ANAYASA MAHKEMESİ BİZİM NEYİMİZ OLUR?
yalçın pekok
yalçın pekok
Şaşkınlığımı lütfen bağışlayın ama,
Yoksa gerçekten siz, dininizi özgürce yaşama hakkını anayasa mahkemesinden mi bekliyordunuz?
Size islamı rahatça yaşayabilme imkânını gerçekten sunacağını düşündünüz mü anayasa mahkemesinin?
Ana yasa mahkemesi bizim neyimiz olur?
Bu zamana kadar ne zaman bizim mahkememiz oldu da, şimdi biz bir beklenti içerisine giriyoruz?
Hayır!
Cumhuriyetin kuruluş dönemlerini hatırlayın. Halkın sindirilmesi, haya ve iman elbiselerinden sıyrılması için yapılan entrikaları ve kurulan kurumları hatırlayın!
İstiklal mahkemelerinin birer uzantısı olan mahkemeler ve kurumsal istiklal mahkemesi olan anayasa mahkemesinden İslam dinine özgürlük beklediğinizi Sütçü İmam, İskilipli Atıf Hoca ve bu mahkemelerce şehit edilen onlarca alim duysa size ne derdi?
Türklerin islamı ilk kabul ettikleri dönemleri hatırlayın. İslamı seçmeleriyle bir anda Gök Tengri yerine Allah’ı, Tanrının yeryüzündeki temsilcisi olan ulu Kaan yerinede kutsal devleti veya devlet başkanını koyuvermişlerdi. Bu kadar dirençsiz ve kolay olmuştu. Ama bu tür değişimler her zaman böyle kolay olmaz. Hele hele İslami özğürlüğü, kuruluş amacı ve fonksiyonu en başından beri belirli olan bir kurum tarafından yapılmasını beklemek hiç mantıklı olmaz.
Anayasa Mahkemesi hiçbir zaman bizim bişeyimiz olmadı. Bundan sonrada olmayacak. Bu yüzden üzülmenin veya hayal kırıklığı yaşamanın hiçbir anlamı yok. Bizim anayasamız ve ana yasamızın mahkemesi bellidir. Bizler anayasamıza (Kurana) bağlı kaldığımız müddetçe o mahkemede karlı olacağız. Aksi takdirde dünyada bizi yok sayan bir anayasa mahkemesinin kararı beni üzecek kadar bile önem taşımamaktadır. Fakat yaşadığımız bu olay bana bir ayetin tefsirini yapıyor adeta.
Nebe suresi 23. ayetinde “Onlar orada (Cehennemde) ebediyyen kalacaklardır." Ayetinde geçen “Ahkabe” kelimesi Alimlerden bize ulaşan rivayetlere göre başlangıcı ve sonu belli olan 100 veya 1000 yıllık bir zaman dilimidir. Cehennem halkı bu zaman dilimi dolunca ordan kurtulma ümidiyle cehennemin kapılarına koşacak fakat kapılar açıkken bir anda kapatılacak ve siz burada bir ahkab (100 veya 1000 yıl) daha kalacaksınız denilecektir. Bu şekilde ebediyete kadar süren bir ateş ve psikolojik azap. Sanki dünyada, dini diledikleri zaman kısıp diledikleri zaman genişletme haklarını kendilerinde gören, iman edenlere bir ümit bir hayal kırıklığı yaşatan müstekbir kesimin amellerine karşılık bir azab gibi duruyor.
Rabbimiz bizi o azaptan korusun. Bizleri yılgınlıklardan, ümitsizlikten ve mücadeleyi terk etmekten sakındırsın. O mahşer gününün dehşetinde dünyada büyüklük taslayanların şiddetli azabından bizleri muhafaza etsin ve bizi o gün, bize zulmedenlerle yüzleştirsin. Bu yüzleşmede de yüzümüz kızaranlardan değil, yüzü aydın olanlardan eylesin.
Anayasanıza (Kurana) sahip çıkın. Yoksa mahkemenin kurulduğunda o size sahip çıkmayacaktır !!