Arş Meselesinde Bir Münazara...

EBUZERR: ENSAR KARDEŞİM MÜNAZARA TELAKKİ ETMEN DİLEĞİYLE….

Ensar: Yazıları okudukça kişilerin nekadar sapıklığa battığını görüyor ve çok üzülüyorum. Yine kişilsel kin ve düşmanlık öne çıkmış kuran ve sünnet terk edilmiş olarak ilimden uzak tartışmalar cereyan ediyor.Bazı yazılar varki tek tek reddiye yazılması gerekiyor ancak ben kolay yolu secip burada tartışma konusu olan bazı olaylara toptan bir şeyler yazacam inşallah Allah beni şaşırmaz.

EBUZERR: ALLAH ŞAŞIRTMAZ, SADECE ŞAŞIRARAK BAZI YANLIŞLAR YAZMIŞSIN, REDDİYESİ DE BENDEN….

1-) Allah(.c.c) arşa istiva etmiştir bunu böyle kabul etmeyip Allah heryerdedir diyen vaya Allah`ın nerede olduğunu bilmiyen kafirdir. Bununla ilgili delilleri daha önce vermiştim verdiğim linktenbakabilirsiniz.
Bu konu hakkında sahebe ve elefi salihten birçol delil suna bilirim.

EBUZERR: ENSAR KARDEŞİM, SENİNKİ DE ÇOK İLMİ OLMUŞ, ALLAH’IN NEREDE OLDUĞUNU BİLMEYEN KAFİRDİR!!! SELEFİN GÖRÜŞÜ BÖYLE OLSA DA HALEF BÖYLE DÜŞÜNMEMEKTEDİR. ALLAH SEMADA’DIR DEMEK, ALLAH EN YÜCE MERTEBE’DEDİR DEMEK ŞEKLİNDE TEVİL EDİLMİŞTİR, Kİ HALEF TEVİL EDER. YİNE O RİVAYETLER AHAD HABER’DİR VE AKİDE’DE DELİL DEĞİLDİR. ALLAH SEMA’DADIR HADİSİ, SUBUTU ZANNİ DELALETİ ZANNİ’DİR, İMAM SERAHSİ’YE GÖRE VAHİD HABER İLMEL YAKİN İFADE ETMEZ, VE DÖRT MEZHEBTEN BİR ÇOK İMAM AHAD HABERİN AKİDE DE DELİL OLMADIĞINI SÖYLEMEKTEDİR, Kİ EN DOĞRU GÖRÜŞ BUDUR…

2-)İmamı azam ebu hanife (allah ondan razı olsun) kuranın mahluk olup olmaması meselesinde mutezile fırkası gibi düşünüyordu bu yüzden talebesi ebu yusuf O`nu kuran mahluktur dediği için tekfir etmiş daha sonra kendisine hücceti ikame etmiştir. Ebu hanife bu görüşünden dönmüştür.
İtiraz edecekler önce bunu araştırsın ondan sonra itiraz etsin.

EBUZERR: HANİ BUNUN DELİLİ NEREDE, KAYNAĞIN NEREDE, HANEFİ MEZHEBİNİN İLK ESERLERİNDE NEREDE GEÇMEKTE. İMAM EBU YUSUF HANGİ ESERİNDE BÖYLE DEMİŞ…EBU YUSUF HOCASINI TEKFİR EDECEK, BUNA KARGALAR GÜLER...

3-)Ahmed bin hambel`e(Allah ondan razı olsun) kuran mahluktur diyen kişinin hümü sorulmuş O`da kuran mahluktur diyen kişinin hükmü kafirdir diye cevap vermiş. Delil olarakta kurandan Bakara/120 ile Rad/37 ayetlerini zikretmiştir.Ehli sünnetin görüşüde kuranın mahluk olmadığı yönündedir.

EBUZERR: BU KONUDA KAPSAMLI BİR MAKALE YAYINLADIK…TEKRAR YAYINLIYORUZ…(Gavsul Azam! ve Kuran Mahluk mudur meselesi...

Ehl-i Sünnet velcemaat ve mutezile arasında olduğu iddia edilen bu kavga, aslında bizzat ehl-i sünnet velcemaaat alimleri arasında şiddetle tartışılmıştır, ve öyle ilginç fetvalar da ortaya çıkmıştır ki bir kısmını iktibas ettim...

İmam Eşari ve İmam Maturidi, "Kuranın lafzı ve sözü mahluktur ama manası kadimdir" demektedirler...

