Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bu Gün Yeniden Ölümü Hatırla

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Ölüm...

Aslında çok uzak gibi durmasına rağmen en yakın gerçek...

Hepimiz, her an onunla yüzleşmek durumundayız. O, yani ölüm, işlerinizin yoğun ve bir sürü meşgaleniz ve yapmanız gereken, yetiştirmeniz gereken çok acil, önemli işlerinizin olduğu bir Pazartesi günüde yakanızdan tutabilir. Ya da güzel ve huzurlu bir hafta sonu geçirmeyi düşünür, bekler ve hazırlanırken de...

Belki peşinden koştuğumuz türlü Dünyalıklara ulaşamadan da... Ve özellikle emellerimize de ulaşamadan ecel bizim ensemizden muhakkak tutacak...

İnsanı, ebedi mekanı olan ahiretten ve yaradanı Allah'dan en çok uzaklaştıran, unutturan ve nisyana sürükleyen Dünya hayatının zıddı olan ölümü unutmamak ve onu hatırlayarak nefsimize gem vurmak için; bu başlık altında her gün ölümü hatırlayalım inşallah, her gün saniyelere sıkışmış bir tefekkür ile bile olsa ölümü analım...
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Yine tefekkür ediyorum ölümü...

Soğumuş cesedimden daha şimdiden, henüz mezara bile girmeden insanlar soğumaya başlıyor. Vasiyetim üzere morgda değil, evimin bir odasında kalacağım bu gece, ailemin kısmi küllüsü diğer odalarda, üzgün ama benden uzak, dostlarımdan bir-iki kişi yanımda, beni yanlız bırakmıyorlar, şimdilik. Gün batmak üzere. Ertesi gün öğlen namazına müteakip defnedecekler beni.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Ölümü düşünüyorum...

Yüzümde ki ölüm rengi artık çok çok belirgin, balmumunu andırıyor. Kızarık gözlerle zaman zaman bana bakan ailemi düşünüyorum da... Birilerinin ölenden çok kalanı düşünmesi ne garip... Ne olursa ölene oluyor oysa. Dünyadan, ahiretin tarlası olan dünyadan rızkı kesiliyor. Şimdi keşke diyorum, keşke; şu yaşlı gözlerle bana bakmaya dahi kıyamayan Kızımı bir kez daha öpebilseydim demiyorum, keşke, keşke bir rekat daha fazla namaz kılabilseydim...
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Seni düşünüyorum ey ölüm...

Soğuk, çok soğuk oldu. Üşüyen bedenim değil, soğuk olan o ama üşüyen o değil, ben üşüyorum, ölüler üşürmü, evet üşüyorum. Sabaha az kaldı, belki az sonra ezan sesleri dolduracak odayı. Ben ölüyüm, bu odada beni bekleyenler ise belki daha ölü...
 

Dostlara duacýyýz

New member
Katılım
27 Ara 2008
Mesajlar
653
Tepkime puanı
563
Puanları
0
Yaş
34
Yine tefekkür ediyorum ölümü...

Soğumuş cesedimden daha şimdiden, henüz mezara bile girmeden insanlar soğumaya başlıyor. Vasiyetim üzere morgda değil, evimin bir odasında kalacağım bu gece, ailemin kısmi küllüsü diğer odalarda, üzgün ama benden uzak, dostlarımdan bir-iki kişi yanımda, beni yanlız bırakmıyorlar, şimdilik. Gün batmak üzere. Ertesi gün öğlen namazına müteakip defnedecekler beni.

ßazen çok sokuğkanlı olarak ama ansızın hepiçinde anmaktır...ölüm...hepimiz zaten ölümle nişanlıyız!!!
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Ölümü düşünüyorum...

Sessizlik daha da ilerledi gecenin ilerlemesiyle. İmsak vaktine çok az var. Sessiz, her yer sessiz, ağlayanlar da artık sessiz, dışarıdan gelen yaprak/rüzgar sesi bile sessiz. Ölen Ben ise haykırıyorum, Lebbeyk, Allahumme lebbeyk... Rabbim kabul et...
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Ölüm tefekküründeyim...

