fetih
New member
- Katılım
- 16 Şub 2007
- Mesajlar
- 1,994
- Tepkime puanı
- 355
- Puanları
- 0
- Yaş
- 45
«Hamd, âlemlerin rabbı, Rahman, Rahim olan ve cezâ gününün yegâne mâliki bulunan Allah‘a mahsustur. Allahım, yalnız sana kulluk ecüyor ve yalnız senden yardım istiyoruz. Bizi doğru yola, kendilerine iyilik ettiğin kimselerin yoluna ilet, gazaba uğrayanların ve dalâlette olanların yoluna değil. (1)
«Şüphe yok ki, Allah, benim de rabbım, sizin de rabbınızdır. Öyle ise O‘na kulluk edin. İşte doğru yol budur.» (2)
«De ki: Şüphesiz benim rabbım, beni doğru yola, dünya ve âhiret işlerini düzene koyan dîne; sapıklıktan doğru yola yönelen ve Allah‘a eş koşmayan İbrahim‘in dînine iletmiştir. De ki: Benim namazım, ibâdetim, hayâtım ve ölümüm, âlemlerin rabbı olan Allah‘ındır. O‘nun ortağı yoktur. Buna emrolunmuşumdur ve müslümanların ilkiyim.» (3)
«De ki: Ey insanlar! Göklerin ve yerin mâliki bulunan, kendisinden başka bir tanrı bulunmayan, hem dirilten, hem öldüren Allah‘ın,size hepinize gönderdiği peygamberiyim. Öyle ise gerek O‘na ve gere) On un sözlerine inanan üınmî peygamberine inanın, Ona tabî olun Ti ki, doğru yolu bulmuş olasınız.» (4)
«Biz, hiç bir peygamberi, Allah‘ın izniyle itaat edilmesinden başkî bir hikmetle göndermedik; eğer onlar kendilerine zulmettikleri zamar sana gelip Allah‘dan mağfiret dilemiş olsalardı ve peygamber de onla ra mağfiret dileseydi Allah‘ı, tevbeleri kabul edici, çok esirgeyici bulalacaklardı.» (5)
«Ey îman etmiş olanlar! Allah‘a ve O‘nun peygamberine itaat edin ve siz, (Kuranı) dinleyip dururken O‘ndan yüz çevirmeyin.» (6)
«Allah‘a ve peygambere itaat edin ki, size merhamet edilsin.» (7)
«Allah‘a ve O‘nun peygamberine itaat edin ve birbirinizie çekişmeyin ki, korku ve zaafa düşmeyesiniz ve gücünüz elden gitmesin. Bir de (zorluklara karşı) sabredin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.» (8)
«Ey îman etmiş olanlar! Allah‘a itaat ediniz. Peygambere ve siz den olan emir sahiplerine de itaat edin. Eğer bir şey hakkında anlaşmazlığa düşerseniz, onu Allah‘a ve peygambere döndürün (o hususta Kur‘an-ı Kerîm ve Sünneti Seniyye‘ye başvurun); eğer Allah‘a ve âhiret gününe inanıyorsanız. Bu hem hayırlı, hem de sonuç bakımından daha iyidir.» (9)
«Mü‘minler, aralarında hükmetmek üzere Allah‘a ve O‘nun resulüne da‘vet olundukları zaman, ancak «Dinledik, itaat ettik» demelidirler, işte asıl iflah olanlar böyle yapanlardır. Kim Allah‘a ve peygamberine itaat eder, Allah‘dan korkar ve günahlardan korunursa, işte asıl murada erenler bunlardır.» (10).