İmam Buhari de "kuranın lafzı mahluktur" demektedir.

İmam Ahmed İbn Hanbel ise "kuranın lafzı mahluktur" denilmesini caiz görmezdi.
Hatta bazı hanbeliler bu sözü küfür sayarlardı.

İmam-ı Azam Ebu Hanife, "kuran okurken söylediğimiz sözler mahluktur", dediği için,
hanefiler hanbelilere ters düşmüşlerdir.

Abdulkadir Geylani (el gunye, sh 52, beyrut) diyor ki,
["bir kimse kuranın lafzı mahluktur derse, Allah'ı inkar etmiş olur.
Böylesi ile sohbet edilmez,
birlikte yemek yenilmez, evlenilmez,
komşu bile olunmaz.
Aksine bu gibi kişiler terk edilir, küçümsenir,
ARDINDA NAMAZ BİLE KILINMAZ,
şahitlikleri kabul edilmez.
Nikahta velayetleri muteber tutulmaz,
öldüklerinde cenaze namazları kılınmaz.
Böyle birisi yakalanırsa, tıpkı irtidad eden bir kimse gibi üç kere tevbeye davet edilir.
Tevbe etmezse katledilir.
İmam Ahmed'e, "bir kimse kuranın lafzı mahluktur", derse, ne lazım gelir diye soruldu.
"Kafir olur diye cevap verdi." Yine imam Ahmed,
"Allah'ın kelamı olan kuran mahluk değildir ama onun okunması mahluktur diyen kafir olur demiştir"]

İşte gavsul azam ! dan müthiş ifadeler...

Dolayısıyla İmam-ı Azam Ebu Hanife "kuran okurken söylediğimiz sözler mahluktur" dediği için kafir olmuştur!
Böyle bir düşüncenin iktidar olduğunu düşünürsek hanefilerin halinin ne olacağı da ortada...

İlginçtir, İmam Buhari de et tarihul kebirinde İmam ı Azam Ebu Hanife'yi mürciî olarak nitelemiştir!
Kendisi de "kuranın lafzı mahluktur" diyerek, radikal hanbeliler nezdinde kafirler listesine eklenmiştir!

Gavsul Azam diye takdim edilen Abdülkadir Geylani, radikal bir hanbelidir ve bir çok eserinde "hanefi"düşmanlığı yapmaktadır.

Şeyh Abdükladir Geylani, el ğaniyye adlı kitabında kurtuluşa eremeyen fırkalar arasında hanefileride sayar.
Şeyhin el ğaniyye adlı kitabında bu ibare eynen mevcuttur.(Cilt 1, sh 80)
Ancak, kitabın "gunyetut talibin" adıyla yapılan tercümesinde, bu ibare tercüme edilmemiştir. (daha detaylı bilgi için, Fıkhı ekber Aliyyul kari şerhi, tercüme Yunus Vehbi Yavuz, çağrı yayaınları, ilaveli üçüncü baskı, ist 1981)

kaynaklar: Süleyman Uludağ islam düşüncesinin yapısı, dergah yayınları...)



4-)İmamı azam için söylenen tasavvuf ehli yada yaşantısının son iki senesini tasavvufa vermiştir gibi söylemler yalan ve O kişiye atılan çirkin bir bir iftiradır. aynı şekilde İmam şafi içinde söylenenler iftiradır. Kendi eserlerinde bunu doğrulayan bir delil getiremezsiniz.Ancak kendilerin meşrulaştırmaya çalışan tasavvuf ehli mensubu sapık sahte alimlerin kitaplarında bulunursa o başka .O da müslümanlar için bir delil teşkil etmez.

EBUZERR: EVET, KENDİ ESERLERİNDEN BUNU DOĞRULAYAN TEK BİR DELİL YOK…SİZ DE EBU YUSUF’UN EBU HANİFEYİ TEKFİR ETTİĞİNİ, KENDİ ESERLERİNDEN DELİL İLE İSBATLAYAMAZSINIZ….

5-)Bazıları demişki alimler kendi aralarında birbiri ile tartışır vurur kırar gibi laflar etmişler ve hatta her birinin ilmi ve iştihadı ayrıdır.
Ancak şunu çok iyi bilmesinde fayda vardır alimlerin ihtilafa düştüğü konular hiç bir zaman usuluddin hakkında değil furu kapsamında kalan konulardır. Ehli sünnet alimlerinin akide konusunda hiçbir ihtilafı yoktur.

