Enver Ýstek
metin mete
6/74-Vaktiyle İbrahim babası Azer'e: Sen putları bir sürü tanrılar ediniyorsun öyle mi? Doğrusu ben seni ve kavmini açık bir sapıklık içinde görüyorum. demişti.
75-Böylece İbrahim'e göklerin ve yerin melekutunu gösteriyorduk ki, kesin inananlardan olsun.
76-Üzerini gece kaplayınca bir yıldız gördü: Bu imiş Rabbim! dedi. Batıverince de: Ben böyle batanları sevmem. dedi.
77-Ay'ı doğarken görünce: Bu imiş Rabbim! dedi. Batınca da: Yemin ederim ki, Rabbim bana doğru yolu göstermemiş olsaydı, muhakkak ki, şu şaşkın topluluktan biri olacakmışım. dedi.
78-Güneşi doğmak üzere görünce: Bu imiş Rabbim, bu hepsinden büyük! dedi. O da batınca: Ey kavmim, haberiniz olsun, ben sizin şirk koştuğunuz şeylerden uzağım!
79-Ben, her dinden geçip yalnız hakka eğilerek yüzümü o gökleri ve yeri yaratana çevirdim. Ve ben, Allah'a ortak koşanlardan değilim. dedi.
80-Kavmi de onunla tartışmaya kalkıştı. O da dedi ki: Bana hakikatı doğrudan doğruya gösterdiği halde Allah hakkında benimle mücadeleye mi kalkışıyorsunuz? Sizin O'na ortak koştuğunuz şeylerden ise, ben hiçbir zaman korkmam. Rabbim dilemedikçe onlar bana hiçbir şey yapamaz. Rabbimin ilmi, herşeyi kuşatmıştır. Artık iyice bir düşünmez misiniz?
81-Hem nasıl olur da ben Allah'a koştuğunuz ortaklardan korkarım; baksanıza siz, Allah'ın, hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri O'na ortak koşmaktan korkmazken! Şu halde korkudan emin olmaya iki taraftan hangisi daha layık? Eğer biliyorsanız söyleyin.
82-İman edip de imanlarını bir haksızlıkla karıştırmayan kimseler, işte korkudan emin olmak onların hakkıdır ve hidayete erenler de onlardır.
83-Bu, kavmine karşı Bizim İbrahim'e vermiş olduğumuz hüccetimizdir. Biz dilediğimizi dercelere yükseltiriz. Şüphesiz Rabbin hikmet sahibidir, herşeyi bilendir.
11/69-Andolsun şanıma ki, İbrahim'e de elçilerimiz müjde ile geldi ve Selam! dediler. O da: Selam! dedi ve durmadan gidip kızartılmış bir buzağı getirdi.
70-Ona ellerini uzatmadıklarını görünce kendilerini yadırgadı ve içinde onlara karşı bir korku duydu. Onlar: Korkma, zira biz Lut kavmine gönderildik! dediler.
71-İbrahim'in zevcesi de ayakta dinliyordu ve bunu düyunca güldü. Bunun üzerine ona İshak'ı müjdeledik, İshak'ın arkasından da Yakub'u.
72-Vay dedi zevcesi, Ben bir kocakarı, kocam da bir ihtiyar iken doğurabilir miyim? Gerçekten bu çok şaşılacak bir şey !
73-Elçiler: Sen Allah'ın işine mi şaşıyorsun ? Allah'ın rahmeti ve bereketi var üzerinizde ey ev halkı, şüphe yok ki, O, övülmeye layık ve lütfü çok olandır. dediler.
74-İbrahim'in korkusu gidip kendisine müjde gelince, Lut kavmi hakkında bizimle mücadeleye girişti.
75-Çünkü İbrahim, gerçekten çok yumuşak huylu, yanık kalpli ve sığınandı.
76-Elçiler:Ey İbrahim, vazgeç bundan, çünkü Rabbinin buyruğu geldi ve kesinlikle onlara geri döndürülemeyecek bir azap gelecektir.
77-Elçilerimiz Lut'a geldiğinde onların yüzünden fenalaştı, eli ayağı dolaştı ve Bu, çok çetin bir gündür! dedi.
29/31-Elçilerimiz İbrahim'e müjde ile vardıklarında: Haberin olsun, biz bu memleketin halkını helak edeceğiz;çünkü onun halkı hep zalim oldular.dediler.
32-İbrahim: Orada Lut var ama! dedi. Onlar: Biz, orada kimin bulunduğunu pekala biliriz. Muhakkak onu ve ailesini kurtaracağız; ancak karısı ötekilerden oldu. dediler.
33-Elçilerimiz Lut'a gelince, onlar yüzünden fenalaştı ve haklarında eli kolu daraldı (bağlandı). Onlar da: Korkma ve kederlenme; seni ve aileni kurtaracağız; ancak karın ötekilerden oldu.
15/51-Bir de onlara, İbrahim'in mİsafirlerinden sözet!
52-Onlar, onun yanma girdiklerinde Selam! dediler. İbrahim: Biz gerçekten sizden korkuyoruz! dedi.
53-Onlar: Korkma, sana ilim sahibi bir oğul müjdeliyoruz. dediler.
54-İbrahim: Beni mi müjdelediniz, bana ihtiyarlık gelip çatmışken artık beni neye dayanarak müjdeliyorsunuz? dedi.
55-Onlar: Biz seni gerçek şeyle müjdeledik; onun için ümidini kesenlerden olma! dedi.
56-İbrahim: Rabbimin rahmetinden sapıklığa düşenlerden başka kim ümidini keser? dedi.
57-Ey elçiler, bunun ardından göreviniz nedir? diye sordu.
58-Onlar: Haberin olsun, biz suçlu bir topluluğa gönderildik.
59-Ancak, Lut ailesi başka; biz onların hepsini kesinlikle kurtaracağız.
14/35-Bir de İbrahim'in şöyle dediği vakti hatırla: Rabbim, bu şehri güvenli kıl! Beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut!
36-Rabbim, çünkü onlar, insanlardan bir çoğunu şaşırttılar. Bundan böyle kim benim izimce gelirse, işte o bendendir; kim bana karşı gelirse artık Sen bağışlayan, merhamet edensin!
37-Ey Rabbimiz, ben çocuklarımdan bir kısmım senin Beyti Haram'ının yanında, ekin bitmez bir vadiye yerleştirdim. Ey Rabbimiz, namaz kılsınlar diye; bundan böyle insanlardan bir kısminin gönüllerim onlara doğru akit ve ortan bazı ürünlerden rızıklarıdır; umulur ki şükrederler.
38-Ey Rabbimiz, sen gizlediğimiz ve açığa vurduğumuz herşeyi muhakkak bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Allah.a karşı gizli kalmaz.
39 -Bana ihtiyarlık halimde İsmail ile İshak'ı lütfeden Allah'a hamdolsun; şüphesiz ki Rabbim duayı işitiyor.
40-Rabbim, beni namazı devamlı kılanlardan eyle; soyumdan da; ey Rabbimiz duamı da kabul buyur!
41-Ey Rabbimiz, hesabın başa dikileceği (görüleceği) gün, beni, anamı, babamı ve bütün müminleri bağışla!
37/83-Şüphesiz İbrahim de onun kolundandı.
84-Çünkü Rabbine tertemiz bir kalb ile geldi;
85-çünkü babasına ve kavmine şöyle dedi : Siz nelere tapıyorsunuz?
86-Yalancılık etmek için mi Allah'tan başka ilahlar istiyorsunuz?
87-Siz alemlerin Rabbini ne zannediyorsunuz?
88-Derken yıldızlara bir göz attı:
89-Ben hastayım dedi.
90-O zaman arkalarını dönerek başından kaçışıverdiler.
91-Derken bir kurnazlıkta onların ilahlarına vardı da Buyursanıza, yemez misiniz? dedi.
92 -93-Neyiniz var konuşmuyorsunuz? diyerek yaklaşıp onlara kuvvetli bir darbe indirdi.
94-Bunun üzerine birbirlerine girerek ona yöneldiler.
95-A, siz kendi yonttuğunuz şeylere mi tapıyorsunuz? dedi.
96-Halbuki sizi ve yaptıklarınızı Allah yarattı.
