Çalıştığım yerin camından dışarıya bakıyor, şehrin en büyük caddelerinden birinde insanların koşuşturmalarını seyrediyorum. Havanın yağışlı olmasından da dolayı sabit duran birkaç park etmiş arabadan başka her şey ve herkes hareket halinde.
Ülkemizi ziyarete gelmiş turistler, ellerinde haritalarla bir yerlere gitmeye çalışıyor, tanımadıkları bir ülkenin tarihi diye adlandırılan mekanlarını gezip görmek için dolaşıyorlar.
Diğer taraftan bizim insanlarımızın büyük bir kısmı meşgul oldukları işleri tamamlamak için zamanla yarışıyor, kimileri koşuşturuyor, kimileri sanki zamanın hızla akmasını bekliyor gibi ağır hareket ediyor.
Etrafımdaki insanların yaşam tarzlarına baktığımda birçok kişinin borçlu olduğunu, hayatlarında mali sıkıntılarının olduğuna bizzat şahit oluyorum. Bir tarafta uzak diyarlardan gezmek üzere ülkemize gelen birçok turist ve diğer tarafta İstanbul gibi büyük bir şehirde evden işe işten eve koşuşturan insanlar.
Etrafımdaki bir çok aile kazandığı para ile ancak karnını doyurabiliyor ve kira, faturalar gibi zorunlu ihtiyaçlarını ancak karşılayabiliyor. Bu hengamede çalıştıkları işteki pozisyonlarını değiştirmek ve daha iyi bir kazanç sağlayabilecek birikimi sağlamaya çabalayan kimseye rastlamıyorum.
Yıllardır tanıdığım birçok insanın hayatlarında herhangi bir değişiklik olmadan aynı şekilde zorlandıklarına eminim sizlerde şahit oluyorsunuzdur. Çok nadir taşınmalar ve çocuk sayısındaki artış haricinde değişen bir durum yok.
Bir çok başarı hikayesi okumuş olan bizler, kendimizi geliştirme yoluna gidemiyoruz. Gençlik yıllarımızda kazandığımız birikimlerin üzerine bir şeyler ekleyemiyor, eklemek için gerekli çabaları gösteremiyoruz.
Ortaöğretim zamanlarında şu birikimleri de kazanmış olsaydık diye hayıflanıyor ama bu arzumuz mümkün olmayan bir dilekten öteye geçemiyor. Bazılarımız üniversite okumuş olmamıza rağmen okuduğumuz bölüm, o dönemlerde revaçta olsa dahi şuan böyle revaçta değil ve maalesef okuduğu bölümde öğrendiklerinden başka ellerinde bir meslek olmadığından dolayı meslekleriyle alakası olmayan işlerde çalışmak zorunda kalıyor veya istedikleri işi aramak uğruna işsiz olarak yaşıyorlar.
Benim etrafımdaki bu durumun sizin de etrafınızdakilerle çok büyük farklılıkları olmadığını biliyorum. Hayatımızdaki geçici bazı sorunlara takılmadan, geleceğimiz için yapmamız gereken şeyleri yapmak için kendimize vakit ayırmak zorundayız.
Geleceğinizde nasıl yaşamak istediğinizi bilemem, ama maddi ve manevi yönden daha huzurlu bir yaşam istediğinizi biliyorum. O geleceğe varabilir misiniz onu bilemiyorum.
Şunu biliyorum ki başarıyı, mutluluğu ve huzuru vardığınız yerde hiçbir zaman bulamayacaksınız. Çünkü o yürüdüğünüz yolun kendisidir.
Semih YAŞAR
Ülkemizi ziyarete gelmiş turistler, ellerinde haritalarla bir yerlere gitmeye çalışıyor, tanımadıkları bir ülkenin tarihi diye adlandırılan mekanlarını gezip görmek için dolaşıyorlar.
Diğer taraftan bizim insanlarımızın büyük bir kısmı meşgul oldukları işleri tamamlamak için zamanla yarışıyor, kimileri koşuşturuyor, kimileri sanki zamanın hızla akmasını bekliyor gibi ağır hareket ediyor.
Etrafımdaki insanların yaşam tarzlarına baktığımda birçok kişinin borçlu olduğunu, hayatlarında mali sıkıntılarının olduğuna bizzat şahit oluyorum. Bir tarafta uzak diyarlardan gezmek üzere ülkemize gelen birçok turist ve diğer tarafta İstanbul gibi büyük bir şehirde evden işe işten eve koşuşturan insanlar.
Etrafımdaki bir çok aile kazandığı para ile ancak karnını doyurabiliyor ve kira, faturalar gibi zorunlu ihtiyaçlarını ancak karşılayabiliyor. Bu hengamede çalıştıkları işteki pozisyonlarını değiştirmek ve daha iyi bir kazanç sağlayabilecek birikimi sağlamaya çabalayan kimseye rastlamıyorum.
Yıllardır tanıdığım birçok insanın hayatlarında herhangi bir değişiklik olmadan aynı şekilde zorlandıklarına eminim sizlerde şahit oluyorsunuzdur. Çok nadir taşınmalar ve çocuk sayısındaki artış haricinde değişen bir durum yok.
Bir çok başarı hikayesi okumuş olan bizler, kendimizi geliştirme yoluna gidemiyoruz. Gençlik yıllarımızda kazandığımız birikimlerin üzerine bir şeyler ekleyemiyor, eklemek için gerekli çabaları gösteremiyoruz.
Ortaöğretim zamanlarında şu birikimleri de kazanmış olsaydık diye hayıflanıyor ama bu arzumuz mümkün olmayan bir dilekten öteye geçemiyor. Bazılarımız üniversite okumuş olmamıza rağmen okuduğumuz bölüm, o dönemlerde revaçta olsa dahi şuan böyle revaçta değil ve maalesef okuduğu bölümde öğrendiklerinden başka ellerinde bir meslek olmadığından dolayı meslekleriyle alakası olmayan işlerde çalışmak zorunda kalıyor veya istedikleri işi aramak uğruna işsiz olarak yaşıyorlar.
Benim etrafımdaki bu durumun sizin de etrafınızdakilerle çok büyük farklılıkları olmadığını biliyorum. Hayatımızdaki geçici bazı sorunlara takılmadan, geleceğimiz için yapmamız gereken şeyleri yapmak için kendimize vakit ayırmak zorundayız.
Geleceğinizde nasıl yaşamak istediğinizi bilemem, ama maddi ve manevi yönden daha huzurlu bir yaşam istediğinizi biliyorum. O geleceğe varabilir misiniz onu bilemiyorum.
Şunu biliyorum ki başarıyı, mutluluğu ve huzuru vardığınız yerde hiçbir zaman bulamayacaksınız. Çünkü o yürüdüğünüz yolun kendisidir.
Semih YAŞAR
Moderatör tarafında düzenlendi: