Bir gun daha gitti havadan sudan.
Bir gun daha gitti elimden avucumdan.
Bana sayili olarak verilen bu sayili nefesin bir yirmi dort saati daha gitti.
Gaflet ve dalaletle uyudum, uyudum uykuya doyamadim; yedim ictim ama mideyi doyuramadim.
Gecen yirmi dort saatin icinde bende kalan sadece namaz...ama onun da hakkini veremedim diye dusunurken:
seytan sagdan yanasiyor ve hani diyor, gecen gun infak etmistin, o amel seni kurtarir, hani birine yardim etmistin, o seni kurtarir, yemegini rahat ye, yataginda rahat uyu, sen infak edenlerden, sen iyilerdensin...
Neden seytan bize bu verveseyi verir, seytan bu amellerden hoslanmaz ki??
Bunun tek bir sebebi var, o da bunlari hatirlatarak kalbi oyalamak...Kalp eskiyle oyalaninca, yeni yapilacak amellerden mahrum kalir, oysa yapilacak oyle seyler var ki gecmisin kirintilari bizi oyalamasin, gelecegin vazifesi bizi cezb etsin.
Ve derim
Ya Rabbi, beni sen ne icin yarattin?
Bu zaman tuneline koydun, elime hic doymayan bir mide, hic uyumamis gibi uykuya ac bir goz ve bu duygulari bana bildiren ve emri daima lain iblisten alan bir nefis verdin.
Peki beni nefsi tatmin etmek icin mi yarattin ?
Ama Kuraninda (La) dedin.
Nefsine de (La) de! Sakin ona uyma, helak olursun, namazini husu ile kil, kurtulursun, gozlerini hayvan sifatiyla degil de; insan sifatiyla ac kainata ve hayata, Rahman sifatiyla bak neler neler gorursun. Sen sir icinde sirsin, kendini coz beni bulursun, senin agzin bir hazinedir, dikkat et o hazineyi bosa sacma, hikmetten mahrum olursun, sana oyle bir cevher verdim ki:
kalbin icinde iman cevheri
ona sahip ol, onu zikrim ile temelle, onu namaz ile koru, guzel ahlak ile kuvvetlendir, ancak bu sekilde huzur bulursun. buyurdun. ve buyurdun ki huzur islamda ve Kuran dadir
Peki neden biz muslumaniz diyoruz da, huzur duymuyoruz, Kuran okuyor da husu duymuyoruz? Bunun tek sebebi var o da islami tam anlamadigimiz; Kurani tam manasiyla idrak etmedigimiz.
Doktor zatürre hastaligina yakalanan hastaya on tane penisilin igne verir, o hastanin tamamen o mikroptan kurtulabilmesi icin igneyi tam olarak kullanmasi lazim ki, o mikrop ölsün, cunku ikinci ignenin birinciye, dordunce ignenin besinciye destegi vardir. Eksik kullanirsa bir fayda teskil etmez, iyilestikten sonra da kendini o mikroptan korumasi gerek, oyle ki tekrar o mikrop bulasmasin. Iste bunun gibi kalplerimizi saran gaflet mikrobunu da ancak Kuran la yok edebiliriz. Ayetlere dikkat etmeliyiz. Nehyi anil munker olan, bize hakiki huzur ve sifa verecek olan ayetlere gereken ihtimami gostermek lazim. Kimi ayeti alip, kimi ayeti isimize geldigi gibi yorumlayarak uygulamamiz bizi mikroptan kurtarmaz. Fetvada kalip, takva ayetlerini uygulamazsak huzur duyamayiz.
Rabbimiz Beni zikret buyuruyor. Kalbin ilaci zikrullahtir. Kapler ancak zikrullah ile tatmin olur, huzur bulur, bu ayeti okur da zikri tatbik etmezsek .........
yani kalbi saran gaflet mikrobunu yok edebilmek icin zikir, namaz, guzel ahlak ilacini tatbik etmek lazimdir.
İlacı satin almak hastaliga sifa degil. Sifa icin ilaci tatbik etmek gerek, bunu uygulamazsak elbette kalp huzuruna kavusamaz namazlari husu ile kilamayiz
Ama Rabbim, ilahi huzura varinca
neden bana temiz bir kalp ile gelmedin, neden kalbini temizlemedin
diye beni hesaba cekecek. Son nefesimi verirken Azrail bana; kalbime gore muamele edecek. Akil duracak, ameller bitecek ama amellerin kalbime kazandirdigi imana gore son nefes verilecek. Mazallah yapilan ameller kalbe inmemis ise, imana kuvvet vermemis ise, o zaman son nefesimde bana hic bir amelim fayda vermeyecek.
Son nefeste imani muhafaza edebilmek icin Kuranin butun ayetlerini uygulamak ve ruzgar hizinda gene su zamani zikrullah ile dolu dolu gecirmek gerek.
Zikrullah bize neyi kazandiracak? Bir, nefsin azginligini dindirecek; iki, yasantimizi itidale koyacak; uc, dunya ve ahiret saadetine kavusturacak, sonunda Allah a kavusturacak.
vesselam
Bir gun daha gitti elimden avucumdan.
