Yecüc ve Mecüc’ün bozgunculuğunu geçmişte Hz. Zülkarneyn’in yaptığı sed engellemiştir
Allah Kehf Suresi’nde Yecüc ve Mecüc hakkında şu şekilde bildirmektedir:
Dediler ki: "Ey Zu'l-Karneyn, gerçekten YE'CÜC VE ME'CÜC, YERYÜZÜNDE BOZGUNCULUK ÇIKARIYORLAR, bizimle onlar arasında bir sed inşa etmen için sana vergi verelim mi?" (Kehf Suresi, 94)
Ayetlerde Yecüc ve Mecüc’den, yeryüzünde bozgunculuk çıkaran bir kavim olarak bahsedilmektedir. Nitekim Bediüzzaman Said Nursi de bir sözünde “Ye'cüc ve Me'cüc, ehl-i garet (yağmacı, çapulcu) ve fesad (arabozucu) ve ehl-i hadaret ve medeniyete ecel-i kaza (medeni olanlar ve medeniyet için elinden kurtulunması mümkün olmayan) hükmünde iki taife-i mahlukullahtır (Allah’ın yarattığı iki topluluktur)...” 1 şeklinde buyurmaktadır.
Dedi ki: "Rabbimin beni kendisinde sağlam bir iktidarla yerleşik kıldığı (güç, nimet ve imkan), daha hayırlıdır. Madem öyle, bana güçle yardım edin de, SİZİNLE ONLAR ARASINDA SAPASAĞLAM BİR ENGEL KILAYIM."
"Bana demir kütleleri getirin", iki dağın arası eşit düzeye gelince, "Körükleyin" dedi. Onu ateş haline getirinceye kadar (bu işi yaptı, sonra dedi ki: "Bana getirin, üzerine eritilmiş bakır dökeyim."
Böylelikle, NE ONU AŞABİLDİLER, NE ONU DELMEYE GÜÇ YETİREBİLDİLER. (Kehf Suresi, 95-97)
Ayetlerde bildirildiğine göre, Hz. Zülkarneyn kendisinden yardım isteyen kavme iki dağ arasında, sağlam bir sed yaparak yardımda bulunmuştur. Bediüzzaman bu seddi “Müfsidlerin (fesat çıkaranların) def’i Şerleri (kötülüklerine mani olmak) için bir redm-i azim ve cesim (her tarafı tamamen kapalı büyük) bir duvardır.”2 sözleriyle tarif etmektedir.
İnsanlara zulmeden, bozgunculuk çıkaran Yecüc ve Mecüc kavmini engellemek için Hz. Zülkarneyn’in yaptığı muhkem sed, sözkonusu fesatçı topluluğun zulmünü durdurmuştur.
“Hz. Zülkarneyn’in seddinin yıkılması” kıyamet alametidir
Yecüc ve Mecüc’den Enbiya Suresi’nde de bahsedilmektedir. Bu ayette ise Kehf Suresi’nde bildirilenden daha sonraki bir döneme işaret edilmekte, Yecüc ve Mecüc "bir kıyamet alameti olarak” zikredilmektedir. Kıyamet öncesi dönemde, Kehf Suresi’nde bildirilen sed yıkılacaktır. Allah Kehf Suresi’nde şu şekilde buyurmaktadır:
Dedi ki: "Bu benim Rabbimden bir rahmettir. RABBİMİN va'di geldiği zaman, O, bunu dümdüz eder; Rabbimin va'di haktır." (Kehf Suresi, 98)
Hz. Zülkarneyn’in seddinin yıkılması ile ilgili birçok rivayet bulunmaktadır. Bediüzzaman’a göre bu rivayetlerin hepsinin ortak noktası “seddin yıkılmasının bir kıyamet alameti” olarak kabul edildiğidir.
Nitekim Üstad Muhakemat isimli eserinde “Emr-i İlahi (Allah'ın emri) geldiği vakit sed harab olacaktır...”3 ve “SEDDİN HARABİYETİ KIYAMETE ALAMET OLUR” 4 şeklinde buyurmuştur.
Kuran'da bildirildiğine göre sed yıkıldığında Yecüc ve Mecüc her tepeden akın edecektir:
YECÜC VE MECÜC(ÜN SEDLERİ) AÇILDIĞINDA, ONLAR HER BİR TEPEDEN AKIN EDERLER; GERÇEK OLAN VAAD YAKLAŞMIŞTIR, işte o zaman, inkar edenlerin gözleri yuvalarından fırlayacak: "Eyvahlar bize, biz bundan tam bir gaflet içindeydik, hayır, bizler zalim kimselerdik" (diyecekler). (Enbiya Suresi, 96-97)
Ayetlerde “gerçek olan vaad yaklaşmıştır” şeklinde bildirilerek, kıyamet saatinin yaklaşmakta olduğu haber verilmektedir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) de bir hadisinde “
On alamet zuhur etmedikçe kıyamet kopmaz: Güneş’in batıdan doğuşu, Duman, Dabbe, Yecüc-Mecüc, Meryem oğlu İsa’nın inmesi, üç (büyük) zelzele...“ 5 şeklinde buyurmuştur.
Yecüc ve Mecüc, Moğol, Tatar ve Mançu gibi kavimlerden oluşmaktadır
Yecüc ve Mecüc’ün kim oldukları ile ilgili Bediüzzaman açık bilgiler vermiştir. Bediüzzaman ayetlerde haber verilen Hz. Zülkarneyn'in sed inşa ettiği bölgeyi Himalayalar'da bir bölge olarak yorumlamakta, Hz. Zülkarneyn'in "...Hind ve Çin’deki akvamı mazlumeye (mazlum kavme) tecavüzleri durdurmak için o Himalaya silsilelerine (sıradağlarına) yakın iki dağ ortasında uzun bir sed yaptığı ve o akvam-ı vahşiyenin (vahşi kavmin) kesretle (çoklukla) hücumlarına çok zaman mani (engel) olduğunu..."6 hatırlatmaktadır.
Bir diğer sözünde ise Yecüc ve Mecüc’ün Moğol ve Mançu kökenli, Asyalı bir kavim olduklarını bildirmektedir:
... Ye'cüc ve Me'cüc namı (ismi) verilen Mançur ve Moğol kabileleri, eski zamanda Çin-i Maçin'den bir kısım başka kabileleri beraber alarak kaç defa Asya ve Avrupa'yı herc-ü merc (altüst, karmakarışık) ettikleri gibi, gelecek zamanlarda dahi dünyayı zîr ü zeber (altüst) edeceklerine işaret ve kinayedir (üstü örtülü sözdür).7
13. yüzyılda çok büyük bir imparatorluk kuran Moğollar, dünya tarihinin en vahşi ve barbar ordularından biri olarak bilinmektedirler. Moğol ve Tatarlardan oluşan bu yağmacı ordunun başında, önce Cengiz Han ve ardından da oğlu Hülagu çok büyük katliamlar gerçekleştirmiştir. Tarihi kaynaklarda bildirildiğine göre onlar, önlerine çıkan herşeyi yağmalayan, talan eden, kadın-çocuk demeden herkesi katleden bir topluluktu. Anadolu topraklarına ayak bastıklarında Sivas’ta, Kayseri’de, Tokat’ta yüzbinlerce insanı katlettiler. İstila ettikleri bölgelerdeki tüm camileri, kütüphaneleri, medreseleri yakıp yıktılar. Buhara, Semerkand, Herat gibi yerlerdeki tüm sanat eserlerini yağmalayıp, ortadan kaldırdılar. Tarihi kaynaklara göre bazı şehirlerde milyonlarca insanı, kedi ve köpeklere varıncaya kadar bütün canlıları katlettiler.8 Mançu ırkı da aynı Moğollar gibi barbar, savaşçı, göçebe bir ırktı ve birçok ülkeyi istila etmiş, büyük katliamlar gerçekleştirmişti. Bediüzzaman, eserlerinde, Moğol ve Mançu ırkının ahir zamanda ortaya çıkacak olan Yecüc ve Mecüc’ün ataları olduklarını haber verir. Bediüzzaman’ın konuyla ilgili bir diğer sözü şu şekildedir:
Hatta rûy-i zemînin (yeryüzünün) en meşhur seddi ve kaç günlük uzak bir mesafe tutan Sedd-i Çini (Çin Seddi) Kur'an lisaniyle Yecüc ve Mecücün ve tabîr-i diğerle (başka bir ifadeyle) tarih lisanında Mançur ve Moğol denilen ve âlem-i beşeriyeti (insanlığı) kaç defa zîr-ü zeber eden (altüst, darmadağın eden) ve Himalaya Dağları'nın arkasından çıkan ve şarktan garbe (doğudan batıya) kadar harab eden akvâm-ı vahşiye (vahşi kavim) ve garetkâr (yağmacı, çapulcu) milletlerin...9
Bediüzzaman’ın bu sözlerine göre Yecüc ve Mecüc;
• Moğol, Mançu ırkındandır.
