Şimdi bunların nasılmüslümana yakışmayan sözler olduğunu açıklayalım.
1- Şuyukarıdaki, argo sözlere bakarmısınız? İnce iş ne demektir? Bu pis deyimlerinbırakalaım Müslüman erkekler arasında kullanılmasını, burada Müslümanhanımların olmasıdamı sizi rahatsız etmiyor? Bunları kullanırken, okuyanlarınyüzünü kızartmaya hakkınız varmı?
İnce iş nedir peki ? Hassas, nazik konu demek olabilir mi ? Ne iş ? diye sormak sizin açınızdan gayet muteber, biz cevabı verince argo oluyor yani ! Anlıyorum; sadece "
İnce iş" sözü sizi rahatsız etti öyle mi,
o zaman sizden özür dilerim. Ha bu arada, madem bu kadar hassasınız; hem raşid'in hem radikal'in annesine, kızkardeşine, eşine, sülalesine de çok açık galiz olan ve sizlerinde defalarca okuduğu küfrler edilmişti. Hatta şuan beraber aynı fikirde olduğunuz arkadaşınız bay cengizhan da bizi bu konuda suçlu bulmuştu. Bir tek kelime ettiniz mi
"çok ayıp burada bayan kardeşleriniz var" dediniz mi ?
Diyemediniz mi ? Neden ? Oysa çok hassas ve kırılgan bir yapınız var. Bakın "
ince iş" sözünü bile argo buldunuz, kimbilir küfrlere ne çok kızmışsınızdır da, seviyesine inmek istememişsinizdir. Haklısınız.
2- senin nerenle anladığın anlaşılmıyor.ne demektir?
Terbiye sınırlarını saymasak bile; herkese açık bir formda, böyleyazmak; İslam ahlakı ile bağdaşırmı? Müslümanım diyen bu sözü uluorta kullanabilirmi?
Bazı insan okuduğunu salt okur veya seslenildiğinde salt ses olduğu için duyar. Ne okuduğunu bilmeyen, yada kendisine ne anlamda seslenildiğini düşünmeye insanlar vardır. Biz de o kadar anlattık, nerenle dinledin derken sadece okuyup geçtin mi, hiç üzerinde düşünmedin mi demişsek argo mu olur bu ? Ben neden hiç kimsenin yazdığı bir şeyi unutmuyorum. Yıllar sonra bile burada yeri geldiği zaman sen bir ara şöyle bir şey yazmıştın diyebiliyorum. Beynimle okuduğum için hanımkardeşim. Okuyup geçmiyorum yani. Okumak için okuyorum. Yazının son cümlesini alıp cevap yazmıyorum. Bir cümlelik bir yazıya karşılık olarak yazdığım cevap bazen 2 sayfayı buluyor.
Müslümanım diyen bu sözü ulurota kullanileceği gibi, herhangi bir yerde örneğin derste de kullanır. Ki nitekim bizim hocalarımız çok kullanırdı. Askerde de çok duydum. Babamdan da çok duydum. Sadece duyma, duyduğunu anla anlamında kullanılır hanımefendi kardeşim.
3- Çokoprens almayamı gittin! nedemektir?
Bir üye, başkasına yapılan bir haksızlığı dillendiriyor diye argosözler yetmiyor, birde onu aklınızca küçümseyecek şekilde çocuk yerinemikoymaya çalışıyorsunuz?
Yoo, bay cengizhan'ı çocuk yerine koymuyorum, bilakis önemseyip muhatap alıyorum. Çocuk yerine koysam, cevap bile vermem. Bu kadar duyarlı olduğunuzu gerçekten bilmiyordum ayrıca. Meğer çok hassas bir yapınız varmış. Ne kadar güzel. Umarım hep böyle kalırsınız. Ve umarım, bir başka üyeye de herhangi bir başka üye sinkaflı küfürler ile taarruza geçtiğinde, "
çok ayıp burada bayan üyeler var" deme hassasiyetinizi de görürüz inşaallah. Ne o yoksa sadece sizin ile ilgili bir konu olduğunda mı eleştirirsiniz. Siz konuya müdahil değilseniz şayet, sizi bağlamadığı için sessiz kalmayı mı tercih edersiniz ? Peki, böyle yapıyorsanız, (ki zaten her zaman böyle yapıyorsunuzdur eminim, daha bir başka konuda böyle bir serzeniş duymadım sizden hiç), bu düşünce ne kadar etiktir ? Ne o yoksa bayan olduğunuz için küfrlü mesajlarda sessiz kalmanız mı gerekir ? Oysa; anonim de bayan, eflatun da bayan ve hatta samanyolu da bayan. Demek ki neymiş; haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yapılırsa yapılsın karşısında dik durmak "erdem imiş ve illa erdem imiş". Ve mutlak emr'dir. Kur'an'i bir emr hatta.
4- Sen lıghtislam takıl. Tatlısumüslümanlığı ile yaşantına böyle devam et.
Bir bukalmıştı zaten söylenmeyen, buda söylenmiş
Çok güzel, gerçekten çok güzel. Lıghtislam sizi rahatsız etti. Radikalislam da rahatsız etti mi ? Sadece seçtiğimiz forum üyeliğinin "radikalislam" olması konusunda sayfalarca eleştiri yapanlara da neden böyle bir şey demediniz ? Sonuçta islam; islamdır. radikali yada lıght'ı olmaz deme nezaketinde neden bulunmadınız ? Bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığı olabilir mi ? belki de budur, ama bana göre bu değildir. İslam; asla gereksiz tevazuyu önermez. Gereksiz şiddeti de önermez. Herkese önkoşulsuz öncelikle nezaketen yaklaşırız. Muhatabın tutumu ve davranışına göre uslub belirleriz, sayın sumisali hanımefendi.
Sen,başkalarının dini nasıl yaşamasını belirleme hakkına sahipmisin. Şimdi o kişidesana yobaz gibi yaşamaya devam et dese, bunlarlamı uğraşılacaktır.
Ben, bu sayfada bir çok şeyimi paylaşırım. Yaşantımda yobaz kelimesini hakedecek en ufak bir geri kafalılığım yoktur. Gerek giyinişim ile gerek konuşmam ile gerek yazmam ile, gerek fikirlerim ile; gerekli olduğu kadar modernite içinde yer alırım. Kavgalarımla da olsa esprilerim ile de olsa, ortaya kendimi koyarım. Kusura bakmayın da; bütün bunlardan sonra bana "
yobaz" diyecek adamın da;
beş parmağım ile alnını karışlarım.
Bu formbu deyimlerin kavgasınımı verecektir, İslami bilgilerin paylaşılmasınısağlamalıdır.
O kadar islami bilgi paylaşılmış, ama almak istemeyen almamışsa; bu eksikliği paylaşanlarda değil, bana kalırsa, konu dışı mecralara kayan başka kişilerde arayın. Bir soru sorana, 8 sayfa İslami bilgiler içeren yazı yazmış bir insana değil, anladınız mı sayın hanımefendi kardeşim.
Şu 10-15 ceza verdiğiniz aorskayadakigerekçelerin; bu yazılar içinde kullanılıp kullanılmayacağını, nasıldeğerlendirileceğini de merak ettiğimi belirtmek isterim.
Yazdım, okumadınız mı ? Muhatabım ceza aldığı için bekliyorum. Kendisine de belirttim, cezalı olduğun için bekleyeceğim dedim. Çünkü cevap veremeyen birine sert yada yumuşak ne yazarsam yazayım haksızlık olur, ahlaki olmaz. Ki; aorskaya'nın bana kalırsa fikirleri cengizhan'dan daha sert. Ama; ben aorskaya'nın hasmane tarzını cengizhan'ın dostane tavrına da değişmem. Çünkü; aorskaya belli bir ilmi imbikten damıtıyor. Benim fikrime göre de, çok doğru giderken ani refleksler ile tali yollara kayıyor. Bunu tartışabilirim aorskaya ile. Oysa, refikinizin böyle bir şeyini görmedim. Kulaktan dolma gittiği her halinden belli.
Cengiz hanın dediği gibi; Bekirin heryazısını onaylıyorsan tarafsız olduğuna kimsenin inanmasını bekleyemezsin!
Zaten tarafsız değilim ki ! Bunu hiç kimsenin böyle algılamasını istemem. Rahatsız olurum. Ben elbette bu konuda Bekir'in tarafını tutacağım. Eğer bu konuya sen muhatap olsaydın yai Bekir ile yer değiştirmiş olsaydın o zaman da senin tarafını tutardım. Çünkü; Bekir'in iyi o zaman sizde aorskaya'nın söylediklerine iman edin derken sizi veya imanınızı rencide edecek bir anlamda yazmamış. Kaç defa okudum bilmiyorum, ama size de daha önce söylediğim gibi öyle bir anlam çıkmıyor. İman; inanmaktır ! İman; güvenmekdir ! İman; sadakattir ! İman; kabul etmektir ! İman; itikaddır ! İman; bunların hepsi ve bunlarla beraber daha bir çok olumlu anlamda kullanılabilecek kelimelerin hepsinin kabulunu onaylayan haslettir !