Bana sayili olarak verilen bu sayili nefesin bir yirmi dort saati daha gitti.
Gaflet ve dalaletle uyudum, uyudum uykuya doyamadim; yedim ictim ama mideyi doyuramadim.
Gecen yirmi dort saatin icinde bende kalan sadece namaz...ama onun da hakkini veremedim diye dusunurken:
seytan sagdan yanasiyor ve hani diyor, gecen gun infak etmistin, o amel seni kurtarir, hani birine yardim etmistin, o seni kurtarir, yemegini rahat ye, yataginda rahat uyu, sen infak edenlerden, sen iyilerdensin...
Neden seytan bize bu verveseyi verir, seytan bu amellerden hoslanmaz ki??
Bunun tek bir sebebi var, o da bunlari hatirlatarak kalbi oyalamak...Kalp eskiyle oyalaninca, yeni yapilacak amellerden mahrum kalir, oysa yapilacak oyle seyler var ki gecmisin kirintilari bizi oyalamasin, gelecegin vazifesi bizi cezb etsin.
Ve derim
Ya Rabbi, beni sen ne icin yarattin?
Bu zaman tuneline koydun, elime hic doymayan bir mide, hic uyumamis gibi uykuya ac bir goz ve bu duygulari bana bildiren ve emri daima lain iblisten alan bir nefis verdin.
Peki beni nefsi tatmin etmek icin mi yarattin ?
Ama Kuraninda (La) dedin.
Nefsine de (La) de! Sakin ona uyma, helak olursun, namazini husu ile kil, kurtulursun, gozlerini hayvan sifatiyla degil de; insan sifatiyla ac kainata ve hayata, Rahman sifatiyla bak neler neler gorursun. Sen sir icinde sirsin, kendini coz beni bulursun, senin agzin bir hazinedir, dikkat et o hazineyi bosa sacma, hikmetten mahrum olursun, sana oyle bir cevher verdim ki:
kalbin icinde iman cevheri
ona sahip ol, onu zikrim ile temelle, onu namaz ile koru, guzel ahlak ile kuvvetlendir, ancak bu sekilde huzur bulursun. buyurdun. ve buyurdun ki huzur islamda ve Kuran dadir
Peki neden biz muslumaniz diyoruz da, huzur duymuyoruz, Kuran okuyor da husu duymuyoruz? Bunun tek sebebi var o da islami tam anlamadigimiz; Kurani tam manasiyla idrak etmedigimiz.
Doktor zatürre hastaligina yakalanan hastaya on tane penisilin igne verir, o hastanin tamamen o mikroptan kurtulabilmesi icin igneyi tam olarak kullanmasi lazim ki, o mikrop ölsün, cunku ikinci ignenin birinciye, dordunce ignenin besinciye destegi vardir. Eksik kullanirsa bir fayda teskil etmez, iyilestikten sonra da kendini o mikroptan korumasi gerek, oyle ki tekrar o mikrop bulasmasin. Iste bunun gibi kalplerimizi saran gaflet mikrobunu da ancak Kuran la yok edebiliriz. Ayetlere dikkat etmeliyiz. Nehyi anil munker olan, bize hakiki huzur ve sifa verecek olan ayetlere gereken ihtimami gostermek lazim. Kimi ayeti alip, kimi ayeti isimize geldigi gibi yorumlayarak uygulamamiz bizi mikroptan kurtarmaz. Fetvada kalip, takva ayetlerini uygulamazsak huzur duyamayiz.
Rabbimiz Beni zikret buyuruyor. Kalbin ilaci zikrullahtir. Kapler ancak zikrullah ile tatmin olur, huzur bulur, bu ayeti okur da zikri tatbik etmezsek .........
yani kalbi saran gaflet mikrobunu yok edebilmek icin zikir, namaz, guzel ahlak ilacini tatbik etmek lazimdir.
İlacı satin almak hastaliga sifa degil. Sifa icin ilaci tatbik etmek gerek, bunu uygulamazsak elbette kalp huzuruna kavusamaz namazlari husu ile kilamayiz
Ama Rabbim, ilahi huzura varinca
neden bana temiz bir kalp ile gelmedin, neden kalbini temizlemedin
diye beni hesaba cekecek. Son nefesimi verirken Azrail bana; kalbime gore muamele edecek. Akil duracak, ameller bitecek ama amellerin kalbime kazandirdigi imana gore son nefes verilecek. Mazallah yapilan ameller kalbe inmemis ise, imana kuvvet vermemis ise, o zaman son nefesimde bana hic bir amelim fayda vermeyecek.
Son nefeste imani muhafaza edebilmek icin Kuranin butun ayetlerini uygulamak ve ruzgar hizinda gene su zamani zikrullah ile dolu dolu gecirmek gerek.
Zikrullah bize neyi kazandiracak? Bir, nefsin azginligini dindirecek; iki, yasantimizi itidale koyacak; uc, dunya ve ahiret saadetine kavusturacak, sonunda Allah a kavusturacak.
vesselam