97-Haydi, bunun için bir bina yapın ve bunu ateşe atın! dediler.
98-Böylece ona bir tuzak kurmak istediler. Biz de tuttuk kendilerini daha alçak (bir duruma) düşürdük.
99-Bir de dedi ki: Ben Rabbime gidiyorum, O bana yolunu gösterir.
100-Rabbim, bana iyilerden (bir evlat) ihsan et!
101-Biz de ona uslu bir oğul müjdeledik.
102-(Oğlu) yanında koşma çağına gelince : Yavrum, ben seni rüyamda boğazladığımı görüyorum. Artık bak ne düşünürsün? dedi. (Çocuk da): Babacığım sana ne emrediliyorsa yap! Beni inşaallah sabredenlerden bulacaksın! dedi.
103-Ne zaman ki ikisi de bu şekilde (Allah'a) teslim oldular, (İbrahim) onu tuttu şakağına yıktı (şakağı üzerine yatırdı).
104-Ve ona şöyle seslendik: Ey İbrahim!
105-Rüyaya gerçekten sadakat gösterdin, işte Biz güzel davrananları böyle mükafatlandırırız.
103-Ne zaman ki ikisi de bu şekilde (Allah'a) teslim oldular, (İbrahim) onu tuttu şakağına yıktı (şakağı üzerine yatırdı).
104-Ve ona şöyle seslendik: Ey İbrahim!
105-Rüyaya gerçekten sadakat gösterdin, işte Biz güzel davrananları böyle mükafatlandırırız.
106-Şüphesiz ki bu apaçık ve kesin bir imtihandı. dedik.
107-Ve ona büyük bir kurbanlık fidye verdik.
108-Sonradan gelenler içinde kendisine iyi bir nam bıraktık.
109-Selam İbrahim'e!
110-İşte iyi hareket edenleri böyle mükafatlandırırız.
111-Çünkü o Bizim mü'min kullarımızdandı.
112-Bir de onu salihlerden bir peygamber olmak üzere İshak ile müjdeledik.
113-Hem ona hem İshak'a bereketler verdik, ikisinin neslinden de hem güzel davrananlar var, hem de açıkça kendi nefsine zulmedenler var.
75-Böylece İbrahim'e göklerin ve yerin melekutunu gösteriyorduk ki, kesin inananlardan olsun.
76-Üzerini gece kaplayınca bir yıldız gördü: Bu imiş Rabbim! dedi. Batıverince de: Ben böyle batanları sevmem. dedi.
77-Ay'ı doğarken görünce: Bu imiş Rabbim! dedi. Batınca da: Yemin ederim ki, Rabbim bana doğru yolu göstermemiş olsaydı, muhakkak ki, şu şaşkın topluluktan biri olacakmışım. dedi.
78-Güneşi doğmak üzere görünce: Bu imiş Rabbim, bu hepsinden büyük! dedi. O da batınca: Ey kavmim, haberiniz olsun, ben sizin şirk koştuğunuz şeylerden uzağım!
79-Ben, her dinden geçip yalnız hakka eğilerek yüzümü o gökleri ve yeri yaratana çevirdim. Ve ben, Allah'a ortak koşanlardan değilim. dedi.
80-Kavmi de onunla tartışmaya kalkıştı. O da dedi ki: Bana hakikatı doğrudan doğruya gösterdiği halde Allah hakkında benimle mücadeleye mi kalkışıyorsunuz? Sizin O'na ortak koştuğunuz şeylerden ise, ben hiçbir zaman korkmam. Rabbim dilemedikçe onlar bana hiçbir şey yapamaz. Rabbimin ilmi, herşeyi kuşatmıştır. Artık iyice bir düşünmez misiniz?
81-Hem nasıl olur da ben Allah'a koştuğunuz ortaklardan korkarım; baksanıza siz, Allah'ın, hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri O'na ortak koşmaktan korkmazken! Şu halde korkudan emin olmaya iki taraftan hangisi daha layık? Eğer biliyorsanız söyleyin.
82-İman edip de imanlarını bir haksızlıkla karıştırmayan kimseler, işte korkudan emin olmak onların hakkıdır ve hidayete erenler de onlardır.