Seher yeli esti, taa bana, üzerimde ki beyaz çarşafa kadar... Ve ezan, tüm berraklığı, şerefi ve şecaati ile... Çok insan duymuyor, çok insan duyarsız, tüm şeytanlar duyuyor, hepsi kaçmakta, bende ise -ölü bende- ne derin bir huzur... Ölümü tadıyorum...
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Yine ölüm, yine ölüm...

Artık kaskatı bedenim, ak-beyaz çarşafın altında bir kalıp misali... Sabah namazı için abdest tazelemek isteyenlerin sesi geliyor. Biz hep sabah namazlarını cemaat yapardık, onlarda cemaat olacaklar, Rabb'e niyaza duracaklar ama ben artık ölüyüm, dünya amellerim hep bitti, heyhat, yaşarken bir rekat daha fazla kılmamanın acısı ölüm kadar çok sanki...
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Yine ölüm...

Sanki sabah namazını bende kılacağım, sanki ben hazırım ve cemaati bekliyorum, heyhat, yok, yok izin ve ruhsatlar yok, hiç bir izin yok artık bana... Ahh ah ne olurdu şu sabah namazını da bir kılabilseydim, nasıl sığınırdım Rabb'ime, nasıl...

Ama ben öldüm, dünyadan kesilmiş tüm nasibim, ibadet de dünyadaymış meğer, ne kadar çok ihmal etmişim dünyayı. Nasıl mı? İbadet dışında bir çok şey ile... Meğer dünya ibadet içinmiş, diğerleri boşmuş...
 

zocor

New member
Katılım
30 Tem 2009
Mesajlar
13
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Ölümü düşünmektense bu hayatta daha ne kadar iyilik yapabilirim, Yüce Yaratıcıma daha ne kadar ibadet edebilirim, kendimi daha fazla ne kadar geliştirebilirim diye düşünüyorum..

Sizlerede tavsiyem kaçışı olmayan bir ölümü düşünüp boşa vakit kaybetmektense o değerli zamanı dünyada nasıl daha hayırlı yaşayabilirim diye düşünmenizi tavsiye ederim..
 

ARZ_7

New member
Katılım
7 Şub 2009
Mesajlar
685
Tepkime puanı
395
Puanları
0
Ölümü düşünmektense bu hayatta daha ne kadar iyilik yapabilirim, Yüce Yaratıcıma daha ne kadar ibadet edebilirim, kendimi daha fazla ne kadar geliştirebilirim diye düşünüyorum..

Sizlerede tavsiyem kaçışı olmayan bir ölümü düşünüp boşa vakit kaybetmektense o değerli zamanı dünyada nasıl daha hayırlı yaşayabilirim diye düşünmenizi tavsiye ederim..


Ölümü düşünmektense bu hayatta daha ne kadar iyilik yapabilirim, Yüce Yaratıcıma daha ne kadar ibadet edebilirim, kendimi daha fazla ne kadar geliştirebilirim diye düşünüyorum....

İnsanoğlu öleceğini unuttuğu zaman, dünyaya bağlanıyor muhakkak.. Ölüm ona Allahın huzuruna çıkacağını hatırlatır.. Ve o huzura hazırlar.. Yada dünyada huzur verir.. Ölümü düşünmekten maksat; Allaha hesap vereceğini düşünmek demektir. Kişi vaktinin sona yaklaştığını anlar, ölümü hatırlamakla.. Verilen zamanın, alınmadan önce ne kadar daha ibadet edebilirim diye kendini ibadetin içinde bulur, eğer hakkıyla ölümü düşünürse..

