Deccal kelimesi pek çok kişi tarafından duyulmuş olsa da ne anlama geldiği tam olarak bilinmeyebilir. Çünkü insanların büyük bir bölümü bu konuda çok sınırlı bilgiye sahiptir. Oysa Deccal, Peygamberimiz (sav)’in kıyamet gününün yaklaştığına işaret eden hadislerinde, hakkında çok fazla detay verilen son derece önemli bir kavramdır. Bu yazının amacı da Deccal’i hadislerde bildirilen tüm özellikleriyle tarif etmek, Peygamberimiz (sav)'in dikkat çektiği bu şeytani gücün yakından tanınmasına vesile olmaktır.
Son günlerde özellikle Ortadoğu’da yaşanan çatışmalar ve oluşan gerilim ortamı, hadislerde fitnesinin tüm dünyayı saracağı haber verilen Deccal’in çıkışının gerçekleşmiş olabileceğinin bir işaretidir. Peki tüm fitnelerin arkasında sinsice gizlenen Deccal nasıl tanınır? Cevabını 3 bölümlük yazı dizimizde bulacaksınız.
1-Deccal Kelimesinin Anlamı Nedir?
Arapça bir kelime olan Deccal, “yalancı, hilekar; zihinlerde, iyi ile kötüyü, hak ile batılı karıştıran; bir şeyi yaldızlayıp gerçek yüzünü gizleyen; her yeri dolaşan kötü ve uğursuz kişi” gibi anlamlara sahiptir.
2-Hadislerde Geçen Deccal Kavramı Neyi İfade Etmektedir?
Deccal kavramı, Ahir Zamanda gelecek olan Hz. İsa ve Hz. Mehdi'nin karşısında yer alıp, inkarın insanlar arasında yayılması için mücadele edecek, insanları kötülüğe sürükleyecek en büyük negatif gücü ifade etmektedir. Hadislerde genelde bir kişilik olarak tasvir edilmektedir, ancak bu bir kişi olabileceği gibi, şiddete ve vahşete yönlendiren, şeytani özelliklere sahip ve insanları zulme uğratan bir ideoloji de olabilir. Nitekim Deccal’i anlatan pek çok hadiste çeşitli benzetmelerle tarif edilen özellikler, bir ideolojinin özellikleri olarak değerlendirildiğinde netlik kazanmaktadır. Bu durumda insanları inkara sürükleyen, din ahlakından uzaklaştıran, insanlar arasında fitne ve kargaşa çıkmasını sağlayan her türlü ideoloji ve düşünce sistemi, Deccal’i temsil etmektedir. Deccal'i temsil eden bu sistem genel olarak Deccaliyet olarak isimlendirilmektedir.
3- Deccaliyet Nasıl Bir İdeolojidir?
Deccaliyet, din ahlakına karşı olarak ortaya çıkmış tüm batıl felsefeleri ve fikir akımlarını kapsayan bir ideolojik sistemdir. Deccal, insanları din ahlakından uzaklaştırmak için tüm bu felsefeleri kullanacaktır. Bugün yeryüzündeki din karşıtı en büyük fitnelerden biri, materyalizm ve materyalizmden türeyen çeşitli ideoloji ve akımlardır. Bu akımların sözde bilimsel çıkış ve dayanak noktası olan düşünce ise Darwinizm'dir. Darwinizm, ortaya atıldığı tarihten itibaren din karşıtı ideoloji ve akımların temel dayanak noktası haline gelmiş, bu ideolojileri savunanlar tarafından adeta bir din haline getirilmiştir. Bu yönü ile Darwinizm, Deccal'in de en çok kullanacağı ideoloji olacaktır.
Darwinizm'in, Ahir Zamanda Deccal'in dini haline geleceğine büyük İslam alimi Bediüzzaman Said Nursi şu açıklaması ile dikkat çekmiştir:
Tabiiyyun (tabiatçılık, Darwinizm), maddiyyun (maddecilik, materyalizm) felsefesinden tevellüd eden (kaynaklanan) bir cereyan-ı Nemrudane (inkarcı akım), gittikçe ahir zamanda felsefe-i maddiye (materyalizm felsefesi) vasıtasıyla intişar ederek (güçlenerek) kuvvet bulup, uluhiyeti (Allah'ın varlığını) inkar edecek bir dereceye gelir... (Mektubat, s. 55)
Bu ideoloji, aynı zamanda adeta bir büyü gibi kitlelere etki eden, tüm saçmalığına ve yanlışlığına rağmen takipçileri olan, hatta kendi içinde çeşitli mezhepleri bulunan bir fikir sistemidir.