83-Bu, kavmine karşı Bizim İbrahim'e vermiş olduğumuz hüccetimizdir. Biz dilediğimizi dercelere yükseltiriz. Şüphesiz Rabbin hikmet sahibidir, herşeyi bilendir.
11/69-Andolsun şanıma ki, İbrahim'e de elçilerimiz müjde ile geldi ve Selam! dediler. O da: Selam! dedi ve durmadan gidip kızartılmış bir buzağı getirdi.
70-Ona ellerini uzatmadıklarını görünce kendilerini yadırgadı ve içinde onlara karşı bir korku duydu. Onlar: Korkma, zira biz Lut kavmine gönderildik! dediler.
71-İbrahim'in zevcesi de ayakta dinliyordu ve bunu düyunca güldü. Bunun üzerine ona İshak'ı müjdeledik, İshak'ın arkasından da Yakub'u.
72-Vay dedi zevcesi, Ben bir kocakarı, kocam da bir ihtiyar iken doğurabilir miyim? Gerçekten bu çok şaşılacak bir şey !
73-Elçiler: Sen Allah'ın işine mi şaşıyorsun ? Allah'ın rahmeti ve bereketi var üzerinizde ey ev halkı, şüphe yok ki, O, övülmeye layık ve lütfü çok olandır. dediler.
74-İbrahim'in korkusu gidip kendisine müjde gelince, Lut kavmi hakkında bizimle mücadeleye girişti.
75-Çünkü İbrahim, gerçekten çok yumuşak huylu, yanık kalpli ve sığınandı.
76-Elçiler:Ey İbrahim, vazgeç bundan, çünkü Rabbinin buyruğu geldi ve kesinlikle onlara geri döndürülemeyecek bir azap gelecektir.
77-Elçilerimiz Lut'a geldiğinde onların yüzünden fenalaştı, eli ayağı dolaştı ve Bu, çok çetin bir gündür! dedi.
29/31-Elçilerimiz İbrahim'e müjde ile vardıklarında: Haberin olsun, biz bu memleketin halkını helak edeceğiz;çünkü onun halkı hep zalim oldular.dediler.
32-İbrahim: Orada Lut var ama! dedi. Onlar: Biz, orada kimin bulunduğunu pekala biliriz. Muhakkak onu ve ailesini kurtaracağız; ancak karısı ötekilerden oldu. dediler.
33-Elçilerimiz Lut'a gelince, onlar yüzünden fenalaştı ve haklarında eli kolu daraldı (bağlandı). Onlar da: Korkma ve kederlenme; seni ve aileni kurtaracağız; ancak karın ötekilerden oldu.
15/51-Bir de onlara, İbrahim'in mİsafirlerinden sözet!
52-Onlar, onun yanma girdiklerinde Selam! dediler. İbrahim: Biz gerçekten sizden korkuyoruz! dedi.
53-Onlar: Korkma, sana ilim sahibi bir oğul müjdeliyoruz. dediler.
54-İbrahim: Beni mi müjdelediniz, bana ihtiyarlık gelip çatmışken artık beni neye dayanarak müjdeliyorsunuz? dedi.
55-Onlar: Biz seni gerçek şeyle müjdeledik; onun için ümidini kesenlerden olma! dedi.
56-İbrahim: Rabbimin rahmetinden sapıklığa düşenlerden başka kim ümidini keser? dedi.
57-Ey elçiler, bunun ardından göreviniz nedir? diye sordu.
58-Onlar: Haberin olsun, biz suçlu bir topluluğa gönderildik.
59-Ancak, Lut ailesi başka; biz onların hepsini kesinlikle kurtaracağız.
14/35-Bir de İbrahim'in şöyle dediği vakti hatırla: Rabbim, bu şehri güvenli kıl! Beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut!
36-Rabbim, çünkü onlar, insanlardan bir çoğunu şaşırttılar. Bundan böyle kim benim izimce gelirse, işte o bendendir; kim bana karşı gelirse artık Sen bağışlayan, merhamet edensin!