Kaldı ki Allah ölümü düşünmemizi söylemiyor. Eğer itiraz edilecekse "bugün yeniden ölümü hatırla" sözüne itiraz edilmeli. Yeniden hatırlamak demek, ölümü unutmak demektir. Allah bizden ölümü hatırlamamızı istemiyor.. Bil hassa öldüğümüzü söylüyor.. İnneke meyyitün ve innehüm meyyitün/ muhakkak ki sen ölüsün ve onlar da ölüdür.. Her ne kadar çevirilerde öleceksin dense de "meyyit" ölü demektir, gelecek ifade etmez. Yani kendinizi ölü bilin.. Bunu Allah böyle yazmıştır. Her nefis ölümü tadacaktır. Allah yazdıysa kendini ölmüş bil.. Dursun Ali diyor ya; Ey ebi sülmanın oğlu kendini ölmüş bil! Çünkü Allah Rasülü sana ölüm fermanı vermiştir. Araplar da bu deyimi kullanırlar. Kendini ölmüş bil. Çünkü emir büyük yerden. Bu ayette bunu ifade eder. Kendinizi ölmüş bilin diyerek, kesinlikle ölümü unutmayın, aklınızdan çıkarmayın! Bizce itiraz ölümü hatırmayadır. Ölüm hatırlanmaz. Hatırlamak, unutmaktan sonra gelir. Halbuki unutmak yasaktır. Heran ölebiliriz.. Ölümü düşünmezsen yahut ölümü unutursan, "ölmeye bilirim" demiş olursun ki kesinlikle yanlıştır. öleceğini düşünmemek, ölmeyeceğini düşünmektir.

Hadisi şerifte "ölümü hatırlayın" buyrulması, bizim ölümü unuttuğumuzu gösterir. Unutulmaması isteniyor..

Yine bir başka ayeti kerime; Ellezine yezunnune ennehüm mülegu rabbihim/ o kimseler ki rabblerine kavuşacaklarını "ZANNEDERLER.." Ölümü düşünmekten öte, Zannetmek.. Bunu açıklamıştık.. Zann, düşünmekten çok daha ötedir. Bir kişinin bir kazada öleceğini zannetmesi çok farklıdır, ölümü düşünmesinden.. Daha çok etkileyicidir öleceğini zannetmek.. "tamam hayatım artık son buldu" dediği andır, ölümü zannettiği an.. Allahu teala, namazda öleceklerini zannederler diye buyuruyor.. Allah bizim düşünmemizi değil zannetmemizi istiyor. Yani her an ölebiliriz, her an ruhumuz alınır, rabbimize kavuşabiliriz..

Sizlerede tavsiyem kaçışı olmayan bir ölümü düşünüp boşa vakit kaybetmektense o değerli zamanı dünyada nasıl daha hayırlı yaşayabilirim diye düşünmenizi tavsiye ederim..

Tavsiye ettiğiniz şey Allah Rasülünün emrine muhaliftir. O yüzden tavsiye niteliğinden çıkar, "emri bil münkerin" içine girer.. Ölümü düşünmeyi boş vakit olarak değerlendirmek, Allah Rasülünün ve müslümanların ölümü düşünerek vakitlerini boşa harcamış, zamanlarını israf etmiş demektir. Allah Rasülü vakti boşa harcamaktan sakındırıken "ölümü düşünmek" gibi boş bir şeyi neden emretsin?
Çıkış noktanız hayırlı amellere yönelmek.. Elbette ölümü düşünen insanlar hayır için yarışacaklardır. Ayeti kerimede buyruluyor: Ölüm vakti geldiği zaman, Ya rabbi az bir zaman ver ki biz hayır işleyelim, derler. Demek ki ölüm anında insan hayır işlemek için vakit isteyecektir. öleceğini zanneden kişiden daha fazla kim hayır için koşabilir ?

Bütün bunlardan haklı veya haksız olarak bir sonuca varılabilir ki; Siz ölümü hakkıyla düşünmemişsiniz, düşünmüyorsunuz!!! İnşallah düşünürsünüz..
 
Üst Alt