khan19556
New member
Amerikalı ilmî verilere dayanarak tespitlerde bulunan mütefekkirler ve siyaset adamları dahi Rusya’nın yıkılışına ve komünizmin çöküşüne ihtimal vermezken, Bediüzzaman, komünizmin çökeceğini ve buna dayanan Rusya’nın yıkılacağını, 1910’da gittiği Tiflis’te Rus polise söylemiştir:
Tiflis’teki Şeyh San’an tepesine çıkıp çevreyi seyreden Bediüzzaman’a Rus polisi sorar:
“Niye böyle dikkat ediyorsun?”
Bediüzzaman: “Medresemin planını çiziyorum.” (Hatta talebesi Mustafa Sungur’a, sen medresemin temellerini atacaksın diye sonradan müjdelemiştir.)
Rus polisi: “Nerelisin?”
Bediüzzaman: “Bitlisliyim.”
Rus polisi: “Bu Tiflis’tir?”(Rus toprağıdır)
Bediüzzaman: “Bitlis, Tiflis birbirinin kardeşidir.” (Gerçekten 1990 yılında kardeş şehir ilan edilmiştir.)
Rus polisi: “Ne demek?”
Bediüzzaman: “Asya’da birbiri arkasında üç nur inkişafa başlıyor. Sizde biri biri üstünde üç zulmet inkişafa başlayacaktır. Şu istibdat perdesi yırtılacak, ben de gelip burada medresemi yapacağım.” (Gerçekten Çarlığın yıkılışı birinci zulmet, komünizmin gelişi ikinci zulmet ve komünizmin çöküp Rusya’nın yıkılışı da üçüncü zulmetin inkişafıdır.)
Rus polisi: “Heyhat! Şaşarım senin ümidine!”
Bediüzzaman: “Ben de şaşarım senin aklına! Bu kışın devamına ihtimal verebilir misin? Her kışın bir baharı, her gecenin bir neharı vardır.”
Rus polisi: “İslâm parça parça olmuş.”
Bediüzzaman: “Tahsile gitmişler. İşte Hindistan, İslâmın kabiliyetli bir veledidir; İngiliz mekteb-i idadisinde çalışıyor (Bilindiği gibi kısa zamanda ve diplomatik yolla istiklaline kavuşmuş ve Pakistan doğmuştur). Mısır, İslâmın zeki bir mahdumudur; İngiliz mekteb-i mülkiyesinden ders alıyor (Bilindiği gibi o zaman işgal altında olan Mısır, İngiliz istilasından diplomatik yolla kurtulmuştur). Kafkas ve Türkistan, İslâmın iki bahadır oğullarıdır. Rus mekteb-i harbiyesinde talim ediyorlar... (Açıkça bunların istiklalinin az da olsa silâh zoruyla olacağı belirtiliyor.) Yahu şu asilzade evlad, diplomalarını aldıktan sonra, her biri bir kıt’anın başına geçecektir.”
Gerçekten o günler gelmiştir ve yakında Rusya’da bir düzine Müslüman Türk Devleti doğacaktır .
Bediüzzamana cahildi diyenlere....
Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı...Vesselam...
Tiflis’teki Şeyh San’an tepesine çıkıp çevreyi seyreden Bediüzzaman’a Rus polisi sorar:
“Niye böyle dikkat ediyorsun?”
Bediüzzaman: “Medresemin planını çiziyorum.” (Hatta talebesi Mustafa Sungur’a, sen medresemin temellerini atacaksın diye sonradan müjdelemiştir.)
Rus polisi: “Nerelisin?”
Bediüzzaman: “Bitlisliyim.”
Rus polisi: “Bu Tiflis’tir?”(Rus toprağıdır)
Bediüzzaman: “Bitlis, Tiflis birbirinin kardeşidir.” (Gerçekten 1990 yılında kardeş şehir ilan edilmiştir.)
Rus polisi: “Ne demek?”
Bediüzzaman: “Asya’da birbiri arkasında üç nur inkişafa başlıyor. Sizde biri biri üstünde üç zulmet inkişafa başlayacaktır. Şu istibdat perdesi yırtılacak, ben de gelip burada medresemi yapacağım.” (Gerçekten Çarlığın yıkılışı birinci zulmet, komünizmin gelişi ikinci zulmet ve komünizmin çöküp Rusya’nın yıkılışı da üçüncü zulmetin inkişafıdır.)
Rus polisi: “Heyhat! Şaşarım senin ümidine!”
Bediüzzaman: “Ben de şaşarım senin aklına! Bu kışın devamına ihtimal verebilir misin? Her kışın bir baharı, her gecenin bir neharı vardır.”
Rus polisi: “İslâm parça parça olmuş.”
Bediüzzaman: “Tahsile gitmişler. İşte Hindistan, İslâmın kabiliyetli bir veledidir; İngiliz mekteb-i idadisinde çalışıyor (Bilindiği gibi kısa zamanda ve diplomatik yolla istiklaline kavuşmuş ve Pakistan doğmuştur). Mısır, İslâmın zeki bir mahdumudur; İngiliz mekteb-i mülkiyesinden ders alıyor (Bilindiği gibi o zaman işgal altında olan Mısır, İngiliz istilasından diplomatik yolla kurtulmuştur). Kafkas ve Türkistan, İslâmın iki bahadır oğullarıdır. Rus mekteb-i harbiyesinde talim ediyorlar... (Açıkça bunların istiklalinin az da olsa silâh zoruyla olacağı belirtiliyor.) Yahu şu asilzade evlad, diplomalarını aldıktan sonra, her biri bir kıt’anın başına geçecektir.”
Gerçekten o günler gelmiştir ve yakında Rusya’da bir düzine Müslüman Türk Devleti doğacaktır .
Bediüzzamana cahildi diyenlere....
Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı...Vesselam...