«De ki: Allah‘a itaat edin, peygambere itaat edin, eğer yüz çevirirseniz ona yükletilen sâdece tebliğdir, size de yükletilen itaattir. Eğer O‘na itaat ederseniz doğru yolu bulursunuz. Peygambere ait o-lan, yalnız açıkça tebliğdir. Allah‘a, içinizden açıkça îman edip de güzel amellerde bulunanlara, kendilerinden önce gelenleri kâfirlerin mülküne vâris kıldığı gibi, onları da yeryüzünde müşriklerin yerine geçirmeyi, beğendikleri dîni payidar kılmayı ve korkularını giderip onları emniyyete kavuşturmayı kesin olarak va‘d buyurmuştur. Tâ ki, bana kulluk etsinler ve bana hiç bir şeyi ortak kılmasınlar. Kim, bundan sonra nankörlük edip inkâra saparsa, artık onlar fâsık olanların tâ kendileridir. Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin ve peygambere itaat edin ki, ilâhî rahmete kavuşasınız.» (11)
«Ey îman etmiş olanlar! Allah‘dan korkun ve doğru olan sözü söyleyin ki, Allah işlerinizi iyiye götürsün ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah‘a ve peygamberine itaat ederse, muhakkak ki, en büyük kurtuluşla kurtulmuştur o.» (12)
«Ey îman etmiş olanlar! Sizi, size hayat verecek şeylere da‘vet ettiği zaman Allah‘a ve peygamberine icabet edin ve bilin ki, Allah, kişi ile kalbi araşma girer ve sonunda siz O‘na döneceksiniz.» (13)
«De ki : Allah‘a ve peygambere itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse, şüphe yok ki, Allah kâfirleri sevmez.» (14)
«Kim peygambere itaat ederse, o kimse Allah‘a itaat etmiştir ve kim yüz çevirirse biz seni onların başına bekçi göndermemişiz.» (15)
«Kim, Allah‘a ve peygambere itaat ederse işte onlar, Allah‘ın kendilerine ni‘metler verdiği peygamberlerle, iyi adamlarla, sıddîklarla, şehîdlerle beraberdirler. Onlar ne iyi arkadaştır. Bu Allah‘dan bir fazl ve ihsandır. Allah‘ın ilmi her şeye yeter.» (16)
«Kim, Allah‘a ve peygambere itaat ederse Allah onu, altından ırmaklar akan cennetlere koyar ki, onlar orada ebedî olarak kalırlar. Bu en büyük kurtuluş ve mutluluktur ve kim, Allah‘a ve peygamberine isyan edip Allah‘ın sınırlarını çiğnerse onu da —içinde ebedî kalmak kaydiyle— ateşe koyar ve onun için hor ve hakîr edici bir azâb vardır.» (17)
«Sana ganimetlerin hükmünü sorarlar. De ki : Ganimetler, Allah‘ın ve peygamberinindir. O halde- eğer mü‘min iseniz Allah‘dan korkun ve aranızı düzeltin, Allah‘a ve peygamberine itaat edin. Mü‘minler o kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir, karşılarında Allah‘ın âyetleri okununca, âyetler îmanlarını artırır ve hep rablarma dayanıp güvenirler. O kimselerdir ki; namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden Allah yolunda harcarlar. işte onlar, gerçek mü‘minlerin tâ kendileridir. Onlar için rabları katında büyük dereceler, bol mağfiret ve değeri büyük bir rızık vardır.» (18)
«İster erkek, ister kadın olsun mü‘minler birbirlerinin dost ve yardımcılarıdırlar; insanlara iyiliği emrederler, onları kötülükten vazgeçirmeye çalışırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, Allah‘a ve peygamberine itaat ederler. İşte bunlardır ki, Allah onları rahme-tiyle yarlığayacaktır. Çünkü Allah, Azîz‘dir, Hakîm‘dir.» (19)
«De ki : Eğer Allah!ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah sizi sevsin ve suçlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah, bağışlayıcı ve esirgeyicidir.» (20)
«Andolsun ki, Allah‘ın peygamberlerinde sizler için, Allah‘ı ve âhiret gününü uman ve çokça Allah‘ı ananlar için güzel bir (ahlâk) örneği vardır.» (21)
«Peygamber size ne verdi ise onu alm, size ne yasak etti ise ondan da sakının.» (22)
(1) Fatiha sûresi.
(2) Âl-i İmrân sûresi, âyet 51.
(3) En‘âm sûresi, âyet 161 • 162.
(4) A‘râf sûresi, âyet 158.
(5) Nisa‘ sûresi âyet 64.
(6) Enfâl sûresi, âyet, 20.
(7) ÂI-î İmi Sn sûresi, âyet 132.
(8) Enfâl sûresi, âyet 46.
(9) Nisa‘ sûresi, âyet 59.
(10) Nûr sûresi, âyet 51 - 52
(11) Nûr sûresi, âyet 54 - 56.
(12) Ahzâb sûresi, âyet 70 - 71.
(13) Enfâl sûresi, âyet 24.
(14) Âl-i İmrân sûresi, âyet 32.
(15) Nisa‘ sûresi, âyet 80.
(16) Nisa‘ sûresi, âyet 69-70.
