Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ben Bir Günahkar

bychosen

New member
Katılım
7 Tem 2010
Mesajlar
1
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
37
Ben GÜNAHKARIM kardeşler.Ben nekadar bayramdan bayarama namaz kılan sadece zora düşünce dua eden bir adam olsamda ben düşmanıma bile kin gütmeyen kendini insanlığın sonsuz barışında doğayada zarar vermeyerek diyer canlılarla mutlu olmasını amaçlamış bir adamım.Askerliğimde okulumda bitti benim bir yerden başlamam gerekiyor amaçlarım doğrultusunda.Yükselmek istiyorum iş adamı olmak istiyorum,istiyorum ki hak edipte ellerinde olmayanlarada yardım etmek zor durumdan kurtarıp hak yolunda birşeyler yapabilmek için kazanmak istiyorum.Nerden başlıyacağım hiç bilmiyorum.Biz hep dürüst oldukça kaybettik kaybettiğimiz altı üstü para ama ne yazık ki bu parayla dönüyor bu dünya.Hak edenleri ezen parayken bunu doğru yönlendirmemiz gerekiyor ki benimde inandığım bunu benim gerçekleştirebilceğim.
Hak yolunun kardeşleri ben bulunduğum her hale şükrediyorum.Şimdi siz söyleyin nerden başlamalıyım ben kılmadığım namazların yerine getiremediğim bazı kuralların nedeni olan bu amacımı gerçekleştirmek istiyorum.Ben bunları yapmadım diye cehennemde ceza mı çekeyim ama hak edenler fakirlikten göz yaşı dökenler hak ettiği yeri bulsunlar.Ben onlara dilenirken para değil çalışırken maaş vermek istiyorum.
ÇOk karma karışık yazdım bugun üye oldum bu siteye ve artık omuzlarıma çöken ağırlıklardan sonra Allah'ım yardım et yazdığımda burası çıktı oyüzden bende içimi dökmek istedim.

Teşekkürler bu yazıyı okuyan herkese.
 

betül

New member
Katılım
13 Eyl 2007
Mesajlar
113
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
33
tebareke suresi 2. ayet
"O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır. "


bu dünyaya geliş amacımız sınanmak bunu hepimiz zaman zaman unutabiliyoruz. dünyalık hırslarla, arzularla, heva heveslerle kalbimizi yatıştırmaya çalışıyoruz.

rad suresi 28. ayet
"Onlar, inananlar ve kalpleri Allah’ı anmakla huzura kavuşanlardır. Biliniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur. "

dünyalık hiç bir amaç Allahın emirlerinden üstün olamaz.

cuma suresi 9,10,11. ayetler

""Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah’ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.
Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan nasibinizi arayın. Allah’ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz.
(Durum böyle iken) onlar bir ticaret veya bir oyun eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp ona koştular ve seni ayakta bıraktılar. De ki: “Allah’ın yanında bulunan, eğlence ve ticaretten daha hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.” "

bakara 286. ayet

"Allah, bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. Onun kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır. (Şöyle diyerek dua ediniz): “Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.”

bakara suresi 2,3,43,45,110,153,177,277 ayetler... namazın ve zekatın önemi....

"Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir. "
"Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar. "
"Namazı kılın, zekâtı verin. Rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin."
"Sabrederek ve namaz kılarak (Allah’tan) yardım dileyin. Şüphesiz namaz, Allah’a derinden saygı duyanlardan başkasına ağır gelir. "
"Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. Kendiniz için her ne iyilik işlemiş olursanız, Allah katında onu bulursunuz. Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızı görür."
"Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir. "
"İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah’a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir. "
"Şüphesiz iman edip salih ameller işleyen, namazı dosdoğru kılan ve zekâtı verenlerin mükâfatları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır. "

nisa 162. ayet

"Fakat onlardan ilimde derinleşmiş olanlar ve mü’minler, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler. O namazı kılanlar, zekâtı verenler, Allah’a ve ahiret gününe inananlar var ya, işte onlara büyük bir mükâfat vereceğiz. "

maide 55. ayet
"Sizin dostunuz ancak Allah’tır, Resûlüdür ve Allah’ın emirlerine boyun eğerek namazı kılan, zekâtı veren mü’minlerdir. "


fakir ve düşkünlere yardım etme amacınız gerçekten çok anlamlı. peygamber efendimiz "ameller niyetlere göredir" demiştir. Allah niyetinizi kabul etsin inşaallah zekat ve sadaka en üstün ibadetlerden biridir. yukarıdaki ayetlerden bunu anlıyoruz. ama en önem vermemiz gereken ibadet namazdır. namaz kılmamanın hiç bir mazereti yoktur dinimizde.

