Kişi dostunun ahlakı üzerindedir. Her halde senin ona görmüş olduğun hayrın benzeri sana görmeyenin sohbetinde hiç bir hayr yoktur. buyrulmuşdur.
Yani, senin kendisine hak tanıdığın bir arkadaşın aynı hakkı sana tanımıyorsa, verdiğin değerin benzeri sana değer vermiyorsa, onunla düşüp kalkmanda asla hayr yokdur.
Hazreti Ömer radıyallahu teala anh e bir adam gelerek sohbet esnasında:
-Filanca adam çok sadıkdır. deyince muşarun ileyh ondan sormuş:
-Onunla sefer yaptın mı?
- Hayır
- Onunla alış veriş yaptın mı?
- Hayır
- Ona bir emanet teslim ettin mi?
- Hayır
- Öyle ise sen onu bilmiyorsun. Galiba mescidde başını kaldırıp indirdiğini gördün. buyurmuştur.
Yine Hazreti Ömer radıyallahu teala anh:
Dini ve dünyevi bir maksatın dışında kardeşine söz açma; düşmanından kaç; son derece emin olmayan dostundan korun. Hakikaten kavimden emin bir kimse hiç bir şeyle muadil olamaz. Dikkat edin, emin, Allah'dan korkan takva sahibidir.
Sakın ha! Günaha mübtela olan kimseyle samimiyet kurma. Aksi takdirde sana, işlediği günahları öğretir.
Dostuna sırrını ifşa etme.
Din ve dünyavi günlük hayatında Allah Azze ve Celle'den korkan arkadaşından başka kimse ile istişare etme.
Yine Hazreti Ömer radıyallahu Teala anh şöyle buyurmuştur:
Kardeşiniz kayıp bir günah işlediği takdirde sakın onu günahı ile baş başa bırakmayın, terk etmeyin. Günahlarının terk edilmesi üzere kendisine öğüt verin, günahlardan dönmesi için ona asılın. Taat ve ibadete azmini takviye edin. Gizlide de Allah'ın onun tevbesini kabul etmesi için Allah'a yalvarın.
Asılın kardeşinize, tevbeye döndürün, Aman ha! Şeytanına yardımcı olmayın.
Hazreti Ömer radıyallahu anh,kardeş edindiği kimseyi gördüğü zaman onu kucaklar, hal hatırını sorar; görmediği zaman iyali içerisinde
Ah bu gece ne uzadı! Filan arkadaşımı ne zaman göreceğim? derdi
İktibas: Dilara yayınları Edeble varış lütufla Dönüş
Yani, senin kendisine hak tanıdığın bir arkadaşın aynı hakkı sana tanımıyorsa, verdiğin değerin benzeri sana değer vermiyorsa, onunla düşüp kalkmanda asla hayr yokdur.
Hazreti Ömer radıyallahu teala anh e bir adam gelerek sohbet esnasında:
-Filanca adam çok sadıkdır. deyince muşarun ileyh ondan sormuş:
-Onunla sefer yaptın mı?
- Hayır
- Onunla alış veriş yaptın mı?
- Hayır
- Ona bir emanet teslim ettin mi?
- Hayır
- Öyle ise sen onu bilmiyorsun. Galiba mescidde başını kaldırıp indirdiğini gördün. buyurmuştur.
Yine Hazreti Ömer radıyallahu teala anh:
Dini ve dünyevi bir maksatın dışında kardeşine söz açma; düşmanından kaç; son derece emin olmayan dostundan korun. Hakikaten kavimden emin bir kimse hiç bir şeyle muadil olamaz. Dikkat edin, emin, Allah'dan korkan takva sahibidir.
Sakın ha! Günaha mübtela olan kimseyle samimiyet kurma. Aksi takdirde sana, işlediği günahları öğretir.
Dostuna sırrını ifşa etme.
Din ve dünyavi günlük hayatında Allah Azze ve Celle'den korkan arkadaşından başka kimse ile istişare etme.
Yine Hazreti Ömer radıyallahu Teala anh şöyle buyurmuştur:
Kardeşiniz kayıp bir günah işlediği takdirde sakın onu günahı ile baş başa bırakmayın, terk etmeyin. Günahlarının terk edilmesi üzere kendisine öğüt verin, günahlardan dönmesi için ona asılın. Taat ve ibadete azmini takviye edin. Gizlide de Allah'ın onun tevbesini kabul etmesi için Allah'a yalvarın.
Asılın kardeşinize, tevbeye döndürün, Aman ha! Şeytanına yardımcı olmayın.
Hazreti Ömer radıyallahu anh,kardeş edindiği kimseyi gördüğü zaman onu kucaklar, hal hatırını sorar; görmediği zaman iyali içerisinde
Ah bu gece ne uzadı! Filan arkadaşımı ne zaman göreceğim? derdi
İktibas: Dilara yayınları Edeble varış lütufla Dönüş