bir dostta hasbihal...

berfut

New member
SEVGİLİ DOST!..

İBADETİNİN BEREKETİNİ GÖRMEK İSTİYORSAN:

-GIYBETTEN, YALANDAN, SUİZANDAN, İSNATLARDAN, DEDİKODUDAN; HÜLASA KUL HAKLARINDAN UZAK DURMALISIN.

Dost;

Günahlar, ibadetlerden zevk almamızı engeller. Günahlar insanı paçavraya çevirir.Yüzünün nurunu, sözünün nurunu, özünün nurunu giderir. Malının bereketini giderir. Sağlık ve sıhhatini giderir. Günahlarda ısrar ede ede, kişinin kafa ve gönlü, ŞEYTANIN ÇALIŞMA OFİSİ haline gelebilir. Öyle ki şeytan onu takip etmeye hiç gerek duymaz. Çünkü peşinden gelenin, neden peşinden koşsun ki?..

Her günah; şeytanla yaptığımız yepyeni bir anlaşmadır.
Her günah; kişinin kendisini şeytana meze ve maskara yapmasıdır.
Her günah; kişinin, ruhuna vurduğu büyük bir darbedir.
Her günah; esaret zincirlerine yeni bir halka takmaktır.
Her günah; tövbe etmezsem ve tövbem kabul edilmezse, beni yakacak ateşe attığım, kocaman bir odundur.
Her günah; kişinin, hayırdaki son kullanım tarihini kısaltmaktadır.

Günahlarda ısrar ediyorsam, ateşime odun taşımakta ne kadar hevesli davranıyorum demektir.

Kendimi aşındırma konusunda, kendimi kokutma konusunda, kendimi çürütme konusunda ne kadar da hevesliyim demektir. Paçavra haline gelmeyi ne kadar çok istiyorum demektir.

Her günah, küfre doğru atılmış bir adımdır. Evet, günahı işleyen kafir olmaz ama günahlarda ısrar ede ede insan zamanla inkara kadar yuvarlanabilir, Allah korusun!..

Her günah, ibadetlerden zevk almamızı sağlayan latifelerden bazılarının ölümüdür. Bunlardan bazıları uzun uğraşlar sonucu dirilirken bazıları hiç dirilmeyebiliyor. Aman dikkat et! "Bir öpmekte bir bakmakta batma… Ebediyeti yutacak latifelerini; basit, zehirli ve anlık bir hazza kurban etme!" Allah korusun!..

O yüzden, şeytanımızı ve nefsimizi, devamlı kuşatma altında tutmalıyız. Müdafaa savaşında değil, sürekli taarruz halinde olmalıyız. Günahlarımıza gece baskınları (TEHECCÜD) düzenlemeliyiz. Nefsin geçtiği yolları aç kalmakla (ORUÇ) daraltmalıyız.

Şehvetini kontrol etmeyi mutlaka öğrenmelisin. Onun seni oynatmasına izin vermemelisin. Sirklerde küçücük bir çocuğun kocaman bir ayıyı nasıl oynattığını hep merak etmişimdir? Meğer ayının en hassas yeri burnuymuş. Zincirin bir halkası ayının burnuna takılırmış, bir ucu da çocuğun elinde... Çocuk ayıyı oynatmak istediğinde, zinciri çektiği zaman canı yanan ayı, hemen oynamaya başlarmış. Şehvetin, sirkte oynatılan ayı gibi bizi oynatmasına izin vermeyelim. Zincirlerin iki ucu da irademizin elinde olsun.

Sevgili Dost;
Şu husus önemli: Matkap duvarı delmek içindir, delikte sürekli tutmak için değil. Eşyayı hilkatine uygun olarak kullanmak bir sanattır.

Fotoğrafını itina ile koruyorsun, hatta çerçeveletip muhafaza altına alıyorsun. Ama fotoğrafın sahibi olan seni, günahlara karşı neden çerçeveleyip koruma altına almıyorsun? Fotoğrafını buruşturup çöpe atmıyorsun ama onun sahibini her gün, günahlarla karıştırıp, buruşturup, çöpe atıyorsun…

NAMAZIN BEREKETİNİ GÖRMEK İSTİYORSAN;
NAMAZIN DIŞINDA DA NAMAZDA GİBİ DİKKATLİ OL!

Lokmalarına dikkat et; haram lokmayla beslenmiş bir beden, helal bir ibadetten yeteri kadar feyiz alamaz.