namazla ilgili bazı hadisi şerifler

"İnsanlar ezan okumanın ve namazda birinci safta bulunmanın ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi, sonra bunları yapabilmek için kur'a çekmek zorunda kalsalardı kur'a çekerlerdi. Şayet camide cemaate erken yetişmenin ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi, birbirleriyle yarışa girerlerdi. Eğer yatsı namazı ile sabah namazındaki fazileti bilselerdi, emekleyerek ve sürünerek de olsa bu iki namaza gelirlerdi."


"Gündüzün iki yanında ve gecenin gündüze yakın saatlerinde namaz kıl. Şüphesiz iyilikler kötülükleri giderir" [Hûd sûresi (11), 114] anlamındaki âyet nâzil oldu. Adam:
- Bu sadece bana mı mahsus yâ Resûlallah, dedi? Resûl-i Ekrem:
- "Ümmetimin tamamı içindir" buyurdular.


"Büyük günahlardan kaçınıldığı müddetçe, beş vakit namaz ile iki cuma, aralarında işlenen küçük günahlara keffârettir."

- Hangi ameller daha faziletlidir? diye sordum. - "Vaktinde kılınan namaz" buyurdu.

"Gerçekten kişi ile şirk ve küfür arasında namazı terketmek vardır"

"Bizimle onlar arasındaki ayırıcı temel unsur namazdır. Namazı terkeden kimse küfre düşer."

Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'in ashâbı, namazdan başka herhangi bir amelin terkini küfür saymazlardı.

"Kıyamet gününde kulun hesaba çekileceği ilk ameli onun namazıdır. Eğer namazı düzgün olursa, işi iyi gider ve kazançlı çıkar. Namazı düzgün olmazsa, kaybeder ve zararlı çıkar. Şayet farzlarından bir şey noksan çıkarsa, Azîz ve Celîl olan Rabb'i:
- Kulumun nâfile namazları var mı, bakınız? der. Farzların eksiği nafilelerle tamamlanır. Sonra diğer amellerinden de bu şekilde hesaba çekilir."


Allah hepimizin yardımcısı olsun inşaallah. nefes alıyorsak hiç birşey için geç kalınmış sayılmaz. şeytan bazen insanı umutsuzluğa düşürür, ibadetlerden uzak tutmaya çalışır. halbuki Allah çok merhametli olduğunu bize müjdeliyor. Allah hepimizin yardımcısı olsun ibadetlerimize devam etmeyi nasip etsin inşaallah.

 
Son düzenleme:

sumisali

New member
Katılım
3 Nis 2009
Mesajlar
1,903
Tepkime puanı
2,112
Puanları
0
Gerçek dini öğrenmenin tek yolu kurandır

kimi insanlar dinin, sadece belirli vakitler ve ibadetlerle sınırlı olduğunu zanneder; hayatı "ibadet zamanları ve diğer zamanlar" şeklinde iki bölüme yırırlar. Allah'ı ve ahireti, sadece namaz kılacakları, oruç tutacakları, sadaka verecekleri ya da hacca gidecekleri zaman hatırlarlar. Günün ve yılın diğer zamanlarında ise dünya işlerinin karmaşasına kapılıp giderler. Dünya hayatı onlar için "dertlerle dolu bir koşuşturmaca"dır. Böyle insanların Kuran ahlakından tamamen uzak, kendilerine özgü hayat amaçları, ahlak anlayışları, dünya görüşleri ve değer yargıları vardır. Kuran ahlakının gerçekte ne anlama geldiğinden haberleri bile yoktur
FATIR suresi 5. ayet) Ey insanlar, Allah'ın vaadi haktır! O halde iğreti dünya hayatı sizi sakın aldatmasın! O yaman aldatıcı, o çok gururlu, sizi sakın Allah ile aldatmasın.