EBUZERR: YUKARDA BİR ÖRNEĞİNİ VERDİM, BU USUL MÜ FURU MU SEN KARAR VER….

6-)Muhammed ibn abdulvahab(Allah ondan razı olsun) hakkında kötü sözler sarfeden kafirler gelince: O kişinin küfrünü biliyorsanız yazarsınız delilleride kuran ve sünnetten olsun.

EBUZERR: MUHAMMED İBN ABDULVEHHAB, ALİM BİRİDİR, HATALARI OLMUŞTUR….

7-)İbn Teymiyye (ra) Arşa istiva mevzusuda ALLAH ARŞA İSTİVA ETMİTİR, AMA NASIL SORUSUNU SORMAK BİD`ATTİR der. Onun birgün minberden inerken İşte Allah da benim gibi böyle iner (haşa) sözünün hiçbir kaynağı yoktur. Bu söz ona iftira eden zındıklara aittir.

EBUZERR; ZATEN GÜNLERDİR BU İFTİRA VE MÜFTERİLER İLE UĞRAŞIYORUM, SİZ DE BİR ZAHMET DESTEK ÇIKIN…

İslamda sofilik diye birşey yoktur.Bunu ne kuranda nede sünnette bulmak mümkün değildir. Aksine sofilik yahudilerden gelme bir kelimedir.

EBUZERRi BURADA DURUN DERİM, SUFF KELİMESİNDEN TÜREMEDİR, SUFİLİK VE TASAVVUF, TABİ BU BİR GÖRÜŞTÜR…İLK MUTASAVVIFLAR SUFF GİYMİŞLERDİR…İBN HALDUN’UN TABİRİ İLE TASAVVUF ŞER’Î BİR İLİMDİR…

ENSAR KARDEŞİM HAKKINI HELAL ET, MÜNAZARA EDELİM İNŞALLAH…

Ensar: 5-)Bazıları demişki alimler kendi aralarında birbiri ile tartışır vurur kırar gibi laflar etmişler ve hatta her birinin ilmi ve iştihadı ayrıdır.
Ancak şunu çok iyi bilmesinde fayda vardır alimlerin ihtilafa düştüğü konular hiç bir zaman usuluddin hakkında değil furu kapsamında kalan konulardır. Ehli sünnet alimlerinin akide konusunda hiçbir ihtilafı yoktur.
Kafkas kartalı: BU DURUMDA ALLAHU TEALA HZ.(C.) LERINE INSANLARDAKI GIBI UZUVLAR ISNAD EDEN IBNI TEYMIYYE SAPIK FIRKALARIN ICINDEMI OLMUS OLUYOR.ZIRA EHLI SÜNNET ALIMLERI OLARAK KABUL EDILEN ALIMLERIN.GÖRÜSÜNE TEZATDIR.BUDA SIZIN BELIRTTIGINIZ GIBI USULUDDIN CERCEVESINE GIRER.BUDA DAHA ÖNCE VERDIGIMIZ GIBI ARS RISALESINDE VARDIR.

EBUZERR: KAFKAS KARTALI, SEN İBN TEYMİYYE TEVİL EDİYOR DİYE DELİL GETİRDİN, GETİRDİĞİN DELİLDE İBN TEYMİYYE TEVİL’İN YANLIŞLIKLARINI ANLATIYOR, SEN HALEN, KENDİ KENDİNİ YALANCI DURUMUNA DÜŞÜRÜYORSUN….


7-)İbn Teymiyye (ra) Arşa istiva mevzusuda ALLAH ARŞA İSTİVA ETMİTİR, AMA NASIL SORUSUNU SORMAK BİD`ATTİR der. Onun birgün minberden inerken İşte Allah da benim gibi böyle iner (haşa) sözünün hiçbir kaynağı yoktur. Bu söz ona iftira eden zındıklara aittir.
YUKARDAKI SÖZ DAHA ÖNCE BIZIMDE VERDIGIMIZ KAYNAKLARDADA GECER IMAM MALIK R.A EFENDIMIZE AITTIR.ARS RISALESINDE ISE DAHA ÖNCE VERDIGIMIZ ALLAHU TEALAYA AYAK GIBI OTURMUS GIBI IDDAALARIDA VARDIR.BU IDDAALARDA YUKARDA EHLI SÜNNETIN AKAID NOKTASINDAKI GÖRÜSLERINE TERS DÜSTÜGÜ ICIN BU YAZIYI NAKLEDEN DOGRU NAKLETMISSE IBNI TEYMIYYE SAPIK FIRKALARIN ICINDE OLUYOR.ZIRA BUNUNLA ILGILI VERDIGIMIZ KAYNAKLARI CÜRÜTECEK BIR DELIL SUNULMADI.BU DURUMDA SIZIN YUKARDAKI EHLI SÜNNETIN IHTILAF ETMEYECEGINI BELIRTTIGINIZ VE O HÜKÜMLERCEDE SAPIK FIRKALAR ICINE KATTIGINIZ IBNI TEYMIYYEYI NEDEN BASKA ULEMANIN SÖZLERINI ONA ISNADEN AKTARIP.KORUMAYA YADA KAMUFLE ETMEYE CALISIYORSUNUZ.YOKSA SIZDE SAPIK FIRKADANMISINIZ?
ZIRA INSANLAR OKUMAKTAN COK ÜSTE CIKALIM CABASINDALARDIR:
TEKRAR YAZIYORUM IBNI TEYMIYYENIN ARS RISALESINI OKUMANIZI TAVSIYE EDERIM.