(17) Nisa‘ sûresi, âyet 13-14.
(18) Enfâl sûresi, âyet 1 - 4.
(19) Tevbe sûresi, âyet 71.
(20) Al-i İmrân sûresi, âyet 31.
(21) Ahzâb sûresi, âyet 21.
(22) Hâşr sûresi, âyet 7.
«Şüphe yok ki, Allah, benim de rabbım, sizin de rabbınızdır. Öyle ise O‘na kulluk edin. İşte doğru yol budur.» (2)
«De ki: Şüphesiz benim rabbım, beni doğru yola, dünya ve âhiret işlerini düzene koyan dîne; sapıklıktan doğru yola yönelen ve Allah‘a eş koşmayan İbrahim‘in dînine iletmiştir. De ki: Benim namazım, ibâdetim, hayâtım ve ölümüm, âlemlerin rabbı olan Allah‘ındır. O‘nun ortağı yoktur. Buna emrolunmuşumdur ve müslümanların ilkiyim.» (3)
«De ki: Ey insanlar! Göklerin ve yerin mâliki bulunan, kendisinden başka bir tanrı bulunmayan, hem dirilten, hem öldüren Allah‘ın,size hepinize gönderdiği peygamberiyim. Öyle ise gerek O‘na ve gere) On un sözlerine inanan üınmî peygamberine inanın, Ona tabî olun Ti ki, doğru yolu bulmuş olasınız.» (4)
«Biz, hiç bir peygamberi, Allah‘ın izniyle itaat edilmesinden başkî bir hikmetle göndermedik; eğer onlar kendilerine zulmettikleri zamar sana gelip Allah‘dan mağfiret dilemiş olsalardı ve peygamber de onla ra mağfiret dileseydi Allah‘ı, tevbeleri kabul edici, çok esirgeyici bulalacaklardı.» (5)
«Ey îman etmiş olanlar! Allah‘a ve O‘nun peygamberine itaat edin ve siz, (Kuranı) dinleyip dururken O‘ndan yüz çevirmeyin.» (6)
«Allah‘a ve peygambere itaat edin ki, size merhamet edilsin.» (7)
«Allah‘a ve O‘nun peygamberine itaat edin ve birbirinizie çekişmeyin ki, korku ve zaafa düşmeyesiniz ve gücünüz elden gitmesin. Bir de (zorluklara karşı) sabredin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.» (8)
«Ey îman etmiş olanlar! Allah‘a itaat ediniz. Peygambere ve siz den olan emir sahiplerine de itaat edin. Eğer bir şey hakkında anlaşmazlığa düşerseniz, onu Allah‘a ve peygambere döndürün (o hususta Kur‘an-ı Kerîm ve Sünneti Seniyye‘ye başvurun); eğer Allah‘a ve âhiret gününe inanıyorsanız. Bu hem hayırlı, hem de sonuç bakımından daha iyidir.» (9)
«Mü‘minler, aralarında hükmetmek üzere Allah‘a ve O‘nun resulüne da‘vet olundukları zaman, ancak «Dinledik, itaat ettik» demelidirler, işte asıl iflah olanlar böyle yapanlardır. Kim Allah‘a ve peygamberine itaat eder, Allah‘dan korkar ve günahlardan korunursa, işte asıl murada erenler bunlardır.» (10).