Din ahlakının yaşanması, Kuran'da bildirilen öğüt ve hükümlerin hayatın her alanında uygulanmasıyla mümkün olur. İnsanı dünyada ve ahirette en güzel ve en hayırlı sonuca ulaştıracak tek yol da budur
. Kuran ahlakına sarıldığı takdirde insanın en güzel yaşam biçimini elde edeceğini Rabbimiz bir ayette şöyle haber vermiştir:


Erkek olsun, kadın olsun, bir mümin olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz Biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz. (Nahl Suresi, 97)

ben günahkarım demek bile bir başlangıçtır...

rabbim rahmet sahibidir tevbe eden kulunu afeder....

selametle...
 

furkan

New member
Katılım
29 Haz 2010
Mesajlar
7
Tepkime puanı
16
Puanları
0
Yaş
44
Rabbimin selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Sevgili kardeşim,

İlk cümlenden yola çıkarak anladığım şey sizin dinen farz olunmuş konulara eğilemediğiniz ancak beşeri ve diğer varlıklara olan yaklaşımlarınızı kendinize bir nevi kalkan olarak kullandığınızdır. Evet dinimizin en önemli prensiplerinden bir tanesi yaratılan her varlığa gerekli saygıyı göstermek ve sosyal ilişkilerimizde Peygamberimizinde gösterdiği yoldaki gibi davranmaktır fakat daha önemli konu Allah'ın bize vazife olarak vermiş olduğu konularda hassas olmaktır.

Bu yüzden özellikle ( biraz ağır gibi görünsede ) Betül kardeşimizin yazdıklarını dikkate almanızı tavsiye ediyorum. Allah'a yakınlaşmak ancak Allah'ın bize bahşettiği kelam ve Peygamberimizin göstermiş olduğu sünnet yolu ile mümkündür.

İçinizdeki çelişkileri bir yana bırakarak her gün seviyeyi belli oranda yükseltip ibadetlerinizi yapmaya çalıştığınızda bu tür sıkıntılarınızın kalmadığını çok rahatlıkla göreceksiniz. Aslında aradığınız cevapların bir çoğu Kuran ve Hadisler içerisinde mevcut.Sadece sizin onlara ulaşmanızı bekliyorlar.

Kendinize anahtar olarak her şeyin Rabbimizden geldiği düşüncesini örnek alın. Şunu iyi bilin ki sizin kötü olduğunu düşündüğünüz bir konuda kim bilir altında sizin için ne hayrlar var.

Sıkıntı olarak düşündüğünüz hususun sizi olmanız gereken istikamete doğru yönlendireceğine gönülden inanıyorum.

Mirac Kandiliniz mübarek olsun.

Hayırlı günler.
 

Mücahid

New member
Katılım
17 Mar 2007
Mesajlar
2,553
Tepkime puanı
223
Puanları
0
Yaş
56
Konum
Tr
Selamun aleykum
Agnostikler ve deistler farklı birer felsefi kavram gibi dursalarda aslında ikisininde temeli inancın verdiği sorumluluktan kaçmaya dayanmaktadır.Son zamanlarda dikkat ederseniz bu türden serzenişler ile arzı endam eden bi çok insan ıhlaslı mü'minlerin yada zaaf sahibi olan bazı kardeşlerin kafasını karıştırmaktalar.Deistler Bir yaratıcı olduğunu kabul etmelerine rağmen din adına sadece iyi insan olma ve dürüstlüğün yeterli gelmesi gerektiğine inanır ve herkesinde bu şekilde bir düşünceyi benimsemesi için çalışırlar...Agnostikler ise yaratıcının var veya yok olduğunun asla isbat edilemeyeceğini savunur...Bilinemez dir yani yaratıcı onlar için...Din bir hayat kuralı olmamalı onun için de yaşanması çokta gerekli değildir.Yukarıdaki arkadaşın bahsettiği tarzda öngörüleri vardır.Yaşamama sebebi olarak ameli salih olarak nitelenebilecek mazeretler öne sürerler'' ben istemezmiyim yaşamak ama bende bunca insanın sorumluluğunu taşıyorum işverenim ,Buda Allah katında bir ibadet değilmi'' Tarzında sudan sebeblerle kafa karıştırırlar...Siz sayfalarca da anlatsanız onların kemikleşmiş bir inanç sistemi var ALLAH C.C ıslah etsin bizi ve kardeşlerimizi itikadi şerlerinden emin eylesin...Dua ile
 

agnostik

New member
Katılım
22 May 2011
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Selamun aleykum
Agnostikler ve deistler farklı birer felsefi kavram gibi dursalarda aslında ikisininde temeli inancın verdiği sorumluluktan kaçmaya dayanmaktadır.Son zamanlarda dikkat ederseniz bu türden serzenişler ile arzı endam eden bi çok insan ıhlaslı mü'minlerin yada zaaf sahibi olan bazı kardeşlerin kafasını karıştırmaktalar.Deistler Bir yaratıcı olduğunu kabul etmelerine rağmen din adına sadece iyi insan olma ve dürüstlüğün yeterli gelmesi gerektiğine inanır ve herkesinde bu şekilde bir düşünceyi benimsemesi için çalışırlar...Agnostikler ise yaratıcının var veya yok olduğunun asla isbat edilemeyeceğini savunur...Bilinemez dir yani yaratıcı onlar için...Din bir hayat kuralı olmamalı onun için de yaşanması çokta gerekli değildir.Yukarıdaki arkadaşın bahsettiği tarzda öngörüleri vardır.Yaşamama sebebi olarak ameli salih olarak nitelenebilecek mazeretler öne sürerler'' ben istemezmiyim yaşamak ama bende bunca insanın sorumluluğunu taşıyorum işverenim ,Buda Allah katında bir ibadet değilmi'' Tarzında sudan sebeblerle kafa karıştırırlar...Siz sayfalarca da anlatsanız onların kemikleşmiş bir inanç sistemi var ALLAH C.C ıslah etsin bizi ve kardeşlerimizi itikadi şerlerinden emin eylesin...Dua ile

yanlış bir düşünce tarzı... deistlik gerçekten de saçma ama agnostiklerde durum farklı.. hepsi aynı değil buna eminim... zaten agnostikliğin de bir sürü çeşidi var. Hangisinden söz edildiğine bağlı bu durum. sorumluluktan kaçma gibi bir düşünce sahibi kişi varsa şayet zaten ona bir şey demem. Namaz kılmanın saçmalığı gibi bir şey diyorsa kendi sorunudur! Sırf bu yüzden islamdan çıkmışsa zaten hiç yaşamasın diyebilirim.
 

agnostik

New member
Katılım
22 May 2011
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Bir de, Teistlikle Deistlik farklı şeyler onu da belirtmek isterim.
 

Arþ

New member
Katılım
25 Ocak 2012
Mesajlar
1
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Allah'ın (c.c) Selamı üzerinde olsun kardeşim.
Unutma; insan hata yapan bir varlıktır. Hata yapmaman, günah işlememen istenseydi şayet insan olarak yaratılmazdın. Rabbimiz hiç günah işlemeyeni severim demiyor. Zirâ o makama sadece peygamberlerimiz erişti. İnsanoğlu için günah işleyip derhal tövbe edeni severim diyor. Şu sahnede hangimiz günahkar değiliz ki? Hepimizin bağışlanmaya ihtiyacı var fakat unutmamalıyız, Rabbimizin merhameti denizdeki köpüklerden dahi bol, kumsaldaki kum tanelerinden bile fazla ve yücedir.
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Rabbimiz tevbeyi bize buyurmuştur ama tavuk tevbesi gibi bir tevbeyi değil. Tavuk tevbesi tabiri, yap boz, yap boz anlamındadır. Tevbe öyle olmalıdır ki; daha önce yaptığın bir günaha nedamet duyup bir daha o günahın yakınından uzağından geçmemeyi kasd eylemektir. Böyle bir tevbe, tevbe'i nasuh tevbesidir ki; anlamı bir daha geri dönülemez anlamındadır.

Benim gibi, tevbesine dahi bir tevbe gereken insanların yapamadığı tevbedir.
 
Üst Alt