Bekir; ehlisünnet itikadı çerçevesinde yazıyor, bir başkasının yazısını paylaşacaksa da o zama yazının içeriğinde ehli sünnet itikadına ters gelecek olanların haricinde olan yazıları alıntılıyor. Elbette Bekir'in bu davranışını ben burdan görüyorum. Okurken de ne şekilde yansıttığına vakıf oluyorum. Bilmediği bir şey olursa, ki bu her insan için geçerlidir başka kaynaklara başvurmayı kendine dert etmiyor. itikad nedir ? yukarda söyledik ya, itikaddır aynı zamanda. İtikad sağlam olmalı hanımefendi kardeşim, itikad hafife alınmaz, hafif görülmez.
Yazı başlığı büyük harflerden oluşuyor diyeaorskaya ya ceza verildiğinde bile bekire yanlış diyemeyeceksen, sen gerçektenhaklıdan yanamı olduğunu söyleyeceksin
Ben insanların neden ceza aldığına bakmam. Hoş gerçi kimler ceza almış kimler almamış diye merak da etmem. Gözüme çarparsa bakarım ve forum kuralları yada İslama muhalif veya ahlaka mugayyir ifadesini görürsem, geçer giderim. Verilen cezaya teşekkür etmem. Bir kere ettim o da herkes bilir safinaz isimli üye idi. O da beni sevmez, ben zaten ondan nefret ederim o da bunu bilir. Bana hakaret edenlere bile teşekkür etmekten çekinmez. Çekinmemiştir. Ama böyle yaptığı için O'na kızamam. Bana karşı öfkesini elbette bana bir şekilde hissettirecektir. Bu yönüne de saygı duyarım. ne kadar kızsam da her zaman aklı ve pratik zekası ile beni etkiler. Bir bayan olmasına rağmen, sizin hiç de şu mesele ettiğiniz şeylere takılmaz bile. Akıllı hareket eder ve bu yönü ile de severim. Fikren nefret etsem de; bu böyledir.
sen söylesende, bunlara inanılmasınımıbekleyeceksin?
Sinan kardeş; aorskaya ile en serttartışmaları yaşayanlardan biri olarak; ceza verilmesini doğru bulmayıp, haksızlıkdiye niteleyince; Bekir bey tarafından; edebinle yaz şeklinde ikazmıedilmeliydi?
Bu Bekir'in bileceği bir iştir. Bu konuda muhatabınız ben olamam. Çünkü ben yönetici değilim. Üye olarak da, sinan ile Bekir arasında bir kaç aydır soğukluk var, farkındayım ama beni şuan ilgilendirmiyor. Ne zaman bana konuyu açıp da konuşurlarsa o zaman müdahil olurum. Bekir ile veya sinan ile her zaman diyaloğum vardır. Zaman zaman sinan ile fikirlerimiz ters düşer, ama samimiyeti her şeyi hoş görmeme sebep verir. Bu kadar sevdiğim insanlar ile kalkıp da, şununla aranda ne var, şuna neden böyle dedin diye herhangi bir mesajlaşmaya dahi girmedim. Hatta, belki ilginç gelebilir ama ne sinan'ın nede Bekir'in nede başka bir sevdiğim örneğin selim'in msn adresi yada mail adresi dahi yoktur bende. Forum haricinde konuşmayı gereksiz bulduğum içindir belki bu. Anlatabildim mi ?
Yoksa Bekir beyin ben neyapıyorum böyle ya sinirlerime hakim olmalıyım, sabırla cevaplar vermeliyimmi demesi gerekirdi?
Bu da Bekir kardeşimin vereceği cevap, beni bağlamaz. Ama, bir insanın sinirli bir zamanda karar almasını nasıl bulursun dersen, hadisi şerif ile sabittir yanlış bulurum. Bekir'in böyle yapıp yapmadığını bilmiyorum. Çünkü ne şekilde karar aldığını yazmamış. Ama sizin yazmanız sebebi ile sinirle okuyup yazdığınızı biliyorum. Okudum çünkü. Ve size sakin olmanız gerektiği yönünde mesaj atmıştım.
Bir konu daha var.