Abdestini güzel al. Suyu israf ederek abdest alma ki; bir ibadetin gerçekleşmesi, bir başka haramın gerçekleşmesiyle mümkün olmasın. Bir çiçeğe ulaşmak için onlarca çiçek çiğneme!

OKUDUĞUN DUALARIN ANLAMINI ÖĞREN.

Bir insan, içinde ne kadar vitamin, ne kadar protein ihtiva ettiğini bilmediği bir yiyecekten istifade edebilir, onu yiyerek beslenebilir, zevk alabilir. Ama kendisine yabancı olduğu bir kitabı sürekli okuyarak, anlamadan, ondan istifade edemez.

Helal lokma ye; ibadetin başı helal lokmadır. Haramla beslenmiş insanın gönlünde, marifet pınarları yeşermez.

Helalinden kazan, helaline harca, iktisatlı ol, Allah (c.c.), Müminun suresinde, “Önce helal yeyin, sonra Salih amel işleyin.” buyuruyor.

Belâ ve musibetlere karşı, sadakayla, iyilikle, güzel sözle ve ferasetle kendini koru.

Abdullah bin Ömer (r.a.) “Namaz kılmaktan yay gibi, oruç tutmaktan çivi gibi olsanız da, haram ve şüpheli şeylerden kaçınmazsanız, Allah o ibadetleri kabul etmez” demiştir.

Sehl “Haram lokma yiyenin azaları bilsin, bilmesin; istesin, istemesin, isyan eder. Yediği helal olan kimsenin de azaları, kendisine itaat eder ve hayırlı işler yapmağa muvaffak olur.” demiştir.

Hz. Ali (r.a.) ve diğerlerinden gelen meşhur rivayette de “Helal olan malın hesabı, haram olanın ise azabı vardır.” denilmiştir. (İhya-u Ulumiddin 2/237-240)

HARAM, KALBİ ÖLDÜRÜR.

Abdulkadir Geylani “Haram yemek kalbi öldürür. Helal yemek ise onu ihya eder. Lokma vardır nurlandırır, lokma vardır onu karartır.
Lokma vardır seni dünya ile meşgul olur hale getirir,
lokma vardır ahretle meşgul eder.
Lokma vardır, sana dünyayı da ahireti de terk ettirir; seni, dünya ile ahretin yaratanına rağbet ettirir.

Haram yemek seni sırf dünya ile iştigale sürükler ve sana günahları hoş gösterir. Mubah yiyecekler, seni ahiret ile meşguliyete sevk eder ve sana taatları sevdirir. Helal yiyecekler ise kalbini Allah’a yaklaştırır.” demektedir.

Hz. Ömer, İmam Şamil, Hz. Ali gibi kahramanlar, hançerlenince ölüm komasına girdiler. Ayıldıklarında ilk sordukları soru şu oldu:

-Namazımın vakti geçti mi?

Evet, dervişin fikri neyse zikri de odur. Güneşin doğmasından beş dakika sonra kalkmak, o kadar acı verici bir olaydır ki; bunun nefsin oyunu olduğu çok açıktır. Gök çökse, kişinin başına yıkılsa, bu kadar acı çekmezdi.

Güneş sabah altıda doğuyor. Kişi altıyı beş geçe kalkıyor. Sabah namazını, beş dakikalık bir uykuyla takas etmek, bir mümin için ne büyük bir faciadır.
Nur topu namaz gitmiştir artık, bir daha asla geri gelmeyecektir.

Ezan okunurken kalbinin horozu ötmüyorsa, seher vakti yüzlerce horoz ötse, seni uyandıramaz. Horozların sesi, çalar saatlerin sesi, ‘gözü uyuyan kalbi uyanıkları’ uyandırabilir.

Gaflet uykusuna dalmışları ancak İsrafil’in Sur’unun sesi uyandırabilir. Efendimiz (s.a.v.), sabah namazını kaçırdığını söyleyen bir sahabeye “Şeytan, senin kulağına işediyse, ben ne yapabilirim?” buyurmuştur.

Atalarımız sabah namazı için tedbirler almıştır. Sabah namazına kalkmanın şifresi, atalarımızın vecizesinde gizlidir.

“Saat on yatağa kon, saat üç yataktan uç.”

Evet, yatmasını bilmeyen kalkmasını da bilmez.
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks