinin bundan aldığı ders ve şeytanlaşmış insanların cahillere üflediği derstir.
Birde başka,biraz farklı bir meseleye deyinmek istiyorum: Dünyanını sonunu gelmesini istiyenler, adında gizli bir örgütten bahsediyorlar.Bunların Yahudi oldukları ve Allah'ı zorlayarak Kıyametin kopmasını arzuladıklarını böylece bir an önce Allah'a kavuşmayı planladıkları söyleniyor. Ben bu iddia ya şunu derim
Rabbim bizi deccalin en edna fikrine meylettirmesin.
Selametle