EBUZERR: HATIRLADIN MI GETİRDİĞİN DELİLLERİ…İBN TEYMİYYE ORADA TEVİL ETMENİN YANLIŞLIKLARINI ANLATMIYORMU, İŞTE SENİN DELİLİNİ TEKRAR GETİRİYORUM….

İŞTE KAFKAS KARTALININ DELİLİ…

Allah’in Dünya Gögüne Inmesi158
Buhârî ve Müslim’in Sahîhlerinde Ebû Hureyre159 -Radiyallâhu anh-’den, Peygamber -Sallallâhu aleyhi ve sellem-’in söyle dedigi rivâyet edilmistir:
“Rabbimiz, (her) gecenin son üçte biri (son üçte birlik bölümü) kaldigi zaman dünya gögüne iner ve söyle der: ‘Yok mu bana dua eden? Duasini kabul edeyim. Yok mu benden bir sey isteyen? Istedigini ona vereyim. Yok mu benden bagislanma dileyen? Onu bagislayayim.’” 160
Hz. Peygamber -Sallallâhu aleyhi ve sellem-’den yaklasik 28 sahâbînin rivâyet ettigi bu hadisi Ehl-i Sünnet ittifakla kabul etmistir.161 Allah-u Tebâreke ve Teâlâ’nin dünya gögüne inmesi, O’nun dilemesine ve hikmetine bagli fiilî sifatlarindan olup yüceligine ve büyüklügüne yarasir gerçek bir inmedir.162 Bunun anlamini, emrinin veya rahmetinin veya da meleklerinden birinin inmesi seklinde tahrîf etmek (degistirmek), birkaç bakimdan dogru degildir:163
1- Bu tahrîf, hadisin açik anlamina aykiridir. Çünkü peygamber -Sallallâhu aleyhi ve sellem- inmeyi, Allah’a izâfe (nispet) etmistir ki, asil olan isin, onu yapana ya da ondan kaynaklanana nispet edilmesidir. Isin bundan baskasina nispet edilmesi asla (açik anlama) aykiri bir tahrîftir.
2- Inmenin bu sekilde açiklanmasi, cümlede bazi kelimelerin kaldirilmis olmasini gerektirir ki, asil olan cümleden bir seyin kaldirilmamasidir.
3- Allah’in emrinin ya da rahmetinin inmesi, gecenin üçte birine özgü bir sey degildir. Tersine O’nun emri ve rahmeti her zaman iner.
Eger “bundan maksat özel bir emrin ve özel bir rahmetin inmesidir ki, bunun da her zaman olmasi gerekmez” denirse, buna söyle cevap verilir:
Bu takdir ve te’vîlin dogrulugu varsayilsa bile hadis, bu özel emir ve rahmetin indigi en son yerin dünya gögü oldugunu göstermektedir. O halde bu özel rahmetin dünya gögüne inmesinin bizim için ne yarari vardir ki Peygamber -Sallallâhu aleyhi ve sellem- bunu bize haber versin?
4- Hadis dünya gögüne inenin: “Yok mu bana dua eden? Duasini kabul edeyim. Yok mu benden bir sey isteyen? Istedigini ona vereyim. Yok mu benden bagislanma dileyen? Onu bagislayayim” dedigini göstermektedir. Allah-u Teâlâ’dan baskasinin böyle söylemesi olanaksizdir.
KAYNAK ;ISIM VE SIFAT TEVHIDI IBNI TEYMIYYE


.