«De ki: Allah‘a itaat edin, peygambere itaat edin, eğer yüz çevirirseniz ona yükletilen sâdece tebliğdir, size de yükletilen itaattir. Eğer O‘na itaat ederseniz doğru yolu bulursunuz. Peygambere ait o-lan, yalnız açıkça tebliğdir. Allah‘a, içinizden açıkça îman edip de güzel amellerde bulunanlara, kendilerinden önce gelenleri kâfirlerin mülküne vâris kıldığı gibi, onları da yeryüzünde müşriklerin yerine geçirmeyi, beğendikleri dîni payidar kılmayı ve korkularını giderip onları emniyyete kavuşturmayı kesin olarak va‘d buyurmuştur. Tâ ki, bana kulluk etsinler ve bana hiç bir şeyi ortak kılmasınlar. Kim, bundan sonra nankörlük edip inkâra saparsa, artık onlar fâsık olanların tâ kendileridir. Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin ve peygambere itaat edin ki, ilâhî rahmete kavuşasınız.» (11)
«Ey îman etmiş olanlar! Allah‘dan korkun ve doğru olan sözü söyleyin ki, Allah işlerinizi iyiye götürsün ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah‘a ve peygamberine itaat ederse, muhakkak ki, en büyük kurtuluşla kurtulmuştur o.» (12)
«Ey îman etmiş olanlar! Sizi, size hayat verecek şeylere da‘vet ettiği zaman Allah‘a ve peygamberine icabet edin ve bilin ki, Allah, kişi ile kalbi araşma girer ve sonunda siz O‘na döneceksiniz.» (13)
«De ki : Allah‘a ve peygambere itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse, şüphe yok ki, Allah kâfirleri sevmez.» (14)
«Kim peygambere itaat ederse, o kimse Allah‘a itaat etmiştir ve kim yüz çevirirse biz seni onların başına bekçi göndermemişiz.» (15)
«Kim, Allah‘a ve peygambere itaat ederse işte onlar, Allah‘ın kendilerine ni‘metler verdiği peygamberlerle, iyi adamlarla, sıddîklarla, şehîdlerle beraberdirler. Onlar ne iyi arkadaştır. Bu Allah‘dan bir fazl ve ihsandır. Allah‘ın ilmi her şeye yeter.» (16)
«Kim, Allah‘a ve peygambere itaat ederse Allah onu, altından ırmaklar akan cennetlere koyar ki, onlar orada ebedî olarak kalırlar. Bu en büyük kurtuluş ve mutluluktur ve kim, Allah‘a ve peygamberine isyan edip Allah‘ın sınırlarını çiğnerse onu da —içinde ebedî kalmak kaydiyle— ateşe koyar ve onun için hor ve hakîr edici bir azâb vardır.» (17)
«Sana ganimetlerin hükmünü sorarlar. De ki : Ganimetler, Allah‘ın ve peygamberinindir. O halde- eğer mü‘min iseniz Allah‘dan korkun ve aranızı düzeltin, Allah‘a ve peygamberine itaat edin. Mü‘minler o kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir, karşılarında Allah‘ın âyetleri okununca, âyetler îmanlarını artırır ve hep rablarma dayanıp güvenirler. O kimselerdir ki; namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden Allah yolunda harcarlar. işte onlar, gerçek mü‘minlerin tâ kendileridir. Onlar için rabları katında büyük dereceler, bol mağfiret ve değeri büyük bir rızık vardır.» (18)
«İster erkek, ister kadın olsun mü‘minler birbirlerinin dost ve yardımcılarıdırlar; insanlara iyiliği emrederler, onları kötülükten vazgeçirmeye çalışırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, Allah‘a ve peygamberine itaat ederler. İşte bunlardır ki, Allah onları rahme-tiyle yarlığayacaktır. Çünkü Allah, Azîz‘dir, Hakîm‘dir.» (19)
«De ki : Eğer Allah!ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah sizi sevsin ve suçlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah, bağışlayıcı ve esirgeyicidir.» (20)
«Andolsun ki, Allah‘ın peygamberlerinde sizler için, Allah‘ı ve âhiret gününü uman ve çokça Allah‘ı ananlar için güzel bir (ahlâk) örneği vardır.» (21)
«Peygamber size ne verdi ise onu alm, size ne yasak etti ise ondan da sakının.» (22)
(1) Fatiha sûresi.
(2) Âl-i İmrân sûresi, âyet 51.
(3) En‘âm sûresi, âyet 161 • 162.
(4) A‘râf sûresi, âyet 158.
(5) Nisa‘ sûresi âyet 64.
(6) Enfâl sûresi, âyet, 20.
(7) ÂI-î İmi Sn sûresi, âyet 132.
(8) Enfâl sûresi, âyet 46.
(9) Nisa‘ sûresi, âyet 59.
(10) Nûr sûresi, âyet 51 - 52
(11) Nûr sûresi, âyet 54 - 56.
(12) Ahzâb sûresi, âyet 70 - 71.
(13) Enfâl sûresi, âyet 24.
(14) Âl-i İmrân sûresi, âyet 32.
(15) Nisa‘ sûresi, âyet 80.
(16) Nisa‘ sûresi, âyet 69-70.
(17) Nisa‘ sûresi, âyet 13-14.
(18) Enfâl sûresi, âyet 1 - 4.
(19) Tevbe sûresi, âyet 71.
(20) Al-i İmrân sûresi, âyet 31.
(21) Ahzâb sûresi, âyet 21.
(22) Hâşr sûresi, âyet 7.