• Daha önce Avrupa ve Asya’yı ele geçirip, doğudan batıya kadar her yeri harap ettikleri gibi ahir zamanda da dünyayı altüst edeceklerdir.
• Himalaya Dağları’nın arkasından çıkacaklardır.
• Saldırgan, yağmacı bir topluluktur.
• Hz. Zülkarneyn, mazlum halkları korumak için iki dağ arasına yaptığı sed ile bu topluluğun saldırılarını durdurmuştur.
Deccal, Yecüc ve Mecüc’e zemin hazırlayacaktır
Ahir zamanın anlatıldığı hadislerde, yeryüzünde kötülüğü organize edecek, insanları din ahlakından uzaklaştıracak, kargaşa ve bozgunculuğa neden olacak Deccal'in çıkışı da, kıyametin büyük alametlerinden biri olarak haber verilmektedir. Son dönemlerde başta İslam alemi olmak üzere, dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan kargaşa, çatışma ve anarşi Deccal'in ortaya çıkışının yaklaştığının göstergelerinden biridir. Bu dönem bir hadiste "... (O sırada) fitneler, karışıklıklar, ihtilaller çok olur da insanlar birbirlerini öldürürler. İnsanlar kendi canlarına kıyarlar ve yeryüzünü belalar kaplar."10 şeklinde tarif edilmektedir.
Hadislerde haber verilen bilgiler, Deccal'in, yeryüzünde karışıklığı ve zulmü teşvik edeceğini, hatta organize edeceğini göstermektedir. Sürekli kan dökülmesi, insanların katledilmesi, savaşlarda masumların öldürülmesi, düzenin bozulması, terörün neden olduğu korku ve tedirginlik Deccal'in teşvikiyle yaygınlaşmaktadır. Deccal'in tam anlamıyla ortaya çıkmasıyla bu olayların şiddetinin daha da artacağı hadislerde bildirilmektedir. Deccal'in yeryüzünde bozgunculuğu yayarak Yecüc ve Mecüc’e de zemin hazırlayacağını, Bediüzzaman bir sözünde şu şekilde belirtmiştir:
... Büyük Deccal, şeytanın iğvası (telkinleri) ve hükmüyle şeriat-ı İseviyenin ahkamını (İseviliğin hükümlerini) kaldırıp Hıristiyanların hayat-ı içtimaiyelerini (sosyal hayatlarını) idare eden rabıtaları (birleştiren unsurları) bozarak anarşistliğe ve Yecüc-Mecüc'e zemin hazır eder...
Bediüzzaman bu sözünde;
• Deccal’in şeytanın telkinlerine ve kurallarına göre hareket edeceğine;
• Hıristiyanlığın hükümlerini ortadan kaldıracağına;
• Hıristiyanları birbirlerine bağlayan unsurları bozacağına;
• Bu yaptıklarının Hıristiyan toplumlarda anarşizme, kargaşaya, bozgunculuğa yol açacağına;
• Hepsinin neticesinde ise Yecüc ve Mecüc’e çok uygun bir zemin oluşturacağına, kendisi de anarşist ve bozguncu olan Yecüc ve Mecüc’ün bu kaos ortamından faydalanacağına dikkat çekmektedir.
Yecüc ve Mecüc bir insan topluluğudur
Kuran ayetlerinden ve hadislerden Yecüc ve Mecüc’ün insan oldukları açıkça anlaşılmaktadır. Peygamber Efendimiz (sav)’in hadislerinde bu konuyla ilgili ortaya konan bazı deliller şunlardır:
• Hadislerde bildirildiğine göre, "
Hz. Adem’in soyundan gelmektedirler."11
• Peygamberimiz (sav) “
Birer, ikişer karış boyundadırlar, en uzunları üçer karıştır...”12 hadisiyle onların kısa boylu olduklarına işaret etmiştir. “Bir iki karış boylu” ifadesi kısa boylu anlamına gelen bir teşbih olarak kullanılır.
• Küçük gözlü, geniş yüzlü, kumral saçlı bir kavimdir: “
Siz devamlı düşmanla savaşacaksınız; hatta yüzleri geniş, gözleri küçük, saçları kumral Yecüc ve Mecüc ile de savaş yapacaksınız...” 13
• Hadislerde bildirildiğine gibi, "
Fesat çıkaran bir topluluktur." 14
• 22 kabileden oluşan bir topluluktur: “
Yecüc ve Mecüc yirmi iki kabileden ibarettir.” 15