37-Ey Rabbimiz, ben çocuklarımdan bir kısmım senin Beyti Haram'ının yanında, ekin bitmez bir vadiye yerleştirdim. Ey Rabbimiz, namaz kılsınlar diye; bundan böyle insanlardan bir kısminin gönüllerim onlara doğru akit ve ortan bazı ürünlerden rızıklarıdır; umulur ki şükrederler.
38-Ey Rabbimiz, sen gizlediğimiz ve açığa vurduğumuz herşeyi muhakkak bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Allah.a karşı gizli kalmaz.
39 -Bana ihtiyarlık halimde İsmail ile İshak'ı lütfeden Allah'a hamdolsun; şüphesiz ki Rabbim duayı işitiyor.
40-Rabbim, beni namazı devamlı kılanlardan eyle; soyumdan da; ey Rabbimiz duamı da kabul buyur!
41-Ey Rabbimiz, hesabın başa dikileceği (görüleceği) gün, beni, anamı, babamı ve bütün müminleri bağışla!
37/83-Şüphesiz İbrahim de onun kolundandı.
84-Çünkü Rabbine tertemiz bir kalb ile geldi;
85-çünkü babasına ve kavmine şöyle dedi : Siz nelere tapıyorsunuz?
86-Yalancılık etmek için mi Allah'tan başka ilahlar istiyorsunuz?
87-Siz alemlerin Rabbini ne zannediyorsunuz?
88-Derken yıldızlara bir göz attı:
89-Ben hastayım dedi.
90-O zaman arkalarını dönerek başından kaçışıverdiler.
91-Derken bir kurnazlıkta onların ilahlarına vardı da Buyursanıza, yemez misiniz? dedi.
92 -93-Neyiniz var konuşmuyorsunuz? diyerek yaklaşıp onlara kuvvetli bir darbe indirdi.
94-Bunun üzerine birbirlerine girerek ona yöneldiler.
95-A, siz kendi yonttuğunuz şeylere mi tapıyorsunuz? dedi.
96-Halbuki sizi ve yaptıklarınızı Allah yarattı.
97-Haydi, bunun için bir bina yapın ve bunu ateşe atın! dediler.
98-Böylece ona bir tuzak kurmak istediler. Biz de tuttuk kendilerini daha alçak (bir duruma) düşürdük.
99-Bir de dedi ki: Ben Rabbime gidiyorum, O bana yolunu gösterir.
100-Rabbim, bana iyilerden (bir evlat) ihsan et!
101-Biz de ona uslu bir oğul müjdeledik.
102-(Oğlu) yanında koşma çağına gelince : Yavrum, ben seni rüyamda boğazladığımı görüyorum. Artık bak ne düşünürsün? dedi. (Çocuk da): Babacığım sana ne emrediliyorsa yap! Beni inşaallah sabredenlerden bulacaksın! dedi.
103-Ne zaman ki ikisi de bu şekilde (Allah'a) teslim oldular, (İbrahim) onu tuttu şakağına yıktı (şakağı üzerine yatırdı).
104-Ve ona şöyle seslendik: Ey İbrahim!
105-Rüyaya gerçekten sadakat gösterdin, işte Biz güzel davrananları böyle mükafatlandırırız.
103-Ne zaman ki ikisi de bu şekilde (Allah'a) teslim oldular, (İbrahim) onu tuttu şakağına yıktı (şakağı üzerine yatırdı).
104-Ve ona şöyle seslendik: Ey İbrahim!
105-Rüyaya gerçekten sadakat gösterdin, işte Biz güzel davrananları böyle mükafatlandırırız.
106-Şüphesiz ki bu apaçık ve kesin bir imtihandı. dedik.
107-Ve ona büyük bir kurbanlık fidye verdik.
108-Sonradan gelenler içinde kendisine iyi bir nam bıraktık.
109-Selam İbrahim'e!
110-İşte iyi hareket edenleri böyle mükafatlandırırız.
111-Çünkü o Bizim mü'min kullarımızdandı.
112-Bir de onu salihlerden bir peygamber olmak üzere İshak ile müjdeledik.
113-Hem ona hem İshak'a bereketler verdik, ikisinin neslinden de hem güzel davrananlar var, hem de açıkça kendi nefsine zulmedenler var.