Enver Ýstek
metin mete
[FONT=Times New Roman, Times, serif]
[/FONT]
Bazılarını kendimiz edindik, bazıları bize zorla edindirildi. “Hayır” diyemezdik, “Yok” diyemezdik “Olmaz” demek ayıp olurdu. Zaten “Olmaz” demek “Yobaz “ demekti. Yobaz olmak istemedik hiç birimiz...
Kurbağa testini üzerimizde uygulamalarına izin verdik yıllarca…
Televizyonda anormal bir görüntüyle karşılaştığımız da , su içme bahanesiyle kalkardık yerimizden…
Büyüklerimiz aralarında bir şey konuşurlarken maydanoz olmazdık eskiden, haddimizi bilirdik…
Bir büyük gördüğümüz de ağzımızdaki sigarayı yutacak hale gelirdik…
Öğretmen vurursa, vurduğu yerde gül biterdi, mahkemeye vermezdik…
Mahallede dolaşıp, cak cak sakız çiğneyen kadınlara, kızardık içten içe…
Bacak bacak üstüne atmazdık büyüklerimizin yanında, ayaklarımızı ağızlarına sokuyormuş gibi uzatmazdık sere serpe…
Küfür eden birilerine itibar etmez, uzak dururduk…
Bayramda büyüklerin ellerini öpeceğimize, tatil beldelerine kaçmazdık…
Başörtülü birini gördüğümüzde, sıkıntı duymazdık…
Malezya olur muyuz ? Soluğu İran’da alır mıyız ? diye düşünmezdik derin derin…
Bir cenaze oldu mu televizyon bile açmazdık…
Şehit cenazeleri olduğu gün televizyonda dansöz oynatmazdık…
Bir yastıkta kocamak için elimizden geleni yapar, evliliğimizi orada burada deşifre etmezdik…
Yavaş yavaş bu özelliklerimizi kaybetmeye başladık ya, aslında bir çok şeyimizi de farkında olmadan kaybettik.
Hep kurbağa testi uygulamalarına karşı çıkmadığımız için geldi bunlar başımıza…
Bizi birdenbire kaynar suya atsalardı, inanın bir şey olmazdı. Can havliyle kurtarırdık kendimizi, kurbağalar öyle yapıyorlarmış…
Bizi soğuk suyun içine atıp, alttan ateşi yavaşça açıyorlar ve ağır ağır ısınıyor suyumuz, böyle olunca vücudumuz felç oluyor da fakına varamıyoruz. Kurbağalara da öyle yapıyorlarmış…
Kurbağa testi uyguladılar senelerce…
Biz niye farkında olmadık ?