4-Deccaliyet Konusunun Önemi Nereden Kaynaklanmaktadır?
Ahir Zamanın anlatıldığı hadislerde, yeryüzünde kötülüğü organize edecek olan Deccal'in çıkışı, kıyametin büyük alametlerinden biri olarak haber verilmektedir. Bununla birlikte Peygamberimiz (sav) bir hadisinde, "Allah, Hz. Adem'i yaratmış olduğu günden bu yana, Deccal'in fitnesinden daha büyük bir fitne olmamıştır." (Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyni el Berzenci, Kıyamet Alametleri, Pamuk Yayıncılık, Genişletilmiş 8. Baskı, İstanbul, s.225) sözleriyle Deccal'in fitnesinin büyüklüğüne dikkat çekmiş ve tüm insanları bu tehlikeye karşı uyarmıştır. Bir başka hadiste ise "Allah'ın gönderdiği her peygamber ümmetini Deccal ile uyardı." (Sahih-i Buhari, Fiten 27) sözleriyle Deccal'in fitnesinin yalnızca Müslümanlar için değil tüm insanlar için büyük bir tehlike olduğuna işaret edilmiştir.
Yine bazı hadislerde Deccal'in fitnesinin tüm dünyayı saracağı bildirilmektedir. Bunun bir işareti de her dinden, her milletten, her inançtan bu sisteme uyanların olacağıdır. Bu fitne çok büyük ve kapsamlı olduğu için pek çok insan bilerek veya bilmeyerek bu tuzağa düşecektir.
5-Deccal Sisteminin Hedefi Nedir?
Bu sistemin ana hedefi, insanları imandan, güzel ahlaktan, sevgiden, şefkatten uzaklaştırıp, onları sevgisiz, saldırgan, vahşetten ve şiddetten zevk alan kişiler haline getirmek, medeniyetleri birbirine düşürmek ve bu şekilde dünyayı kanlı bir savaş alanına çevirebilmektir. Ancak bu planın hiçbir zaman gerçekleşmeyeceği asla unutulmamalıdır. Bu, Allah'ın iman edenlere bir vaadidir:
De ki: "Hak geldi, batıl yok oldu. Hiç şüphesiz batıl yok olucudur." (İsra Suresi, 81)
Hadislerde yer alan bilgilere göre, Hz. İsa'nın yeniden yeryüzüne gelmesi, Hz. Mehdi'nin zuhuru ve Deccal'in ortaya çıkması aynı dönem içinde olacaktır. Bu dönem; din ahlakının yaşanmadığı, ahlaksızlığın, karmaşanın, savaşların, çatışmaların çok yaygınlaştığı, terörün, cinayetlerin ve şiddetin günlük hayatın parçası haline geldiği bir dönem olacaktır. Tarih boyunca dünya üzerinde anarşi ve kargaşanın yaşandığı dönemler olmuştur, ancak Deccal’in neden olduğu karmaşa ve kaos ortamı, tarihin hiçbir döneminde eşi görülmemiş büyüklükte olacaktır.
Ayrıca Peygamberimiz (sav), bir hadis-i şerifinde Deccal'in bir yüzyıl başında çıkacağını bildirmiştir:
Dünya kurulduğundan beri her yüzün başında önemli bir olay olmuştur. Bir yüzün başlarında da Deccal çıkar ve Meryem oğlu İsa nüzul ederek (yeryüzüne inerek) onu yok eder. (Suyuti, Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, s. 90)
Peygamberimiz (sav) bir başka hadisinde ise şöyle bildirmektedir:
Bu ümmetin ömrü bin seneyi geçecek, fakat bin beş yüz seneyi aşmayacaktır... (El Berzenci, Kıyamet Alametleri, Pamuk Yayıncılık, İstanbul, 2002, s. 299)
Peygamber Efendimiz (sav), ümmetin ömrünün 1500 seneyi geçmeyeceğini bildirdiğine ve içinde bulunduğumuz yıllar da hicri 1400’lü yıllar (Hicri 1400 = Miladi 1980) olduğuna göre, bu büyük olayların meydana gelişinin içinde bulunduğumuz döneme işaret ediyor olması muhtemeldir. (En doğrusunu Allah bilir)
6-Deccal Şu Anda Çıkmış Olabilir mi?
Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde Deccal'in çıkış alametleri olduğunu bildirdiği olayların birbiri ardınca gerçekleşmiş olması, Mesih Deccal'in ortaya çıktığını işaret eden alametler olarak kabul edilmektedir. Gerek yakın tarihte gerçekleşen alametler gerek içinde bulunduğumuz dönemde Dünya üzerinde yaşanan olaylar, Peygamberimiz (sav)’in ve İslam alimlerinin, Mesih Deccal'in ortaya çıkacağı tarih ve yapacağı faaliyetler hakkında verdikleri bilgilerle tam olarak mutabıktır. Büyük İslam alimi Said Nursi "...Deccal, büyük bir baskı ve büyük bir zulüm ve büyük bir şiddet ve dehşet ile hak ettiklerinden büyük bir iktidar görünür." (Şualar 469) sözleriyle Deccal'in gücünün ve iktidarının şiddete ve baskıya dayalı olduğunu bildirmektedir. Son zamanlarda yeryüzünde iyice artan ve şimdiye kadar benzeri olmamış bir boyuta ulaşan şiddet, anarşi, kargaşa, katliamlar ve terör olayları ise Deccal’in faaliyet halinde olduğuna ve tüm bunları adeta yönettiğine işaret etmektedir.
7-Günümüzde Ortadoğu’da Yaşananlar Deccal’in Fitnesinin Bir Parçası mı?
Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde Deccal'in tüm kesimlere farklı metodlarla yaklaşacağı ve onları birbirlerine düşürerek yeryüzünde büyük bir fitne ve bozgunculuk çıkarmaya çalışacağına işaret edilmektedir. Deccal'in bazı kesimlere oynamaya çalıştığı oyuna göre, Ahir Zamanda beklenen müjdeli gelişmelerin gerçekleşebilmesi için, bunun öncesinde medeniyetlerin birbirine düşman olup yeryüzünde büyük bir savaş yaşanması gerekmektedir. Bu amaçla Deccal bazı grupları Hz. İsa'nın gelişine kadar pek çok ön şartın oluşması gerektiğine, bunlardan en önemlisinin de dünyada savaş, kargaşa ve anarşi ortamının yaşanması olduğuna inandırmaya çalışmaktadır. Etkisi altına aldığı insanlara, Mesih'in gelişinden önce barışı vaaz etmenin sözde bir delalet, kutsal kitapların sözüne karşı gelmek ve hatta Deccallik olacağına inandırmakta, bu yolla Ortadoğu'da gerilimin düşürülmemesi gerektiğine ikna etmektedir. (Evanjelizm Beyaz Sarayın Gizli Dini, İsmail Vural, s. 23 (Grace Hallsell, Prophecy and Politics: Militant Evangelists on the Road to Nuclear War)) Bu doğrultuda savaş karşıtı ülkeleri ve barış hareketlerini Deccal hareketi olarak göstermekte, Mesih gelene kadar asla barış olmaması için bölgedeki savaş ortamının mutlaka sürmesini sağlamayı amaçlamaktadır. Dolayısıyla günümüzde Ortadoğu topraklarında yaşanan gelişmelerde Deccal'in fitnesinin önemli bir rolü olduğunu söylemek mümkündür. (En doğrusunu Allah bilir) Ancak bununla birlikte unutulmaması gereken bir konu ise, tüm bu gelişmelerin bir kader dahilinde Allah'ın izniyle gerçekleştiğidir.
8-Deccal Ortaya Çıktığında Hemen Tanınacak mı?
Günümüz dünyasında yaşananlar her ne kadar Deccal'in sessizce faaliyetlerine başladığını gösteriyor olsa da, Deccal'in bizzat kendisi henüz tanınmamaktadır. Bunun sebebi ise Deccal'in türlü aldatmacalar ve hilelerle kendisini insanlara farklı şekilde tanıtmasıdır. Bu nedenle negatif bir güç olduğu da hemen anlaşılamayacak ve hemen tanınamayacaktır. Ayrıca hadislerde Hz. İsa'nın Deccal'i arayacağı haber verilmekte ve bu da Deccal'in bir süre saklanacağına işaret etmektedir.
9-Deccal Nasıl Saklanacak?
