S.A. sevgili kardeslerim
Kim Allah'a ulasmayi dilerse ,o Allah'in dostudur.Sevgili kardeslerim,insanlarin su dunyada mutlulugu yasayabilmeleri,olumden,kiyametten sonra mutlulugu yasayabilmeleri,sadece onlarin kurtulmayi dilemeleriyle mümkündür.Bu da bir dilektir sadece;Allah'a ulasmayi dilemek.
Bu,cenneti dilemektir.
Bu,kurtulusu dilemektir.
Bu,mutlulugu dilemektir.
Ama bir kisi mutlulugu dilerse,mutlu olamaz.Sartlar tahakkuk etmemistir.
Bir kisi cenneti dilerse,cennete ulasamaz.Sartlar tahakkuk etmemistir.
Cennete ulasmayi dileyen bir kisi,Allah'a ulasmayi dilerse,mutlaka Allah onu cennete alir.
Öyleyse bir insan mutlu olmayi dilerse , mutlu olamaz.Ama kim Allah'a ulasmayi dilerse Allah'a ulasir ve mutlu olur.Allah'a ulasmayi diledigi anda mutlaka cennet saadetinin sahibi olur.
42/ŞURA-13: Şerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muşrikîne mâ ted’ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).
Dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiğimiz (farz kıldığımız) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya vasiyet ettiğimiz şeyi sana da vahyederek, size de şeriat kıldık. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah’a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine hidayet eder (ulaştırır).
13/RAD-27: Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihi), kul innallâhe yudillu men yeşâu ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe).
Ve kâfirler: “Ona, Rabbinden bir âyet (mucize) indirilse olmaz mı?” derler. “Muhakkak ki Allah, dilediği kimseyi dalâlette bırakır ve O’na yönelen kimseyi Kendine ulaştırır (hidayete erdirir).” de.
Yani kisi dalalettedir Allah'a ulasmayi dilememistir.Allah onlari birakir.Dilemeyen ,dilemedigi standart icinde kalir.Ama onlardan kim Allah'a ulasmayi dilerse,onlari Kendisine ulastirir.
Sadece 2 tür insan vardir:
1-Allah'a ulasmayi dileyen insanlar
2-Dilemeyen insanlar
Dilemeyen insanlarin gidecegi yer cehennemdir.Yunus 7 ve 8. ayetler bunu soyluyor.
10/YUNUS-7: İnnellezîne lâ yercûne likâenâ ve radû bil hayâtid dunyâ vatme'ennû bihâ vellezîne hum an âyâtinâ gâfilûn(gâfilûne).
Muhakkak ki; onlar, Bize ulaşmayı (hayatta iken ruhlarını Allah’a ulaştırmayı) dilemezler. Dünya hayatından razı olmuşlardır ve onunla doyuma ulaşmışlardır ve onlar âyetlerimizden gâfil olanlardır.
10/YUNUS-8: Ulâike me'vâhumun nâru bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne).
İşte onların kazandıkları (dereceler) gereğince varacakları yer ateştir (cehennemdir).
Gelin siz de Allah’a ulaşmayı dileyin.Evliyalar ,erenler nasıl böyle evliya eren oldular.Ölmeden evvel O’na ruhlarını ulaştırdılar,teslim ettiler.Siz de Allah’ın bir evliyası olmak ister misiniz?Bu soruya hayır diyecek birisi Allah’ı sevmiyor demektir.Öyleyse sevgili kardeşlerim Allah’a ulaşmayı dileyerek ilk adımı atın.Siz Allah’a bir adım atın Allah size 700 adım gelsin.Allah Razı Olsun…
Kim Allah'a ulasmayi dilerse ,o Allah'in dostudur.Sevgili kardeslerim,insanlarin su dunyada mutlulugu yasayabilmeleri,olumden,kiyametten sonra mutlulugu yasayabilmeleri,sadece onlarin kurtulmayi dilemeleriyle mümkündür.Bu da bir dilektir sadece;Allah'a ulasmayi dilemek.
Bu,cenneti dilemektir.
Bu,kurtulusu dilemektir.
Bu,mutlulugu dilemektir.
Ama bir kisi mutlulugu dilerse,mutlu olamaz.Sartlar tahakkuk etmemistir.
Bir kisi cenneti dilerse,cennete ulasamaz.Sartlar tahakkuk etmemistir.
Cennete ulasmayi dileyen bir kisi,Allah'a ulasmayi dilerse,mutlaka Allah onu cennete alir.
Öyleyse bir insan mutlu olmayi dilerse , mutlu olamaz.Ama kim Allah'a ulasmayi dilerse Allah'a ulasir ve mutlu olur.Allah'a ulasmayi diledigi anda mutlaka cennet saadetinin sahibi olur.
42/ŞURA-13: Şerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muşrikîne mâ ted’ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).
Dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiğimiz (farz kıldığımız) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya vasiyet ettiğimiz şeyi sana da vahyederek, size de şeriat kıldık. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah’a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine hidayet eder (ulaştırır).
13/RAD-27: Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihi), kul innallâhe yudillu men yeşâu ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe).
Ve kâfirler: “Ona, Rabbinden bir âyet (mucize) indirilse olmaz mı?” derler. “Muhakkak ki Allah, dilediği kimseyi dalâlette bırakır ve O’na yönelen kimseyi Kendine ulaştırır (hidayete erdirir).” de.
Yani kisi dalalettedir Allah'a ulasmayi dilememistir.Allah onlari birakir.Dilemeyen ,dilemedigi standart icinde kalir.Ama onlardan kim Allah'a ulasmayi dilerse,onlari Kendisine ulastirir.
Sadece 2 tür insan vardir:
1-Allah'a ulasmayi dileyen insanlar
2-Dilemeyen insanlar
Dilemeyen insanlarin gidecegi yer cehennemdir.Yunus 7 ve 8. ayetler bunu soyluyor.
10/YUNUS-7: İnnellezîne lâ yercûne likâenâ ve radû bil hayâtid dunyâ vatme'ennû bihâ vellezîne hum an âyâtinâ gâfilûn(gâfilûne).
Muhakkak ki; onlar, Bize ulaşmayı (hayatta iken ruhlarını Allah’a ulaştırmayı) dilemezler. Dünya hayatından razı olmuşlardır ve onunla doyuma ulaşmışlardır ve onlar âyetlerimizden gâfil olanlardır.
10/YUNUS-8: Ulâike me'vâhumun nâru bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne).
İşte onların kazandıkları (dereceler) gereğince varacakları yer ateştir (cehennemdir).
Gelin siz de Allah’a ulaşmayı dileyin.Evliyalar ,erenler nasıl böyle evliya eren oldular.Ölmeden evvel O’na ruhlarını ulaştırdılar,teslim ettiler.Siz de Allah’ın bir evliyası olmak ister misiniz?Bu soruya hayır diyecek birisi Allah’ı sevmiyor demektir.Öyleyse sevgili kardeşlerim Allah’a ulaşmayı dileyerek ilk adımı atın.Siz Allah’a bir adım atın Allah size 700 adım gelsin.Allah Razı Olsun…