Bir kimse; hakemliği bırakıp maçagirmişse; rakip oyuncuya faul yapıyorsun diye ceza veremez. Ya hakem olup, faul yaptığını düşündüğü oyuncularaceza vermelidir, yahutta; maça girmişse oyuncu olduğunu bilerek, cezaveremeyeceğini anlamalıdır.
Maça giren bir hakem bugüne kadar olmadı. Örneğiniz bir ilk. Ama, maç kurallarında böyle bir şey olmadığı için yorumsuz bile kalabilir. Taraflı bir hakem derseniz, taraflı bir hakem zaten dünyanın en kral kalecisidir, dünyanın en kral santroforudur. Messi bile 3. amatör kümede maç yöneten taraflı bir hakem kadar o maçta başarılı olamaz.
Sizin verdiğiniz hukuki açıklama,bnu bakımdan yanlış olmuştur. Bir kimse hem hakem, hem oyuncu olamaz. Ya hakemyada oyuncu olabilir.
Ben, o örneği şu anlamda verdim. Burası forum, belli bir düzeni ve kuralı var. Bu kuralı eğer siz koyduysanız, kurallarınıza uyarak bende kabul edip gelmişsem, uymak zorundayım. Siz bir blog açtınız, bende takipçinizim. Siz bir konu yazdınız ben de mesajlarla sizin anlattığınız konuyu istediğim şekilde taciz ediyorsam ne yaparsınız ? Beni uayarırsınız değil mi ? Bekir de bunu yapmıştır. Kurala uy o zaman. Büyük harfle yazma diyorsa ki; doğrudur sanal ortamda büyük harfle yazmak çok büyük hakarettir, o zaman yazma. Ben de yazmıyorum. Çok ihtiyaç olursa, mecburen bir iki cümleyi geçemeyecek şekilde yazıyorum vbe hemen arkasından küçük harf devam ediyorum. yazım kurallarına saygısızlık olmasın diye ntadan sonra bile büyükl yazarken aslında gereksiz bile hissediyorum. Ama bu seferde muhatabım tarafından öneme alınmayacağını düşünerek mecburen cümle başındaki harfi büyük yazıyorum. Çünkü aksi takdirde, yazım kargacık burgacık olacak ve böyle bir mesajda forum kurallarında ihtar gerektirir.
Yine bir kimse; hem davada taraf,hem de mahkeme hakimi olamaz. Hakimler, taraf olduğu davalarda mahkemehakimliği yapamazlar.
Ama bu bahçe görev yaptığı, yaşadığı, su içtiği, nefes aldığı bir yer. Bu bahçede bulunmak istiyorsan, örneğin; o çiçeği elleme dediği çiçeği ellemeyeceksin. Ve bildiğim kadarı ile Bekir bu işi gönüllü yapıyor. Gönüllü yaparken de elbette bilgi paylaşıyor. Bunları yaparken de görevinin gereklerini de yerine getirecektir. Siz şunu diyorsunuz; hey Muhtar ! Bu köyde muhtar olarak görev yap ama, bu köyde oturma. Neden ? Çünkü, yarın bir gün bir tarla meselesinden dolayı taraflardan biri akraban olacak belki de çocuğun olacak (yani sevdiğin biri), o zaman sen taraf tutarsın. hayır ! Eğer muhtar adil olmazsa taraf tutmuş olur. Eğer muhtar kanuna göre hareket etmezse taraf tutmuş olur. Bu köyde yaşıyor olmakla taraftar olacak diye bir kaide yok. O zaman bu muhtarın bulunduğu köyü kabul etmeyeceksin. Adaletine güvenmiyorsan aynı ortamda yaşamayacaksın. Nitekim bir söz vardır dilimizde: kötü komşu ev sahibi yaptırır. Muhtarın kanundan ve yasadan ayrılmadığı sürece sen o'nun cezalandırılmasını bekleyemezsin. Yada köy kahvesinde oturup çay içtiği bir kaç hasbihal yapıyor diye eleştiremezsin. Sonuçta O da bu köyün bir ferdidir. Ne zaman adalatten ve kanunu uygulamaktan imtina ederse; işte ozaman SENİNLE BERABER BEN DE AYAĞA KALKAR HESAP SORARIM !
Buna göre yeniden düşünün
Düşündüm ve bu yorum çıktı ortaya, Ne kadar beğenirsiniz, orası da sizin bileceğiniz bir ince iş sayın sumisali hanımefendi kardeşim.
(Sizin bileceğiniz bir "
ince iş" dedik ama, umarım hakaret olarak algılamazsınız)