Peygamberimiz (sav), Deccal'in gizlilik içinde hareket edeceğine şöyle işaret etmiştir:
"Deccal yola çıkıp ilk defa Dımşk şehrinin doğuya bakan kapısının yanına gelecek... Aranacak, fakat yakalanmayacak… Sonra Kisve nehrinin sularının yanında görülecek... Aranacak, ne tarafa gittiği bilinmeyecek..." (Sahabi b. Mutemer'den rivayet edilmiştir; El Berzenci, Kıyamet Alametleri, Pamuk Yayıncılık, İstanbul, 2002, s. 213)
Hadis-i şerifte, "Deccal'in aranacağının, ancak bulunamayacağının" bildirilmiş olması, gizli olarak hareket edeceğini göstermektedir. Deccal, açık olarak ortaya çıkacağı dönem gelinceye kadar fazla dikkat çekmeden, yavaş ve derinden faaliyet gösterecektir. Bu dönem boyunca, Deccal ve taraftarları için gizlilik esas olacak, bu amaçla gizli teşkilatların desteğini alacaktır. Bu gizliliğin bir gereği olarak Deccal, derin devletler oluşturup onların başına geçecek, adeta "görünmez bir güç" gibi hareket edecektir. Bu sayede sinsi bir şekilde bozgunculuğu organize edecektir.
10- Deccal Nerede Ortaya Çıkacak?
Hadislerde Hz. İsa'nın, Deccal'i Beytü'l Makdis yakınlarında yok edeceği haber verilmektedir:
"... Müteakiben Hz. İsa, Deccal’I arar ve nihayet Beytü'l Makdis'e (Mescid-İ Aksa) yakın bir yer olan Bab-ü Lüdd (Lüdd Kapısı) denilen mevkide yetişerek, onu yok eder." (Sahih-i Müslim, c. 4/2251-2255; İmam Şarani, Ölüm, Kıyamet, Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, Bedir Yayınevi, sf. 491)
"İsa (a.s) Deccal ile Lüdd kapısında (Beytü'l Makdis'e yakin bir belde) karşılaşır ve onu yok eder." (Sahih-i Müslim; Büyük Fitne Mesih-i Deccal, Saim Güngör, Pamuk Yayınları, İstanbul, s. 104)
Bu hadislere göre, Deccal Beytü'l Makdis yakınlarında bulunacaktır. Beytü'l Makdis, şu anki Mescid-i Aksa'nın da içinde olduğu Harem-i Şerif'in bulunduğu kutsal alana verilen addır. Bu da Deccal'in faaliyet merkezinin Mescid-i Aksa ve çevresinde olacağına işaret etmektedir.
Deccal’in Savaşı Hüsranla Sonuçlanacaktır
Deccal'in insanları din ahlakından uzaklaştırmak için yürüttüğü savaş, Allah'ın izniyle, samimi olarak iman edenler üzerinde etkili olmayacaktır. Karşısına çıkan her olayı Kuran ahlakı ile değerlendiren, Peygamberimiz (sav)'in sünnetini kendisine rehber edinmiş bir Müslüman, Allah'ın bir nimeti olarak iyiyi kötüden ayırt edecek güçlü bir vicdana ve akla sahip olur. Kuran ayetleri doğrultusunda düşüneceği için, bir olayın neden olabileceği yarar veya zararları, zamanında fark edip gereken tedbirleri en güzel şekilde alabilir. Bu nedenle Deccal çıktığında da salih müminler, Allah'ın izniyle onu hemen tanıyacak ve gerekli tedbirleri alacaklardır.
Sevgili Peygamberimiz (sav) hadislerinde, müminlere Deccal'in fitnelerinden ve oyunlarından nasıl korunmaları gerektiğini şöyle haber vermiştir:
Hz. Peygamber (sav), Deccal'in çıkışından önceki kıtlıktan ve zorluklardan bahsediyordu. Bu arada ashab:
"Ya Resulullah! O gün hangi şey daha hayırlıdır?" diye sordular.
"Ehlini sulayan güçlü bir genç. O gün yiyecek bir şey yoktur," buyurdular. Ashab-ı Kiram:
"O halde o gün müminlerin yiyeceği nedir?" diye sordular. Cevaben Hz. Peygamber (sav):
"Tesbih, tekbir, tehlildir," buyurdular.
(Tesbih: En güzel sıfatlarıyla Allah'ın ismini anmak)
(Tekbir: Allah'ın en Yüce ve Büyük olduğunu anmak)
(Tehlil: Allah'ın bir ve tek olduğunu, O'ndan başka İlah olmadığını anmak.)
Peygamberimiz (sav)'in bu hatırlatması müminler için çok önemli bir rehberdir. Nitekim, Kuran'da da Peygamberimiz (sav) döneminde müşrikler ve inkarcılarla mücadele ettikleri bir sırada- iman edenlere kurtuluş bulmaları için "Allah'ı çokça zikretmeleri" bildirilmiştir:
Ey iman edenler, bir toplulukla karşı karşıya geldiğiniz zaman, dayanıklılık gösterin ve Allah'ı çokça zikredin. Ki kurtuluş (felah) bulasınız. (Enfal Suresi, 45)